Doğum ve Tüp Bebek Uzmanı Op. Dr. Ebru Öztürk Öksüz, gebeliğin oluşumuna etki eden önemli iki faktörden bahsetti.
Haber Giriş Tarihi: 22.12.2022 15:28
Haber Güncellenme Tarihi: 22.12.2022 15:28
Kaynak:
Haber Merkezi
Haberyazilimi.com
Tüp bebek uygulamasının veya yumurta dondurmanın çiftlerde ‘her zaman çocuk sahibi olabiliriz’ gibi bir düşünce yarattığını söyleyen Anadolu Sağlık Merkezi Kadın Hastalıkları, Doğum ve Tüp Bebek Uzmanı Op. Dr. Ebru Öztürk Öksüz, “Gebeliğin oluşmasını etkileyen çok önemli iki faktör var, yumurta ve sperm kalitesi. Yaşla birlikte bu kalite düşüyor dolasıyla ‘Bizde hiçbir sorun yok, o yüzden hiçbir tedavi yöntemine başvurmuyoruz, kendiliğinden gebe kalmayı bekliyoruz’ demek veya 15 yıldır evli olup da hala gebe kalmayı beklemek doğru bir süreç değil” dedi.
Bir yılın sonunda gebe kalma ihtimalinin yüzde 85 olduğunu vurgulayan Dr. Öksüz, “Bu çok yüksek bir oran ancak bu oran sağlanmadığı noktada sperm sayısı ve yumurta kalitesi gibi daha ince detaylara bakmak gerekiyor” dedi.
Hiç spermi olmayan erkeklerde bunun iki nedeni olabilir
Teknoloji sayesinde en çok gelişim gösterilen alanın sperm olduğunu belirten Dr. Öksüz, “Hiç spermi olmayan erkeklerde bunun iki nedeni olabilir. Yumurtalıklarında sperm üretimi vardır ancak sperm dışarı akmıyordur. Bu durumun tedavisi çok kolay, testisten bir enjeksiyon yardımıyla spermi alabilirsiniz. Diğer neden ise testiste yeterli sperm üretimi olmuyordur, yeterli sperm üretimi olmayınca bu meniye ulaşmıyordur. O zaman da testis dokusunda üretim yapan alanları mikroskop altında bulmaya çalışıyoruz. Her iki nedenin de çözümü var. Spermdeki problemler kolay tedavi edilebiliyor, bu konuda mikroenjeksiyon yani tüp bebek altın standart. Hatta menide hiç sperm yoksa bile çözüm var. Burada deneyimli androloji uzmanlarıyla birlikte çalışıyoruz” dedi.
Çoğul doğumlarda erken doğum oranı daha fazla.
Tüp bebek tedavisiyle gebe kalan kadınların gebeliklerinin normal gebelikten hiçbir farkının olmadığını söyleyen Op. Dr. Ebru Öztürk Öksüz, “Toplumda tüp bebek ile erken doğum çok bağdaştırılıyor ancak bu algının gerçeklikle herhangi bir ilgisi yok. Bununla birlikte çoğul doğumlarda erken doğum oranı daha fazla. Çoğul gebelik oranlarını azalttığınız anda tüp bebek uygulamasının normal gebelikten hiçbir farkı yok. Ülkemizdeki sağlık mevzuatına göre 35 yaşa kadar ilk 2 denemede tek embriyo transferi yapılabiliyor, ancak üçüncü tüp bebek tedavisinden sonra embriyo sayısını ikiye çıkarabiliyoruz. 35 yaş sonrası 2 embriyo transferi uygun. Ancak ikiden fazla transfer yapılamıyor. Dolayısıyla tüm bunlar tüp bebekte çoğul gebelik riskini azaltıyor. Tüp bebek yöntemleriyle hamile kalmış kadınların normal doğum yapamayacağı inancı da yaygın, oysa tıbbi olarak engelleyecek bir durum yoksa normal doğum da rahatlıkla yapılabilir” dedi.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Gebeliğin oluşumunda önemli faktörler
Doğum ve Tüp Bebek Uzmanı Op. Dr. Ebru Öztürk Öksüz, gebeliğin oluşumuna etki eden önemli iki faktörden bahsetti.
Tüp bebek uygulamasının veya yumurta dondurmanın çiftlerde ‘her zaman çocuk sahibi olabiliriz’ gibi bir düşünce yarattığını söyleyen Anadolu Sağlık Merkezi Kadın Hastalıkları, Doğum ve Tüp Bebek Uzmanı Op. Dr. Ebru Öztürk Öksüz, “Gebeliğin oluşmasını etkileyen çok önemli iki faktör var, yumurta ve sperm kalitesi. Yaşla birlikte bu kalite düşüyor dolasıyla ‘Bizde hiçbir sorun yok, o yüzden hiçbir tedavi yöntemine başvurmuyoruz, kendiliğinden gebe kalmayı bekliyoruz’ demek veya 15 yıldır evli olup da hala gebe kalmayı beklemek doğru bir süreç değil” dedi.
Bir yılın sonunda gebe kalma ihtimalinin yüzde 85 olduğunu vurgulayan Dr. Öksüz, “Bu çok yüksek bir oran ancak bu oran sağlanmadığı noktada sperm sayısı ve yumurta kalitesi gibi daha ince detaylara bakmak gerekiyor” dedi.
Hiç spermi olmayan erkeklerde bunun iki nedeni olabilir
Teknoloji sayesinde en çok gelişim gösterilen alanın sperm olduğunu belirten Dr. Öksüz, “Hiç spermi olmayan erkeklerde bunun iki nedeni olabilir. Yumurtalıklarında sperm üretimi vardır ancak sperm dışarı akmıyordur. Bu durumun tedavisi çok kolay, testisten bir enjeksiyon yardımıyla spermi alabilirsiniz. Diğer neden ise testiste yeterli sperm üretimi olmuyordur, yeterli sperm üretimi olmayınca bu meniye ulaşmıyordur. O zaman da testis dokusunda üretim yapan alanları mikroskop altında bulmaya çalışıyoruz. Her iki nedenin de çözümü var. Spermdeki problemler kolay tedavi edilebiliyor, bu konuda mikroenjeksiyon yani tüp bebek altın standart. Hatta menide hiç sperm yoksa bile çözüm var. Burada deneyimli androloji uzmanlarıyla birlikte çalışıyoruz” dedi.
Çoğul doğumlarda erken doğum oranı daha fazla.
Tüp bebek tedavisiyle gebe kalan kadınların gebeliklerinin normal gebelikten hiçbir farkının olmadığını söyleyen Op. Dr. Ebru Öztürk Öksüz, “Toplumda tüp bebek ile erken doğum çok bağdaştırılıyor ancak bu algının gerçeklikle herhangi bir ilgisi yok. Bununla birlikte çoğul doğumlarda erken doğum oranı daha fazla. Çoğul gebelik oranlarını azalttığınız anda tüp bebek uygulamasının normal gebelikten hiçbir farkı yok. Ülkemizdeki sağlık mevzuatına göre 35 yaşa kadar ilk 2 denemede tek embriyo transferi yapılabiliyor, ancak üçüncü tüp bebek tedavisinden sonra embriyo sayısını ikiye çıkarabiliyoruz. 35 yaş sonrası 2 embriyo transferi uygun. Ancak ikiden fazla transfer yapılamıyor. Dolayısıyla tüm bunlar tüp bebekte çoğul gebelik riskini azaltıyor. Tüp bebek yöntemleriyle hamile kalmış kadınların normal doğum yapamayacağı inancı da yaygın, oysa tıbbi olarak engelleyecek bir durum yoksa normal doğum da rahatlıkla yapılabilir” dedi.
En Çok Okunan Haberler