Milyonlarca çalışanın merakla beklediği asgari ücret artışıyla ilgili konuşan İnsan Kaynakları ve Yöneticileri Derneği Başkanı Dr. Bülent Öz, dikkat çeken önerilerde bulundu. İKAYDER Başkanı Dr. Bülent Öz, asgari ücrette beklenen artışla ilgili, "Asgari ücrette yüzde 40'a yakın bir artış bekliyoruz" dedi. Öz, “İnsan Kaynakları Yöneticileri Derneği olarak, bütün üyelerimizle yapmış olduğumuz birtakım çalışmalarda asgari ücret beklentileri noktasındaki talepleri topladık. Asgari ücret noktasında toplumun beklentisi olan yüzde 35, 40'a yakın bir zam oranı düşünülüyorsa burada bazı noktalara dikkat ettiğimiz de fayda olduğunu düşünüyoruz” ifadelerini kullandı. İKAYDER Başkanı Dr. Bülent Öz, asgari ücret artışıyla birlikte alınması gereken önlem ve yeni teşvikleri şu şekilde sıraladı: "Asgari ücret artışı ile birlikte teşvik hizmetleri de beraberinde tanımlanmalı. Burada kastettiğimiz şey asgari ücret artarken işveren maliyetlerin de kontrol altında tutabilecek bir mekanizma, bir teşvik sisteminin de olması gerektiğini düşünüyoruz. Bir diğer nokta asgari ücret üzerindeki alınan gelir vergisi oranlarının alınmaması bence önemli bir adım olarak karşımıza çıkmakta. Halihazırda asgari ücretle çalışanların bir gelir vergisi ödemesi yapılıyor. İkinci çerçevede bunu da düşünmüş olmanın faydalı olacağını düşünmekteyiz. Bir önemli nokta da özellikle asgari ücretteki olası birtakım artışların yani özellikle yüzde 30, 35, 40, bazılarında ki bir ücret artışlarının diğer ücretleri de bir yansıması olacak. Bu dönem içerisinde Asgari ücret beklentimiz 3 bin 500 bantlarında kalabileceğini düşünüyoruz. Tabi toplum beklentisi 3 bin 800, 3 bin 900'lara doğru gidiyor. Fakat biz 3 bin 500 bantlarında kalabileceğini düşünüyoruz. Bunun bir tık üstüne çıktığımızda ise yeni birtakım argümanlara ihtiyacımız olduğu düşünmekteyim. Haliyle bugün asgari ücretin bir tık üzerinde olan çalışanları asker ücrette böyle bir artış olması halinde diğer zamlar diğer ücretlerde bir artış söz konusu olacak. Tüm bu üç ekseni değerlendirdiğimizde birinci temel nokta asgari ücret içindeki vergi oranlarının alınmaması, ikinci nokta teşvik hizmetleri ile işveren maliyetlerinin bu anlamda kontrol altında tutulması. Üçüncü temel nokta da buradaki artışların diğer zam oranlarına etkilerini iyi değerlendirmiş olmakta fayda var diye düşünüyorum. Yani özellikle artışın olası sonuçlarını da düşünmekte fayda var.”
‘MESLEK LİSELERİ TEŞVİK EDİLMELİ’
Öz, “TÜİK'in bildiğiniz üzere yüzde 20'leri aşan bir işsizlik oranı açıklaması olmuştu. Bir tarafta iş arayanlar var. yoğun bir şekilde personel arayan şirketler var. Özellikle bizim İkayder üyelerimizin de içinde olduğu birçok şirketler personel arıyor. Diğer takım da iş arayan birçok vatandaşımız var. Özellikle nitelikli işsizlik noktasında birçok vatandaşımız var. Bu iki merkezi birbirine buluşturacak birtakım projelere ihtiyacımız olduğunu düşünüyorum. Yani bir tarafta iş arayanlar, bir taraftan da personel arayanlar. Nitelikli kalifiye insan noktasındaki çalışmalara bu dönem biraz daha artış göstermekte fayda var. Burada İkayder olarak şöyle bir öneri belki getirebiliriz. Özellikle meslek lisesi noktasındaki kısmı önemli arz ediyorum. Dernek olarak, meslek lisesinde her kaydı olan kişinin sigorta primlerinin devlet tarafından ödenmesi bence burası önemli nokta olacaktır. Öğrenci meslek lisesine kaydı olduğunda devlet tarafından sigorta primlerinin ödenmesi ama sigorta primi ödenmesinde kastettiğimiz şey tüm zamanlarına göre prim ödenmesi. Yani emeklilik primleriyle birlikte ödenmesi. İki, meslek lisesinde kaydı olan çocuklarımızın bir burs verilmesi. Aylık olarak bir bursa bağlanmış olması bence önemli nokta. Üçüncüsü, meslek lisesinde kaydı olan öğrencinin ailesinde bu sağlık hizmetlerinden yararlanma hakkı olması. Dolayısı bu üç merkezi eğer doğru tanımlayabilirsek meslek lisesi noktasında o zaman niteliksiz personel noktasındaki sorunları da büyük ölçüde aşmış olacağız.”
‘STRATEJİ DEĞİŞMELİ’
“Bugün dünyanın birçok yerine baktığımızda meslek lisesi oranları yüzde 65'e, düz lise oranları yüzde 35 ise maalesef bizim ülkemizde tam tersi. Yani bizde ki çocuklarımız bizim öğrencilerimiz düz liselere daha çok tercih ediyorlar. Çünkü meslek lisesinin cazibesi ortadan kalkmış bulunmakta. Eğer bu anlamda yeni bir eğitim stratejisi ile bu düzeni de tekrardan gözden geçirilirse ben önümüzdeki dönemin daha güzel şeyler gebe olduğunu düşünmekteyiz.”
