SON DAKİKA
Hava Durumu

Palm yağı nedir? Sağlığa zararlı mı? İşte Palm gerçeği!

Zaman zaman "zararları" ile gündeme getirilen ve tükettiğimiz birçok üründe kullanılan Palm yağı hakkında çok fazla hurafe dolaşıyor. Oysa Palm yağının "gerçek yüzü" denildiğinden çok daha farklı. Bakın Palm yağının kökeni ve işlevleri neler…

Haber Giriş Tarihi: 22.08.2022 13:24
Haber Güncellenme Tarihi: 22.08.2022 13:24
Kaynak: Haber Merkezi
Haberyazilimi.com
Palm yağı nedir? Sağlığa zararlı mı? İşte Palm gerçeği!

Palm yağı olarak bilinen palmiye yağı zaman zaman sağlığa zarar verdiği iddiasıyla gündeme getiriliyor. Kamuoyunda bilinirlik kazanmış tıp uzmanlarından uluslararası sağlık kuruluşlarına kadar pek çok kaynak bu yağların sağlığa ne kadar zararlı olduğu konusunda demeçler vermekten geri durmuyor. Ancak söz konusu palm yağı hakkında tam tersi görüşlere sahip bir kanat da mevcut. Öyle ki bunlara göre palm yağı diğer birçok katı ve bitkisel yağdan çok daha sağlıklı bir yapıya sahip.

Tartışmalara konu olan palm yağının tarihçesine baktığımızda aslında 19'uncu yüzyıla kadar uzanan bir üretim tarihinin olduğunu ve "sürdürülebilir tarımsal üretim" dendiğinde öne çıkan ürünlerde en başta geldiğini görmek mümkün.

Palm yağı, Batı Afrika'da ortaya çıktığı halde Asya'da gelişim gösterdi. 1870'lerde bölgede etkili bir ticari güç olan İngilizler tarafından bir süs bitkisi olarak Malezya'ya getirilen bitkinin ilk ticari ekimi ise 1917'de bir Fransız tarafından Selangor'da gerçekleştirildi. 1960'lardan sonra değeri anlaşılan bitkinin büyük ölçekli üretimi de bu dönemde başlıyor.

İşte bir meyve yağı olan ve 5 bin yıldır gıda olarak kullanılan palm yağlarının etkileyici özellikleri…

PALM YAĞININ ÖZELLİKLERİ

Palm yağı bir meyve yağıdır.

Palm yağı Dünya’da en çok tüketilen bitkisel yağdır

Palm yağı 130’dan fazla ülkede kullanılır.

Palm yağı tropik iklimde yetişir.

Palm yağı üretimin yüzde 85’i Endonezya ve Malezya’dandır.

Palm yağı 5 bin yıldır gıdada kullanılır.

Palm yağı her meyve salkımı 20 kg civarındadır.

NASIL ELDE EDİLİR?

Palm yağının çekirdek ve meyve yağı farklı özelliktedir.

Palm yağı, Palm çekirdeği yağı bileşimi kakao yağına benzer.

Palm yağı aynı oranda doymuş ve doymamış yağ içerir.

endonezyada-bir-palm-iscisi.jpgEndonezya'da bir palm yağı işçisi

PALM YAĞININ KOMPOZİSYONU

Doymuş palmitik asit (yüzde 44)

Doymuş stearik asit (yüzde 5)

Tekli doymamış oleik (yüzde 40)

Çoklu doymamış linoleik (yüzde 10)

Oda sıcaklığında yarı katı kıvamdadır.

Yaklaşık 15 çeşit yağı vardır.

Meyveden elde edilen yağ yöntemlerle katı (stearin) ve sıvı(olein) fraksiyonlarına ayrılabilir

Sıvı hali Asya’da şişelenmiş yemeklik yağ olarak popülerdir

DÜNYADAKİ EN VERİMLİ BİTKİSEL YAĞ!

Yılın 365 günü üretimin devam etmesi, bir yağlık palm ağacından yılda 40 kg civarı yağ elde edilmesi, trans yap içermemesi ve hatta trans yağın panzehiri olarak tanınması ile kolesterol içermemesi palm yağını dünyadaki en verimli bitkisel yağlar arasına sokar.

palmiye.png

YAĞMUR ORMANLARA ZARARI VAR MI?

FAO’nun NASA ve Google Satellite görsellerini kullanarak yaptığı bir çalışmaya göre ormanların yok edilmesinin yüzde 90’ı tarımsal yayılmadan kaynaklanıyor.

World Wildlife Fund (WWF); ormanların yok olmasında en büyük etkisi olan iki gıda kırmızı et ve soya.

OneTreePlanted ve Food Unfolded gibi kurumların araştırmalarına göre ilk iki sırada kırmızı et ve soya bulunurken bunu palm yağı ve kerestecilik takip ediyor.

Palm yağının küresel biyoçeşitlilik üzerindeki etkileri doğal kaynakların korunması amacı ile kurulmuş uluslararası bir organizasyonu olan IUCN'in gündemine de girmişti.

IUCN dünya çapında 160 ülkeden 1.400’ün üzerinde devlet kuruluşu ve sivil toplum örgütünü aynı çatı altında toplamaktadır.

Palm yağı ve biyoçeşitlilik üzerine etkileri ve çözüm önerilerini ortaya koymak için bir araya gelen bilimsel kurul 2018 yılında yayınladığı raporunda palm yağının ormanlık arazilerin yok olmasında etkisi olduğunu ancak, çözümün palm yağını boykot etmek değil, sürdürülebilir palm yağının teşviki olması gerektiğini aksi takdirde palm yağının olmadığı bir senaryoda, ormanlık arazilerin ve biyoçeşitliliğin daha çok zarar göreceğini ortaya koymuştur.

SOYA VE BİTKİSEL YAĞ YÜZDE 30'U İŞGAL EDİYOR

IUCN Palm yağı ve biyoçeşitlilik üzerine 2018 durum analizini güncelleyen yeni çalışmasında, palm yağının toplam küresel yağ ekimi alanının yalnızca yaklaşık yüzde 5,5’ini işgal etmesine rağmen şu anda mevcut küresel bitkisel yağ arzının yaklaşık yüzde 40’ını oluşturduğunu ortaya koyuyor.

Bir karşılaştırma yapılacak olursa, toplam bitkisel yağ tüketiminde 2. sırada yer alan soya, bitkisel yağ talebinin yüzde 28’ini karşılarken dünya çapındaki yağ mahsulü alanının yaklaşık yüzde 30’unu işgal ediyor.

Raporun yazarlarından Prof. Dougles Sheil, bitkisel yağların çoğunlukla birbirinin yerine kullanılabileceğini ancak verimliliklerinin ve çevre üzerindeki etkilerinin göz önünde bulundurulması gerektiğini işaret ederek şunları söylemektedir:

"Örneğin, birim alan başına palm yağı için ortalama verim, kanola, soya, yerfıstığı, pamuk, hindistancevizi veya ayçiçeğinin birkaç katıdır. Örneğin 35,7 milyon hektarlık ek bir alanda yapılacak palm yağı üretimle 2050’de öngörülen talebi karşılanabilir.

Bu, toplam arazi kullanımında yüzde 8’lik bir artış anlamına geliyor. Öte yandan, aynı talebi karşılamak için daha az verimli soya kullanılması durumunda, 204 milyon hektar ek tropik ve subtropikal araziye ihtiyaç duyulur veya bu ise kullanılacak arazide yüzde 48’lik bir artış anlamına gelir."

palm-yagi-0001-katman-2.jpg

SÜRDÜRÜLEBİLİR ÜRETİME DESTEK

Yağmur ormanlarının yok edilmesi insanlık açısından kabul edilemeyecek bir husus. Fakat yapılan bilimsel çalışmalar söz konusu yıkımın çözümünün palm yağını boykot etmek olmadığını ortaya koyuyor.

Hatta bu tarz bir yaklaşım gezegen ve insanlık için çok daha büyük risklere yol açabilir. Bu hususta yapılması gereken ise sürdürülebilir üretimin teşvik edilmesidir.

KANSER VE YÜKSEK TANSİYON RİSKİ GERÇEK Mİ?

2017’de Avrupa Gıda Güvenliği Kurumu’nun (EFSA) Ferrero’nun sevilen markası Nutella başta olmak üzere birçok üründe kullanılan palmiye yağının kanser riskine işaret etmişti.

EFSA, palmiye yağının 200 dereceden yüksek ısılarda rafine edilmesi halinde, diğer bitkisel yağlardan daha çok kanserojen madde ortaya çıkarttığını açıkladı.

Palmiye yağı, doğal kırmızı rengini değiştirmek ve kokudan arındırmak için yüksek ısılarda rafine edildiği biliniyor.

Bazı araştırmacılar, yüksek doymuş yağ oranı nedeniyle kolesterol seviyesini artırarak, kalp krizi ve felç riskini artırdığını belirtiyor. Isıtılmış palmiye yağının yüksek tansiyona neden olduğu da iddia edilmekte.

MCPD, 3-MCPD ve glisidil esterleri (GE) bitkisel yağların rafinasyonu sırasında yüksek sıcaklığa (yaklaşık 200°C) maruz kaldıklarında oluşan bileşiklerdir. Ancak söz konusu maddelerin ne tohum yağlarının ne de palm yağının doğal bileşeni olduğunu iddia etmek kesinlikle mümkün değil.

Bu bulaşanların oluşumunun nedenleri daha topraktaki koşullardan başlar, hasat sonrası bekleme süresi, kötü hammadde kullanımı, kontrolsüz koşullar gibi birçok parametreye bağlı.

Burada asıl önemli olan konu ise bu bulaşanların benzer nedenlerle tüm bitkisel yağlarda oluşabileceği yönünde.

Bu nedenle de AB’de bu bileşenler için zeytinyağı, Ayçiçek yağı gibi bitkisel yağlar da dahil olmak üzere tüm bitkisel yağlar için geçerli olan güvenli limitler konulmuştur. Uygun olmayan hammaddeler kullanılmamaktadır.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar (0)
logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.