BUSKİ, Bütünşehir Kanunu ile görev alanına giren 10 ilçenin altyapı meselelerini çözüme kavuşturabilmek için kendi öz kaynaklarının yanı sıra İller Bankası aracılığıyla Avrupa Yatırım Bankası’ndan (AYB) uzun vadeli kredi aldı. BUSKİ Genel Müdürü İsmail Hakkı Çetinavcı, “Kredi sözleşmesini önümüzdeki günlerde imzalayacağız. İmzanın ardından, ihale sürecinin tamamlanmasıyla sahaya ineceğiz. İlçelerimizin başta eskiyen, sağlıksız ve suda aşırı kayıp kaçaklara neden olan içme suyu hatlarını yenileyeceğiz. Kanalizasyon hatları, yağmur suyu kanalları ve arıtma tesisleri ile ilçelerimizi sağlıklı altyapıya kavuşturacağız. 1 milyar 585 milyon TL’lik 2017 bütçemizin büyük bölümünü ilçelerimizin altyapı ağlarını yenilemeye ve yeniden inşa etmeye ayırdık. 2017 ilçelerimizin şantiyeye döndüğü bir yıl olacak” diye konuştu. Büyükşehir Belediyesi’nin vizyonuyla gerçekleştirdikleri altyapı çalışmaları kapsamında sorumluluk alanlarına Bütünşehir Yasası’yla dahil olan 10 ilçede de sudaki kayıp kaçak oranlarını, Bursa merkezde olduğu gibi yüzde 23’ler seviyesine düşürmeye kararlı olduklarını dile getiren Çetinavcı, bununla birlikte çiftçilerin kullanımına sunulmak üzere 40 milyon TL’lik sulama tesisleri kuracaklarını vurguladı. Bursa’nın içme suyunun Doğancı ve Nilüfer barajlarından temin edildiğine dikkat çeken Çetinavcı, “Nilüfer ve Doğancı barajları 2022 yılına kadar Bursa’nın su ihtiyacına cevap verebilecek kapasiteye sahip bulunuyor. 2022’de Çınarcık Barajı’nın devreye girmesiyle Bursa’nın 2050 yılına kadar su ihtiyacı karşılanmış olacak. Bu kapsamda Bursa’nın orta ve uzun vadede su sorunu bulunmuyor” dedi. Barajlardaki doluluk oranının, barajlara hiç su girişi olmaması durumunda bile Mart 2017 sonuna kadar yetebilecek rezerve sahip olduğunu belirten Çetinavcı, son günlerde meydana gelen kar yağışının yer altı su rezervlerini beslediğini, karların erimesiyle birlikte barajlardaki doluluk oranının daha da artarak su ihtiyacının karşılanmasında olumlu bir tablo oluşturacağını vurguladı. Enerji yatırımlarına da değinen Çetinavcı, hidroelektrik santralleri, rüzgar enerji santralleri ve güneş enerjisi santralleri ile ihtiyaç duydukları enerjinin bir bölümünü üreterek, milli ekonomiye sağladıkları katkıyla önemli düzeyde enerji tasarrufunda bulunduklarını da sözlerine ekledi.