Daha önce ölüler ile evlenen insanları duydunuz mu?
Daha önce ölüler ile evlenen insanları duydunuz mu?
Bu kasvetli ve korkunç gelenek hala Çin’de sürdürülüyor. Gelin bu geleneğin detaylarına hep birlikte bakalım.
Haber Giriş Tarihi: 20.06.2023 14:15
Haber Güncellenme Tarihi: 20.06.2023 14:33
Kaynak:
Haber Merkezi
Haberyazilimi.com
GÖKÇE ÇALIŞCİ
Minghun ya da hayalet evlilik olarak adlandırılan bu gelenek yüzyıllardır sürdürülüyor. Bu geleneğe göre; evlenmeden ölen insanların ruhlarının huzur bulmaları için, ölümlerinden sonra birbirleriyle nikah kıydırılıp birlikte gömülüyorlar.
Bu geleneğin kökeni 3 bin yıl öncesine dayanıyor. Normal evliliklerden farklı olarak bu evlilikte eşlerden birinin ölmüş olması gerekiyor. Yıllarca yasaklanmasına rağmen Çin'in bazı bölgelerinde hala bu ritüeller devam ettiriliyor.
Ailede evlenmemiş bir kız varsa bu o bölgede utanç verici bir durum olarak kabul ediliyor. Her toplumda olduğu gibi Çin’de de erkeklerin soyunu devam ettirmesi önemli bir görevdi. Bu yüzden ölen bir adamın karısı, bir çocuğu evlat edinebilirdi. Böylece ailenin soyu devam eder. Bir başka neden de küçük erkek kardeşin, büyük olandan önce evlenmemesini garanti altına almaktı.
Hayaletler ile evlenmelerinin ardında ki en büyük neden onlar sayesinde ölen kişinin öbür dünyada hayatına devam ettiği düşüncesidiydi.
Bazen bir kadının nişanlısı öldüğünde, hayalet evliliğe katılması için adamın cenaze törenine katılması, bekarlık yemini etmesi gerekiyor. Erkekler için ise böyle bir şart yoktu.
Törene gelenler düğüne gelir gibi geliyorlardı. Ölüm ve cenazeye dair bir hüzün ve kasvet havası yoktu. Katılımcıların aileleri birbirlerine pasta, elbise ve paranın da olduğu hediyeleri verirdi. Ölen kişi bambudan yapılmış heykellerle düğünde temsil edilirdi. Erkekse damatlık, kadınsa gelinlik giydirilirdi. Törenden sonra bu kıyafetler yakılırdı.
Ölen kişi erkek ise kadın cesetleri kullanılırdı. Bu düğünlerde nadiren canlı kadınla evlendirme olurdu. Düğün işlemi bittikten sonra ceset erkeğin yanına gömülürdü. Bu adet nedeniyle çok sayıda kadının cesedi mezarlıklardan çalındı.
Hatta kadın cesetlerinden oluşan bir karaborsanın olduğu bile iddia ediliyor.
Söylenilenlere göre 'öbür dünyada kendini eşsiz bulan' ruh ailesinin rüyasına gelerek evlenmek istediğini söyler. Bunun üzerine aile, hayalet bir düğün yaparak iki ölüyü evlendirir.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Daha önce ölüler ile evlenen insanları duydunuz mu?
Bu kasvetli ve korkunç gelenek hala Çin’de sürdürülüyor. Gelin bu geleneğin detaylarına hep birlikte bakalım.
GÖKÇE ÇALIŞCİ
Minghun ya da hayalet evlilik olarak adlandırılan bu gelenek yüzyıllardır sürdürülüyor. Bu geleneğe göre; evlenmeden ölen insanların ruhlarının huzur bulmaları için, ölümlerinden sonra birbirleriyle nikah kıydırılıp birlikte gömülüyorlar.
Bu geleneğin kökeni 3 bin yıl öncesine dayanıyor. Normal evliliklerden farklı olarak bu evlilikte eşlerden birinin ölmüş olması gerekiyor. Yıllarca yasaklanmasına rağmen Çin'in bazı bölgelerinde hala bu ritüeller devam ettiriliyor.
Ailede evlenmemiş bir kız varsa bu o bölgede utanç verici bir durum olarak kabul ediliyor. Her toplumda olduğu gibi Çin’de de erkeklerin soyunu devam ettirmesi önemli bir görevdi. Bu yüzden ölen bir adamın karısı, bir çocuğu evlat edinebilirdi. Böylece ailenin soyu devam eder. Bir başka neden de küçük erkek kardeşin, büyük olandan önce evlenmemesini garanti altına almaktı.
Hayaletler ile evlenmelerinin ardında ki en büyük neden onlar sayesinde ölen kişinin öbür dünyada hayatına devam ettiği düşüncesidiydi.
Bazen bir kadının nişanlısı öldüğünde, hayalet evliliğe katılması için adamın cenaze törenine katılması, bekarlık yemini etmesi gerekiyor. Erkekler için ise böyle bir şart yoktu.
Törene gelenler düğüne gelir gibi geliyorlardı. Ölüm ve cenazeye dair bir hüzün ve kasvet havası yoktu. Katılımcıların aileleri birbirlerine pasta, elbise ve paranın da olduğu hediyeleri verirdi. Ölen kişi bambudan yapılmış heykellerle düğünde temsil edilirdi. Erkekse damatlık, kadınsa gelinlik giydirilirdi. Törenden sonra bu kıyafetler yakılırdı.
Ölen kişi erkek ise kadın cesetleri kullanılırdı. Bu düğünlerde nadiren canlı kadınla evlendirme olurdu. Düğün işlemi bittikten sonra ceset erkeğin yanına gömülürdü. Bu adet nedeniyle çok sayıda kadının cesedi mezarlıklardan çalındı.
Hatta kadın cesetlerinden oluşan bir karaborsanın olduğu bile iddia ediliyor.
Söylenilenlere göre 'öbür dünyada kendini eşsiz bulan' ruh ailesinin rüyasına gelerek evlenmek istediğini söyler. Bunun üzerine aile, hayalet bir düğün yaparak iki ölüyü evlendirir.
En Çok Okunan Haberler