Bu kentin spora gönül veren insanlarının tamamının Bursasporlu olduğunu kimse söyleyemez.
İstanbul semt takımlarına olan ilgi göz ardı edilemez...
Yeşil Beyaz aşkı yüzde 90'ları bulduğu zaman bırakın bağırsınlar karşı cenahtan;
sarı-kırmızı, sarı lacivert, siyah beyaz diye onlar...
Onlar da bizim kültür mozaiğimiz der geçeriz...
Amma velakin, bu kentin insanı Avrupa hayali ile yanıyorsa ve bu kentin basketboldaki medarı iftiharı '7 DaysEuroCup'ta mücadele ediyorsa...
Ve o maçı izlemeye biletli olarak sadece 500 kişi gidiyorsa bir yerde yanlış, bir yerde ayıp var demektir...
Ama neler kaçırdığını bilseler bu karşılaşmaya gelmeyenler...
Bazen anlatılmaz yaşanır...
Mesela ben unutamadığım saniyeleri kısaca anlatayım. 3. periyotun sonunda durum 66-66 iken son iki saniyede rakip GranCanariahücum ediyor, top potadan dönüyor bir mavi yeşilli aslan parçası kırmızı meşini rakip potaya gönderdiğinde top havada iken bitti borusu çalıyor…
..ve o top kendi yarı sahanın ortasından gönderildiği halde gidip çemberin içindeki fileyi havalandırıyor ve üç sayı olarak haneye yazılıyor... Sonuç 3.Periyotta tabi: Tofaş 69-Canaria-66.
Yazması bile 30 saniye alan bu heyecan topu topu 2 saniye ama yüreklerde etkisi 2 saat!
Gerçi, skorboarda yansıyan oyuncu listesinde sadece 5 tane Türk ismi görünce biraz bozulmadım değil...
Nasıl yazılarımda Yıldırım Demirören ve Fatih Terim'e höykürüyor, sınırsız yabancı kuralı için Türk gençliğinin düşmanı benzetmesi yapıyorsam aynı düşünceyi Hidayet Türkoğlu için düşünmek istemiyorum...
Allah aşkına, Türk milli takımlarına eziyet çektirmeyin, yıkın şu sınırsız yabancı kuralını, bir sınır getirin... Türk gençliğini ateşin çemberinden kenara çekin artık...
Yoksa size öyle bir sınır getirecekler ki anlayamayacaksınız...
Neyse yabancı konusunda biz tarafımızı koruyacağız ve Türk gençliğinden yana olduğumuzu her zaman göstereceğiz, bu konuda onlar adına gerekirse efeleneceğiz...
Ama onlar da biraz çalışıp formayı kapmanın derdine düşsünler sadece bizim gibilerin çabası da yeterli değil...
Neyse tekrar dönelim TOFAŞ'a; Ey Bursalıyım diyenler ve kendilerini Bursalı hissedenler... Bu şehrin futboldan başka da spor değerleri var...
Onlara da sahip çıkın!..
Onlarda bu şehrin marka değerini yukarılara çekmek için canla başla mücadele ediyorlar...
Tek istedikleri desteklendiklerini bilmek, 'O' da kuru kuruya sevmeyle olmuyor...
Haydi, bu şehrin diğer takımlarının da maçlarını izleme takvimine alalım, bakın ne keyifli anlara imza atacaksınız!..
Benden söylemesi...
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Ahmet Kundakcı
TOFAŞ'ı kaçıranlara tekrarı yok
Bu kentin spora gönül veren insanlarının tamamının Bursasporlu olduğunu kimse söyleyemez.
İstanbul semt takımlarına olan ilgi göz ardı edilemez...
Yeşil Beyaz aşkı yüzde 90'ları bulduğu zaman bırakın bağırsınlar karşı cenahtan;
sarı-kırmızı, sarı lacivert, siyah beyaz diye onlar...
Onlar da bizim kültür mozaiğimiz der geçeriz...
Amma velakin, bu kentin insanı Avrupa hayali ile yanıyorsa ve bu kentin basketboldaki medarı iftiharı '7 DaysEuroCup'ta mücadele ediyorsa...
Ve o maçı izlemeye biletli olarak sadece 500 kişi gidiyorsa bir yerde yanlış, bir yerde ayıp var demektir...
Ama neler kaçırdığını bilseler bu karşılaşmaya gelmeyenler...
Bazen anlatılmaz yaşanır...
Mesela ben unutamadığım saniyeleri kısaca anlatayım. 3. periyotun sonunda durum 66-66 iken son iki saniyede rakip GranCanariahücum ediyor, top potadan dönüyor bir mavi yeşilli aslan parçası kırmızı meşini rakip potaya gönderdiğinde top havada iken bitti borusu çalıyor…
..ve o top kendi yarı sahanın ortasından gönderildiği halde gidip çemberin içindeki fileyi havalandırıyor ve üç sayı olarak haneye yazılıyor... Sonuç 3.Periyotta tabi: Tofaş 69-Canaria-66.
Yazması bile 30 saniye alan bu heyecan topu topu 2 saniye ama yüreklerde etkisi 2 saat!
Gerçi, skorboarda yansıyan oyuncu listesinde sadece 5 tane Türk ismi görünce biraz bozulmadım değil...
Nasıl yazılarımda Yıldırım Demirören ve Fatih Terim'e höykürüyor, sınırsız yabancı kuralı için Türk gençliğinin düşmanı benzetmesi yapıyorsam aynı düşünceyi Hidayet Türkoğlu için düşünmek istemiyorum...
Allah aşkına, Türk milli takımlarına eziyet çektirmeyin, yıkın şu sınırsız yabancı kuralını, bir sınır getirin... Türk gençliğini ateşin çemberinden kenara çekin artık...
Yoksa size öyle bir sınır getirecekler ki anlayamayacaksınız...
Neyse yabancı konusunda biz tarafımızı koruyacağız ve Türk gençliğinden yana olduğumuzu her zaman göstereceğiz, bu konuda onlar adına gerekirse efeleneceğiz...
Ama onlar da biraz çalışıp formayı kapmanın derdine düşsünler sadece bizim gibilerin çabası da yeterli değil...
Neyse tekrar dönelim TOFAŞ'a; Ey Bursalıyım diyenler ve kendilerini Bursalı hissedenler... Bu şehrin futboldan başka da spor değerleri var...
Onlara da sahip çıkın!..
Onlarda bu şehrin marka değerini yukarılara çekmek için canla başla mücadele ediyorlar...
Tek istedikleri desteklendiklerini bilmek, 'O' da kuru kuruya sevmeyle olmuyor...
Haydi, bu şehrin diğer takımlarının da maçlarını izleme takvimine alalım, bakın ne keyifli anlara imza atacaksınız!..
Benden söylemesi...