Özlem ATAÇ/ÖZEL HABER
Valiliklere gönderilen genelgeye göre, kaldırılan "iç hat uçuşlarında tüm yolcular için PCR test zorunluluğu" yeniden getirildi. Buna göre, bazı durumlarda aşısız, aşı sürecini tamamlamayan, son 180 günde Covid-19 geçirmemiş kişilerden PCR istenmesine devam edilecek. Huzurevi, bakımevi, sevgi evleri ile ceza ve tevkif evlerinin aşısız veya son 180 gün içinde hastalığı geçirmemiş çalışanları, belirlenen durumlarda ceza ve tevkif evlerindeki tutuklu ve hükümlüler, yurt dışına seyahat edecek kişiler (seyahat edilecek ülkenin belirlediği kurallar doğrultusunda) için PCR testi ile tarama yapılmasına devam edilecek. Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü'nün değerlendirmesi uyarınca uçakla şehirler arası seyahat edecek olan aşısız veya aşı sürecini tamamlamayan ve son 180 gün içinde hastalığı geçirmemiş kişiler için de PCR testi uygulaması sürecek. PCR testi uygulamalarında yaşanan bu değişiklikleri gazetemize değerlendiren Tabipler Odası Başkanı Doç. Dr. Alpaslan Türkkan, “Geçtiğimiz hafta Bilim Kurulu toplantısında temaslı aşılıların yapılmaması kararları alındı. Bunlardan biri de uçakla yapılacak seyahatlerde PCR testinin istenmeyeceği yönündeydi. Bu karar birkaç saat sonra değiştirildi” dedi.
‘PANDEMİNİN SONA ERMESİ MÜMKÜN DEĞİL’
En son alınan PCR testi kararının bilimsel bakış açıdan doğru olmadığını belirten Türkkan, “Yapılan test sayısı azaltılarak bu uygulamayla vaka sayıları daha da az görünecektir. Salgınla mücadele bireysel önlemlere indirgenmiş ve sorumluluk vatandaşlara yüklenmiş durumdadır. Fiziksel mesafe ve maske dışında hiçbir önlem alınmadan, aşılanmayı hızlandıracak uygulamalar öncelenmeden pandeminin sona ermesi mümkün değil” ifadelerini kullandı.
‘ALINAN KARAR DOĞRU
BİR KARAR DEĞİL’
“COVID-19 vakalarının yakalanması açısından büyük öneme sahipken günlük yapılan test sayısının yükseltilmemesi, kış aylarında kapalı yerlerde insanların bir araya gelmesini önleyecek hiçbir önlem alınmaması, virüs; otobüste, trende değil de sanki sadece uçakta bulaşıyormuş gibi PCR testi istenmeye devam edileceği kararı doğru bir adım değildir” diyen Türkkan, “Sağlıkta Dönüşüm Programı ile en üst düzeye ulaştırılan koruyucu hekimlik yerine tedavi edici hekimliğe kaynak aktarımı, salgından korunmaktan çok yoğun bakımlarda yatan hasta sayısının konuşulmasına neden oldu” dedi.
