Somut veya somut olmayan kültürel tarihi miras değerlerimizin derlenmesi araştırılması toplumca yaşanması ve yaşatılması, medeniyet mirasımızın yarınlara aktarılması ve önemi konusundaki hassasiyetimizi, çaba ve çalışmalarımızı okurlarımız, takip eden değerli sanatseverler ve öğrencilerim yakinen bilirler. Bu konu her yazımızda mutlaka yer alır.
Zengin halk kültürüne sahip kadim şehrimizin en değerli kültürel değerlerinden biri de hiç şüphesiz bizim deyimimizle yemek, modern literatürdeki adıyla gastronomik derinliğidir.
Kentimizin yemek/gastronomik geçmişini biraz hatırlatalım isterim; Tarih boyunca dünyaca ünlü ipek dokumaları, İznik Çinisi, tekstili, lezzetli yemekleri ile gezginlerin, tarihçilerin, sanatçıların eserlerinde yer alan Bursa, âlim ve bilge kişilerin yollarının kesiştiği bir kültür sanat merkezi olmuş, farklı kültürleri ve lezzetleri de buluşturmuştur.
Tarihi kaynaklarda ve gezginlerin eserlerinde adı geçen Bursa’nın, mutfak kültürü ile ilgili doğrudan yazılmış çok az yazılı kaynak ve belge günümüze kadar ulaşmıştır. Bursa Salnameleri, Bursa Evkaf Defterleri, Kadı Sicilleri, Vakfiyelerin tuttukları kayıtlarda, İmarethanelere alınan yiyecekler, pişirilen yemekler, saray mutfağı için Bursa’dan istenen yiyecekler (meyve, turşu, sebze, buz, nar ekşisi vb.) ve doğrudan mutfakla ilgisi olmayan malzemelerin isimleri yer almaktadır.
Ayrıca geçmiş dönemlerde Bursa’ya yolu düşen gezginlerin izlenimlerinden, Bursa’da yiyip içtikleri, çarşılarda satılan yiyecekleri yazdıkları eserleri de geçmişe ve günümüze ışık tutmaktadır.
1502 tarihli ve dönemin padişahı Sultan II. Bayezid Han tarafından çıkarılan Kanunnamede gıda ürünlerinden dokumaya kuyumcuların sattığı altın’ın gramına,ürünlerin saklama ve satış koşullarına kadar her konuda esnafın ve halkın düşüncesi de alınarak, ekmek başta olmak üzere, çörek, kasaplar, pazarcıların sattığı meyve, sebze çeşitleri ile yiyeceklerin birinci gün ve üçüncü günden sonraki satış fiyatları, tatlılar, bakkallar, etler ve yumurtalar, balıkçılar, yemekler, börekler, başçılar’ın ürünlerini tartarken ve satarken uyması gereken kurallar anlatılmaktadır:
Uludağ ve Bursa ovasında yetişen ürünlerin çeşitliliği ve bolluğu Bursa’nın kent dokusuna yansımaları olmuş, bu ürünlerin satıldığı, depolandığı, hanlar ve pazaryerleri kurulmuştur. Gıda ürünlerindeki ticari hareketlilik Galle Han, Pirinç Han, Tuz Han, Kapan Han dışında Tuz Pazarı, Balık Pazarı, Tavuk Pazarı, Saman Pazarı gibi açık kapalı mekânlar Bursa kent mimarisinde etkili olmuştur.
Tarihin her döneminde göçlerle, mübadele gibi nüfus değişimleri ile farklı kültürleri buluşturan Bursa, Balkanlar, Orta Asya ve Anadolu’nun her bölgesinden Bursa’yı kendisine yurt edinen, Selanik - Girit Mübadili, Boşnak, Arnavut, Göçmen, Muhacir, Pomak, Azeri, Laz, Ahıska, Abhaz, Çerkez, Gürcü mutfak kültürleri ile farklı lezzetleri aynı sofrada paylaşarak kültür mirasını zenginleştirmiştir
Her zaman dile getirdiğimiz gibi tüm medeniyet bakıyemizin korunması yaşaması yaşatılması hususunda başta devletimizin ilgili bakanlıkları ve yerel yönetimlerin teşvik destek katkıları çok kıymetlidir.
Güzel Bursa’mızın bu yönünü ulusal ve uluslararası klasmana taşıma amacıyla yürütülen çok değerli bir etkinliğin lansmanında gördüğüm ilgi alaka ve özen bu hususta kentin yerel yönetiminin konuya verdiği değer tüm kültür insanları gibi beni de heyecanlandırdı.
Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin kentin bizim deyimimizle yemek, modern literatürdeki adıyla gastronomik tescilli lezzetlerini dünyaya tanıtmak amacıyla düzenlediği ‘Gastronomi Festivali’nin 3’üncüsü, 13-14-15 Eylül tarihlerinde ‘Damağımdaki Bursa’ temasıyla düzenlenecek.
Festiva boyunca ilçelerimizdeki kadın dayanışma dernekleri, kooperatifler, kültür ve kalkındırma dernekleri kendi ürünlerini tanıtma fırsatını bulacak.
Bu yıl uluslararası düzeyde yapılacak olan festivalde, 7 farklı ülke ve 10 farklı şehirden katılımcılar yer alacak. Festival kapsamında; gastronomi alanından ünlü şefler, akademisyenler, TV programcıları ve sosyal medya fenomenlerinin katılımıyla söyleşi, panel, ödüllü yarışmalar, sergiler, gastrosahne, masterclass, konser, çocuklara yönelik etkinlikler gerçekleştirilecektir. Bunların yanı sıra Bursa Lezzetleri ön planda olacak şekilde yerel firmaların stantlarına yer verilecek.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Web.tv
Erdinç Ertüzün
Damağımda Hala Tadı Var
Somut veya somut olmayan kültürel tarihi miras değerlerimizin derlenmesi araştırılması toplumca yaşanması ve yaşatılması, medeniyet mirasımızın yarınlara aktarılması ve önemi konusundaki hassasiyetimizi, çaba ve çalışmalarımızı okurlarımız, takip eden değerli sanatseverler ve öğrencilerim yakinen bilirler. Bu konu her yazımızda mutlaka yer alır.
Zengin halk kültürüne sahip kadim şehrimizin en değerli kültürel değerlerinden biri de hiç şüphesiz bizim deyimimizle yemek, modern literatürdeki adıyla gastronomik derinliğidir.
Kentimizin yemek/gastronomik geçmişini biraz hatırlatalım isterim; Tarih boyunca dünyaca ünlü ipek dokumaları, İznik Çinisi, tekstili, lezzetli yemekleri ile gezginlerin, tarihçilerin, sanatçıların eserlerinde yer alan Bursa, âlim ve bilge kişilerin yollarının kesiştiği bir kültür sanat merkezi olmuş, farklı kültürleri ve lezzetleri de buluşturmuştur.
Tarihi kaynaklarda ve gezginlerin eserlerinde adı geçen Bursa’nın, mutfak kültürü ile ilgili doğrudan yazılmış çok az yazılı kaynak ve belge günümüze kadar ulaşmıştır. Bursa Salnameleri, Bursa Evkaf Defterleri, Kadı Sicilleri, Vakfiyelerin tuttukları kayıtlarda, İmarethanelere alınan yiyecekler, pişirilen yemekler, saray mutfağı için Bursa’dan istenen yiyecekler (meyve, turşu, sebze, buz, nar ekşisi vb.) ve doğrudan mutfakla ilgisi olmayan malzemelerin isimleri yer almaktadır.
Ayrıca geçmiş dönemlerde Bursa’ya yolu düşen gezginlerin izlenimlerinden, Bursa’da yiyip içtikleri, çarşılarda satılan yiyecekleri yazdıkları eserleri de geçmişe ve günümüze ışık tutmaktadır.
1502 tarihli ve dönemin padişahı Sultan II. Bayezid Han tarafından çıkarılan Kanunnamede gıda ürünlerinden dokumaya kuyumcuların sattığı altın’ın gramına,ürünlerin saklama ve satış koşullarına kadar her konuda esnafın ve halkın düşüncesi de alınarak, ekmek başta olmak üzere, çörek, kasaplar, pazarcıların sattığı meyve, sebze çeşitleri ile yiyeceklerin birinci gün ve üçüncü günden sonraki satış fiyatları, tatlılar, bakkallar, etler ve yumurtalar, balıkçılar, yemekler, börekler, başçılar’ın ürünlerini tartarken ve satarken uyması gereken kurallar anlatılmaktadır:
Uludağ ve Bursa ovasında yetişen ürünlerin çeşitliliği ve bolluğu Bursa’nın kent dokusuna yansımaları olmuş, bu ürünlerin satıldığı, depolandığı, hanlar ve pazaryerleri kurulmuştur. Gıda ürünlerindeki ticari hareketlilik Galle Han, Pirinç Han, Tuz Han, Kapan Han dışında Tuz Pazarı, Balık Pazarı, Tavuk Pazarı, Saman Pazarı gibi açık kapalı mekânlar Bursa kent mimarisinde etkili olmuştur.
Tarihin her döneminde göçlerle, mübadele gibi nüfus değişimleri ile farklı kültürleri buluşturan Bursa, Balkanlar, Orta Asya ve Anadolu’nun her bölgesinden Bursa’yı kendisine yurt edinen, Selanik - Girit Mübadili, Boşnak, Arnavut, Göçmen, Muhacir, Pomak, Azeri, Laz, Ahıska, Abhaz, Çerkez, Gürcü mutfak kültürleri ile farklı lezzetleri aynı sofrada paylaşarak kültür mirasını zenginleştirmiştir
Her zaman dile getirdiğimiz gibi tüm medeniyet bakıyemizin korunması yaşaması yaşatılması hususunda başta devletimizin ilgili bakanlıkları ve yerel yönetimlerin teşvik destek katkıları çok kıymetlidir.
Güzel Bursa’mızın bu yönünü ulusal ve uluslararası klasmana taşıma amacıyla yürütülen çok değerli bir etkinliğin lansmanında gördüğüm ilgi alaka ve özen bu hususta kentin yerel yönetiminin konuya verdiği değer tüm kültür insanları gibi beni de heyecanlandırdı.
Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin kentin bizim deyimimizle yemek, modern literatürdeki adıyla gastronomik tescilli lezzetlerini dünyaya tanıtmak amacıyla düzenlediği ‘Gastronomi Festivali’nin 3’üncüsü, 13-14-15 Eylül tarihlerinde ‘Damağımdaki Bursa’ temasıyla düzenlenecek.
Festiva boyunca ilçelerimizdeki kadın dayanışma dernekleri, kooperatifler, kültür ve kalkındırma dernekleri kendi ürünlerini tanıtma fırsatını bulacak.
Bu yıl uluslararası düzeyde yapılacak olan festivalde, 7 farklı ülke ve 10 farklı şehirden katılımcılar yer alacak. Festival kapsamında; gastronomi alanından ünlü şefler, akademisyenler, TV programcıları ve sosyal medya fenomenlerinin katılımıyla söyleşi, panel, ödüllü yarışmalar, sergiler, gastrosahne, masterclass, konser, çocuklara yönelik etkinlikler gerçekleştirilecektir. Bunların yanı sıra Bursa Lezzetleri ön planda olacak şekilde yerel firmaların stantlarına yer verilecek.