Ardıç kuşlarını tanıyabilmeniz için arka arkaya tekrarlayan seslerini duymanız yeterli olacaktır.
Onlara yakınınızdaki bir yeşillik alanda ya da bir ormanda rastlayabilirsiniz.
Ardıç ağaçlarına ise yine Marmara, Ege ya da Trakya’da yaşıyorsanız rastlamanız çok olası.
Her ağaç gibi ardıçların da tohumları var. Şaman Türkmenler ve Aleviler tarafından kutsal kabul edilir, dallarına çaput bağlanır, tekkelerde tütsü, tohumu da ilaç olarak kullanılır, meyvesi ve dallarından bitki çayı yapılır.
Türkiye’de en eski akasya ağacı, Konya’daki 2300 yaşında olan ağıl ağaçtır.
Aynı ismi taşıyan ardıç kuşları ve ardıç ağacının ortak noktası sadece isimleri mi?
Bu sorumdan da tahmin edeceğiniz üzere ikisinin ortak bir özelliği var. Ardıç ağacının da ardıç kuşunun da bir vefa hikayesi var aslında ya da simbiyotik bir ilişki diyelim ama seçimi siz yapın.
Ardıç ağacı tohumunu vakti geldiğinde yere bırakır. Ama bu yeni bir ağacın yeşillenmesi için yeterli değildir. Çünkü tohumun kabuğunun açılabilmesi için ardıç kuşlarına ihtiyaç vardır.
Tohum, yalnızca ardıç kuşlarının midesindeki hidroklorik asit ile açılır. Ve böylece Ardıç ağacının üreme süreci başlar. Ardıç kuşunun dışkısıyla tohumlar yeşillenerek geleceğin ağaçları olma yolunda ilerlerler.
Ardıç ağaçları, ardıç kuşları olmadan yaşayamazlar. Ardıç kuşları da ardıç ağaçları olmadan yaşayamazlar.
Hepimizin hayatında en az bir ardıç vardır. Ardıçımız kimi zaman bir aile, kimi zaman bir sevgili, kimi zaman bir dost olup çıkar karşımıza.
Onların desteği olmadan yaşamdaki zorlukların üstesinden gelemeyecek gibi hissederiz bazen.
Ama boynumuzun borcunu vermezsek ardıçımızı da yaşatamayız.
Hayatımdaki, hayatımızdaki ardıça...
“Bir kalbi kırılmaktan koruyabilsem,
Yaşamış olmayacağım boşuna.
Bir hayatı acıdan kurtarabilsem,
Bir ağrıyı dindirebilsem ya da
Ya da bayılan bir ardıç kuşunu
Koyabilsem yeniden yuvasına
Yaşamış olmayacağım boşuna.”
Yorum Ekle
Yorumlar (0)
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Duygu Doğan
Ardıçlar ve ardıç kuşları
Ardıç kuşlarını tanıyabilmeniz için arka arkaya tekrarlayan seslerini duymanız yeterli olacaktır.
Onlara yakınınızdaki bir yeşillik alanda ya da bir ormanda rastlayabilirsiniz.
Ardıç ağaçlarına ise yine Marmara, Ege ya da Trakya’da yaşıyorsanız rastlamanız çok olası.
Her ağaç gibi ardıçların da tohumları var. Şaman Türkmenler ve Aleviler tarafından kutsal kabul edilir, dallarına çaput bağlanır, tekkelerde tütsü, tohumu da ilaç olarak kullanılır, meyvesi ve dallarından bitki çayı yapılır.
Türkiye’de en eski akasya ağacı, Konya’daki 2300 yaşında olan ağıl ağaçtır.
Aynı ismi taşıyan ardıç kuşları ve ardıç ağacının ortak noktası sadece isimleri mi?
Bu sorumdan da tahmin edeceğiniz üzere ikisinin ortak bir özelliği var. Ardıç ağacının da ardıç kuşunun da bir vefa hikayesi var aslında ya da simbiyotik bir ilişki diyelim ama seçimi siz yapın.
Ardıç ağacı tohumunu vakti geldiğinde yere bırakır. Ama bu yeni bir ağacın yeşillenmesi için yeterli değildir. Çünkü tohumun kabuğunun açılabilmesi için ardıç kuşlarına ihtiyaç vardır.
Tohum, yalnızca ardıç kuşlarının midesindeki hidroklorik asit ile açılır. Ve böylece Ardıç ağacının üreme süreci başlar. Ardıç kuşunun dışkısıyla tohumlar yeşillenerek geleceğin ağaçları olma yolunda ilerlerler.
Ardıç ağaçları, ardıç kuşları olmadan yaşayamazlar. Ardıç kuşları da ardıç ağaçları olmadan yaşayamazlar.
Hepimizin hayatında en az bir ardıç vardır. Ardıçımız kimi zaman bir aile, kimi zaman bir sevgili, kimi zaman bir dost olup çıkar karşımıza.
Onların desteği olmadan yaşamdaki zorlukların üstesinden gelemeyecek gibi hissederiz bazen.
Ama boynumuzun borcunu vermezsek ardıçımızı da yaşatamayız.
Hayatımdaki, hayatımızdaki ardıça...
“Bir kalbi kırılmaktan koruyabilsem,
Yaşamış olmayacağım boşuna.
Bir hayatı acıdan kurtarabilsem,
Bir ağrıyı dindirebilsem ya da
Ya da bayılan bir ardıç kuşunu
Koyabilsem yeniden yuvasına
Yaşamış olmayacağım boşuna.”