ABD’de 1876’da insan sesinin elektrik sinyallerine çevrilip iletilmesi amacıyla icat edilen telefon, günümüzde her türlü görsel, işitsel ve yazılı içeriğin iletilip alındığı platforma dönüşerek, insan hayatında merkezi hale geldi. Amerikalı mucit Alexander Graham Bell’in telefonu icadı ve yardımcısı Thomas Watson’la 10 Mart 1876’da yaptığı ilk telefon görüşmesi, insanlığın uzaktan iletişim çabalarında yeni bir çığır açtı.
30 YILDA HIZLI ATILIM
1990’lı yılların başına kadar yavaş ve istikrarlı bir gelişim izleyen telekomünikasyon ve iletişim araçları, son 30 yılda ise son derece hızlı bir atılım ve çeşitlenme içine girdi. İkinci nesil dijital mobil ağın ticari olarak kullanıma sunulması 1991 yılında gerçekleşirken, beşinci nesil dijital mobil iletişim ağına geçiş uzun sürmedi. Halen standartları geliştirilmekte olan 5G, 2019’da itibaren kullanıma sunuldu.
ARAÇLAR BÜTÜNLEŞTİ
Teknoloji uzmanlarının “yakınsama” olarak adlandırdığı, bilgi ve iletişim araçlarının işlevlerinin süreç içinde aynı yönde bütünleşmesi, son dönemde teknoloji alanındaki en belirgin eğilimlerden biri haline geldi. Amerikalı sosyolog Randall Collins, yakınsama olgusunu, dijital teknolojinin gelişmesiyle bilgisayar, telefon, radyo ve televizyon cihazlarının işlevlerinin tek bir merkezi aygıtta toplanması eğilimi olarak tanımlıyor. (yenisafak.com)
