Ulaş Girgin
Dünya üzerindeki bazı şehirlerin yerleşim planları toplumların nüfusları ile doğru orantılı olarak zamanla şekillenmiştir. Geçmişi çok eskiye dayanan ve zamanla kontrolsüz şekilde büyüyen metropollerde sonradan şehir planlaması yapmanın bir hayli zor olacağı için bazı şehirlerin tasarımları kuruluş aşamalarında doğru planlama ile kaliteli bir yaşam alanı oluşturmak amacı ile yapılmıştır. İşte bu doğru planlanmış şehirlerden birkaçı.
Amsterdam, Hollanda
Amsterdam, incelendiğinde tam anlamıyla tasarlanarak yaşam alanı haline gelmiş bir şehir olduğunu açıkça belli ediyor. Öyle ki 1600’lü yıllarda kazılmış olan meşhur Amsterdam Kanalları, işlevselliğini yitirmeden günümüze kadar gelmeyi başarmıştır. Ayrıca Hollandalıların yıllar öncesinde tasarladıkları bisiklet kullanımını kolaylaştıran ve dolayısıyla teşvik eden yolları hem çevre için daha zararsız hem de daha ekonomik ve sağlıklı bir ulaşım şekli olarak ustaca düşünülmüş.
Zürih, İsviçre
Bu şehrin toplu taşıma ağı öyle sistemli ve doğru tasarlanmış ki şehirde araba kullanmak mantıksızlaşıyor. Bu sayede çevre dostu şehirlerin başında gelen Zürih’te hava kirliliği seviyesi en aza inmiş durumda. Özenle korunan yeşil alanları ile Zürih Avrupa’nın nefes alması en keyifli şehirlerinden biri olarak planlaması ile büyük bir alkışı hak ediyor.
Chandigarh, Hindistan
Hindistan’ın aşırı nüfuslu Mumbai gibi büyük ve karmaşık şehirlerinden birinin aksine Chandigarh, ülkenin bağımsızlığını kazanması sonrası kurulmuş yeni bir şehir olma özelliğini taşıdığından planlaması doğru kalıplara oturtularak yapılabilmiş. Hindistan’ın en temiz ve en yeşil şehri unvanını taşıyan Chandigarh, Fransız mimar Le Corbusier tarafından tasarlanmış. Tasarımda insan bedeninden ilham alınan şehirde kafa bölümü idari merkez, kalp şehir merkezi, akciğerler geniş yeşil alanlar ve dolaşım sistemleri ise araba ve bisiklet yolları olarak belirlenmiş.
Barselona, İspanya
Barselona, muazzam biçimde tasarlanan şehirlerden biridir. Izgara şeklindeki kent planı ile kuşbakışı fotoğrafları gören herkesi hayrete düşürmektedir. Bu tasarımın sahibi modern anlamda kentleşme kavramını kullanan ilk kişi olan Katalan mühendis Ildefons Cerda’dır. Cerda’nın tasarım çalışması bilimsel anlamda modern şehir anlayışını değiştirmiştir. Cerda’ya göre modern şehir, insanlara birlikte yaşayacakları bir alan sunmanın yanında insanların yaşam kalitesini de iyileştirmelidir. Planlanan binalar ve şehir bu ilkeler üzerine tasarlanmıştır. Binalar, ortası bahçe veya gölgelik bir meydan olarak kullanılmaya uygun ve evlerin maksimum hava ve güneş ışığı alacağı şekilde planlanmıştır.
