Katılımcıların tasarruf yapma gerekçeleri; geleceğe yatırım, çocuklar ve beklenmedik durumlara karşı güvence olarak sıralandı. Genç ve çocuksuz bireylerin tasarrufa yönelmesindeki temel etken ise pandemiye bağlı sağlık riskleri ile ekonomik gelişmelere duyarlılığın neden olduğu ihtiyati yaklaşım olarak öne çıktı. Araştırmayı değerlendiren ING Türkiye Bireysel Bankacılık Genel Müdür Yardımcısı Ozan Kırmızı, “Pandemi dolayısıyla yaşanan belirsizlikler tasarrufa yönelimi artırırken ING Türkiye olarak, bu süreçte de her zaman olduğu gibi müşterilerimize tasarruf ederken kazanç sağlayabilecekleri ürün, hizmet ve yatırım araçları sunmaya odaklanıyoruz” dedi.

DÜZENLİDE ARTIŞ

ING Türkiye, Türkiye’de kentsel yerleşim bölgelerinde yaşayan yetişkin bireylerin tasarruf eğilimlerini izlemek amacıyla 2011 yılından bu yana IPSOS iş birliğiyle gerçekleştirdiği “Türkiye’nin Tasarruf Eğilimleri Araştırması”nın (TTEA) 2020 yılı üçüncü çeyrek sonuçlarını açıkladı. Türkiye’nin lider tasarruf bankası olma vizyonuyla faaliyet gösteren ING Türkiye’nin araştırmasına göre, yılın ikinci çeyreğinde yüzde 14,3 olan tasarruf sahipliği oranı, üçüncü çeyrekte araştırma tarihinin en yüksek seviyesine çıkarak yüzde 20,2’ye ulaştı. Tasarruf sahibi olanlar içerisinde düzenli tasarruf yapanların oranı da ikinci çeyreğe göre sekiz puanlık artışla yüzde 63 oldu. Tüm yaş grupları incelendiğinde ise tasarruf yapma gerekçeleri, ‘geleceğe yatırım’, ‘çocuklarım için’, ‘beklenmedik durumlara karşı güvence’ olarak sıralandı. Araştırmada, tasarrufa yönelen genç ve çocuksuz bireylerin tasarrufa yönelmesindeki temel etken de pandemiye bağlı sağlık riskleri ile ekonomik gelişmelere duyarlılığın neden olduğu ihtiyati yaklaşım ile ilişkilendirildi.

HEDEF ÜÇ AY

Araştırma yalnızca tasarruf yapanların değil, tasarruf yapmayı düşünen kişilerin sayının arttığını da ortaya koydu. Buna göre, yakın gelecekte tasarruf yapmayı planlayanların oranı yüzde 37,5’e yükseldi. Bu kişilerden yüzde 16’sı tasarruf planını önümüzdeki üç ayda hayata geçirmeyi planladığını belirtti. Yılın üçüncü çeyreğinde tasarrufa en fazla yönelen kesim, bir önceki çeyreğe göre altı puan artışla yüzde 30 seviyesine ulaşan 25-34 yaş grubu oldu. Çocuksuz bireylerde tasarruf etme durumu ikinci çeyreğe göre dört puanlık artışla yüzde 24’e, çocuklu bireylerde ise yedi puanlık artışla yüzde 18’e çıktı.

SİSTEM İÇİ FİNANSAL ÜRÜNLERİN

PAYI YÜZDE 76 OLDU

 

(Özel) Ortadoğu’da yayınlanan dönem dizileri ile birlikte satışlar patladı (Özel) Ortadoğu’da yayınlanan dönem dizileri ile birlikte satışlar patladı

Hane halkı finansal varlıklarının dağılımına göre; ilk çeyrekte yüzde 74’e geriledikten sonra ikinci çeyrekte hızla toparlanarak yeniden eski seviyelerine yaklaşık yüzde 82 ile erişen sistem içi finansal ürünlerin payı, üçüncü çeyrekte bir kez daha azaldı ve yüzde 76 oldu. Bu durum, salgın koşullarında güven endişesinin belirgin olduğunu, belirsizlik algılarının sistem içi ve dışı finansal ürün tercihlerini şekillendirdiğini ortaya koydu. Tasarruf sahiplerinin tercih ettiği tasarruf araçlarında ilk sırayı, yaklaşık yüzde 25 ile yastıkaltı altın ve nakit aldı. Bunu yüzde 23 ile bireysel emeklilik fonları, yüzde 18 ile sistem içi altın ve yüzde 12 ile TL vadeli hesap izledi. Dönemin koşullarına ve tercihlere göre sahiplik oranı değişen diğer tasarruf araçlarına kıyasla, ‘sistem içi altın’, yani bankalardaki altın hesapları bu çeyrekte yüzde 18 ile tarihinin en yüksek sahiplik oranına ulaştı.  Bu artışta, Türkiye'de aşina olunan ve güvenilir bir tasarruf aracı olarak kabul edilen altının, sistem içinde altın hesabı olarak daha yoğun tercih edilmesi etkili oldu. Kur ve enflasyonda artış beklentilerinden hareketle tasarruflarını koruma güdüsüyle hareket eden hane halkı, sistem içi altın varlıklarını üçüncü çeyrekte artırdı.