SON DAKİKA
Hava Durumu

#yöntem

A Gazete - yöntem haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, yöntem haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Arıcılıkta başarı yöntemleri konuşuldu Haber

Arıcılıkta başarı yöntemleri konuşuldu

Bursa’da kırsal kalkınmanın sağlanması amacıyla fide-fidan temininden kaliteli üretimin sağlanmasına, ekipman desteğinden ürünlerin satış ve pazarlamasına kadar her alanda çiftçilere katkı sunan Büyükşehir Belediyesi, şimdi de sürdürülebilir arıcılık hedefiyle Arıcılıkta Başarı Yöntemleri Paneli düzenlendi. Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi’nde düzenlenen panelin açılışında konuşan Bursa Büyükşehir Belediyesi Başkanvekili Gökhan Dinçer, Büyükşehir Belediyesinin yatırımlarıyla Bursa’nın tarım ve hayvancılık kenti olma özelliğinin her geçen gün daha da güçlendiğini söyledi. Tarımın her alanına önemli destekler verdiklerini kaydeden Dinçer, “Şu anda arıcılık sektöründe Türkiye olarak dünyada ikinci sıradayız. Bursa olarak da 100 binin üzerinde kovanla önemli bir noktayız. Bursa olarak arı sütü üretiminde de Türkiye’de birinci sıradayız. Büyükşehir Belediyesi olarak tarıma desteklerimiz artarak devam edecek” dedi. Bursa Tarım İl Müdürü İbrahim Acar ise Bursa’nın tarımsal anlamda Türkiye’nin önde gelin illerinden biri olduğunu belirterek, Büyükşehir Belediyesi’nin de tarıma ciddi destekler sağladığını kaydetti. Bursa’nın tarımsal üretim hasılasının 2022 yılı verileriyle 43 milyar lira civarında olduğunu ifade eden Acar, “Bu rakam 2023’te daha da yüksek olacak. Bursa olarak tarımsal anlamda iyi durumdayız. Coğrafyamız, iklimimiz uygun, geniş ovalarımız var. Arıcılık anlamında da başarılı illerden biriyiz. 100 bin civarında kovanımız mevcut. Bakanlığımız 2 milyon 200 bin civarında arıcılarımıza destekte bulunmuştu. Yine 1200 ton civarında bal üretimim var. Büyükşehir Belediye Başkanımıza tarımsal üretime verdiği destekten dolayı teşekkür ediyorum. Biz de tarımsal üretimde Bursa’yı bir adım daha öne çıkarmak için elimizden geleni yapacağız. Özellikle bilinçli arıcılık noktasında bu panelin de çok faydalı olacağına inanıyorum” diye konuştu. Bursa Arı Yetiştiricileri Birliği Başkanı Umut Buğra Kavas da panelin düzenlemesine verdikleri destek nedeniyle Başkan Aktaş’a teşekkür etti. Açılış töreninin sonunda Büyükşehir Belediyesi Başkanvekili Gökhan Dinçer, Bursa Arı Yetiştiricileri Birliği tarafından yılın başarılı arıcıları seçilen Özer Güney, Muharrem Arıcı, Abdulkadir Ak ve Nazmiye Bilir’e arıcılık malzemeleri takdim etti. Prof. Dr. Hasan Hüseyin Oruç moderatörlüğündeki panelde ise Prof.Dr. Aslı Özkırım ve Veteriner Hekim Dr. İbrahim Çetin, arı sağlığı ve arı yetiştiriciliği üzerine üreticileri bilgilendirdi.

Şehir Hastanesi'nde canlıdan canlıya organ nakilleri başladı Haber

Şehir Hastanesi'nde canlıdan canlıya organ nakilleri başladı

Akdeniz Üniversitesi (AKDÜ) Tıp Fakültesi’nde organ nakli cerrahisi eğitimini başarıyla tamamlayan Bursa Şehir Hastanesi Organ Nakli Merkezi Birim Sorumlusu Op. Dr. Serdar Geylan’a ilk nakil operasyonunda AKDÜ Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bülent Aydınlı ve ekibi de eşlik etti. Hastane bünyesinde ilk kez canlıdan canlıya nakil gerçekleştirdiklerini vurgulayan Op. Dr. Geylan, “Bu vakalar bizim hastanemiz için bir ilkti. Emeği geçen ekibimizin çalışanlarına, bu özel günümüzde bizi yalnız bırakmayan Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Organ Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bülent Aydınlı ve ekibine teşekkür ediyorum” dedi. Bursa Şehir Hastanesi’nin organ nakli ruhsatı almasının 10. ayında canlıdan canlıya nakillere başladıklarını ifade eden Nefroloji Uzmanı Doç. Dr. Yavuz Ayar ise hastanenin bu alanda Güney Marmara ve Türkiye’de ileri bir konuma geleceğini belirtti. "Asla tereddüt etmedim" Abisine böbreğini bağışlayan Gökçen Erdal ise, "Abimin uzun süren şeker hastalığı vardı. Bir yıl önce iki böbreğini birden kaybetti. Kendisi evde diyaliz yapmak zorundaydı. Bunun da acısını çok fazlası ile yaşadığı için biz organ nakline her zaman çok sıcak baktık. Ama verici olarak tabi tereddütlerim vardı. Çünkü bu durumda toplumun da bilinçsiz olduğunu düşünüyorum. İki böbreğimiz var. Birinin alınması halinde hayatımın nasıl olacağı her zaman soru işareti olmuştu. Ama doktorlarımızın bilinçli anlatımı sayesinde ben kişinin tek böbrek ile hayatına kaldığı yerden devam edebileceğini öğrendim ve abime böbreğimi verirken asla tereddüt etmedim. Bu vesile ile herkese teşekkür ediyorum. Kendilerine her zaman minnettarlık duyacağız. Abimi sağlığına kavuşturdukları için hayatımıza kaldığımız yerden tekrar sağlıkla başladığımız için çok mutluyum" ifadelerini kullandı. "Bebek gibi ilgilenildi" Uzun süredir şeker hastası olduğunu ve 1 yıldır iki böbreğinin fonksiyonunu yitirdiğini dile getiren Mehmet Erdal ise, "Yavuz hoca sayesinde hemodiyalize girmeye başladım. Evde diyaliz yapıyorum. Hastanede canlıdan canlıya organ naklini bekliyorduk. Kız kardeşim ve annem geldi. İkisi de tuttu. Kardeşiminki daha uygundu. Tabi endişelerimiz vardı. Bir misafir bir bebek gibi ilgilendiler. Böyle ilgiyi 5 yıldızlı otelde bulamazdım. Sağ olsun kız kardeşim bana böbreğini verdi. Cuma günü ameliyat oldum. 1 haftanın ardından taburcu oluyorum. Tüm vatandaşlarımızdan böbrek bağışında bulunmalarını istiyorum. Herkes bu konuda çok özverili olsun. Geçtiğimiz hafta doğum günümdü. Burada kutladık ama bundan sonra doğum günüm bugün taburcu olduğum gün. Bundan sonra bu tarihte kutlayacağım" şeklinde konuştu. Eşinin böbreği ile hayata tutundu Hastanede gerçekleşen bir diğer nakilde ise 9 yıldır böbrek yetmezliği ile mücadele eden Kadir Kadiroğlu eşi Halime Kadiroğlu’nun bağışladığı böbrek ile şifa buldu. Zorlu bir süreç yaşadığını belirten Kadir Kadiroğlu, "Eşim ile 20 yıllık evliyiz. Sağ olsun böbreğini bana vermeyi kabul etti. Şu an yeniden doğmuş gibiyim" diye konuştu. Böbreği ile eşinin hayata tutunmasına vesile olan Halime Kadiroğlu ise, "Organ naklinin önemini başımıza gelince kavradık. Doktorlarımız, hemşirelerimiz, tüm çalışanlar çok ilgiliydi. Herkese teşekkürlerimi iletiyorum" ifadelerini kullandı. Kaynak: İHA

Yalın yönetimin mimarı Bursa Haber

Yalın yönetimin mimarı Bursa

Bursa Büyükşehir Belediyesi, var olan kaynakların en etkin şekilde kullanılarak en verimli hizmetin sunulabilmesi amacıyla, özel sektörde yoğun olarak kullanılan ancak kamuda örneklerine fazla rastlanılmayan yalın yönetim sistemini 2020 yılında uygulamaya başladı. Türkiye’de yerel yönetimlere örnek olarak başlatılan uygulama kapsamında yapılan çalışmalarla, vatandaş için değer üretmeyen ancak kaynak tüketen her şey gereksiz ve israf olarak tanımlandı. Tüm çalışmalar yalın yönetim metotları kullanılarak israftan arınma prensibiyle yapılıp, yaklaşık 800 milyon TL’lik tasarruf sağlandı. Personel, araç, ekipman ve zaman başta olmak üzere tüm hizmet birimlerinde verimlilik artışı sağlayan Büyükşehir Belediyesi’nin yalın uygulamaları, Türkiye Belediyeler Birliği işbirliğinde düzenlenen Yalın Belediyecilik Sempozyumu ile kamuoyuna duyuruldu. Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi’nde düzenlenen sempozyum, Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, Dünya Belediyeler Birliği ve Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay, Türkiye Belediyeler Birliği (TBB) ve Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Yücel Yılmaz, TBB Genel Sekreteri Hayri Baraçlı, AK Parti İl Başkanı Davut Gürkan, Bursa ve Türkiye’nin farklı illerinden gelen ilçe belediye başkanları, kaymakamlar ve bürokratların katıldığı törenle başladı. En önemli gündem sürdürülebilirlik Sempozyumun açılış töreninde konuşan Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, dünyanın en önemli gündeminin sürdürülebilirlik olduğunu, sürdürülebilirliğin temelinin de kaynak yönetimi olduğunu kaydetti. Mevcut kaynakların en verimli şekilde yönetilmesinin artık kaçınılmaz bir gerçek olduğunu vurgulayan Başkan Aktaş, “Bütün belediyeler, ‘sürdürülebilir kaynak verimliliği nasıl sağlanmalı?’ sorusuna cevap arıyor. Türkiye Belediyeler Birliği iş birliğinde, bu soruya 2 gün boyunca cevap arayacağız. Biz Bursa Büyükşehir Belediyesi olarak dönemin başında artan rutin giderlerimizi azaltmak amacıyla radikal bir uygulamayı hayata geçirdik. Özel sektörün uzun yıllardır uyguladığı yalın yönetim modelini, yalın belediyecilik adıyla kamuda uyguladık. Elde ettiğimiz sonuçlar gösteriyor ki biz bunu başardık. 3,5 yıl gibi bir zaman oldu ama daha yolun başında olduğumuzu düşünüyorum” dedi. Ölçemediğimiz hiçbir şeyi yönetemeyiz Artan rutin giderlerin, bütün kamunun önemli bir problemi olduğunu ifade eden Başkan Aktaş, “Vatandaş için değer üretmeyen ancak kaynak tüketen her şeyi gereksiz ve israf olarak tanımlıyoruz. Tüm çabamızı yalın yönetim metotlarını kullanarak bu israftan arınmak üzerine kurguladık. 2020 yılında başladığımız yalın dönüşüm çalışmalarımız kapsamında değer üretmeyen araç, makina, ekipman, alan, tesis, mal ve malzeme kullanımını tespit edip değere dönüştürüyoruz. Ayrıca bazı personelimizi doğru yerde istihdam ederek daha çok verim alma yoluna gittik. Özellikle altını çizerek ifade etmeliyim ki vatandaşta karşılığı olan hiçbir projeyi iptal etmedik, azaltmadık, hiç kimseyi işten çıkartmadık. Değer akışlarını yöneterek metotları ve kaynakları değiştirdik, sürekli iyileştirmeler yaptık. Ölçemediğimiz hiçbir şeyi yönetemeyiz, anlayışına sahibiz. Yalın uygulamalardan elde ettiğimiz yıllık kazanım miktarı 800 milyon TL civarında. Kamuda radikal uygulamalar yapmak yönetici için riskli bir durumdur. Çünkü bu kararlılık ve cesaret isteyen bir süreçtir. Biz bu yola çıktığımızda birçok arkadaşımızın dahi tereddütleri vardı. Değişim zordur, değişimi yönetmek ise daha da zordur. Eğer farklı bir sonuç bekliyorsak yöntemlerimizi mutlaka değiştirmeliyiz. Yalın dönüşüm alanında kurumumuzda çalışma yürüten yalın ekip üyelerine, bu uygulamaya inanan, değer üreten bütün personel ve yöneticilerime teşekkür ederim. Sempozyumun beklenen faydayı sağlamasını diliyorum” diye konuştu. Dijitalleşme vurgusu Dünya Belediyeler Birliği ve Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay da Cumhur İttifakının en büyük belediyesi olması dolayısıyla Bursa Büyükşehir Belediyesi ve Başkan Aktaş’ın yaptığı çalışmalardan Konya olarak faydalandıklarını söyledi. Bu tür toplantıların, ekiplerin bir araya gelmesi, hayata geçirilen iyi örneklerin farklı şehirlerde de uygulanması anlamında çok faydalı olduğunu dile getiren Altay, “Bu anlamda hepimizi ışığıyla aydınlattığı için Büyükşehir Belediye Başkanımız Alinur Aktaş’a teşekkür ediyorum. Bütün belediyelerde en önemli konu sürdürülebilir kaynak yönetimi. Konya, yüzölçümü bakımından Bursa’nın 4 katı büyüklüğünde. Bizim için bu büyük coğrafyada başka başka sorunlar var. Yalın belediyecilik ve sürdürülebilirlik adına bizim ve kamunun yaptıkları çok önemli. Büyükşehir yasasından önce Konya’da 200 belediye başkanı vardı. 2014 yasasıyla 168 belde belediyesi kapatıldı şimdi 31 ilçe ve Büyükşehir olmak üzere 32 belediye başkanı var. Yani 200 başkanın makam odası, aracı, şoförü, diğer giderleri düşünün. Beldelerimizde başkanlarımız ancak kendi giderlerini karşılayarak süreci yürütüyorlardı. Biz belediyeler olarak süreci yönetirken, kamunun da bu tür uygulamalarla destek olması lazım. Türkiye bu manada iyi yere gidiyor ama yapacak çok iş var. Yalınlaşma konusunda dijitalleşmeyi çok önemsiyoruz. Vatandaşların belediyeye gelmeden, bulundukları yerden hizmet aldıkları teknolojiye kavuşmuş durumdayız. İşi en iyi sadeleştirecek, israftan kaçınacak kişi, işi yapandır. Bizim görevimiz ağırlıklı olarak temsille geçiyor. Bu nedenle sürece, çalışanların katkısı çok öneli ve kıymetli” dedi. Bursa, rol model Türkiye Belediyeler Birliği ve Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Yücel Yılmaz ise Balıkesir olarak, Bursa’yı yakından takip ettiklerini ve iyi uygulamaları örnek aldıklarını söyledi. Bursa’da yalın belediyecilik uygulaması ilk başladığında da yapılan çalışmaları yakından takip ettiklerini kaydeden Yılmaz, “Biz 2014’te Büyükşehir olduk, Bursa ise 1987’den itibaren Büyükşehir. Bursa’nın, hızlı büyüyen ve değer katan, Türkiye’yi doyuran bir özelliği var. Bizim örnek almamız gereken bir yer. Tecrübe pahalı bir şey. Kendin bedelini ödeyip, tecrübe edersen sıkıntıdan kurtulamazsın. Bursa nasılsa tecrübe etmiş, gelip soruyoruz: Nasıl yaptınız? Doğru mu? Yanlış mı? Danışan yanılmaz. Biz şehre pahalıya mal oluyoruz. Sonucu garanti olmayan işlerden uzak durmanız lazım. Bursa iyi istikamette ilerliyor. Dünyanın konuştuğu şey yalın belediyecilik. Masrafı azalt, ekibi motive et, sürekli güncel kal. Bu tasarrufları Bursa’da görüyoruz. Maliyetlerde, ulaşımda, yapılan işlerde görüyoruz. Başkanımızın tüm ekibini tebrik ediyorum. Ekip olarak Bursa bu işi güzel yapıyor. Yalın Belediyeciliği Türkiye’de ilk uygulayan ve rol model olan Bursa Büyükşehir Belediyemize ve Başkanımız Alinur Aktaş’a teşekkür ediyorum” diye konuştu. Sempozyum, protokol konuşmalarının ardından TBB Genel Sekreteri Hayri Baraçlı ve TOGG CEO’su Gürcan Karakaş’ın sunumları ile devam etti. Kaynak: Bülten

Üzüm pekmezine yüzyıllık yöntem Haber

Üzüm pekmezine yüzyıllık yöntem

Bitlis’in Hizan ilçesinde yaklaşık 150-200 yıldır geleneksel yöntemlerle yapılan üzüm pekmezi yoğun ilgi görüyor. Hizan ilçesine bağlı Akşar köyünün Aşağı Klavuz mezrasındaki köylüler, dağ yamaçlarından topladıkları üzümleri imece usulüyle çalışıp pekmez yapıyor. Bölgeye has beyaz üzüm ve siyah üzümleri önce bağlardan toplayan köylüler daha sonra havuzlarda ezerek üzüm suyu haline getiriyor. Maya olarak kullandıkları beyaz toprakla karıştırarak büyük kazanlarda yaklaşık 300 derece sıcaklıkta 4-5 saat kaynayan üzüm suyu pekmez kıvamına gelinceye kadar pişiriliyor. Hizan’ın yaklaşık 15 köyünde halen doğal ve geleneksel yöntemlerle yapılan üzüm pekmezi ham sofralarda yerini alıyor hem de şifa kaynağı olarak kullanılıyor. İçinde herhangi bir katkı maddesi bulunmadığı için birçok hastalığa da iyi gelen pekmez, özellikle bölgedeki vatandaşlar tarafından sıkça tercih ediliyor. Dededen babadan kalma yöntemlere halen devam ettiklerini belirten Erkan Özer, 100 kilo üzüm suyundan 30 kilo pekmez elde ettiklerini söyledi. Özer, “Üzüm pekmezini 150-200 yıldır atalarımızdan kalan yöntemlerle yapıyoruz. Bağlarımızdan üzümlerimizi toplayıp doğal bir şekilde üzüm pekmezi üretimimizi yapıyoruz. İmece usulü ile bağlardan topladığımız üzümleri kovalarla getirip ezme kazanına koyuyoruz. Daha sonra çizmelerle ezip suyunu çıkarıyoruz. Ardından dinlendirme bidonlarına koyuyoruz. Beyaz renkteki bir toprakla mayalaştırdıktan sonra şeffaf hale geldikten sonra kaynama kazanlarımıza koyuyoruz. Bu kazanlarda 290 derecede 4-5 saat kaynıyor. 100 litre üzüm suyundan yaklaşık 30 litre üzüm pekmezi elde ediyoruz” diye konuştu. Yaptıkları pekmezi Bitlis ve ilçelerinin yanı sıra Türkiye’nin çeşitli illerine de yolladıklarını kaydeden Özer, konuşmasına şöyle devam etti: “Özellikle karaciğer rahatsızlıklarına ve kan değerini yükseltmesi için iyi geliyor. Geçen yıl pekmezin kilosunu 120 TL’den satıyorduk. Ancak bu sene 200-250 civarında satışa sunacağız. Köyde hemen hemen herkes az veya çok bu pekmezi yapıyor.” Kaynak: İHA

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.