Mehmet ÇETİNKAYA

Ülke olarak yeni tip koronavirüsle tanışmamız ve mücadele etmemizin 214. günü; yani 7 ay… Bursa’da trafiğe kayıtlı toplam 930 bin 903 adet araç var. Katlı otoparkların ilk örneği 121 yıl önce Boston’da yapılmış, bu yıllarda faytonlar için kullanılan at ahırları otomobillere tahsis edilmeye başlanmış. 1920’lerden sonra araç kullanımının yaygınlaşması ile kentlerde araçlar için park yeri oluşturulmaya başlanmış. Günümüzde o park yerlerinin önemi o kadar büyüktür ki bunu aracıyla farklı bir şehre gidip de aracını o an için park edemeyecek güvenli bir yer bulamayanlar çok iyi anlar. Peki, ülkemizde otopark kültürü ne kadar gelişti? Merak edilenleri ve Bursa’daki son durumu HAŞ TES A.Ş. Osmangazi Katlı Otoparkı’nın Yönetim Kurulu Başkanı Ramazan Alhan’a sorduk.

Huzurevinde yeni yıl kutlandı Huzurevinde yeni yıl kutlandı

SOKAKTAKİ ARAÇ TEHDİT ALTINDA

Alhan, Türkiye’de Avrupa’daki gibi otopark kültürünün gelişmediğine işaret ederken, sürücüleri de uyardı: “Otoparklarda araçlarınız son derece güvenliklidir. Dışarda kalan arabalar ise tehdit altındadır. Aracınızı satarken bile zorlanırsınız.”

Koronavirüs öncesinde ve sonrasında otoparkla ilgili işleriniz ne durumda?

Sadece Bursa veya Türkiye’de değil, dünyanın her yerinde salgın iş hayatını çok kötü etkiledi. Bundan en fazla otoparkçılar etkilendi. İşyerimiz Heykel’deki Valilik binasının üzerinde, Bursa’nın merkezi bir yerinde olmasına rağmen işlerde yüzde 50 düşüş oldu. Eskiden rahat bir şekilde kiramızı ödeyebiliyorduk, virüsün çıkmasıyla ödeyemez olduk. Belediyenin bütün sokakları ve ana caddeyi otopark yapması da etkili oldu. Suyu adeta kestiler. Gelen sularla yetinmeyeceğimiz aşikâr.

ÜCRETLER YÜKSEK DEĞİL

Katlı otoparklara vatandaşımız fiyatları pahalı diye girmek istemiyor. Kapalı otoparklar hem güvenli hem de ucuz. Büyükşehir Belediyesi’nin öncelikle şunu bilmesi gerekir; Heykel’deki katlı otoparkların hiç biri tam kapasiteyle çalışmıyor fakat Burbak’ın parklarında yer bulmak mümkün değil. Sokaklarda uygunsuz park eden araçlardan ambulans ve itfaiye araçları çoğu zaman hızlı geçiş yapamıyorlar. Atatürk caddesi Bursa'nın ana arteri, adeta soluk borusu. Tramvay bir şeridi kapatıyor, bir şeridi de Burbak kullanıyor. Geriye kalan şerit ise şehir trafiğine cevap vermiyor. Setbaşı tarafı öğleden sonra sürekli tıkanıyor çünkü bir şerit gidiş geliş olduğundan, geriye birer şerit kalıyor. Böyle olunca ister istemez trafik akışı duruyor. Bize göre Atatürk caddesindeki Burbaka ait otoparklar iptal edilmelidir. Bursa'nın en eski beş tane kapalı otoparkı Atatürk Caddesi’nden beslenmektedir. Bunları boş kalması ve mağdur olması söz konusudur. Bursa Büyükşehir Belediye Şehriemin’i hakkaniyet sahibidirler. Hiç kimseyi mağdur etmeyeceklerini düşünüyoruz.

YÜZDE 50 İNDİRİM YAPTIK

Eski fiyatlarla bu işi götüreceğimizi düşünerek, fiyatlarda yüzde 50 indirim yaptık. Şu anda 1 saati 5 liradan hizmet veriyoruz. İkinci saati 10, 3 ve 4’ten sonra 13 lira oluyor. 1 saati 12 lira olan otoparklar da var. Belediye ise ortalama 7 liralık hizmet veriyor. Bizler halkımızı düşündük, her şey maddiyat değil. Nereye kadar götüreceğimizi bilemiyoruz.

Kapalı otoparkın genel hizmeti nedir?

Geçen gün dolu yağdı. Dolunun yağması arabaları tamamen perişan ediyor. Hem fiyatını düşürüyor hem de bir sürü problem çıkarıyor satış noktasında. Dolu olduğu için hasarlı gibi duruyor ve problem yaşıyorlar. Kapalı otoparkta ise hiçbir sıkıntı yok. Kışın aküler zayıf olduğunda arabalar çalışmaz. Burada ise kardan, doludan veya lodostan etkilenmiyor. Bizim otoparkımız da dışarıya nazaran nispeten sıcak olduğu için böyle bir problemle de karşılaşılmıyor. Abonelerimiz belli bir ücret ediyor ama bunun karşılığını kat be kat alıyor. Otoparkta olunca, çiziği, vuruğu veya farklı bir etmene bağlı problemi olmuyor. Yağmur veya güneş de görmüyor. Rahat bir şekilde satıyor. Arabalar temiz de kalıyor. Bize abone olan 1990 model bir Mercedes araba var, üzerinde hiçbir çizik yok gıcır gıcır. Kapalı otoparkın avantajı da bu oluyor. Dışarıya bıraktığında ise hiçbir güvencesi yok. Bizim sorumluluğumuzda bir vuruk olursa biz gereğini yapıyor ve ödemesini gerçekleştiriyoruz. Araba otoparkın içine girdiği andan itibaren aynı zamanda bizim sorumluluğumuza giriyor. Otoparkımız da sigortalı. Diğer yerlerde ise bunu bulmak zordur. Her yönüyle tek düşüncemiz, müşteri memnuniyetidir.

Otopark bir kültür müdür?

İnsanlarımızda maalesef otopark geleneği yok. Kentlerde yaşayanlar, Avrupa’dan elli sene sonra otomobille tanıştı. O yıllar fakirlik ve yoksulluğun hüküm sürdüğü yıllardı. O dönem her şeyin kadri ve kıymeti biliniyordu. Ne zaman ki köyden kentlere göçler başlayınca şehirlerde düzen bozuldu. Kente gelen vatandaş zar zor bir otomobil sahibi oldu ama kentli olamadı. Kent kültürünü ve imkanlarını benimsedi ancak şehirli olamadı. Kasabadaki yaşantısını şehre taşıdığı için otopark yerine sokak aralarına park etmeyi tercih etti. Bunda belediyelerinde rolü büyük oldu. Belediyeler inşaat ruhsatlarına otopark bedeli adı altında bir ücret alınınca otopark yapılmadı. Maalesef bu konuda Avrupalı gibi olamıyoruz.  Sürücüler, yol kenarına veya sokak aralarına bırakıyor. Otopark geleneğini henüz kazanabilmiş değiliz. Bu konuyla ilgili olarak ciddi bedel ödeyenler de var. Bir insanın aracı çekildiği zaman tam anlamıyla o günü gidiyor. Hem çekici ücreti, hem de trafiğe ceza ödüyor. Otoparkımızda ise aracı rahat ve güvence altında. Hiçbir sorunu da yok.  Arabasını tertemiz bıraktığı gibi alabiliyor.

Pandemi sürecinde müşteri de yarı yarıya düştü, siz de fiyatları yarı yarıya düşürdünüz, bu işin içinden nasıl çıkacağız?

Bu işi şimdilik böyle götürmeye çalışacağız.  İlerleyen süreçte ise neler yaşanacağını şimdiden tahmin edemiyorum. Belediye ise bize destek olmaz.  Ancak devletimizden bir beklentimiz vardır. İşlerin bu çapta azalmasına karşılık kiralarımızın da düşürülmesini talep ediyoruz. Kiralarımız düşerse biraz daha rahat nefes alırız. Şayet bunu gerçekleştiremiyorlarsa sadece pandemi sebebiyle kiramızı ödeyemediğimiz zaman için bizlerden faiz alınmasın. Gecikmeli olarak ödeyince otomatik olarak faiz de ekleniyor.

Otoparkçıların bir derneği veya çatı kuruluşu var mı?

Maalesef öyle bir oluşum yok. Biz 1998’de kapalı otopark olarak hizmete başladığımızda otoparklarla görüştük. Bir dernek kurmak istedik ancak o dönemde başarılı olamadık. Açık otoparkların ise öyle bir endişesi yok. Heykel civarında ise 5-6 kapalı otopark olarak hizmet veriyoruz. Onların da dernek çatısı altında buluşma gibi bir girişimleri veya istekleri olmadı.