Ortodontik problemi olan ve bundan rahatsız olan insanlar öz güven sorunları ile karşı karşıya kalıyor.
Haber Giriş Tarihi: 18.08.2023 10:05
Haber Güncellenme Tarihi: 18.08.2023 10:58
Kaynak:
Haber Merkezi
Haberyazilimi.com
Sağlıklı dişler, güzel bir gülüş herkesin hayali. Yeme-içmeden tutun da gülmeye, konuşmaya etki eden ağız sağlığı, kişilerin psikolojisini de önemli derecede etkiliyor. Ortodonti ve psikolojinin birbiriyle çok yakın ilişkide olduğu dişleri ve gülümsemeleri ile ilgili endişeleri olan kişilerin öz güvenlerinin de eksildiği görülüyor.
Ortodontide, dişlerin ve çenenin konumlarının karşılıklı ilişkilerinin düzeltilmesi amaçlanıyor. Bu tedavi sırasında hastaların ilgili ihtiyaçlarının göz önüne alınması gerektiğini belirten İstanbul Gelişim Üniversitesi (İGÜ), Diş Hekimliği Fakültesi (DHF) Ortodonti Uzmanı ve Uzman Klinik Psikolog Dr. Öğr. Üyesi Hüseyin Özkan, “Ortodonti ve psikoloji arasındaki ilişki çok derin ve anlamlıdır. Ortodonti uygulamalarında, psikoloji teorilerinden yararlanmak gerekir” dedi.
Özellikle çocuklar ve gençler daha fazla etkileniyor
Gülmek; kişilerin sosyal ilişkilerinde, kişiliklerinde ve kişilerin kendileri hakkındaki düşüncelerinde önemli bir rol oynuyor. Bu nedenle de gülümsemelerin düzgün olmasının, kişilerin psikolojik ihtiyaçlarını karşılamak için önemli olduğunu ifade eden Özkan, “Ortodonti ve psikoloji arasındaki ilişki, kişilerin öz güvenleri ile bağlantılıdır. Özellikle çocuklar ve gençler, dişleri ve gülümsemeleri ile ilgili endişeler yaşayabilirler. Bu endişeler, kişilerin öz güvenlerini etkileyebilir. Bu nedenle ortodontistler, hastaların öz güvenlerini değerlendirme hususunda çok dikkatli olmalılar” şeklinde belirtti.
Ortodontik tedavi ile hem fiziksel hem de psikolojik ihtiyaçlar karşılanıyor
Psikoloji teorileri arasından özellikle ‘Bilişsel Davranışçı Yaklaşım’ın hastaların düşünceleri ve davranışlarının birbiriyle ilişkisini anlamak için kullanılabileceğini anlatan Özkan, “Bu terapi, hastaların kendilerine yönelik negatif düşüncelerini ele alarak, öz güvenlerini artırmaya ve endişelerini azaltmaya yönelik olabilir. Ortodonti tedavisi sırasında, hastaların sağlıklı bir gülümsemeye, öz güvenlerine ve iyi hissetmelerine katkıda bulunmak için psikolojik ihtiyaçlarını dikkate almak gerekiyor. Bu sayede hem hastaların fiziksel ve estetik ihtiyaçları hem de psikolojik faktörler karşılanmış olur” şeklinde açıkladı.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Ortodontik sorunlar öz güvensizliğe yol açıyor
Ortodontik problemi olan ve bundan rahatsız olan insanlar öz güven sorunları ile karşı karşıya kalıyor.
Sağlıklı dişler, güzel bir gülüş herkesin hayali. Yeme-içmeden tutun da gülmeye, konuşmaya etki eden ağız sağlığı, kişilerin psikolojisini de önemli derecede etkiliyor. Ortodonti ve psikolojinin birbiriyle çok yakın ilişkide olduğu dişleri ve gülümsemeleri ile ilgili endişeleri olan kişilerin öz güvenlerinin de eksildiği görülüyor.
Ortodontide, dişlerin ve çenenin konumlarının karşılıklı ilişkilerinin düzeltilmesi amaçlanıyor. Bu tedavi sırasında hastaların ilgili ihtiyaçlarının göz önüne alınması gerektiğini belirten İstanbul Gelişim Üniversitesi (İGÜ), Diş Hekimliği Fakültesi (DHF) Ortodonti Uzmanı ve Uzman Klinik Psikolog Dr. Öğr. Üyesi Hüseyin Özkan, “Ortodonti ve psikoloji arasındaki ilişki çok derin ve anlamlıdır. Ortodonti uygulamalarında, psikoloji teorilerinden yararlanmak gerekir” dedi.
Özellikle çocuklar ve gençler daha fazla etkileniyor
Gülmek; kişilerin sosyal ilişkilerinde, kişiliklerinde ve kişilerin kendileri hakkındaki düşüncelerinde önemli bir rol oynuyor. Bu nedenle de gülümsemelerin düzgün olmasının, kişilerin psikolojik ihtiyaçlarını karşılamak için önemli olduğunu ifade eden Özkan, “Ortodonti ve psikoloji arasındaki ilişki, kişilerin öz güvenleri ile bağlantılıdır. Özellikle çocuklar ve gençler, dişleri ve gülümsemeleri ile ilgili endişeler yaşayabilirler. Bu endişeler, kişilerin öz güvenlerini etkileyebilir. Bu nedenle ortodontistler, hastaların öz güvenlerini değerlendirme hususunda çok dikkatli olmalılar” şeklinde belirtti.
Ortodontik tedavi ile hem fiziksel hem de psikolojik ihtiyaçlar karşılanıyor
Psikoloji teorileri arasından özellikle ‘Bilişsel Davranışçı Yaklaşım’ın hastaların düşünceleri ve davranışlarının birbiriyle ilişkisini anlamak için kullanılabileceğini anlatan Özkan, “Bu terapi, hastaların kendilerine yönelik negatif düşüncelerini ele alarak, öz güvenlerini artırmaya ve endişelerini azaltmaya yönelik olabilir. Ortodonti tedavisi sırasında, hastaların sağlıklı bir gülümsemeye, öz güvenlerine ve iyi hissetmelerine katkıda bulunmak için psikolojik ihtiyaçlarını dikkate almak gerekiyor. Bu sayede hem hastaların fiziksel ve estetik ihtiyaçları hem de psikolojik faktörler karşılanmış olur” şeklinde açıkladı.
Kaynak:İHA
En Çok Okunan Haberler