SON DAKİKA
Hava Durumu

#teşkilat

A Gazete - teşkilat haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, teşkilat haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Zulme karşı ortak bildiri Haber

Zulme karşı ortak bildiri

Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad’da İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) ve Arap Birliği tarafından ortaklaşa düzenlenen 8'inci Olağanüstü İslam Zirvesi'nin ardından ortak bildirge yayımlandı. Bildirgede, "İsrail'in Gazze Şeridi'nde ve Kudüs-ü Şerif dahil olmak üzere Filistin topraklarının tamamında Filistin halkına yönelik saldırılarını görüşmek ve bahsekonu saldırganlığa ve saldırganlığın yol açtığı insani faciaya karşı durduğumuzu, buna ve İsrail’in işgali süreklileştirmek ve Filistin halkını başta özgürlük ve kendi ulusal topraklarının tamamı üzerinde bağımsız ve egemen bir devlet kurma hakkı olmak üzere tüm haklarından mahrum bırakmaya yönelik tüm diğer yasadışı faaliyetlerini durdurmak için çalıştığımızı teyit ederiz” ifadeleri kullanıldı. Bildirgede, “Filistin davasının merkeziliğini teyit ederek, tüm enerjimiz ve kapasitemizle, işgal altındaki tüm toprakları kurtarmak ve başta kendi kaderini tayin etme ve 4 Haziran 1967 sınırlarında kurulmuş bağımsız, egemen ve başkenti Kudüs-ü Şerif olan devletlerinde yaşama hakkı olmak üzere, tüm devredilemez haklarını yerine getirmek için verdikleri meşru mücadelede kardeş Filistin halkının yanında yer aldığımızı teyit ederiz” denildi. Bildirgede, “Stratejik bir seçeneği içeren, adil, kalıcı ve kapsamlı bir barışın tesis edilmesinin, bölge halklarının güvenliğini ve istikrarını garanti altına alan ve halkları şiddet ve savaş döngüsünden koruyan tek yöntem olduğunu ve bunun İsrail işgalini sona erdirmeden ve Filistin davasını iki devletli çözüm temelinde çözmeden gerçekleştirmenin imkansız olduğu” vurgulandı. "Filistin davası es geçilerek bölgesel barışa ulaşmak imkansız" “Filistin davasını es geçerek veya Filistin halkının haklarını görmezden gelerek, İslam İşbirliği Teşkilatı tarafından desteklenen Arap Barış Girişimi’ni ana kaynak olarak almadan bölgesel barışa ulaşmanın imkansızlığının” aktarıldığı bildirgede, “İsrail’in, çatışmanın devamı ve şiddetlenmesinden ve şiddetin Filistin halkının haklarına ve İslam ile Hristiyan kutsallarına yönelmesinden, sistemli politika ve faaliyetlerinden ve işgale sebebiyet veren tek taraflı, hukuk dışı adımlardan, adil ve kapsamlı bir barışın sağlanabilmesini engellemekten sorumlu tutulduğu” ifade edildi. Bildirgede, “Filistin halkı güvenlik ve barışa kavuşmadan ve gasp edilen tüm haklarını geri almadan, İsrail’in ve diğer hiçbir bölge ülkesinin güvenlik ve barışa kavuşamayacağını ve İsrail işgalinin devam etmesinin bölgesel güvenlik ve istikrara ve küresel güvenlik ve barışa tehdit oluşturduğu” belirtildi. Nefret ve aşırıcılık kültürünü sürdüren tüm tekliflerin kınandı “Nefret ve ayrımcılığın her türlüsü ile nefret ve aşırıcılık kültürünü sürdüren tüm tekliflerin kınandığı” belirtilen bildirgede, “İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik olarak başlattığı kitlesel savaş suçu anlamına gelen misilleme saldırısının ve Batı Şeria ile Kudüs-ü Şerif’te işlediği barbarca suçların feci yansımalarına ve İsrail’in saldırganlığını durdurmayı reddetmesinden dolayı savaşın genişlemesine yönelik olarak ortaya çıkan gerçek tehlikeye ve Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin (BMGK) uluslararası hukuku devreye sokarak İsrail’in saldırganlığına son verememesi acziyetine karşı uyarıyoruz” denildi. Bildirgede, Gazze Şeridi’ne yönelik saldırılara ilişkin yer alan 31 madde şöyle: "1. İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik saldırganlığını ve bu saldırı sırasında sömürgeci işgal hükümetinin ve Doğu Kudüs dahil işgal altındaki Batı Şeria'daki Filistin halkına karşı işlediği savaş suçlarını ve barbar, vahşi ve insanlık dışı katliamları kınar 2. Bahse konu misilleme saldırının meşru müdafaa veya herhangi başka bir bahaneye sığınılarak tanımlanmasını reddeder ve derhal durdurulmasını talep eder 3. BMGK’yı derhal kesin ve bağlayıcı bir karar alarak, saldırganlığın sona erdirilmesini ve müstemlekeci işgal yetkililerinin uluslararası hukuku, uluslararası insancıl hukuku ve sonuncusu BM Genel Kurulu’nda 26 Ekim 2023 tarihinde düzenlenen 10. Acil Durum Özel Oturumu’nda kabul edilen A/Es-10/L.25 sayılı kararı olmak üzere tüm uluslararası meşruiyet kararlarını ihlal eden faaliyetlerini sona erdirmesini talep eder; bunu yapmakta başarısızlığa uğramanın İsrail’in masum sivilleri, çocukları, yaşlıları ve kadınları öldüren ve Gazze’yi yıkıma uğratan vahşi saldırganlığına devam etmesi manasına gelecektir 4. Tüm devletleri, işgal yetkililerine, ordusu ve terörist yerleşimcilerin Filistin halkını öldürmek, evlerini, hastanelerini, okullarını, camilerini, kiliseleri ve tüm mallarını yok etmek için kullandığı silah ve mühimmat ihracatını derhal durdurmaya çağırır 5. BMGK’yı, derhal bir karar alarak, İsrail’in Gazze Şeridindeki hastaneleri barbarca yok etmesini, bölgeye ilaç, gıda ve yakıt girişini engellemesini, elektriği, su arzını ve iletişim ile internet dahil olmak üzere tüm temel hizmetleri kesmesini kınayarak, bunları uluslararası hukukça tanımlanmış savaş suçu olarak betimlemesini talep eder ve bahse konu kararın işgalci güç İsrail’i, uluslararası hukuka riayet etmeye ve derhal bahse konu barbarca ve insanlığa sığmayan tedbirleri sona erdirmesini ve İsrail’in Gazze Şeridine yıllardır uygulamakta olduğu ablukayı kaldırması gerekliliğini de içermesi gerektiğini ifade eder 6. Gazze’ye yönelik ablukanın kırılarak, Arap, Müslüman ve uluslararası insani yardım konvoylarının (gıda, ilaç ve yakıt dahil) Gazze Şeridi’ne derhal girmesinin mecbur kılınmasını talep eder; Uluslararası teşkilatlara bu sürece katılmaları çağrısı yapar; bahsekonu teşkilatların Gazze Şeridi’ne girmesi zorunluluğuna vurgu yapar; üyelerinin korunması ve görevlerini tam olarak yerine getirmelerinin sağlanması ve BM Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı’nın (UNRWA) desteklenmesi gerektiğini vurgular 7. İsrail'in Gazze'ye yönelik acımasız saldırısının sonuçlarıyla yüzleşmek için Mısır Arap Cumhuriyeti'nin attığı tüm adımları destekleyin ve Gazze Şeridi'ne acil, sürdürülebilir ve yeterli bir şekilde yardım ulaştırma çabalarını destekler 8. Uluslararası Ceza Mahkemesi savcısından, İsrail'in Doğu Kudüs de dahil olmak üzere işgal altındaki tüm Filistin topraklarında Filistin halkına karşı işlediği savaş suçları ve insanlığa karşı suçlara ilişkin soruşturmayı tamamlamasını talep eder ve İİT ile Arap Ligi genel sekreterliklerine bu konunun takibi ve İsrail'in 7 Ekim 2023'ten bu yana Gazze Şeridi'nde işlediği suçları belgelemek için iki ortak uzmanlaşmış yasal izleme birimi kurması ve İsrail tarafından işlenen tüm uluslararası hukuk ve uluslararası insancıl hukuk ihlallerine ilişkin hukuki argümanlar hazırlaması ile İsrail’in Gazze Şeridi'ndeki ve Doğu Kudüs dahil işgal altındaki Filistin topraklarının geri kalanındaki Filistin halkına karşı uyguladığı ihlalleri izleyecek bir birim kurması için yetkilendirir. Bahse konu birim, kuruluşundan 15 gün sonra raporunu, Dışişleri Bakanları seviyesinde toplanacak Arap Ligi Konseyine ve İslam İşbirliği Teşkilatı Dışişleri Bakanları Konseyi'ne sunacaktır, bahse konu rapor devamında aylık olarak sunulmaya devam edilecektir 9. Filistin Devleti'nin, Uluslararası Adalet Divanı'nın tavsiye niteliğindeki görüş süreci de dahil olmak üzere İsrail işgal yetkililerinin Filistin halkına karşı işledikleri suçlardan sorumlu tutulmasına yönelik hukuki ve siyasi girişimlerini ve BM İnsan Hakları Konseyi kararıyla kurulan İşgal Altındaki Filistin Toprakları Hakkında Bağımsız Uluslararası Araştırma Örgütü'nün bu suçları soruşturmasına ve misyonunu engellememesine izin verilmesini destekler 10. Arap Ligi ve İslam İşbirliği Teşkilatı genel sekreterliklerine, işgal makamlarının Filistin halkına karşı işlediği tüm suçları belgeleyen ve İsrail'in yasa dışı eylemlerini ve insanlık dışı uygulamalarını açığa çıkaracak dijital medya platformları kurması için yetkilendirir 11. (32.) Arap Zirvesi ile 14. İslam Zirvesi Başkanı konumundaki Suudi Arabistan’ın yanı sıra, Ürdün, Mısır, Katar, Türkiye, Endonezya ve Nijerya Dışişleri Bakanlarını, İİT ve AL’nin tüm üye devletleri adına, Gazze’ye yönelik savaşın sona erdirilmesi ve kalıcı ve kapsamlı bir barışın sağlanması adına kabul edilen uluslararası şartnameler çerçevesinde ciddi ve gerçek bir siyasi sürecin başlatılması için uluslararası eylemde bulunmak için yetkilendirir 12. Tüm İİT ve Arap Ligi Üye Ülkelerine, kolonici işgal yetkililerinin insanlığa karşı işledikleri suçları durdurmaları yönünde atılabilecek tüm diplomatik, siyasi ve hukuki önlemleri uygulama çağrısı yapar” 13. Uluslararası hukukun uygulanmasında çifte standardı reddederek, çifte standart uygulamasının İsrail’i uluslararası hukuktan koruyan ve İsrail’i uluslararası hukukun üstüne yükselten ülkelerin güvenilirliğini ciddi anlamda zedelediği ve insani değerler sisteminin seçerek uygulanmasının tehlikeli olduğu yönünde uyarı yapar, Arap ve İslam ülkelerinin pozisyonlarının bahse konu çifte standartlardan etkileneceğini ve bunun da kültürler ve medeniyetler arası uçurumu daha da açacağını teyit eder 14. 1949 Dördüncü Cenevre Sözleşmesi ve 1977 Protokolü’ne göre bir savaş suçu olan, yaklaşık 1,5 milyon Filistinli’nin Gazze'nin kuzeyinden güneyine doğru yerinden edilmesini kınar ve tüm Birleşmiş Milletler (BM) kuruluşlarına, sömürge işgal yetkililerinin bu sefil insanlık dışı durumu sürdürme girişimlerine karşı durmaya çağrıda bulunur ve yerinden edilmiş bu insanların evlerine ve bölgelerine derhal geri dönmeleri gerektiğini vurgular 15. Gazze Şeridi veya Kudüs dâhil Batı Şeria içinde, ister topraklarının dışında olsun, bireysel veya toplu olarak zorla yer değiştirilmesi, zorla yerinden edilmesi, sürgün edilmesi veya başka bir yere sürülmesi yoluyla, Filistin halkının veya bölge ülkelerinin hilafına Filistin Davası’nın bertaraf edilmesine yönelik her türlü girişimi tamamen reddeder ve bunu bir kırmızı çizgi ve bir savaş suçu sayar 16. Filistinli sivillerin öldürülmesini ve hedef alınmasını, insani değerlerimiz temelinde ve uluslararası hukuka ve uluslararası insancıl hukuka uygun biçimde kınar; Uluslararası toplumun Filistinli sivillerin öldürülmesine ve hedef alınmasına karşı, tüm insanların eşit yaşama hakkı olduğunu ve bu hususta milliyet, ırk veya din temelinde ayrımcılık yapılamayacağını teyit edecek biçimde, acil ve hızlı adımlar atması gerektiğini vurgular 17. Tüm tutukluların, gözaltında tutulanların ve sivillerin derhal bırakılması gerekliliğine vurgu yapar, sömürgeci işgal yetkililerinin binlerce Filistinli tutukluya karşı işledikleri menfur suçları kınar ve uluslararası teşkilatlara bahse konu suçların derhal durdurulması ve faillerinin kovuşturulması için baskı yapması çağrısında bulunur 18. İşgal güçleri tarafından gerçekleştirilen cinayet suçlarına, yerleşimcilerce gerçekleştirilen terör eylemlerine ve bu kişilerin işgal altındaki Batı Şeria’daki Filistin köylerinde, şehirlerinde ve kamplarında işledikleri suçlara ve El Aksa Camii ile tüm İslam ve Hristiyan kutsal yerlerine yönelik saldırılarına bir son verilmesi gerekliliğini vurgular 19. İşgalci güç İsrail’in sorumluluğunu yerine getirerek, yerleşimlerin inşası ve genişletilmesi, topraklara el koyulması ve Filistinliler’in yerinden edilmesi başta olmak üzere, işgale sebebiyet veren tüm yasadışı eylemlerini sona erdirmesi gerekliliğine vurgu yapar 20. İşgal güçlerinin Filistin şehirleri ve kamplarına yönelik askeri operasyonlarını kınar, yerleşimciler tarafından gerçekleştirilen terörizmi kınar ve uluslararası topluma, yerleşimci derneklerini ve örgütlerini, uluslararası terörizm listelerine dahil edilmesi çağrısı yapar ve Filistin halkının, başta insan hakları olmak üzere, korunma, kalkınma, güvenlik, kendi kaderini tayin hakkı ve kendi topraklarında kendi bağımsız devletlerini kurma hakkı olmak üzere tüm diğer dünya halklarının yararlandığı haklardan yararlanması gerekliliğini teyit eder 21. İsrail'in Kudüs'teki İslam ve Hristiyan kutsal mekanlarına yönelik saldırılarını ve İsrail'in ibadet özgürlüğünü ihlal eden yasa dışı uygulamalarını kınar ve kutsal mekanların mevcut hukuki ve tarihi statüsüne saygı gösterilmesinin gerekliliğini ve mübarek Mescid-i Aksa/Mescid-i Haram-ı Şerif, 144 bin metrekarelik toplam alanıyla Müslümanlara özel bir ibadethane olduğunu, Kudüs Vakıflar ve Mescid-i Aksa İşleri Dairesi Başkanlığının, Mescid-i Aksa’yla ilgili tüm işleri yönetmek ve Mescid-i Aksay’a girişi düzenleme görevi olduğunu, bunun Kudüs’teki İslam ve Hristiyan kutsal mekanları üzerindeki tarihi Haşimi muhafazası görevi çerçevesinde ifa edildiğini teyit eder ve Kudüs Komitesi'nin işgal yetkililerinin kutsal şehre yönelik uygulamalarının önünde duran rolünü ve tüm çabalarını destekler 22. Başta bir bakanın Gazze Şeridi’ndeki Filistin halkı üzerinde nükleer silahların kullanılmasına yönelik tehdidi olmak üzere İsrail işgal hükümeti bakanlarınca yapılan nefret dolu, aşırıcı ve ırkçı eylem ve söylemleri kınar, bu eylem ve söylemlerin küresel barış ve güvenliğe ciddi bir tehdit ihtiva ettiğini ifadeyle, Ortadoğu’nun nükleer silahlardan ve tüm diğer kitle imha silahlarından arındırılmış bir bölgeye dönüşmesi için, BM çerçevesinde bir konferansın toplanmasını ve bahse konu tehditle mücadeleyi gündeme almasını önerir 23. Gazetecilerin, çocukların ve kadınların öldürülmesini, sağlık görevlilerinin hedef alınmasını ve İsrail’in Gazze Şeridi ve Lübnan’a yönelik saldırılarında tüm dünyada yasaklanmış beyaz fosforun kullanımını kınar, İsrail’in Lübnan’ı “taş devrine” döndürme yönündeki söylemlerini ve tehditlerini kınar ve çatışmanın büyümesinin önlenmesi adına, Kimyasal Silahların Yasaklanması Teşkilatına İsrail’in kimyasal silah kullanımını araştırması yönünde çağrı yapar 24. Barışa bağlılığın, İsrail işgalini sona erdirmek, Arap-İsrail çatışmasını uluslararası hukuka uygun biçimde ve 242 (1967), 338 (1973), 497 (1981), 1515 (2003) ve 2334 (2016) sayılı Güvenlik Konseyi kararları dahil olmak üzere ilgili uluslararası meşruiyet kararlarına uygun olarak çözmek için stratejik bir çözüm olduğunu yeniden teyit eder ve ortak, uzlaşılmış Arap pozisyonu mahiyetindeki ve Ortadoğu’da barışı yeniden yeşertmek için girişilen tüm çabaların temeli olan, İsrail’le barışmanın ve İsrail’le normal ilişkiler kurmanın ön koşulunun, İsrail’in tüm Filistin ve Arap toprakları üzerindeki işgalini sona erdirmesi, bağımsız ve egemen Filistin Devletinin 4 Haziran 1967 sınırlarına riayet ederek, Doğu Kudüs başkentli olarak kurulması, Filistin halkının, başta kendi kaderini tayin, Filistinli mültecilerin yurda geri dönüşü ve tazminat hakları olmak üzere devredilemez tüm haklarının tanınmasını esas alan 2002 Arap Barış Girişiminin tüm hükümlerine ve önceliklerine bağlılığını vurgular, bu çerçevede, Filistinli mülteciler için BM Genel Kurulunun 1948 yılında aldığı 194 sayılı kararın çerçevesinde adil bir çözüme kavuşmasını destekler 25. Uluslararası toplumun derhal, iki devletli çözüm temelli, Filistin halkının tüm meşru haklarını, başta bağımsız, egemen devletlerini 4 Haziran 1967 sınırları çerçevesinde, Doğu Kudüs başkentli olarak kurma hakları olmak üzere tüm haklarını karşılayan ve İsrail’le güvenlik ve barış içinde yan yana yaşamasını, tüm uluslararası meşruiyet kararları ve Arap Barış Girişimi’nin tüm unsurları çerçevesinde ciddi ve hakiki bir barış süreci başlatması ihtiyacını vurgular 26. Filistin Davasına 75 yılı aşkın süredir bir çözüm bulunamamasının ve İsrail’in sömürgeci işgalini ve iki devletli çözümün altını oymak üzere koloni yerleşimler inşa etmek ve bunları genişletmek suretiyle sistemli politikalarına karşı duramamasının ardında; ayrıca, İsrail işgaline bazı taraflarca gösterilen karşılıksız destek ve (İsrail’in) sorumlu tutulmaktan korunması, bahse konu tarafların, İsrail tarafından işlenen ve küresel barış ve güvenliğin geleceği üzerinde ciddi sonuçları olabilecek suçları görmezden gelmenin tehlikelerine ilişkin yapılan uyarıların dikkate alınmaması yatmakta ve mevcut durumun ciddi biçimde kötüleşmesine neden olduğunu vurgular 27. Filistin Kurtuluş Örgütü’nün, Filistin halkının tek meşru temsilcisi olduğuna vurgu yaparak, tüm Filistinli grup ve güçlere FKÖ çatısı altında toplanma ve FKÖ’nün liderliğindeki ulusal ortaklık çerçevesindeki sorumluluklarını yerine getirme çağrısı yapar 28. Gazze’nin Doğu Kudüs dahil olmak üzere Batı Şeria’dan ayrılmasını içeren tüm önerileri reddeder ve Gazze’nin geleceğine yönelik tüm yaklaşımların, Gazze ve Batı Şeria’nın özgür, bağımsız, egemen, Doğu Kudüs başkentli ve 4 Haziran 1967 sınırları çerçevesinde kurulmuş Filistin Devleti içindeki birliğini garanti altına alacak kapsayıcı bir çözüm içinde yer alması konusunda ısrarını belirtir 29. Uluslararası hukuk, uluslararası meşruiyet kararları ve “barış ülkesi” prensibi çerçevesinde, belirli bir zaman aralığında ve uluslararası garantilerle birlikte, İsrail’in 1967’de işgal ettiği Doğu Kudüs dahil olmak üzere Filistin topraklarının, ayrıca, işgal altındaki Golan Tepeleri, Lübnan’a ait Şiba Çiftlikleri ve Kafr Shuba tepeleri ile al-Mari kentinin dış bölgelerindeki işgalin sona erdirilmesi ve iki devletli çözümün uygulanabilmesi amacıyla, uluslararası bir barış konferansının en kısa zamanda toplanması çağrısı yapar 30. Kurulmasına 14. İslam Zirvesi’nde tarafından karar verilen İslami Mali Güvenlik Ağı’nın, Filistin Devleti Hükümeti ve UNRWA'ya, maddi katkı ile mali, ekonomik ve insani destek sağlanması adına etkinleştirilmesi çağrısı yaparak; böylece İsrail saldırganlığının yol açtığı büyük yıkımın hafifletilmesine yardımcı olmak üzere, ateşkes sağlandıktan sonra Gazze'nin yeniden inşası için uluslararası ortakların harekete geçirilmesinin gerekliliğini teyit eder 31. İslam İşbirliği Teşkilatı Genel Sekreterini ve Arap Ligi Genel Sekreterini, işbu bildirgenin uygulanmasını takip etme ve müteakip İİT ve Arap Ligi oturumlarında teşkilatlarına rapor sunma konusunda yetkilendirir.” Kaynak: İHA

Sözde sorumlu etkisiz hale getirildi Haber

Sözde sorumlu etkisiz hale getirildi

MİT, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) Musul Başika-Zelikan’da bulunan üssüne yönelik olarak PKK’nın yaptığı saldırılara "Çiya Fekir" kod adlı terörist İlyas Biro Eli’nin kadro ve malzeme desteği verdiği bilgisine ulaştı. MİT, ayrıca Eli’nin Türkiye’de güvenlik güçlerine ve sivillere yönelik suikast eylemlerini organize ettiğini tespit etti. İlyas Biro Eli’nin eylem gerçekleştirecek örgüt mensuplarının seçimleri ve eğitimlerinden bizzat sorumlu olduğunu belirleyen MİT, İlyas Biro Eli’nin Türkiye’ye karşı gerçekleştirilecek eylemlerin planlanmalarını yaparak yakından takip ettiği bilgisini elde etti. Görevlendirdiği saha ajanlarıyla İlyas Biro Eli’nin örgütü desteklemeyen sivilleri sorguladığını ve ölüm kararı verildiğinde infazlarını gerçekleştirdiğini öğrenen MİT, Eli'yi örgüt içerisindeki rolü ve eylemleri nedeniyle öncelikli etkisiz hale getirilecekler listesine dahil etti. MİT, Musul Zelikan’daki TSK üssüne saldırı talimatı veren İlyas Biro Eli’nin etkisiz hale getirilmesi için düğmeye bastı. Eli’nin yeni bir saldırı planladığı bilgisine ulaşan MİT’in saha ajanları, Eli’nin saldırı gerçekleştirecek örgüt mensuplarıyla buluştuğunu tespit etti. MİT vakit kaybetmeden operasyona başladı. MİT tarafından gerçekleştirilen operasyon sonucu Biro, saldırı hazırlığındaki örgüt mensuplarıyla birlikte etkisiz hale getirildi. Irak'ın Sincar bölgesinde faaliyet gösteren terörist İlyas Biro Eli, Sincar bölgesinde suikast eğitimleri vermesinin yanı sıra aynı dönem zarfında örgüte eleman kazandırma faaliyetleriyle ilgilenen birimin sorumlularından birisiydi. Eli, son olarak PKK/KCK-YBŞ'nin sözde suikast birimi sorumlusu olarak faaliyet yürütmekteydi. Kaynak: İHA

İtfaiye Teşkilatı 309 yaşında! Haber

İtfaiye Teşkilatı 309 yaşında!

İtfaiye Teşkilatı’nın kuruluşunun 309’uncu yıldönümü Bursa’da da çeşitli etkinlikle kutlanıyor. Osmanlılar döneminde ‘Tulumbacılar’ olarak bilinen, 1914 yılında Yangın Söndürme Örgütü’ne dönüşen ve 25 Eylül 1923’ten itibaren belediyelerin üstlendiği itfaiyecilik mesleği, 309 yıldır vatandaşa hizmet ediyor. İtfaiye hizmeti, belediyecilik alanında en hayati öneme sahip birim olurken, hem itfaiye hizmetleri hem de yangına karşı alınacak önlemlere dikkat çekmek için İtfaiye Haftası çeşitli etkinliklerle kutlanıyor. Bursa Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Daire Başkanlığı tarafından düzenlenen törenler, Atatürk Anıtı’na çelenk sunulması ile başladı. Büyükşehir Belediyesi Başkanvekili Ali Mersin ve itfaiye erleri, Atatürk Anıtı’na çelenk sundu. Çelenk sunumunun ardından saygı duruşunda bulunuldu ve Büyükşehir Belediyesi Bandosu eşliğinde İstiklal Marşı okundu. Törende itfaiye teşkilatının yıldönümünü kutlayan Büyükşehir Belediyesi Başkanvekili Ali Mersin, “Ebediyete intikal etmiş tüm itfaiye çalışanlarımızı rahmetle anıyorum. Geride kalan gazilerimize sağlıklı bir ömür diliyorum. Sorumlulukları, yükleri çok ağır. Onlar bizim kahramanlarımız. Sadece yangın değil, doğal afetlerde de hayat kurtarabilmek için kendi canlarını tehlikeye atıyorlar. Kuruluşunun 309. yılı münasebetiyle itfaiye teşkilatımızı tebrik ediyorum” dedi. Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Dairesi Başkanı Muhammed Emin Tarım da, “Bu yıl 309. yılını kutladığımız teşkilatımızın her alanda çalışmaları canla başa devam ediyor. Yangın, arama kurtarma, sel ve hayvan kurtarma dahil birçok hizmetleri yürütüyoruz” diye konuştu. Kaynak: İHA

Zabıta'nın dertleri perdeye taşındı Haber

Zabıta'nın dertleri perdeye taşındı

İnegöl Belediyesi Şehir Tiyatrosunun Zabıta Haftası kapsamında hazırladığı “Zapta Geçsin Zabıta” isimli tiyatro gösterisi izleyenlerden tam not aldı. Zabıta teşkilatının yaşadığı zorlukları sahneye taşıyan tek perdelik komedi oyunu, izleyenleri kahkahaya boğdu. İnegöl Belediyesi Şehir Tiyatrosu, zabıta teşkilatının kuruluşunun 197’nci yılı ve 1-7 Eylül Zabıta Haftası kapsamında özel bir gösteri hazırladı. Zabıta teşkilatıyla ilgili farkındalık oluşturmak ve zabıtanın yaşadığı zorluklara dikkat çekmek adına sahnelenen “Zapta Geçsin Zabıta” isimli yetişkin tiyatro gösterisi, Perşembe akşamı ilk kez sahnelendi. Zabıta Haftası etkinlikleri kapsamında düzenlenen gösteriye ilçe protokolü, zabıta teşkilatı ve aileleri ile belediye personeli katıldı. Utku Duman’ın yazdığı ve Volkan Derman’ın yönettiği “Zapta Geçsin Zabıta” isimli tek perdelik komedi oyunu, izleyenleri adeta kahkahaya boğdu. Yaklaşık 1 saat süren gösteride zabıtanın sahada yaşadığı zorluklar eğlenceli bir dille izleyiciye aktarıldı. “BİZLER HALKIN HUZURU VE SÜKUNU İÇİN ÇALIŞIYORUZ” Gösteri öncesi salondaki misafirlere hitaben bir konuşma yapan İnegöl Belediyesi Zabıta Müdürü Bilal Aktürk, “Zabıta teşkilatımızın 197’nci kuruluş yılını kutluyoruz. Bu yıl farklı bir etkinlik yapalım istedik. Zabıta temalı bir tiyatro gösterisi hazırlayalım istedik. Zabıta 7/24 esasıyla yılın 365 günü, tatil ve bayram gibi günlerde de çalışan birimlerden bir tanesi. Zabıta, sokağa çıktığınızda gözünüzün gördüğü hemen her şeyden sorumluluğu olan bir birim. Yerdeki çöpten bacadaki dumana, ekmeğin gramajından etiketine kadar, pazardan markete, trafik tabelasından kaçak yapısına kadar, dilencisinden iş yerlerine kadar… Bizler halkın huzuru ve sükunu için çalışıyoruz. Bizim için aslolan sorunu ortadan kaldırmak, ceza yazmak değil. Daha da önemlisi sorunu şikayete dönüşmeden ortadan kaldırabilmek. Bunun için mücadele ediyoruz. Biz bu inançla çalışmalarımızı yapmaya devam edeceğiz” dedi. “ZABITANIN ÜZERİNDEKİ KÖTÜ ALGI DEĞİŞMEYE BAŞLADI” Belediye Başkanı Alper Taban ise “Bu akşam Zabıta Haftası kapsamında bir aradayız. Ben göreve geldiğim günden bu yana en zor alanlardan bir tanesinin zabıta müdürlüğü olduğunu ifade edebilirim. Kontrol mekanizmasının şehirle olan ilişkisini kurduğumuzda zabıta üzerinden bu kontrolü sahada yapabiliyoruz. Gerçekten vatandaşlarımızın gözüyle zabıta ceza kesen, uyan, çok sevilmeyen birileri olarak görülüyor ama arkadaşlarımızın gayretiyle ve dikkatiyle bu algı değişmeye başladı. Ben huzurlarınızda her bir arkadaşımıza yürekten teşekkür ediyorum” diye konuştu. “Biz arkadaşlarımızla birlikte işimizi en iyi şekilde yapmanın derdindeyiz” sözleriyle konuşmasını sürdüren Başkan Taban, “Tüm müdürlüklerimizde durum bu. Gördüğümüz her sorunu arka planda nasıl iyileştiririz, nasıl bir daha yaşanmaması adına çözüm üretiriz gayretiyle işlerimizi yürütüyoruz. Bugün de şehir tiyatromuz zabıta ile ilgili bir oyun sahneleyecek. Ben onlara da çok teşekkür ediyorum” ifadelerinde bulundu. ZABITA ÇOK ÖNEMLİ BİR GÖREVİ İFA EDİYOR Kaymakam Eren Arslan da “Çok önemli bir görev ifa eden, yerelde kanunların, mahalli nizamın tesis edilmesinde önemli görev yapan, bizim ana unsur kolluk kuvvetlerimiz emniyet ve jandarmanın en büyük destekçisi, kardeş kuruluş zabıta teşkilatımızın kuruluş yıl dönümünü tebrik ediyorum. Rehberlik etmek, uyarmak, kuralların doğru ve düzgün uygulanmasını sağlamak toplumun refahı, huzuru ve mutluluğu için. Hiç kimsenin amacı kimseyi cezalandırmak değil. Sadece kamu düzenini tesis etmek ve bunu doğru şekilde sürdürmek” şeklinde konuştu. Kaynak: Bülten

İş birlikleri arşa çıkacak Haber

İş birlikleri arşa çıkacak

Gökçe ÇALIŞCİ  Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Prof. Dr.  Ahmet Yozgatlıgil, Türk Devletleri Teşkilatı Genel Sekreteri Büyükelçi Kubanıçbek Ömüraliyev,  Türkiye Uzay Ajansı Başkanı Serdar Hüseyin Yıldırım ve kent protokolünün de hazır bulunduğu Türk Cumhuriyetler Uzay Kaşifleri Akademisi Açılış Töreni, Gökmen Uzay Havacılık Eğitim Merkezi’nde (GUHEM) gerçekleşti. İNANCIMIZ TAM Açılış konuşmasını Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Yozgatlıgil yaptı. Yozgatlıgil'in konuşmasından öne çıkanlar başlıklar şöyle: "Karşımda heyecanlı bakışlarla beni izleyen, gençlerimize şunu söylemek istiyorum ki sizler geleceğin bilim insanları, uzay mühendisleri ve Türk Dünyası'nı ileriye taşıyacak olan nesilsiniz. Türk Dünyası'nı uzayda söz sahibi yapmak üzere gelecekte uzaya göndereceğimiz araçlarımızı, uydularımızı tasarlayacağınıza ve daha birçok bilimsel keşfi gerçekleştireceğinize inancım tamdır."  'UZAY ÖNEMLİ ADIMLARDAN BİRİ' 'Şüphesiz ki Türk Dünyası içinde uzay alanında iş birliği yapmak, ortak mirasımızı geleceğe taşımak adına önemli adımlardan birisidir. Uzay alanındaki ilgili projelerde ortak çalışmanın, Türk Dünyası adına bağlarımızın daha da güçlenmesine katkı sağlayacağına inanıyorum.' İLERİ DÖNÜK İŞ BİRLİĞİ FIRSATLARI  'Nisan 2023'te Özbekistan'da, Türk Devletleri Teşkilatı üye ve gözlemci ülkelerinin uzay ajansları ve uzay alanında çalışan kurumları arasında yapılan toplantıda, ortak uydu projeleri geliştirmek, çalıştaylar yapmak ve gençlik uzay kampları düzenlemek gibi uzay teknolojileri alanında ileriye dönük iş birliği fırsatları konuşulmuş, bu projelerin hayata geçirilmesi konusunda mutabık kalınmıştır.' UZAY FARKINDALIĞI  Nitekim mutabık kalınan konulardan birisi olan gençlik uzay kamplarının ilkinde burada hep beraber toplanmış bulunuyoruz. Burada siz genç misafirlerimizi ve değerli öğretmenlerimizi ağırlamak bizim için büyük bir mutluluktur. 9-15 yaş arasındaki gençlerimize verilecek eğitimin, Türk Dünyası ülkelerinde özellikle genç nesiller arasında bir uzay farkındalığı oluşturması beklenmektedir. En değerli varlıklarımızdan olan hevesli ve dinamik gençlerimize ilham verecek bu eğitim programının hayırlara vesile olmasını diliyorum.' UZAKTAN BAKAN BİR ÜLKE YOK ARTIK  Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş'ın konuşmasından satır başları;  Dünya Değişiyor ve dönüşüyor. Her geçen gün farklı bir gelişmeyle bilgilerimizi güncelliyoruz. Teknoloji, bilim, yapay zeka, kodlama gibi konular hayatımızın her alanını kapsar hâle geldi. Türkiye de bu konularda dünyadan geri kalmıyor. Yeni hamlelerle, projelerle, girişimlerle dünyanın seyrettiği rotayı takip ediyoruz. Uzaktan bakan ve geriden gelen bir ülke yok artık. Bunun en güzel örneği ise Türkiye Uzay Ajansı'nın çalışmalarına başlamasıdır. TÜRKİYE'NİN GÜCÜ ARTIYOR  Yerli ve millî teknolojik yatırımlarla eğitimden savunma sanayine, sağlıktan uzay çalışmalarına kadar birçok alanda atağa kalkmış durumdayız. Yine yerli otomobilimiz Togg'un Bursa'da üretiliyor olmasını hatırlatmak isterim. Her geçen gün Türkiye'nin gücü artıyor. Aynı şekilde Türkiye'nin kardeşleri ve dostlarıyla olan bağı da ülkemize ve hepimize güç veriyor. KARDEŞLİĞİMİZ PEKİŞECEK Bursa Ticaret Ve Sanayi Odası ile Büyükşehir Belediyemizin destekleri; Türkiye Uzay Ajansı, Türk Devletleri Teşkilatı Ve GUHEM (Gökmen Uzay Havacılık Eğitim Merkezi) iş birliğinde gerçekleştirdiğimiz Uzay Kaşifleri Akademisi için bugün bir araya geldik. Türk Devletleri Teşkilatı Mensubu; Azerbaycan, Özbekistan, Kırgızistan, Kazakistan, Macaristan Ve Türkiye’den toplam 82 öğrenci ve öğretmen programa katılıyor. Bu tür programlar bilgi ve tecrübe paylaşımına zemin hazırladığı gibi kardeşliğimizi de pekiştiriyor. Katılımcılar, 27 Ağustos - 2 Eylül tarihleri arasında uzay ve havacılık alanında çok özel bir eğitim alacaklar.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.