SON DAKİKA
Hava Durumu

#zirve

A Gazete - zirve haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, zirve haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Zulme karşı ortak bildiri Haber

Zulme karşı ortak bildiri

Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad’da İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) ve Arap Birliği tarafından ortaklaşa düzenlenen 8'inci Olağanüstü İslam Zirvesi'nin ardından ortak bildirge yayımlandı. Bildirgede, "İsrail'in Gazze Şeridi'nde ve Kudüs-ü Şerif dahil olmak üzere Filistin topraklarının tamamında Filistin halkına yönelik saldırılarını görüşmek ve bahsekonu saldırganlığa ve saldırganlığın yol açtığı insani faciaya karşı durduğumuzu, buna ve İsrail’in işgali süreklileştirmek ve Filistin halkını başta özgürlük ve kendi ulusal topraklarının tamamı üzerinde bağımsız ve egemen bir devlet kurma hakkı olmak üzere tüm haklarından mahrum bırakmaya yönelik tüm diğer yasadışı faaliyetlerini durdurmak için çalıştığımızı teyit ederiz” ifadeleri kullanıldı. Bildirgede, “Filistin davasının merkeziliğini teyit ederek, tüm enerjimiz ve kapasitemizle, işgal altındaki tüm toprakları kurtarmak ve başta kendi kaderini tayin etme ve 4 Haziran 1967 sınırlarında kurulmuş bağımsız, egemen ve başkenti Kudüs-ü Şerif olan devletlerinde yaşama hakkı olmak üzere, tüm devredilemez haklarını yerine getirmek için verdikleri meşru mücadelede kardeş Filistin halkının yanında yer aldığımızı teyit ederiz” denildi. Bildirgede, “Stratejik bir seçeneği içeren, adil, kalıcı ve kapsamlı bir barışın tesis edilmesinin, bölge halklarının güvenliğini ve istikrarını garanti altına alan ve halkları şiddet ve savaş döngüsünden koruyan tek yöntem olduğunu ve bunun İsrail işgalini sona erdirmeden ve Filistin davasını iki devletli çözüm temelinde çözmeden gerçekleştirmenin imkansız olduğu” vurgulandı. "Filistin davası es geçilerek bölgesel barışa ulaşmak imkansız" “Filistin davasını es geçerek veya Filistin halkının haklarını görmezden gelerek, İslam İşbirliği Teşkilatı tarafından desteklenen Arap Barış Girişimi’ni ana kaynak olarak almadan bölgesel barışa ulaşmanın imkansızlığının” aktarıldığı bildirgede, “İsrail’in, çatışmanın devamı ve şiddetlenmesinden ve şiddetin Filistin halkının haklarına ve İslam ile Hristiyan kutsallarına yönelmesinden, sistemli politika ve faaliyetlerinden ve işgale sebebiyet veren tek taraflı, hukuk dışı adımlardan, adil ve kapsamlı bir barışın sağlanabilmesini engellemekten sorumlu tutulduğu” ifade edildi. Bildirgede, “Filistin halkı güvenlik ve barışa kavuşmadan ve gasp edilen tüm haklarını geri almadan, İsrail’in ve diğer hiçbir bölge ülkesinin güvenlik ve barışa kavuşamayacağını ve İsrail işgalinin devam etmesinin bölgesel güvenlik ve istikrara ve küresel güvenlik ve barışa tehdit oluşturduğu” belirtildi. Nefret ve aşırıcılık kültürünü sürdüren tüm tekliflerin kınandı “Nefret ve ayrımcılığın her türlüsü ile nefret ve aşırıcılık kültürünü sürdüren tüm tekliflerin kınandığı” belirtilen bildirgede, “İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik olarak başlattığı kitlesel savaş suçu anlamına gelen misilleme saldırısının ve Batı Şeria ile Kudüs-ü Şerif’te işlediği barbarca suçların feci yansımalarına ve İsrail’in saldırganlığını durdurmayı reddetmesinden dolayı savaşın genişlemesine yönelik olarak ortaya çıkan gerçek tehlikeye ve Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin (BMGK) uluslararası hukuku devreye sokarak İsrail’in saldırganlığına son verememesi acziyetine karşı uyarıyoruz” denildi. Bildirgede, Gazze Şeridi’ne yönelik saldırılara ilişkin yer alan 31 madde şöyle: "1. İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik saldırganlığını ve bu saldırı sırasında sömürgeci işgal hükümetinin ve Doğu Kudüs dahil işgal altındaki Batı Şeria'daki Filistin halkına karşı işlediği savaş suçlarını ve barbar, vahşi ve insanlık dışı katliamları kınar 2. Bahse konu misilleme saldırının meşru müdafaa veya herhangi başka bir bahaneye sığınılarak tanımlanmasını reddeder ve derhal durdurulmasını talep eder 3. BMGK’yı derhal kesin ve bağlayıcı bir karar alarak, saldırganlığın sona erdirilmesini ve müstemlekeci işgal yetkililerinin uluslararası hukuku, uluslararası insancıl hukuku ve sonuncusu BM Genel Kurulu’nda 26 Ekim 2023 tarihinde düzenlenen 10. Acil Durum Özel Oturumu’nda kabul edilen A/Es-10/L.25 sayılı kararı olmak üzere tüm uluslararası meşruiyet kararlarını ihlal eden faaliyetlerini sona erdirmesini talep eder; bunu yapmakta başarısızlığa uğramanın İsrail’in masum sivilleri, çocukları, yaşlıları ve kadınları öldüren ve Gazze’yi yıkıma uğratan vahşi saldırganlığına devam etmesi manasına gelecektir 4. Tüm devletleri, işgal yetkililerine, ordusu ve terörist yerleşimcilerin Filistin halkını öldürmek, evlerini, hastanelerini, okullarını, camilerini, kiliseleri ve tüm mallarını yok etmek için kullandığı silah ve mühimmat ihracatını derhal durdurmaya çağırır 5. BMGK’yı, derhal bir karar alarak, İsrail’in Gazze Şeridindeki hastaneleri barbarca yok etmesini, bölgeye ilaç, gıda ve yakıt girişini engellemesini, elektriği, su arzını ve iletişim ile internet dahil olmak üzere tüm temel hizmetleri kesmesini kınayarak, bunları uluslararası hukukça tanımlanmış savaş suçu olarak betimlemesini talep eder ve bahse konu kararın işgalci güç İsrail’i, uluslararası hukuka riayet etmeye ve derhal bahse konu barbarca ve insanlığa sığmayan tedbirleri sona erdirmesini ve İsrail’in Gazze Şeridine yıllardır uygulamakta olduğu ablukayı kaldırması gerekliliğini de içermesi gerektiğini ifade eder 6. Gazze’ye yönelik ablukanın kırılarak, Arap, Müslüman ve uluslararası insani yardım konvoylarının (gıda, ilaç ve yakıt dahil) Gazze Şeridi’ne derhal girmesinin mecbur kılınmasını talep eder; Uluslararası teşkilatlara bu sürece katılmaları çağrısı yapar; bahsekonu teşkilatların Gazze Şeridi’ne girmesi zorunluluğuna vurgu yapar; üyelerinin korunması ve görevlerini tam olarak yerine getirmelerinin sağlanması ve BM Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı’nın (UNRWA) desteklenmesi gerektiğini vurgular 7. İsrail'in Gazze'ye yönelik acımasız saldırısının sonuçlarıyla yüzleşmek için Mısır Arap Cumhuriyeti'nin attığı tüm adımları destekleyin ve Gazze Şeridi'ne acil, sürdürülebilir ve yeterli bir şekilde yardım ulaştırma çabalarını destekler 8. Uluslararası Ceza Mahkemesi savcısından, İsrail'in Doğu Kudüs de dahil olmak üzere işgal altındaki tüm Filistin topraklarında Filistin halkına karşı işlediği savaş suçları ve insanlığa karşı suçlara ilişkin soruşturmayı tamamlamasını talep eder ve İİT ile Arap Ligi genel sekreterliklerine bu konunun takibi ve İsrail'in 7 Ekim 2023'ten bu yana Gazze Şeridi'nde işlediği suçları belgelemek için iki ortak uzmanlaşmış yasal izleme birimi kurması ve İsrail tarafından işlenen tüm uluslararası hukuk ve uluslararası insancıl hukuk ihlallerine ilişkin hukuki argümanlar hazırlaması ile İsrail’in Gazze Şeridi'ndeki ve Doğu Kudüs dahil işgal altındaki Filistin topraklarının geri kalanındaki Filistin halkına karşı uyguladığı ihlalleri izleyecek bir birim kurması için yetkilendirir. Bahse konu birim, kuruluşundan 15 gün sonra raporunu, Dışişleri Bakanları seviyesinde toplanacak Arap Ligi Konseyine ve İslam İşbirliği Teşkilatı Dışişleri Bakanları Konseyi'ne sunacaktır, bahse konu rapor devamında aylık olarak sunulmaya devam edilecektir 9. Filistin Devleti'nin, Uluslararası Adalet Divanı'nın tavsiye niteliğindeki görüş süreci de dahil olmak üzere İsrail işgal yetkililerinin Filistin halkına karşı işledikleri suçlardan sorumlu tutulmasına yönelik hukuki ve siyasi girişimlerini ve BM İnsan Hakları Konseyi kararıyla kurulan İşgal Altındaki Filistin Toprakları Hakkında Bağımsız Uluslararası Araştırma Örgütü'nün bu suçları soruşturmasına ve misyonunu engellememesine izin verilmesini destekler 10. Arap Ligi ve İslam İşbirliği Teşkilatı genel sekreterliklerine, işgal makamlarının Filistin halkına karşı işlediği tüm suçları belgeleyen ve İsrail'in yasa dışı eylemlerini ve insanlık dışı uygulamalarını açığa çıkaracak dijital medya platformları kurması için yetkilendirir 11. (32.) Arap Zirvesi ile 14. İslam Zirvesi Başkanı konumundaki Suudi Arabistan’ın yanı sıra, Ürdün, Mısır, Katar, Türkiye, Endonezya ve Nijerya Dışişleri Bakanlarını, İİT ve AL’nin tüm üye devletleri adına, Gazze’ye yönelik savaşın sona erdirilmesi ve kalıcı ve kapsamlı bir barışın sağlanması adına kabul edilen uluslararası şartnameler çerçevesinde ciddi ve gerçek bir siyasi sürecin başlatılması için uluslararası eylemde bulunmak için yetkilendirir 12. Tüm İİT ve Arap Ligi Üye Ülkelerine, kolonici işgal yetkililerinin insanlığa karşı işledikleri suçları durdurmaları yönünde atılabilecek tüm diplomatik, siyasi ve hukuki önlemleri uygulama çağrısı yapar” 13. Uluslararası hukukun uygulanmasında çifte standardı reddederek, çifte standart uygulamasının İsrail’i uluslararası hukuktan koruyan ve İsrail’i uluslararası hukukun üstüne yükselten ülkelerin güvenilirliğini ciddi anlamda zedelediği ve insani değerler sisteminin seçerek uygulanmasının tehlikeli olduğu yönünde uyarı yapar, Arap ve İslam ülkelerinin pozisyonlarının bahse konu çifte standartlardan etkileneceğini ve bunun da kültürler ve medeniyetler arası uçurumu daha da açacağını teyit eder 14. 1949 Dördüncü Cenevre Sözleşmesi ve 1977 Protokolü’ne göre bir savaş suçu olan, yaklaşık 1,5 milyon Filistinli’nin Gazze'nin kuzeyinden güneyine doğru yerinden edilmesini kınar ve tüm Birleşmiş Milletler (BM) kuruluşlarına, sömürge işgal yetkililerinin bu sefil insanlık dışı durumu sürdürme girişimlerine karşı durmaya çağrıda bulunur ve yerinden edilmiş bu insanların evlerine ve bölgelerine derhal geri dönmeleri gerektiğini vurgular 15. Gazze Şeridi veya Kudüs dâhil Batı Şeria içinde, ister topraklarının dışında olsun, bireysel veya toplu olarak zorla yer değiştirilmesi, zorla yerinden edilmesi, sürgün edilmesi veya başka bir yere sürülmesi yoluyla, Filistin halkının veya bölge ülkelerinin hilafına Filistin Davası’nın bertaraf edilmesine yönelik her türlü girişimi tamamen reddeder ve bunu bir kırmızı çizgi ve bir savaş suçu sayar 16. Filistinli sivillerin öldürülmesini ve hedef alınmasını, insani değerlerimiz temelinde ve uluslararası hukuka ve uluslararası insancıl hukuka uygun biçimde kınar; Uluslararası toplumun Filistinli sivillerin öldürülmesine ve hedef alınmasına karşı, tüm insanların eşit yaşama hakkı olduğunu ve bu hususta milliyet, ırk veya din temelinde ayrımcılık yapılamayacağını teyit edecek biçimde, acil ve hızlı adımlar atması gerektiğini vurgular 17. Tüm tutukluların, gözaltında tutulanların ve sivillerin derhal bırakılması gerekliliğine vurgu yapar, sömürgeci işgal yetkililerinin binlerce Filistinli tutukluya karşı işledikleri menfur suçları kınar ve uluslararası teşkilatlara bahse konu suçların derhal durdurulması ve faillerinin kovuşturulması için baskı yapması çağrısında bulunur 18. İşgal güçleri tarafından gerçekleştirilen cinayet suçlarına, yerleşimcilerce gerçekleştirilen terör eylemlerine ve bu kişilerin işgal altındaki Batı Şeria’daki Filistin köylerinde, şehirlerinde ve kamplarında işledikleri suçlara ve El Aksa Camii ile tüm İslam ve Hristiyan kutsal yerlerine yönelik saldırılarına bir son verilmesi gerekliliğini vurgular 19. İşgalci güç İsrail’in sorumluluğunu yerine getirerek, yerleşimlerin inşası ve genişletilmesi, topraklara el koyulması ve Filistinliler’in yerinden edilmesi başta olmak üzere, işgale sebebiyet veren tüm yasadışı eylemlerini sona erdirmesi gerekliliğine vurgu yapar 20. İşgal güçlerinin Filistin şehirleri ve kamplarına yönelik askeri operasyonlarını kınar, yerleşimciler tarafından gerçekleştirilen terörizmi kınar ve uluslararası topluma, yerleşimci derneklerini ve örgütlerini, uluslararası terörizm listelerine dahil edilmesi çağrısı yapar ve Filistin halkının, başta insan hakları olmak üzere, korunma, kalkınma, güvenlik, kendi kaderini tayin hakkı ve kendi topraklarında kendi bağımsız devletlerini kurma hakkı olmak üzere tüm diğer dünya halklarının yararlandığı haklardan yararlanması gerekliliğini teyit eder 21. İsrail'in Kudüs'teki İslam ve Hristiyan kutsal mekanlarına yönelik saldırılarını ve İsrail'in ibadet özgürlüğünü ihlal eden yasa dışı uygulamalarını kınar ve kutsal mekanların mevcut hukuki ve tarihi statüsüne saygı gösterilmesinin gerekliliğini ve mübarek Mescid-i Aksa/Mescid-i Haram-ı Şerif, 144 bin metrekarelik toplam alanıyla Müslümanlara özel bir ibadethane olduğunu, Kudüs Vakıflar ve Mescid-i Aksa İşleri Dairesi Başkanlığının, Mescid-i Aksa’yla ilgili tüm işleri yönetmek ve Mescid-i Aksay’a girişi düzenleme görevi olduğunu, bunun Kudüs’teki İslam ve Hristiyan kutsal mekanları üzerindeki tarihi Haşimi muhafazası görevi çerçevesinde ifa edildiğini teyit eder ve Kudüs Komitesi'nin işgal yetkililerinin kutsal şehre yönelik uygulamalarının önünde duran rolünü ve tüm çabalarını destekler 22. Başta bir bakanın Gazze Şeridi’ndeki Filistin halkı üzerinde nükleer silahların kullanılmasına yönelik tehdidi olmak üzere İsrail işgal hükümeti bakanlarınca yapılan nefret dolu, aşırıcı ve ırkçı eylem ve söylemleri kınar, bu eylem ve söylemlerin küresel barış ve güvenliğe ciddi bir tehdit ihtiva ettiğini ifadeyle, Ortadoğu’nun nükleer silahlardan ve tüm diğer kitle imha silahlarından arındırılmış bir bölgeye dönüşmesi için, BM çerçevesinde bir konferansın toplanmasını ve bahse konu tehditle mücadeleyi gündeme almasını önerir 23. Gazetecilerin, çocukların ve kadınların öldürülmesini, sağlık görevlilerinin hedef alınmasını ve İsrail’in Gazze Şeridi ve Lübnan’a yönelik saldırılarında tüm dünyada yasaklanmış beyaz fosforun kullanımını kınar, İsrail’in Lübnan’ı “taş devrine” döndürme yönündeki söylemlerini ve tehditlerini kınar ve çatışmanın büyümesinin önlenmesi adına, Kimyasal Silahların Yasaklanması Teşkilatına İsrail’in kimyasal silah kullanımını araştırması yönünde çağrı yapar 24. Barışa bağlılığın, İsrail işgalini sona erdirmek, Arap-İsrail çatışmasını uluslararası hukuka uygun biçimde ve 242 (1967), 338 (1973), 497 (1981), 1515 (2003) ve 2334 (2016) sayılı Güvenlik Konseyi kararları dahil olmak üzere ilgili uluslararası meşruiyet kararlarına uygun olarak çözmek için stratejik bir çözüm olduğunu yeniden teyit eder ve ortak, uzlaşılmış Arap pozisyonu mahiyetindeki ve Ortadoğu’da barışı yeniden yeşertmek için girişilen tüm çabaların temeli olan, İsrail’le barışmanın ve İsrail’le normal ilişkiler kurmanın ön koşulunun, İsrail’in tüm Filistin ve Arap toprakları üzerindeki işgalini sona erdirmesi, bağımsız ve egemen Filistin Devletinin 4 Haziran 1967 sınırlarına riayet ederek, Doğu Kudüs başkentli olarak kurulması, Filistin halkının, başta kendi kaderini tayin, Filistinli mültecilerin yurda geri dönüşü ve tazminat hakları olmak üzere devredilemez tüm haklarının tanınmasını esas alan 2002 Arap Barış Girişiminin tüm hükümlerine ve önceliklerine bağlılığını vurgular, bu çerçevede, Filistinli mülteciler için BM Genel Kurulunun 1948 yılında aldığı 194 sayılı kararın çerçevesinde adil bir çözüme kavuşmasını destekler 25. Uluslararası toplumun derhal, iki devletli çözüm temelli, Filistin halkının tüm meşru haklarını, başta bağımsız, egemen devletlerini 4 Haziran 1967 sınırları çerçevesinde, Doğu Kudüs başkentli olarak kurma hakları olmak üzere tüm haklarını karşılayan ve İsrail’le güvenlik ve barış içinde yan yana yaşamasını, tüm uluslararası meşruiyet kararları ve Arap Barış Girişimi’nin tüm unsurları çerçevesinde ciddi ve hakiki bir barış süreci başlatması ihtiyacını vurgular 26. Filistin Davasına 75 yılı aşkın süredir bir çözüm bulunamamasının ve İsrail’in sömürgeci işgalini ve iki devletli çözümün altını oymak üzere koloni yerleşimler inşa etmek ve bunları genişletmek suretiyle sistemli politikalarına karşı duramamasının ardında; ayrıca, İsrail işgaline bazı taraflarca gösterilen karşılıksız destek ve (İsrail’in) sorumlu tutulmaktan korunması, bahse konu tarafların, İsrail tarafından işlenen ve küresel barış ve güvenliğin geleceği üzerinde ciddi sonuçları olabilecek suçları görmezden gelmenin tehlikelerine ilişkin yapılan uyarıların dikkate alınmaması yatmakta ve mevcut durumun ciddi biçimde kötüleşmesine neden olduğunu vurgular 27. Filistin Kurtuluş Örgütü’nün, Filistin halkının tek meşru temsilcisi olduğuna vurgu yaparak, tüm Filistinli grup ve güçlere FKÖ çatısı altında toplanma ve FKÖ’nün liderliğindeki ulusal ortaklık çerçevesindeki sorumluluklarını yerine getirme çağrısı yapar 28. Gazze’nin Doğu Kudüs dahil olmak üzere Batı Şeria’dan ayrılmasını içeren tüm önerileri reddeder ve Gazze’nin geleceğine yönelik tüm yaklaşımların, Gazze ve Batı Şeria’nın özgür, bağımsız, egemen, Doğu Kudüs başkentli ve 4 Haziran 1967 sınırları çerçevesinde kurulmuş Filistin Devleti içindeki birliğini garanti altına alacak kapsayıcı bir çözüm içinde yer alması konusunda ısrarını belirtir 29. Uluslararası hukuk, uluslararası meşruiyet kararları ve “barış ülkesi” prensibi çerçevesinde, belirli bir zaman aralığında ve uluslararası garantilerle birlikte, İsrail’in 1967’de işgal ettiği Doğu Kudüs dahil olmak üzere Filistin topraklarının, ayrıca, işgal altındaki Golan Tepeleri, Lübnan’a ait Şiba Çiftlikleri ve Kafr Shuba tepeleri ile al-Mari kentinin dış bölgelerindeki işgalin sona erdirilmesi ve iki devletli çözümün uygulanabilmesi amacıyla, uluslararası bir barış konferansının en kısa zamanda toplanması çağrısı yapar 30. Kurulmasına 14. İslam Zirvesi’nde tarafından karar verilen İslami Mali Güvenlik Ağı’nın, Filistin Devleti Hükümeti ve UNRWA'ya, maddi katkı ile mali, ekonomik ve insani destek sağlanması adına etkinleştirilmesi çağrısı yaparak; böylece İsrail saldırganlığının yol açtığı büyük yıkımın hafifletilmesine yardımcı olmak üzere, ateşkes sağlandıktan sonra Gazze'nin yeniden inşası için uluslararası ortakların harekete geçirilmesinin gerekliliğini teyit eder 31. İslam İşbirliği Teşkilatı Genel Sekreterini ve Arap Ligi Genel Sekreterini, işbu bildirgenin uygulanmasını takip etme ve müteakip İİT ve Arap Ligi oturumlarında teşkilatlarına rapor sunma konusunda yetkilendirir.” Kaynak: İHA

Yapay Zeka Zirvesi'nde teknoloji konuşuldu Haber

Yapay Zeka Zirvesi'nde teknoloji konuşuldu

Prof. Dr. Mete Cengiz Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen Yapay Zekâ Zirvesi’nin açılış törenine BUÜ Rektörü Prof. Dr. Ferudun Yılmaz, akademik ve idari personel, sektör temsilcileri ile çok sayıda öğrenci katıldı. Törende konuşan Rektör Prof. Dr. Ferudun Yılmaz, Araştırma Üniversiteleri arasında yer alan BUÜ’nün hedeflerine ulaşabilmesi için düşünen ve üreten gençlere ihtiyaç duyduğunu vurguladı. Globalleşen dünyada teknolojiye sahip olan ülkelerin her zaman bir adım önde bulunduğunun altını çizen Prof. Dr. Ferudun Yılmaz, “Ar-Ge yapmak, proje üretmek ve bu projelerden çıktılar elde etmek üniversitelerimizin temel görevleri arasında yer alıyor. Katma değer oluşturan eğitim kurumları aynı zamanda devletine ve milletine katkı sağlamış oluyor. Teknoloji üretmenin yolu bilgiden geçiyor. Üniversite olarak nitelikli eğitim-öğretim faaliyetleri sağlamanın yanı sıra öğrencilerimize bilimi, araştırmayı, proje yapmayı ve bu projeleri ürüne dönüştürmenin yollarını gösteriyoruz. Son yıllarda girişimci öğrencilerimizin sayısı artıyor. Yapay zeka konusuna gençlerimizin yakın ilgisi var. Bu ilgiyi projeye dönüştürmeleri ve iş dünyasının ilgisine sunmaları için Teknoloji Transfer Ofisimiz ve ULUKOZA markamız ile mümkün kılıyoruz. Yakın zamanda ULUTEK Teknopark’ımız bünyesinde bu alanda girişimlerini markalaştıran ve iş dünyasına adıma atan gençlerimiz oldu” diye konuştu. Yoğun ilgi Yaklaşık 50 yıllık bir akademik ve bilimsel deneyime sahip olduklarını kaydeden Rektör Yılmaz, “Üniversitemizde kendi alanında dünyanın en iyi hocaları arasında yer alan akademisyenlerimiz var. Bu hocalarımız hem eğitimin niteliğini yükseltiyor, hem de bilimsel gelişimde öncü roller üstleniyor. Genç akademisyenlerimize de güzel bir örnek teşkil ediyor. Öğrencilerimiz de bu hocalarımızın marifetiyle bilimi ve teknolojik gelişimleri yakından takip edebiliyor. Bugün gerçekleştirilen Yapay Zekâ Zirvesi’ne öğrencilerimizden yoğun bir ilgi olduğunu görmek bizleri son derece mutlu etti. Programa emeği geçen herkese ve tüm katılımcılara teşekkür ediyorum” açıklamasında bulundu. Yapay Zekâ Topluluğu Başkanı Derya Babul ise yaptığı açılış konuşmasında sosyal alanda etkinlik düzenlemenin yanı sıra teknik anlamda projeler geliştirip eğitim kampları düzenlediklerini kaydetti. Bu yıl ikincisini gerçekleştirdikleri Zirve ile alanında uzman kişi ve firmaları öğrenciler başta olmak üzere tüm yapay zekâ meraklılarıyla buluşturduklarını söyleyen Babul, yapay zekânın birçok sektör üzerindeki etkilerinin, geleceğinin ve hayattaki yerinin farklı yönleriyle ele alındığını ifade etti. 2. Yapay Zekâ Zirvesi’nde; Ron Dijital’den Eşref Faruk Yel - Yapay Zekâ Projelerinde Girişimcilik, Karsan’dan Haydar Vural - Yapay Zekâ Projelerinden Öğrenilmiş Dersler, TÜBİTAK’tan Ruşen Akkuş Halepmollasi - Bulut Bilişim Büyük Veri ve Yapay Zekâ Uygulamaları, SocRadar’dan Ensar Şeker - Siber Sınırlar: Yapay Zeka ile Güvenliğin Geleceğini Şekillendirmek konulu sunumlar yaptı. Açık Atölye, Ron Dijital ve Merga Yazılım ile Teknoloji Transfer Ofisi firmaları fuaye alanında katılımcılarla buluşturulduğu zirveyi binlerce öğrenci ziyaret etti. Kaynak: İHA

İstihdam Zirvesi'nde 'teknoloji' mesajı Haber

İstihdam Zirvesi'nde 'teknoloji' mesajı

Bursa İstihdam Zirvesi’nde konuşan Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, Türkiye’de de uzay ve havacılığın, yüksek teknolojinin konuşulduğu bir dönemde sürecin doğru okunması gerektiğini belirterek, gençlerin kariyer planlarını da çağın gereklerine göre yapması gerektiğini söyledi. Bursa Büyükşehir Belediyesi, Garanti BBVA ana sponsorluğunda, Ekonomi Gazetesi ve Burcu Başar İletişim iş birliğinde düzenlenen Bursa İstihdam Zirvesi Atatürk Kongre Kültür Merkezi’nde yapıldı. Bursa Valisi Mahmut Demirtaş, ilçe belediye başkanları, Uludağ Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ferudun Yılmaz, İşkur İl Müdürü Feyzullah Eren Türkmen, İl Milli Eğitim Müdürü Dr. Ahmet Alireisoğlu, ticaret odaları, sanayi bölgeleri temsilcileri, öğretmenler ve öğrencilerin katıldığı zirvenin panel bölümünde konuşan Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, istihdamın artmasına yönelik yaptıkları çalışmalar hakkında bilgi verdi. Kariyer planlaması Kadın istihdamından gençlerin kariyer planlamasına, meslek lisesi ve üniversite öğrencilerine burslardan kırsal kalkınmaya kadar pek çok alanda istihdama yönelik projeler hayata geçirdiklerini ifade eden Başkan Aktaş, teknolojinin geldiği noktayı görerek, ona göre hareket ettiklerinin altını çizdi. Belediyeleri günümüzde ilana çıkıp eleman ihtiyacı karşılayan yer olarak görmenin mümkün olmadığını vurgulayan Başkan Aktaş, “İstihdam önem verdiğimiz bir konu. Teknolojinin geldiği noktaya göre planlama yapıyoruz. Kırsal kalkınmada tersine göç için çalışıyoruz. Gençlerimizin doğru iş kollarına yönelmesi sağlıyoruz. Süreci iyi okumak lazım. Burası 85 milyon nüfuslu bir ülke. Uzay, havacılık ve yüksek teknolojiyi konuşuyoruz. Gençler bu süreci doğru okumalı ve ona göre kariyer planlaması yapmalı. Dünya artık farklı bir istikamete gidiyor. Yapay zeka, çevresel danışmanlık, bioteknoloji uzmanlığı gibi yeni ihtiyaçlar doğuyor. Eskiden bankalarda bir sürü memur vardı. Artık işlerimizi akıllı telefonlarla hallediyoruz. Bankalar sürekli personel azaltıyor. Değişim kaçınılmaz ve bizim bu değişime ayak uydurmamız gerek” dedi. Kadın istihdamı Kadın istihdamının üzerinde önemle durdukları bir konu başlığı olduğunu ifade eden Başkan Aktaş, 2005 yılından beri faaliyette olan Bursa sanat ve mesleki eğitim kursları sayesinde, 40’lı 50’li yaşlardan sonra sektör değiştiren, farklı iş alanlarına yönelen ve kendi işini kuran çok sayıda kursiyer olduğunu hatırlattı. Kadın istihdamına yönelik olarak üreten kadın kooperatiflerine önemli destekler sağladıklarını ifade eden Başkan Aktaş, “Biz göreve geldiğimizde 6 tane üreten kadın kooperatifi vardı. Şuan sayı 38’lere çıktı. Onlara e-ticaret, markalaşma ve kooperatifleşme konularında destekler veriyoruz. Makine, ekipman desteklerinin yanında onlar için pazar oluşturmaya çalışıyoruz” diye konuştu. Kırsal kalkınma Kırsalda istihdam olanaklarını artırarak, kente göçün önüne geçmek için önemli yatırımlar yaptıklarını dile getiren Başkan Aktaş, “Göreve geldiğimizde 97 çalışanı olan ve sadece sebze halini işleten Tarım A.Ş. şirketimiz vardı. Şuanda personel sayısı 1503. Sahil bakımları, yeşil alan düzenlemeleri ve ilaçlama gibi hizmetleri bu şirketimiz görüyor. Daha önce özel şirketlere yaptırdığımız bu işleri kendimiz yaparak hem maliyetleri düşürüyoruz hem de elde ettiğimiz tasarrufla ise çiftçimize fide, fidan, tohum destekleri yapıyoruz. Tek bir örnek vereyim. Keles’te kapanmak üzere olan süs bitkileri kooperatifi vardı. Onu tekrar işler hale getirdik. Böylelikle hem üretim maliyetlerini düşürdük hem de bölge çiftçimize sadece bu yıl 19,5 milyon TL ödeme yaptık” dedi. İki yıl önce kurulan BURSKOOP ile 5 bin meslek lisesi ve 5 bin üniversite öğrencisine burs verdiklerini, Bursa İstihdam ve Kariyer Ofisi ile gençlerin doğru kariyer planlaması yapmalarına destek olduklarını ifade eden Başkan Aktaş, “Kariyer planlamasında ilk iş ailede başlıyor. Anne babalar olarak çocuklarımızı iyi tanımıyoruz ve ille doktor olsun, öğretmen olsun istiyoruz. Belki çocuğun bu alanlara hiç ilgisi yok ama biz yanlış yönlendiriyoruz” diyerek sözlerini tamamladı. Kaynak: Bülten

Başkan Taban zirvede konuştu Haber

Başkan Taban zirvede konuştu

Kamu ve özel sektör temsilcilerinin katılımıyla düzenlenen Bursa İstihdam Zirvesinde İnegöl’e dair değerlendirmelerde bulunan İnegöl Belediye Başkanı Alper Taban, “Gençlerimizin kariyer planlamasına dokunmak önemli. Anne babaların olaya bakışları önemli. Bizim bu noktada özellikle kariyerleri inşa edecek bir ofis kurulabilir mi noktasında çalışmalarımız var” dedi. Bursa İstihdam Zirvesi bugün gerçekleştirildi. Merinos Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi Yıldırım Beyazid Salonunda düzenlenen zirveye; Bursa Valisi Mahmut Demirtaş, Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, Bursa Uludağ Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Feridun Yılmaz, İnegöl Belediye Başkanı Alper Taban, Yıldırım Belediye Başkanı Oktay Yılmaz, Nilüfer Belediye Başkanı Turgay Erdem, İl Millî Eğitim Müdürü Dr. Ahmet Alireisoğlu, sektör temsilcileri, sivil toplum kuruluşları, öğretmenler, meslek liselerinin öğrencileri ve çok sayıda davetli katıldı. YEREL YÖNETİMLERİN İSTİHDAMA KATKISI KONUŞULDU “Türkiye’nin istihdam sorunu, Bursa İstihdam Zirvesi’nde masaya yatırılıyor” sloganıyla gerçekleştirilen organizasyonda, açılış konuşmasını Ekonomi Gazetesi Temsilciler Koordinatörü ve Bursa Temsilcisi Ömer Faruk Çiftçi gerçekleştirdi. Ardından Uludağ Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Feridun Yılmaz ve Bursa Valisi Mahmut Demirtaş katılımcılara hitaben konuşmalar gerçekleştirdi. İstihdam zirvesi, daha sonra 3 oturumdan oluşan paneller ile devam etti. Ekonomi Gazetesi Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Güldağ’ın moderatörlüğünde yapılan ilk oturumda; Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, İnegöl Belediye Başkanı Alper Taban, Yıldırım Belediye Başkanı Oktay Yılmaz ile Nilüfer Belediye Başkanı Turgay Erdem yerel yönetimlerin istihdam ile ilgili hayata geçirdikleri projeleri anlattı. İSTİHDAM MERKEZİ İLE İNEGÖL’ÜN İSTİHDAM RÖNTGENİ ÇEKİLİYOR Bu bölümde İnegöl’ün istihdamı ve İnegöl Belediyesi’nin çalışmalarına ilişkin konuşan Belediye Başkanı Alper Taban, “İnegöl şehri 300 bin nüfusuyla, 3 tane OSB’si, Küçük Sanayi Siteleriyle birlikte irili ufaklı işletmeleriyle ekonomiye ciddi katkı sunuyor. İnegöl’de aslında resmi rakamlar her ne kadar işsizlik olduğunu gösterse de bize göre gerçekten bir işsizlik söz konusu değil. Burada farklı sektörlerden işletmelerin belediyemize başvurularını, gazetelerde ilanlarını görüyoruz. İşletmeler personel arıyor. Aslında belirli açık iş ilanları var, aynı zamanda iş arayan insanlar da var. Bunların ortak noktada buluşamadığını görüyoruz. Bizler İnegöl Belediyesi olarak bu işin neresinde oluruz diye düşündüğümüzde, göreve geldiğimizde İstihdam Merkezi kurma kararı aldık. Önce gelen talepleri topladık. Erkekler, kadınlar, gençler başvuruyor. Hangi alanda ne talep geldi. Şu ana kadar 3500 kayıt oluşturmuşuz. Özellikle 35 yaş üzeri vatandaşlarımızın işinin daha zor olduğunu gördük. Açık iş pozisyonlarının devam ettiğini, aynı zamanda iş arayan vatandaşların da olduğunu gördük. Açık iş pozisyonları için İnegöl Belediyesi Sanat ve Meslek Eğitimi Kurslarımıza yeni alanlar ekledik. Örneğin koltuk dikişi ve döşeme gibi alanlarda ihtiyaçlar vardı. Kurslar açarak mesleki eğitimler verdik” dedi. GENÇLERİN KARİYER PLANLAMASINA DESTEK SAĞLANACAK Belediyelerin bu konuda destek verebileceğini ancak asli görevi olmadığını kaydeden Başkan Taban, “Mesleki eğitimlerle ilgili Halk Eğitim Merkezlerinin çok kapsamlı çalışmaları var. Belediyeler olarak biz ancak buna katkı verebiliriz. Bizim asli işimiz hizmet üretmek. Gelecek dönemle ilgili de gençlerimizin kariyer planlamasına dokunmak önemli. Anne babaların olaya bakışları önemli. Bizim bu noktada özellikle şu kadar gence iş bulduktan ziyade, kariyerleri inşa edecek bir ofis kurulabilir mi noktasında çalışmalarımız var” diye konuştu. Kaynak: Bülten

Pepe'den özel açıklamalar Haber

Pepe'den özel açıklamalar

Trabzonspor’un yıldız oyuncusu Nicolas Pepe, hayatta çıkışlar olduğu gibi inişlerinde olduğunu söyleyerek, “Tam olarak da bu inişlerde iyi çalışır, mental olarak da kuvvetli olursanız bu kez en zirveye çıkmayı başarırsınız” dedi. Trabzonspor’un, İngiltere Premier Lig ekibi Arsenal’den kadrosuna dahil ettiği 28 yaşındaki Fildişi Sahili futbolcu Nicolas Pepe, kulüp dergisine yaptığı açıklamada, bordo-mavili kulübe transfer sürecini anlattı. Pepe, “İlk teklifinde geldiğinde bu beni çok etkilemişti çünkü şahsen seyahat ederek gelmişlerdi ve bu da hızlı ilerlememizi sağladı. Çünkü bana çokça sevgi ve ilgi göstermişlerdi ve bu da beni çok mutlu etti, bunlar karar vermemde etkili olan şeylerdi. Burada olduğum için mutluyum” cümlelerine yer verdi. Nizza’daki sezonun son kısmının yaşadığı sakatlık nedeniyle çok karmaşık geçtiğini kaydeden Pepe, “Elbette bunu düzeltmeye çalışıyorum ve biliyorum ki her şey daha iyi olacak. Hem bireysel, hem de kolektif olarak kulüple birlikte çalışarak bunu aşıyoruz” şeklinde konuştu. Arsenal'da, Teknik Direktör Mikel Arteta’nın Nicolas Pepe ayrılığı için, 'O olağanüstü bir çocuk, çok çabaladı. O zamanlar ödediğimiz para onun hatası değil. İşler yolunda gitmediğinde hayatına devam etmek zorundasın. İşe yaramıyorsa aynı şeyi denemenin bir anlamı yok. Doğru karardı' ifadelerini değerlendiren Pepe, “Evet, antrenörüm bunu söyledi gerçekten. Yüksek bedelli teklife benim istediğim şey değil, siz iyi olursanız bu tür teklifler gelir. İyi performans sergileyemediğiniz vakit de eleştiriler gelmeye başlar. Antrenörüm beni savunmuş ama onun da söylemiş olduğu gibi olumsuzluk durumunda devam etmeli, gelişmeli ve yolunuza giderken asla durmamalısınız. O dönemin aslında bu bağlamda bana çok faydası oldu. Yani negatifin yanında pozitif de vardır, onu bulmalısınız” diye konuştu. “9 numarada, geçen sezon da 10 numarada iyi oyunlar çıkardım” “Hücumda bütün pozisyonlarda oynayabildiğim bir gerçek” diyen Pepe, “9 numarada, geçen sezon da 10 numarada iyi oyunlar çıkardım. En iyi hissettiğim yer sağ kanat, orada daha faydalı olduğumu düşünüyorum ama görev verildiğinde diğer pozisyonlarda da oynayabilmem benim kuvvetli olduğum özellik ve bunu göstermek için çalışırım. Eğer çok ihtiyaç olur ve savunmada oynamam gerekirse, daha çok sol bekte verimli olabilirdim, öndeki alanı kullanabilirdim bu şekilde. Stoper profiline uyduğumu söyleyemem” ifadelerini kullandı. “Milli takımda Fransa’ya ilk gölümü atamamıştım, bu kaçan pozisyon beni çok etkilemişti” Özel hayatında herhangi bir pişmanlığının olmadığını kaydeden başarılı futbolcu, “Ancak sportif açıdan bakılınca, 2016’da Fildişi Sahili A Milli Takımı'na birinci veya ikinci çağrıldığımda, Fransa ile dostluk maçı yapmıştık. Fransa’da doğduğum ve çift vatandaşlığım olduğu için bu maç benim için önemliydi. Milli formayla ilk golümü Fransa’ya atacağım bir pozisyonunu yakalamış ama atamamıştım. Bu kaçan pozisyon beni çok etkilemişti o dönem” dedi. “Global açıdan Türk taraftarı farklı bir seviyede, çok tutkulular” Trabzonspor taraftarı ile çok fazla vakit geçirmediğini ancak kısa sürede gösterdikleri sevgiden dolayı çok mutlu olduğunu vurgulayan Nicolas Pepe, “Üstelik kulübüm için henüz bir şey yapamamama rağmen. Bir oyuncuyu karşılamaktan mutlu olan taraftarları daha önce görmemiştim çünkü. Global açıdan Türk taraftarı farklı bir seviyede, çok tutkulular. Trabzon taraftarıysanız futbolla uyuyup, futbolla yiyor, içiyorsunuz sanki. Dünyada ise Marsilya taraftarı çok ayrı, Velodrome Stadındaki ambiyans beni her zaman çok etkilemiştir. Ayrıca, Afrika taraftarı da Trabzon’daki gibi futbolu yaşar” şeklinde konuştu. Sakatlığın fiziksel ve mental olarak çok zorlayan bir durum olduğunu anlatan Pepe, “Bu anlarda vazgeçmeyi düşünen çok insan oldu ama kendi adıma mücadeleden asla vazgeçmem. Hatta uzak kaldığım o dönem bana, daha kuvvetli geri dönebilmem için bir güç oldu. Kesinlikle hiçbir şekilde pes etmem” diye konuştu. “Her gün gelişmeye çalışıyorum” Dünden daha iyi olmak için çok çalışmak gerektiğinin altını çizen 28 yaşındaki futbolcu, “Her zaman gelişmeyi istersiniz ve ideal olanı, mükemmeliyeti ararsınız. Bu her gün, uğruna çabalamanız gereken bir şeydir. Her zaman daha fazla gol atmak, asist yapmak ve daha iyi performans sergilemek istersiniz. Bu da düzenli gelişim gerektirir ve benim hedefim de her seferinde kendimi bu konularda geliştirmektir. Günümüz futbolunda ise takıma yardımcı olmak, savunmaya gelmek ya da taktik gibi konularda değişim göstermemiz gereken birçok şey var. Bu gibi konularda gelişmek her zaman istenen bir şeydir. Dolayısıyla ben de her gün gelişmeye çalışıyorum. Dünden daha iyi olmak için çok çalışmak gerekir. Şu an iyi olduğunuzu düşündüğünüz bir özelliğiniz yarın yeterli olmayabilir. Bunun için çalışmak zorundasınız” değerlendirmesinde bulundu. “Türk ligi daha çok geçişe dayalı bir lig” Süper Lig’i hakkında ise Pepe, “Dünyanın en iyi ligi olduğu için İngiltere’yi örnek verebilirim, çünkü karşılaştığınız her takım çok güçlü ve yenmesi çok zordur. Box-to-box oynarlar ve çok fazla efor sarf edersiniz, zorlanırsınız. Gördüğüm kadarıyla Türk ligi daha çok geçişe dayalı bir lig, elbette iyi ekiplerin, futbolcuların olduğu bir lig” yorumunu yaptı. “Çok fazla iniş ve çıkışlar var” Futbola yeni başlayacak çocuklara ve altyapıdaki oyunculara önerilerde bulunan Pepe, şöyle konuştu: “Onlara söyleyebileceğim, uzun bir yolun henüz bir başlangıç. Bu uzun yol ve her zaman her şey iyi gitmiyor. Çok fazla iniş ve çıkışlar var. Çok fazla koşuyor, çok çalışıyorsunuz. Hayatınızda çıkışlar olduğu gibi inişler de var. Tam olarak da bu inişlerde iyi çalışır, mental olarak da kuvvetli olursanız bu kez en zirveye çıkmayı başarırsınız. Eğer bir genç, başarı için gerekli zihinsel ve fiziksel güce sahipse, başarılı olacaktır.” Kaynak: İHA

Cumhurbaşkanı Erdoğan G20 Zirvesi'nde açıklamalarda bulundu Haber

Cumhurbaşkanı Erdoğan G20 Zirvesi'nde açıklamalarda bulundu

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan G20 Liderler Zirvesi sonrası açıklamalarda bulundu. Konuşmasına Fas'ta meydana gelen şiddetli depremde hayatını kaybedenlere başsağlığı dileklerini sunarak başlayan Erdoğan, “6 ay önce asrın felaketini yaşayan bir ülke olarak Fas'a yardıma hazırız” dedi. Tahıl koridoru ile ilgili gelen bir soru üzerine konuşan Erdoğan 'Bu koridorla ilgili çalışmamızda Körfez ülkeleri buna dahil, Irak buna dahil, ve Türkiye üzerinden böyle bir koridorun açılmasıyla Körfez’i Basra’dan Avrupa’ya bağlayan bir koridor, bu koridorla ilgili özellikle de Birleşik Arap Emirlikleri, Irak, Türkiye burada hassas davranıyoruz, süratle de bu projeyi hayata geçirmenin gayreti içerisindeyiz. Şu an itibarıyla Dışişleri Bakanlarımız, Ulaştırma Bakanlarımız müşterek bir çalışmanın içerisine girerek bunu birkaç ay içerisinde uygulamaya geçirmenin gayreti içinde olacağız' dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan aynı zamanda, Rusya’nın dışlandığı bir çözümün gerçek dışı olduğunu söyleyerek Karadeniz'de gerilimi arttıracak herhangi bir adımdan kaçınılması gerektiğini söyledi. Erdoğan, “Gerek Rusya, gerek Ukrayna, gerek Birleşmiş Milletler ile temaslarımızı sürdüreceğiz” dedi. Afrika’nın G20 üyeliğinin hayırlı olmasını dilediğini söyleyen Erdoğan, “Afrika'nın G20'ye üye olması, süreci daha da canlandırdı. Bundan sonraki süreçte ülkeler Afrika ile olan münasebetlerini çok daha dikkatli yürütecektir” dedi. Ziyareti sırasında Hindistan Başbakanı Modi ile görüştüğünü söyleyen Erdoğan Güney Asya’daki en büyük ticaret ortağı ile işbirliği konusunda mutabık kaldıklarını açıkladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan ayrıca, “Hindistan gibi bir ülkenin orada bulunmasından iftihar ederiz. Dünya beşten büyüktür. Tüm ülkelerin kaderinin 5 ülkenin ağzından çıkan sözlerine bel bağlamamasını savunuyorum” sözlerini söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasında mültecilere de değinerek, Denizler mülteci mezarlığı oldu. Yerinden edilenlerin ülkelerine dönüşleri sağlanmalı” dedi. Erdoğan aynı zamanda 600 bin Suriyeli’nin ülkelerine geri döndüğünü söyleyerek projeler arttıkça, bu sayı da artacağını berlitti. F-16 AÇIKLAMASI Cumhurbaşkanı Erdoğan İslamofobi karşısında önlemlerini alan bazı ülkeler olduğunu belirterek, “Kur'an-ı Kerim'e yönelik saldırıları G20 bildirgesinde kınadık. Müslümanlığı hedef almak insanlık dışıdır” dedi. ABD Başkanı Joe Biden ile F-16 konusunu görüştüğünü aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, 'Biden ile ayaküstü de olsa görüştük. F-16 konusunda maalesef dostlar işi alıp götürüp İsveç de İsveç diyorlar. Bu yaklaşım bizi üzer. Vereceğim tek bir cevap var, her şeye kongre diyorsunuz. Benim de kongrem var. TBMM'den böyle bir karar geçmediği sürece ben bir şey diyemem. Tek başına karar verecek bir durumda değilim. Meclisimin vereceği kararı beklemek durumundayım" dedi. PAŞİNYAN İLE GÖRÜŞME Pazartesi günü Paşinyan ile görüşeceğini söyleyen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Bölgeyi sükûnete davet etmekten başka çaremiz yok. Ermenistan'ın attığı adımlar doğru değil. Ermenistan'ın seçim kabul edilebilir bir seçim değil” dedi. OVP TAKDİR EDİLDİ Görüşmelerinde Orta Vadeli Program hakkında da yorum aldığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Orta Vadeli Program burada da takdirle karşılandı” sözlerini aktardı.

Zirveye taşınan motosiklet keyfi Haber

Zirveye taşınan motosiklet keyfi

Kayseri Motosiklet Kulübü (KMK), Türkiye Kadın Motosikletçiler Kulübü (TKMK), Parschopprs, Anatolian Tigers MC ve KAYMOK Motosiklet Kulübü tarafından 30 Ağustos Zafer Bayramı nedeni ile düzenlenen etkinlikte motosikletçiler Kayseri'nin zirvesi Erciyes’te bir araya geldi. Şehir merkezinden konvoy oluşturarak zirveye çıkan motosikletçiler, Zafer Ateşi yaktı. Etkinlikle ilgili açıklama yapan KMK Başkanı Metin Tek, “Türkiye’nin bütün motosiklet sevdalılarına, demir atlılarına buradan selam gönderiyoruz. Kulüp başkanlarımızın büyük emekleri var. İnşallah seneye daha güzel bir festivalde buluşmak dileği ile herkesin 30 Ağustos Zafer Bayramı’nı kutluyorum” dedi. Parschopprs kaptanı Gökhan Ramazanoğulları da, “Yine bir Erciyes Motofest’teyiz. Bu yıl depremden dolayı sayın valimizle ve kulüp başkanlarımızla beraber sade bir festival havasında yapma kararı aldık. Bu festival Kayseri’nin festivalidir. Yaklaşık olarak şu an burada 500 motosiklet var. Burada hepimiz, bütün kulüpler ve bireysel sürücüler bir araya gelerek ateşimizi yaktık. 30 Ağustos etkinliğimiz çok güzel oldu. Ben her şeyden önce kulüp başkanlarımıza ve arkadaşlarımıza çok teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı. Motosiklet kullanıcılarından Mehmet Demirdoğan da, “Bütün motosikletçileri bir araya getiren ve emeği geçen kulüp başkanlarına teşekkürler” ifadelerini kullandı. Zirvede buluşan motosikletlilere Zafer Ateşi başında verilen konserin ardından kutlama sona erdi. Kaynak:İHA

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.