Burada gündemi değerlendiren Kılıçdaroğlu, “Karnımız nasıl doyacak? Bir, çalışırız, üretiriz, alın teri dökeriz karnımız doyar. Bunun tek bedeli alın teri dökmek olur. Alın teri kadar değerli bir şey yoktur. Alın teri dökmeden bir köşede oturursunuz; elinde viski kadehi vardır, büyük paralarınız vardır, faizi yatırırsınız, büyük paralar alırsınız. Alın teri, emek dökmüyorsunuz. Kim yüksek faiz veriyorsa paranızı alıyorsunuz. İşçi yok, işveren yok, grev yok, bankadan kredi yok. Türkiye, son 16 yılda bu adamlara teslim edildi. Alın teri dökenler, gelecekten endişe duyuyorlar. Ama bu adamların hiç biri gelecekten endişe duymuyor, çünkü paraları, dolarları, milyarları var. Faiz ödüyorsunuz, hepimiz ödüyoruz. Dışarıda bir avuç tefeciye 16 yılda 156 milyar dolar ödendi. Biz buna karşıyız. Borçlandığımız için ödüyoruz. Niye borçlanıyoruz, fabrika mı yaptık, yeni istihdam alanları mı oluşturduk, çiftçiye teşvik mi verdik? Bu para nereyi gitti, ben bilmiyorum. Meclisteki hiç bir milletvekili de bilmiyor. Nereye gitti bu para? İçeride de faiz ödendi. Bir masa, bir sandalye kim yüksek faiz veriyorsa parayı oraya veriyorsun. İçeriye ödenen faiz 699 milyar TL. Çiftçilerimizin arasında faiz geliri olan var mı? Esnaf, tüccar, sanayicimiz, memur, emekli, işçi var mı? Kim aldı bu 699 milyar faizi? Türkiye’yi bu noktaya getirdik. Hepimiz bir kriz yaşıyoruz. Bundan çıkılır mı? Çıkılır. Asla karamsar değiliz. Bu millet kurtuluş savaşını vermişse bizim karamsarlığa kapılma gibi hukukumuz yoktur. Biz kendi ülkemizi bütün badirelerden kurtarırız” dedi. “Böyle bir ekonomi olmaz” Dolar ile ilgili örnekler veren Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti: “Evvelki gün sabaha saat 09.00’da dolar kuru 6 lira 37 kuruştu. 1 milyon dolar parası olan gidip, hemen bu paradan doları alır. 6 milyon 370 bin TL aldı. Öğle zamanı dolar 6,54’e çıktı. Aynı kişi, hemen gidip, aynı saatte 1 milyon doları sattı, karşılığında 6 milyon 540 bin TL aldı. Aradaki süre sabah 09.00, öğle 12.00. Geldik Merkez Bankasının faizini açıkladığı tarihe; dolar 6.03'e düştü. 6 milyon 540 bin lira para almıştı. Faiz düşünce gidip TL’yi sattı, 1 milyon 84 bin 577 dolar aldı. 5 saatte kazandığı para 84 bin 577 dolar. Bizim buna aklımız ermez. Kimin aklı erer? Tefecinin aklı erer. Onun işi o. 5 saatte 1 milyon doları olan kişiye, 5 saatte 84 bin 577 dolar para kazandırıyorsunuz. Böyle bir ekonomi olmaz.” Herkesin karnının doyduğu bir Türkiye "Hepimizin karnının doyduğu güzel bir Türkiye olsun” diyen Kılıçdaroğlu, şunları söyledi: “Bunun birinci yolu, kim ne ekecek? Hepimiz zeytin ekersek iflas ederiz, buğday ekersek, iflas edersiniz, pirinç ekersek iflas ederiz. Ne ekeriz, ne kazanırız? Bütün dünya planlama yapıyor. Biz zeytin, siz, mercimek, kavun, karpuz ekecek. Herkes ekiyor ve kazanıyor. Çünkü planlama var. Bir ülkede planlama varsa, o ülkede herkes eker, alın teri yapar, herkes kazanır. Hollanda, Konya’dan küçük. Ama onların tarım ürünlerinde ihracatı bizim 5 katımız. Biz Hollanda’nın ihracat ettiği tarım ürününün 5’te 1’ini ihracat yaparsak kendimizi sorgulamamız lazım. Ama onlar planlama yapıyor. Türkiye’de böyle bir düzenleme yok. Ben herkesin kazandığı, çalıştığı, rantın olmadığı bir Türkiye istiyorum. Hortumcuların olmadığı Türkiye istiyorum. 5 saatte 84 bin dolar kazanılan bir düzeni savunuyorsunuz aynen devam edin. Bu ülkede herkes kazanmalı. Alın teri değerli olsun istiyorsanız, hep beraber düşünmemiz lazım.” İşi ehline veriniz Bu ülkede herkesin huzur içerisinde yaşamasını istediğini dile getiren Kılıçdaroğlu, "Her vatandaşın huzur içerisinde yaşamasını isterim. Türkiye bir ekonomik krizle karşı karşıya, niçin kötü yönetimle. Bundan çıkmamız lazım. Benim görevim çıkıp eleştireceğime, nasıl krizden çıkılır onun anlatılması lazım. 11 Ağustos’ta İstanbul’da basın toplantısı düzenledim. Birinci madde devlette liyakat olması lazım. Liyakat ile adalet aynı kökten geliyor. Liyakat, işi ehline vereceksin. Bu da bizim inancımızda var. İşi ehline teslim edeceksin. Ben ekonomi okudum. Şimdi üniversite mezunuyum, doktor da üniversite mezunu. Madem ikiniz de üniversite mezunusunuz, doktora sen ekonomi anlat, ekonomiciye de sen ameliyat yap. Mümkün mü, değil. Herkesin bir işi var. Liyakat budur. İşi ehline teslim edecek. Devlette liyakat bozuldu” diye konuştu. “Damada mı inansın, kayınpederine mi” Merkez Bankası'na müdahale edildiğini vurgulayan Kılıçdaroğlu, “Biri diyor faizi arttır, öteki diyor arttırma. Damada mı inansın, onun kayınpederine mi inansın Merkez Bankası başkanı. Birisi diyor arttır, diğeri arttırma. Adam iki arada bir derede. Bir insan ben her şeyi biliyorum der mi? Diyemez, mümkün değil. Akılcı bir politikası izlenmesi lazım. Yabancı sermaye vurgun için geliyorsa izin vermeyeceksin. 5 saatte 84 bin dolar para kazandı bu adam. Buna izin veriyorsun, asıl Bursa’da şu var, Yozgat’ta şu var fabrika kur, yeni teknoloji getir başımın üstüne. Vurgun için geleceksen izin vermeyeceksin” açıklamasını yaptı. “Niye dolarla ihale yapıyorsunuz” “Yastık altından dolarları çıkanın bozdurun dediler” diyen Kılıçdaroğlu, “Sanki yastık altında dolar dolu. Hadi farz edelim var. Vatandaşta gitti bozdurdu. Asıl doları elinde tutan kim. Köprüleri dolarla ihale ettin. Doları niye TL’ye döndürmüyorsun. Garanti verdin. Niye TL’ye çevirmiyorsun. Onlara dokunmuyorsun, vatandaşa doları bozdur diyorsun. Samimi değil. Her şeyin TL ile olması lazım. Buna inanıyorum Madem biz Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin vatandaşıyız. Liranın değerli olması lazım. Her şeyin TL ile olması lazım. Herkes Türk ihale dolarla. Niye dolarla ihale yapıyorsunuz” açıklamasında bulundu. Dış politika ile alakalı açıklama yapan CHP lideri, “Dış politikayı değiştirin dedik. Suriye’yi görüyorsunuz; inşallah hiçbir askerimizin, komutanımızın tırnağı kanamaz. Bizim oralarda ne işimi vardı. Suriye’nin bölünmesini de istemiyoruz. Eğer parçalanırsa en büyük zararı Türkiye görür. Ne işimiz vardı” diye konuştu. “Türkiye Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanı başka bir devlet başkanının hediye ettiği uçakla gezemez” İsraftan kaçınılması gerektiğini ifade eden Kılıçdaroğlu, “İsraf haramsa kaçınmamız lazım. Dün bir soru sordum, cevabını bekliyorum. Tekrar soruyorum. Deniyor ki bilmem kaç odası olan, konferans salonu olan, içerisinde küçük bir hastanesi olan uçağı 400 milyon dolara satın almışlar. Türkiye bu haldeyken, ultra lüks bir uçak. Bununla seyahat edilecek. Esnaf, sanayici, çiftçi perişan. Bu kadar lüks haram değil mi? Sonra bunu bize bağışlamış, hediye etmiş. Kim? Katar şeyhi. O daha da büyük ayıp. Türkiye Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanı, başka bir devlet başkanının hediye ettiği uçakla gezemez. Bu Türkiye’nin onuruna aykırı. Bu ülkede 81 milyon vatandaş adına bu uçağı nasıl aldınız? Hediye mi? Hediye ise kim kabul etti? Para ise, kaça aldınız? Hiç uçağın yoksa, bir tane değil, 2 tane alalım” şeklinde konuştu. Kılıçdaroğlu daha sonra çay bahçesine geçerek vatandaşlarla sohbet etti.