Türkiye İktisadi Girişim ve İş Ahlakı Derneği (İGİAD) tarafından ‘Türkiye İş Ahlakı 2016’ Zirvesi düzenlendi. Haliç Kongre Merkezi’nde Türkiye’de ilk olarak gösterilen zirveye, Başbakan Yardımcısı Prof. Dr. Numan Kurtulmuş’un yanı sıra, İGİAD Başkanı Ayhan Karahan, Zirve Düzenleme Kurulu Başkanı Prof. Dr. Nihat Erdoğmuş ve iş dünyasından çok sayıda kişi katıldı. Zirve ile girişimciliğin teşvik edilmesi ve iş ahlakının yaygınlaştırılması hususunda bilgilendirme, eğitim ve yayın faaliyetleriyle iş dünyasında ahlaki bir duyarlılık oluşturulması amaçlanıyor. Açılış konuşması yapan Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, düzenlenen zirvede katılımcılara tavsiyelerde bulunarak, “Bizim düşüncemiz, bizim birikimimiz her şeyden evvel iş adamına sisteme erişime, ekonomik sisteme erişimde eşitlik duygusu üzerinden bir sistem tasarlamıştır. Yani sisteme erişmek bakımından rütbe bulunmak bakımından pazarın ortak ve eşit değerli olmak bakımından bütün tüccarlar ve işadamları eşittir. Aynı özellikle sahiptir. Böyle olduğu kabul edilir. Bunun küçük balıkların büyük balıklar tarafından yutulmasının iktisadi hayatın doğal bir unsuru olduğu düşünüldüğü, bugünün ekonomik sistemi ve alışkanlıklarıyla ne kadar büyük bir tezat teşkil ettiği aşikardır” dedi. “Avrupa ve batı ülkelerinin 3 - 5 bin mülteci ile ayakları titriyor” Dünya üzerinden gelir dağılımı noktasında adaletsizlik olduğunu ifade eden Kurtulmuş, mülteci meselesi üzerinden batılı ülkelere sert eleştiride bulundu. Kurtulmuş, “Çoğumuz rakamları biliyoruz sadece sarsıcı olması bakımından, dünya nüfusunun yüzde 0.7’si, bugün dünyadaki net zenginliğin yaklaşık yüzde 40’ını elde etmiş vaziyettedir. Böyle bir dünya sürdürebilir bir dünya değildir. Böyle bir dünya, dünya barışının sağlanabileceği bir ortamı da sunmaz. Dünya süratle öyle bir noktaya gelmiştir ki, dünyanın kuzeyinde ve güneyinde yer alan ülkeler gelir dağılımı adaleti bakımından birbirinden uzaklaşmaktadır. Avrupa ve batı ülkeleri 3-5 bin tane mülteci gelince ayakları titremeye başlıyor. Avrupa’da batı ülkelerinde ırkçılık siyasi bir mesele olarak yeniden canlanıyor. Halbuki herkesin gözünü açması lazım, bu gidişat böyle gittikçe küresel göç meselesi dünyanın en önemli sorunu olacak. Belki konuşulan 3’üncü dünya savaşından daha büyük bir küresel sorun olacak” diye konuştu.