SON DAKİKA
Hava Durumu

#ülke

A Gazete - ülke haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, ülke haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Aydınlar Ocağı’nda gündem: İpek Yolu ve Osmangazi Haber

Aydınlar Ocağı’nda gündem: İpek Yolu ve Osmangazi

Bursa Aydınlar Ocağı’nın Şadırvanlı Han’da gerçekleşen Bursa Ocak Söyleşileri’nin konuğu Osmangazi Belediye Başkan Yardımcısı Cem Kürşad Hasanoğlu oldu. Bursa Aydınlar Ocağı Başkanı Ali Seydi Çakırel’in ev sahipliğinde gerçekleştirilen organizasyona konuk Cem Kürşad Hasanoğlu’nun yanı sıra ocağın yönetim kurulu üyeleri de katılım gösterdi. ‘Balkanlar’dan Arkhangai’a Türk Dünyası Kültür Başkenti Osmangazi’ başlıklı bir sunum yapan Hasanoğlu konuşmasında Türk Dünyası, İpek Yolu’nun bölge ülkelerine ekonomik ve sosyolojik etkileri ve Osmangazi’nin bölge ülkelerindeki varlığına değindi. ‘OSMANGAZİ ŞUŞA İLE KARDEŞ ŞEHİR’ Özbekistan Bakanlar Kurulu kararıyla Halklar Dostluğu Nişanı alan Hasanoğlu şunları söyledi: “Osmangazi Türk dünyasının başkentidir. Osmangazi Belediyesi olarak İpek Yolu’nda etkin bir politika izliyoruz. Herkesin bildiği üzere Azerbaycan’ın Şuşa kenti ile Osmangazi kardeş şehirdir. Belediye olarak tarihte ilk kez ‘Türk’ kelimesinin geçtiği Orhun Yazıtları’nın yer aldığı Moğolistan’ın Arkhangai Belediyesi ile imzaladığı kardeşlik protokolünün ardından iki belediye arasındaki temaslar ve ortaklaşa etkinlikler yaptık.” ‘TÜRKİYE SADECE TÜRKİYE’DEN İBARET DEĞİL’ Osmangazi Belediye Başkanı Mustafa Dündar’ın Moğolistan’ın Arkhangai şehrini ziyaretine de değinen Hasanoğlu, “Türkiye, sadece Türkiye’den ibaret değil. Balkanlar’dan Kafkasya ve Orta Asya’ya kadar olan geniş coğrafyada gönül köprüleri kurmaya devam ediyoruz” ifadelerini kullandı. Hasanoğlu, İpek Yolu’nun sosyolojik ve ekonomik katkılarına da değinirken, “Bu yolun geçtiği ülkeler zamanla yapılan ticaretlerle toplumlar birbirlerinin kültürlerini tanıma fırsatı bulmuştur” açıklamasında bulundu. Kaynak: Bülten

Bursa Food Point fırtınası Bursa'yı sardı Haber

Bursa Food Point fırtınası Bursa'yı sardı

Türkiye’nin en fazla UR-GE Projesi yürüten kurumlarından olan BTSO, sektörlerin ihracatını artırmak adına çalışmalarını tüm hızıyla sürdürüyor. İşlenmiş gıda ve dondurulmuş gıda sektörlerine yönelik yürütülen UR-GE projeleri çerçevesinde Bursalı firmalar, bu yıl 6.’sı düzenlenen “Bursa Food Point” alım heyeti etkinliğinde yabancı alıcılarla buluştu. Merinos Atatürk Kongre Kültür Merkezi’nde 30 ülkeden yaklaşık 200 yabancı alıcının katıldığı etkinlik binin üzerinde ikili iş görüşmesi gerçekleştirildi. “Food Point sektöre güç katıyor” BTSO Gıda Konseyi Başkanı Burhan Sayılgan, Food Point programına yurt dışından önemli alıcıların geldiğini belirtti. Alım heyetinin sektörün ihracatına önemli katkı sağladığını vurgulayan Sayılgan, “Türkiye’nin önemli gıda üretim merkezlerinden olan Bursa sahip olduğu potansiyeli ihracata da yansıtıyor. Sektörümüz UR-GE projeleri ile ciddi iş bağlantıları kuruyor. Alım heyeti programında iki gün boyunca Bursalı firmalarımız 1.000’in üzerinde ikili iş görüşmesi gerçekleştirdi. Gelecek yıl düzenleyeceğimiz organizasyon için çalışmalarımıza ara vermeden başladık. BTSO olarak firmalarımızın yanında olmayı sürdüreceğiz.” dedi. “Birçok ülkeden alıcılarla görüştük” Food Point katılımcılarından Hacı Hasan Oğulları firması sahibi Yüksel Aktaş, BTSO’nun organize etmiş olduğu alım heyetinde 30’dan fazla ülkeden gelen yabancı alıcıyı ağırladıklarını söyledi. Organizasyon için BTSO Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Burkay ve ekibini tebrik ettiğini belirten Aktaş, “Stantlarımızı ziyaret ettiler, Bursa’mızın güzel ürünlerini deneyimlediler. Suudi Arabistan, Katar, Umman, İsviçre, Birleşik Arap Emirlikleri gibi ülkelerden ziyaretçilerle görüştük. Bunun yanı sıra müşterilerimizi fabrikamıza davet ederek güvene dayalı bir alışveriş yapmalarını sağladık. Bu organizasyonların büyüyerek devam etmesini istiyoruz.” diye konuştu. “İngiltere, İtalya ve Dubai’den sipariş aldık” Food Point organizasyonuna katılan firmalardan Eraslan Meşrubat yetkilisi Nadir Eraslan, Food Point alım heyetinin firmalarına değer kattığını söyledi. Etkinlikte İngiltere, İtalya ve Dubai’den siparişler aldıklarını belirten Eraslan, “Bizim için harika bir organizasyon oldu. Ürünlerimizi farklı ülkelerden gelen alıcılara tanıtma fırsatı bulduk. Alım heyeti firmamızın ihracatına ciddi katkı sağlayacak.” dedi. Bursa Food Point’e Almanya, İsviçre, Balkan ülkeleri, Ürdün, Birleşik Arap Emirlikleri ve Azerbaycan başta olmak üzere gıda sektörünün başlıca hedef pazarlarından önemli alıcılar katıldı. İsviçre’den organizasyona katılan Murat Hoş, Food Point tarzı programların ülke ihracatına yüksek katkısı olduğunu belirterek, “Food Point çerçevesinde İsviçre’den 15’e yakın büyük firma ile Bursa’ya geldik. Heyetteki firmalarımız için alım heyeti çok faydalı oldu. Önümüzdeki yıllarda da bu şekilde devam etmesini diliyorum. Bursa, Türkiye’nin en büyük ticaret ve sanayi odasına sahip olan bir şehir. BTSO ile iş birliği içerisinde çalışmaya devam edeceğiz.” dedi. “Yeni ticari anlaşmaların ilk adımlarını attık” Food Point organizasyonuna katılan yabancı alıcılardan Rosproduct firma yetkilisi Irına Markova, Bursa’ya ilk kez geldiklerini ve çok beğendiğini söyledi. Etkinlik öncesi Bursa gıda sektörüne ilişkin araştırma yaptığını söyleyen Markova, “Kendi alanımızda hizmet veren firmalarla verimli görüşmeler gerçekleştirdik. Burada tanıştığımız firmalarla iletişimde kalarak yeni ticari anlaşmalar sağlamayı hedefliyoruz.” dedi. “Gelecek yıl tekrar burada olacağız” OKSO Firması yetkilisi Dordan Spomenko Bursa’ya ikinci kez geldiğini söyledi. Üyesi olduğu Sırbistan’ın Vojvodina Ticaret ve Sanayi Odası ile BTSO arasında iyi ilişkiler olduğunu dile getiren Spomenko, “Gelecek yıl tekrar Food Point’e katılmayı düşünüyoruz. Türkiye’de zaten çalıştığımız firmalar var ancak Bursa’dan daha önce iş yaptığımız bir firma olmamıştı. Burada ciddi görüşmeler gerçekleştirdik. Gerekli anlaşmaları yaptıktan sonra bazı firmalarla beraber iş yapacağımızı düşünüyorum.” ifadelerini kullandı. Moldova’dan organizasyona katılan Panilino firması yetkilisi Serghei Josan ise Bursa’da çok güzel karşılandıklarını ve ilerleyen günlerde görüştükleri firmalarla birlikte iş yapmayı düşündüklerini söyledi. Kaynak: İHA

İnegöl'de 'Cumhuriyet'in gövde gösterisi Haber

İnegöl'de 'Cumhuriyet'in gövde gösterisi

29 Ekim 1923 tarihinde ilan edilen Cumhuriyet, 100. Yaşını kutluyor. 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı tüm yurtta olduğu gibi İnegöl’de de iki gündür devam eden organizasyonlarla coşkuyla kutlanırken, o coşku bugün resmi törenlerde de yaşandı. 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı kutlamaları, İnegöl’de sabah 10.00’da Beşinci Mevsim Kültür Sanat Merkezinde bulunan Kaymakamlık Makamında Kaymakam Eren Arslan, AK Parti Bursa Milletvekili Ayhan Salman ve Belediye Başkanı Alper Taban’ın tebrikleri kabulü ile başladı. Tüm ilçe protokolü burada bayramlaştı. PROTOKOL VATANDAŞLARIN BAYRAMINI KUTLADI Törenler daha sonra Atatürk Bulvarı üzerinde eski Hükümet Konağı yanındaki alanda devam etti. Vatandaşların da yoğun katılım gösterdiği 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı kutlamalarında; Kaymakam Eren Arslan, AK Parti Bursa Milletvekili Ayhan Salman ve Belediye Başkanı Alper Taban vatandaşların ve öğrencilerin bayramını kutladılar. Coşkunun adeta meydanlara sığmadığı Cumhuriyet Bayramı kutlamalarında, 7’den 77’ye her yaştan vatandaş elinde bayrağı ile yerini aldı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşının okunmasının ardından Kaymakam Eren Arslan kürsüye çıkarak günün anlam ve önemine ilişkin bir konuşma yaptı. Cumhuriyetin hikayesini anlattığı konuşmasında dünü ve bugünü hatırlatarak yarını resmeden, özellikle gençlere bu minvalde büyük görevler düştüğünü dile getiren Kaymakam Arslan’ın konuşması dinleyenleri duygulandırdı. Kaymakam Arslan’ın konuşmasının ardından günün anlam ve önemine ilişkin şiirler okundu. İnegöl Belediyesi Halk Dansları Ekibinin gösterisiyle şenlenen bayram kutlamalarında, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı nedeniyle düzenlenen çeşitli yarışmalarda dereceye giren öğrencilere de ödülleri takdim edildi. Yine günün anlam ve önemine ilişkin öğrencilerin gösterileriyle devam eden kutlamalarda, Türk Devletleri oratoryosu büyük beğeni topladı. İstiklal Marşını kendilerine özgü bir şekilde seslendiren öğrencilerin gösterisi alandaki binlerce kişi tarafından soluksuz izlenirken, gösteri sonunda öğrenciler uzun süre ayakta alkışlandı. İnegöl Tarihi Mehter Takımının verdiği konser ile devam eden Cumhuriyet Bayramı kutlamaları, finalde ise öğrenciler, gaziler, arma STK’lar, emniyet ve jandarma ekiplerinin yaya ve araçlı personellerinin geçişleriyle son buldu. Tören geçişinde geçtiğimiz yıl üretimi başlayan yerli ve milli araç TOGG’da yerini aldı. Kaynak: Bülten

Cumhurbaşkanı Yardımcısı'ndan 'işsizlik' mesajı Haber

Cumhurbaşkanı Yardımcısı'ndan 'işsizlik' mesajı

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, “İnsani Gelişme Endeksinde ilk 20 ülke arasına girmeyi, ailenin güçlendirilmesini, gelir dağılımında adaleti sağlamayı, çalışma çağındaki her bireyin üretkenliğinden faydalanarak işsizlik oranını yüzde 5’in altına düşürmeyi hedefliyoruz” dedi. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda 2024-2028 dönemini kapsayan 12. Kalkınma Planı'nı anlattı. Yılmaz, vizyonlarının dünyadaki başlıca bilim, teknoloji, üretim, ticaret, kültür ve sanat merkezlerinden biri olarak insanlığa katkı sunan, milli ve manevi değerlerini koruyarak bölgesinin ve dünyanın barış, huzur ve refahı için küresel gelişmelere yön veren etkili, güçlü, müreffeh bir Türkiye olduğunu söyleyerek, “Bu vizyona ulaşma yolunda 2053 hedeflerimizi belirlemiş bulunmaktayız. Bu kapsamda; üst gelir grubu ülkelerinden biri olarak dünyanın 10 büyük ekonomisi ve satın alma gücü paritesine göre ilk beş ekonomisi arasında yer almayı hedefliyoruz. İmalat sanayiinin milli gelirdeki payını yüzde 30’un üzerine çıkarmayı, küresel mal ticaretinden yüzde 2’nin üzerinde pay almayı, yüksek teknolojili ürünlerin imalat sanayii ihracatından yüzde 17 pay almayı ve kalkınma önceliklerimize halel getirmeden net sıfır emisyon hedefine ulaşmayı öngörüyoruz. İnsani Gelişme Endeksinde ilk 20 ülke arasına girmeyi, ailenin güçlendirilmesini, gelir dağılımında adaleti sağlamayı, çalışma çağındaki her bireyin üretkenliğinden faydalanarak işsizlik oranını yüzde 5’in altına düşürmeyi hedefliyoruz. Bunun yanı sıra, dünyanın en değerli 100 markası arasında en az beş markamızın yer almasını, en az beş üniversitemiz dünyanın ilk 100 üniversitesi arasında olmasını, ülkemizin Küresel Yenilik Endeksinde ilk 10 ülkeden biri olmasını ve Ar-Ge harcamalarının milli gelirdeki payının yüzde 4 düzeyine çıkmasını öngörüyoruz. Ayrıca, İstanbul’un bilim, teknoloji, kültür, sanat, turizm, ticaret ve finansta küresel bir merkez olmasını, ülkemizin turizm gelirlerinde dünyada ilk üç ülkeden biri ve sağlık turizminde dünyanın merkezi konumunda olmasını da hedeflemekteyiz” dedi. "2019-2023 döneminde yıllık ortalama yüzde 2,5 oranında büyüyen dünya ekonomisinin 2023 yılında yüzde 3 oranında büyümesi öngörülmektedir" Yılmaz, dünya ekonomisinin son yıllarda yaşanan sağlık krizinin süregelen etkileri, küresel ticarette izlenen korumacılık eğilimleriyle belirginleşen ayrışma ve kutuplaşmalar, jeopolitik gerilimler, savaşlar, iklim değişikliği ve doğal afetler gibi olağanüstü koşullar altında sınandığını belirterek, “2020 yılında yaşanan ciddi daralmaya rağmen, 2019-2023 döneminde yıllık ortalama yüzde 2,5 oranında büyüyen dünya ekonomisinin 2023 yılında yüzde 3 oranında büyümesi öngörülmektedir. 2019-2023 döneminde yıllık ortalama yüzde 1,4 oranında büyüyen gelişmiş ekonomiler ve yüzde 3,3 oranında büyüyen yükselen piyasalar ve gelişmekte olan ekonomilerin 2023 yılında sırasıyla, yüzde 1,5 ve yüzde 4 oranında büyümeleri beklenmektedir. Salgın sonrası dönemde toparlanma eğilimine giren ve baz etkisiyle 2021 yılında yüzde 10,9, 2022 yılında ise yüzde 5,1 artan dünya ticaret hacminin 2023 yılında yüzde 0,8 artması öngörülmektedir” şeklinde konuştu. Yılmaz, açıklamasına şöyle devam etti: “12. Kalkınma Planı genel çerçevesinde, hukukun üstünlüğünü, demokrasiyi, temel hak ve hürriyetleri güçlendirmek, iyi yönetişim anlayışını kurumsallaştırmak, beşeri ve sosyal yapımızı geliştirmek, afete dirençli yaşam alanları, akıllı ve sürdürülebilir şehirler oluşturmak, ekonomide istikrar ve sürdürülebilirliği sağlamak, her alanda yeşil ve dijital dönüşüm odaklı rekabetçiliği tesis etmek, ihracata dayalı nitelikli büyümeyi sağlamak, enerji ve gıda arz güvenliğini tesis etmek ve uluslararası işbirlikleri ile stratejik ortaklıkları güçlendirmek konularında somut adımlar atılacaktır. 12. Kalkınma Planı, 'istikrarlı büyüme, güçlü ekonomi', 'yeşil ve dijital dönüşümle rekabetçi üretim', 'nitelikli insan, güçlü aile, sağlıklı toplum', 'afetlere dirençli yaşam alanları, sürdürülebilir çevre' ve 'adaleti esas alan demokratik iyi yönetişim' olmak üzere beş ana eksenden oluşmaktadır.” "2023 yılında hedeflediğimiz büyüme artışıyla Satın Alma Gücü Paritesine göre kişi başına gelirimizin yaklaşık 41 bin dolar seviyesine çıkmasını bekliyoruz" Yılmaz, Türkiye’nin gelişmiş ülkelere yakınsama sürecini hızla devam ettirdiğini kaydederek, “2002 yılında 9 bin 279 dolar olan Satın Alma Gücü Paritesine göre kişi başı gelirimiz 2022 yılında 37 bin 445 dolara kadar yükselmiş, AB ortalamasına yakınsama oranı 2002 yılındaki yüzde 38,3 seviyesinden 2022 yılında yüzde 69’a kadar yükselmiştir. 2023 yılında hedeflediğimiz büyüme artışıyla Satın Alma Gücü Paritesine göre kişi başına gelirimizin yaklaşık 41 bin dolar seviyesine çıkmasını bekliyoruz. 2022 yılı itibarıyla Satın Alma Gücü Paritesi cinsinden GSYH büyüklüğü Türkiye’nin üne göre dünyanın en büyük 11’inci ekonomisi olarak konumlanan Türkiye ekonomisi yaklaşık 906 milyar dolar cari GSYH büyüklüğü ile dünyada 19’uncu sırada yer almakta, 2023 yılında ise IMF tahminlerine göre 17’nci sıraya yükselmesi beklenmektedir. Bu çerçevede, Plan döneminde büyüme oranının yıllık ortalama yüzde 5 oranında gerçekleşmesi ve dönem sonunda kişi başına gelirin 17 bin 554 dolara ulaşması hedeflenmektedir” diye konuştu. Dış ticareti ele alan Yılmaz, “Gümrük Birliğinin güncellenmesine yönelik Avrupa Birliği kurumları ve üye ülkeler nezdinde çalışmalara devam edilecektir. Plan döneminde uygulamaya konulacak politika ve tedbirlerle ihracatın 375,4 milyar dolara, ithalatın ise 481,4 milyar dolara ulaşması ve turizmde hedeflenen gelir artışıyla cari işlemler açığının milli gelire oranının dönem sonunda yüzde 0,2 olarak gerçekleşmesi öngörülmektedir” ifadelerini kullandı. "İşsizlik oranının dönem sonunda yüzde 7,5’e gerilemesi hedeflenmektedir” 2024-2028 yılları döneminde işgücüne katılım oranının genişleyeceğini söyleyen Yılmaz, “Dönüşen işgücü piyasasının ihtiyaçlarına yönelik olarak nitelikli ve odaklı eğitimin yaygınlaştırılması ile beceri uyumu artırılacaktır. Plan dönemi boyunca işgücüne katılım oranlarındaki artışa rağmen 5 milyon ilave istihdam sağlanarak işsizlik oranının dönem sonunda yüzde 7,5’e gerilemesi hedeflenmektedir” şeklinde konuştu. Maliye politikasının enflasyona paralel şekilde uygulanacağına dikkat çeken Yılmaz, “Harcama programları gözden geçirilerek rasyonelleştirilmeye devam edilecek, vergi tahsilatında etkinlik artırılacak, vergi adaletini güçlendirici ve vergi tabanını genişletici reformlar yapılacaktır. Kamu maliyesi, para politikasıyla uyumu da gözetilerek fiyat istikrarının sağlanması, yeşil ve dijital dönüşümü yakalayan sürdürülebilir kalkınma ve büyüme ortamının tesisi, cari işlemler açığının kontrol altında tutulması ve gelir dağılımında adaletin sağlanmasında etkin bir araç olarak kullanılmaya devam edilecektir. Bu çerçevede; Plan dönemi sonunda, GSYH’a oranla, 2023 yılında yüzde 6,4 olarak öngördüğümüz kamu kesimi borçlanma gereğinin yüzde 1,8’e, 2023’te yüzde 6,4 olarak öngördüğümüz merkezi yönetim bütçe açığının ise yüzde 2’ye gerileyeceği öngörülmektedir” diye konuştu. "İş ve yatırım ortamının iyileştirilmesi ve rekabetçiliğin artırılmasını hedeflemekteyiz” Küresel tedarik zincirlerindeki değişimlerin ve büyük pazarlara yakınlık büyüme hedeflerine ulaşmada sanayi politikalarının önemini arttırdığının altını çizen Yılmaz, “İmalat sanayiinin pozitif dışsallıkları hem kendi alt sektörlerinde hem de hizmet ve inşaat sektörlerinde üretim ve istihdam oluşturmaya ve cari işlemler açığının azaltılmasına katkı sunmaktadır. Bu kapsamda, öncelikli sektör olarak belirlenen; kimya, ilaç ve tıbbi cihaz, elektronik, makine, elektrikli teçhizat, otomotiv ve raylı sistem araçları sektörlerinde aktif sanayi politikaları yürüteceğiz. Plan dönemi boyunca başta öncelikli sektörler olmak üzere sanayide teknoloji, yenilikçilik, ürün kalitesi, verimlilik ve ihracat kapasitesi artışı, endüstriyel kapasitenin dönüştürülmesi, iş ve yatırım ortamının iyileştirilmesi ve rekabetçiliğin artırılmasını hedeflemekteyiz” diye konuştu. Teknoloji verimliliği ve kullanımının fazla olduğu, toplumun dengeli beslenmesini sağlayacak tarım sektörünün hedeflendiğini belirten Yılmaz, “Tarımsal altyapının güçlendirilmesi amacıyla 750 bin hektar alan sulamaya açılacak ve böylece sulamaya açılan brüt tarımsal alan kümülatif olarak 7,85 milyon hektara ulaşacak, ekonomik olarak sulanabilecek alan miktarı olan 8,5 milyon hektarın yüzde 92,4’ü sulanabilecektir. Suyun tarımda etkin ve verimli kullanılması amacıyla mevcut sulama sistemlerinin modernizasyonu ve rehabilitasyonu yapılacak, suyun hacimsel olarak fiyatlandırılması çalışmaları yapılacak ve tasarruf edilen su ile ilave alanların sulamaya açılması sağlanacaktır” ifadelerini kullandı. e-ihracatın ihracat içindeki payının artırılacağını söyleyen Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, “E-ihracatın, ihracat içindeki payının 2022 yılındaki yüzde 0,86 seviyesinden yüzde 10’a çıkarılması hedeflenmektedir. Bu kapsamda, Türkiye e-ihracat platformu ve e-İhracat Konsorsiyumları hayata geçirilecek, şirketlerin, pazaryerlerinin ve perakende e-ticaret sitelerinin yurt dışında satış yapabilmeleri desteklenecek, e-ihracat gümrük işlemleri sadeleştirilecek, e-ticaret hacminin düşük olduğu illerin e-ticarete katılım oranı artırılacaktır. Ticaret hizmetlerinde iş ve işlemlerin etkin biçimde yapılabilmesi ancak tüketici haklarının gözetildiği ve korunduğu bir ortamla mümkündür. Bunun için tüketici hakem heyetleri 81 il merkezinde olacak şekilde yeniden yapılandırılacaktır “şeklinde konuştu. "Akkuyu Nükleer Güç Santrali bütün üniteleri ile devreye alınacak ve ilave nükleer santral kurulumlarına yönelik çalışmalara devam edilecektir" “Akkuyu Nükleer Güç Santrali bütün üniteleri ile devreye alınacak ve ilave nükleer santral kurulumlarına yönelik çalışmalara devam edilecektir" ifadelerini kullanan Yılmaz, "Tuz Gölü Doğal Gaz Yeraltı Depolama Tesisinin kapasitesi artırılacak ve Sakarya Doğal Gaz Sahasından üretilecek doğal gazın ekonomiye kazandırılmasına yönelik faaliyetler sürdürülecektir. Madencilik alanında yerli kaynaklara yönelik arama, üretim ve Ar-Ge faaliyetleri artırılacaktır" dedi. Şehirlerin iklim değişikliği ve afetlere karşı direncin arttırılmasının sağlanacağını ifade eden Yılmaz, "Kahramanmaraş ve Hatay depremlerinden etkilenen şehirlerin, şehircilik geleneklerine uygun, iklim dostu ve afete dirençli şehircilik anlayışı ile yeniden inşası gerçekleştirilecek, tüm ülkede tek koordinat sistemine geçilerek kadastro modernizasyonu tamamlanacaktır. Kentleşme, nüfus artışı, yenileme ve afetten kaynaklanan konut ihtiyacının arz talep dengesi gözetilerek karşılanmasını temel bir politika olarak benimsiyoruz. Plan döneminde dar ve orta gelirlilere yönelik en az 375 bin sosyal konut üretimi hedeflenmektedir” diye konuştu. "Bütüncül bir afet yönetimi yaklaşımı benimsenmektedir" Kahramanmaraş ve Hatay depremlerinin Cumhuriyet tarihi boyunca etkisi en fazla olan depremler olarak kayda geçtiğini hatırlatan Yılmaz, “Bu depremler, can kaybı ve ekonomik kayıplar açısından büyük bir etki oluşturmuş, afetlere karşı dirençli toplumların oluşturulması ve zarar görebilirliklerin önlenmesi için alınması gereken afet risk azaltma tedbirlerinin önemini bir kez daha göstermiştir. Bu bilinçle, On İkinci Kalkınma Planında ana eksenlerden biri olarak ele aldığımız “Afetlere Dirençli Yaşam Alanları” kapsamında afet öncesi risk azaltma, afetlere hazırlıklı olma, afet anında etkin müdahale ile kayıp ve zararları en aza indirme, ve afet sonrasında iyileştirme ve daha sağlam bir şekilde yeniden inşa faaliyetlerini içeren bütüncül bir afet yönetimi yaklaşımı benimsenmektedir. Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de her yıl can kayıplarına ve büyük ekonomik zarara yola açan taşkınlarla mücadele amacıyla 903 adet ilave taşkın kontrol tesisi yapılacak ve toplam taşkın kontrol tesisi sayısı 11 bin 600 adete ulaşacaktır” ifadelerini kullandı. Kaynak: İHA

Dublör operasyonuna 21 gözaltı Haber

Dublör operasyonuna 21 gözaltı

Mersin'de 'dublör' kullanarak yabancı ülkede yaşayan ve Türkiye'de arsa ile evi bulunan vatandaşları sahte evraklarla dolandırdıkları iddia edilen şahıslara yönelik gerçekleştirilen operasyonda 21 şüpheli gözaltına alındı. Şahısların adreslerinde çok sayıda sahte kimlik ve tapular ele geçirildi. Edinilen bilgiye göre, İl Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, nitelikli dolandırıcılarına yönelik yaptığı çalışmada, aralarında tapu memurları, avukat, emlak ofis sahipleri gibi şüphelilerin de bulunduğu şahısların 'dublör' kullanarak birçok vatandaşı dolandırdığını tespit etti. Şüphelilerin kentte yüksek değerde arsa veya evi bulunan ve yurt dışında ikamet eden gurbetçi vatandaşların gayrimenkul bilgilerini rüşvet karşılığında tapu müdürlüğünde çalışan memurlardan öğrendiği, şüphelilerin bu arsa ve arazileri ele geçirmek için vatandaşların yerine benzerlerini kullanarak sahte ölüm, kimlik belgesi, veraset ilamı, noter vekaleti, nüfus adres bildirimi aldıkları, yine sahte evraklarla vatandaşlar adına banka hesabı açtırdıkları ve GSM hattı çıkarttıkları, yapmış oldukları bu usulsüzlükler sonrasında gayrimenkullerin satış işlemlerine geçtikleri belirlendi. Bu sabah Özel Harekat ve dron desteğiyle 130 polisin katılımıyla tespit edilen adreslere eş zamanlı operasyon düzenleyen ekipler, 21 şahsı gözaltına aldı. Adreslerde yapılan aramalarda çok sayıda sahte kimlik ve tapular ele geçirildi. Gözaltına alınan şahıslar işlemleri yapılmak üzere emniyete götürülürken, adreslerinde bulunamayan şüphelileri yakalama çalışması ise devam ediyor. Dublörlü satış kameralara yansıdı Öte yandan, şüphelilerin dublör kullanarak mağdur bir vatandaşın gayrimenkulünü üstüne alışları güvenlik kameraları tarafından saniye saniye görüntülendi. Görüntülere göre dublörle birlikte alıcı gibi notere gelen şahıslar, satış işlemini gerçekleştiriyor. Rahat tavırlarıyla dikkat çeken şüpheliler, işlemlerini yaptıktan sonra ayrılıyor. Kaynak: İHA

Bu ülkeleri daha önce duymuş muydunuz? Haber

Bu ülkeleri daha önce duymuş muydunuz?

ASLI YEŞİLYURT Dünya üzerinde bildiklerimizin yanı sıra bilmediğimiz de çok sayıda ülke bulunuyor. Bazıları çok yakınımızda bazıları ise oldukça uzakta yaşamlarını sürdürüyor. İşte hiç duymadığınız, duyma ihtimalinizin de çok düşük olduğu ülkeler… LESOTHO Resmi ismiyle Lesotho Krallığı, Afrika’nın güneyinde yer alır. Resmi dil olarak Sotho dili ve İngilizce kullanılan ülke, Parlamenter Monarşi ile yönetilir. ANGOLA Afrika’nın güneybatısında bulunan bu ülkenin resmi dili Portekizce, yönetim biçimi ise Cumhuriyet’tir. BURKİNO FASO Afrika’nın batı bölgesinde yer alan ülke, geçmişte Fransa sömürgesiyken şimdi ise Geçici Hükümet ile yönetilmektedir. Ülkede yaşayanların çoğunluğu İslam’a inanır. ERİTRE Doğu Afrika’nın kuzeyinde yer alan ülkenin 3 adet resmi dili bulunuyor. Bunlar, Arapça, Tigrinyaca ve İngilizce. Ülkeye İslamiyet ve Hristiyanlık hakimken yönetim biçimi ise Geçici Hükümet’tir. MAURİTİUS Afrika kıtasına bağlı olan ülkede resmi dil İngilizce ve Fransızca’dır. Ülke, yönetim biçimi olarak ise Parlamenter Cumhuriyet’i kullanır. VANUATU Büyük Okyanus’ta bir ada ülkesi olan Vanuatu’da resmi dil Bislama, İngilizce ve Fransızca’dır. Ülke yönetim olarak Cumhuriyet’i kullanır.  ARUBA Venezuela’ya yakın bir bölgede bulunan ülke, Hollanda’ya bağımlıdır. Ülkede resmi dil olarak Flemenkçe ve Papiamento dilleri kullanılırken yönetim şekli olarak Meşruti Monarşi’yi kullanılır. SEYŞELLER Hint Okyanusu’ndaki 115’den fazla adadan oluşan ülkede ekonomi tarım ve turizm ile döner. Resmi dil olarak Seyşeller Kreyolu, Fransızca ve İngilizce kullanılırken, ülkede yönetim biçimi Cumhuriyet’tir. CİBUTİ Doğu Afrika’da küçük bir ülke olan Cibuti, geçmiş zamanda Fransız sömürgesindeydi. Ülke şu anda Demokrasi ile yönetilmekte ve ülkenin büyük kısmı İslam’a inanmaktadır. GUAM Pasifik’te bulunan Mariana Adaları’ndan en büyüğü olan Guam veya Guam Toprağı, ABD’ye bağımlıdır. Resmi dil olarak Çamorro dili ve İngilizce kullanılır. NİUE Büyük Okyanus’un güneyinde yer alan ülke, parlamenter sistem ile yönetilir. Ülkenin resmi dilleri Niuece ve İngilizce’dir. TOKELAU Pasifik Okyanusu’nda yer alan ülke, Yeni Zelanda’ya tam bağımlıdır. Bir mercan adası olan Tokelau, Meşruti Monarşi ile yönetilir. ANDORRA Fransa ve İspanya arasında küçük bir ülke olan Andorra, Monarşi ile yönetilir. Ülkede para birimi olarak euro kullanılırken, resmi dili de Katalanca’dır. CURAÇAO Hollanda himayesinde olan bir başka ülke de Curaçao’dur. Karayip Denizi’nin güneyinde yer alan ülke, Meşruti Monarşi ile yönetilir. Ülkede resmi dil olarak ise Papiamento, Felemenkçe ve İngilizce kullanılır. ABHAZYA Gürcistan’ın kuzeybatısında bulunan ülkenin dili Abazaca’dır. Ülkenin geneli Hristiyan olsa da farklı geleneksel dinlere de inananlar bulunuyor. Ülke, Cumhuriyet ile yönetiliyor. KİRİBATİ Tarih değiştirme çizgisininde olduğu için yeni güne ilk giren olma özelliği taşıyan Kiribati, Büyük Okyanus’tadır. Ülkenin yönetim biçimi Cumhuriyet, resmi dili ise İngilizce’dir.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.