SON DAKİKA
Hava Durumu

#tbmm

A Gazete - tbmm haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, tbmm haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Varank kürsüden cevap verdi Haber

Varank kürsüden cevap verdi

Bursa Milletvekili Mustafa Varank, muhalefet partilerinin ‘Cumhuriyet coşkuyla kutlanmadı’ eleştirilerine meclis kürsüsünden cevap verdi. Kürsüden Cumhuriyet Bayramı’nda Üsküdar’ın havadan çekilmiş fotoğrafını gösteren Varank, “Milyonlarca vatandaşımız meydanlarda sahillere çıkarak şanla, şerefle, sevinçle, gururla hiç olmadığı kadar cumhuriyetimize sahip çıktı. Bize bühtan edenler sadece şu fotoğrafa bakıp bir parça utanırlar mı?” dedi. Konuşmasının devamında 21 yılda yapılan yatırımları hatırlatan Varank, “Biz cumhuriyeti bunlar ve niceleri ile kutluyoruz” ifadelerini kullandı. “Burası Üsküdar sahili, mahşeri bir kalabalık var, bence utanmazlar” Kürsüden Cumhuriyet Bayramı kutlamalarında çekilmiş Üsküdar sahilinin fotoğraflını gösteren Varank, konuşmasını şu şekilde sürdürdü, “Geçtiğimiz hafta muhalefetten ‘Cumhuriyetin 100. yılını coşku ile kutlamadınız, sizin cumhuriyetle probleminiz var’ minvalinde sesler duyduk. Hamdolsun 100 yıllık cumhuriyetimizin en coşkulu, en görkemli, en etkileyici yıldönümü kutlamasını biz gerçekleştirdik. Milyonlarca vatandaşımız meydanlarda sahillere çıkarak şanla, şerefle, sevinçle, gururla hiç olmadığı kadar cumhuriyetimize sahip çıktı. Bize bühtan edenler sadece şu fotoğrafa bakıp bir parça utanırlar mı? Burası Üsküdar sahili, mahşeri bir kalabalık var, bence utanmazlar. Cumhuriyetimizi kutlamayı sadece ışıltılı salonlarda balolardan ibaret sananlarla aynı düşünmediğimiz doğrudur. Biz cumhuriyetimizin 100. yılını boş laflarla değil, bu milletin 60 yıllık hayali olan Togg’u yollara çıkararak, boğazda tarihin en büyük donanma geçidini yaparak kutluyoruz. Biz cumhuriyeti Karabağ’da 30 yıllık esareti bitiren, sınırlarımızda kurulan terör koridorunu yerle bir eden SİHA’larla kutluyoruz. Biz cumhuriyeti, karada Altay Tankı’yla, denizde TCG Anadolu’yla, havada Gökbey’le kutluyoruz. Biz cumhuriyetimizi mavi vatanda hakkımızı arayan, Karadeniz’de milyarlarca dolarlık gaz keşfi yapan sondaj gemilerimizle kutluyoruz. Biz cumhuriyeti milli uydularımızla, yakında uzaya göndereceğimiz Türk vatandaşımızla kutluyoruz. Biz cumhuriyeti 192 olan organize sanayi bölgesi sayısını 355’e yükselterek, üretim yapılan alanları tam 5 kat arttırarak kutluyoruz. Biz cumhuriyeti 30 yılda 15 milyar dolar yatırım çekebilen Türkiye’ye 21 yılda 260 milyar dolar uluslararası yatırım çekerek kutluyoruz. Biz cumhuriyeti sadece 2 olan teknopark sayısını 101’e çıkararak kutluyoruz. Biz cumhuriyeti son dört yılda 7 unicorn çıkartarak kutluyoruz. 7’li koalisyondan bahsetmiyorum, milyar dolar değerlemeye ulaşan, 7 tane şirketten bahsediyorum. Bunlarla ve niceleri ile kutluyoruz.” “Nerede genel başkanınız? Mecliste 12. kalkınma planı tartışılırken muhalefete eleştiri yönelten Varank, “Sabahtan beri bazı hatipler cari açık üzerinden ezbere eleştiri getirdiler. Elbette yaptıklarımızı yapacaklarımızı tartışalım. Şu meclis tablosunda çok daha büyük temel problem, büyük açık nedir biliyor musunuz? Muhalefet açığı. Bırakın cari açığı, biz onunla mücadele ediyoruz. Siz muhalefet açığına bakın. Bu arkadaşlar seçimden önce aylarca ‘güçlendirilmiş parlamenter sistem’ dediler. Büyük büyük laflar ettiler, bugün ülkemizin 12. kalkınma planını tartışırken muhalefet partilerinin genel başkanları burada yoklar. Nerede genel başkanlarınız? Hani parlamentoyu güçlendirecektiniz? Bırakın genel başkanları CHP’nin grup başkanı bile şurada yok” şeklinde konuştu. Kaynak: İHA

İşte emekli ikramiyesinin detayları! Haber

İşte emekli ikramiyesinin detayları!

TBMM Genel Kurulunda, çalışmayan emeklilere bir defaya mahsus olmak üzere 5 bin lira ödenmesini öngören düzenleme yasalaştı. Cumhuriyetin 100’üncü yılına özel çıkarılan yasadan hangi emeklilerin ne şekilde yararlanacağını ise Sosyal Güvenlik Başuzmanı İsa Karakaş, İhlas Haber Ajansı’na değerlendirdi. “Birden fazla ikramiye hakkı kazanan emeklilere sadece bir ikramiye verilecek” Karakaş, 16 milyon emeklinin tamamının yasadan yararlanamayacağını belirterek, “Öncelikle emekli olup ve sonrasında kendi adına işyeri kurmuş olan, şirket kurmuş olan veya esnaf olan emeklilere bu ikramiye verilmeyecektir. Yine TOBB ve Banka sandıklarına baktığımız zaman buralardan emekli olan kişilere de ikramiyenin verilmeyeceğini söyleyebiliriz. Öte yandan 1 Ekim ile 31 Ekim arasında çalışması olan SSK’lı emeklilere de bu ikramiyeden faydalanamayacak. Dolayısıyla hiçbir işte çalışmayan ve emeklilikten sonra herhangi bir ticari faaliyeti bulunmayan, banka sandıkları ve TOBB sandıkları dışında kalan tüm SSK’lı Bağ-Kur’lu ve emekli sandığına tabii emeklilere ikramiye verilecek. Birden fazla ikramiye hakkı kazanan emeklilere ise sadece bir ikramiye verilecek” bilgilerini aktardı. “Dul ve yetimlere 5 bin liralık ikramiyenin tamamı verilemeyecek” Yaşayan emekliler içerisinde kapsamda olanların tümüne 5’er bin liralık ikramiye verileceğini hatırlatan Karakaş, “Hak sahibi olarak baktığımız zaman dul ve yetimlere 5 bin liralık ikramiyenin tamamının verilmeyeceğini söyleyebiliriz. Örnek verecek olursak; dul bir kadın eşinden dolayı yüzde 50 oranında emekli maaşı alıyorsa bu bağlamda 5 bin lira değil 2 bin 500 lira alacak. Ayrıca kadının 2 çocuğu da varsa ve bu çocuklara da yüzde 25 oranında ölen kişinin aylığı bağlanmışsa bunların her birine de bin 250 lira oranında ikramiye ödeneceğini söyleyebiliriz” değerlendirmesinde bulundu. “İş göremezlik oranına göre ikramiyeden faydalanılacak” Bunun dışında iş kazası veya meslek hastalığından dolayı gelir alan kişilerin de iş göremezlik derecesine göre ikramiyeden faydalanacağını söyleyen Karakaş, “İş kazası ve meslek hastalığından dolayı kişinin iş göremezlik oranı yüzde 50 ise 5 bin liralık ikramiyeden sadece 2 bin 500 lira alabilecek” dedi. Karakaş, 5 bin liralık ikramiyeden herhangi bir vergi, damga vergisi ve kesinti olmayacağını ve ikramiyenin haczinin de mümkün olmayacağını da sözlerine ekledi. Öte yandan 5 bin lira emekli ikramiye ödemelerinin kasım ayının ilk iki haftası içerisinde hesaplara geçmesi bekleniyor. Kaynak: İHA

'Hamas bir terör örgütü değil' Haber

'Hamas bir terör örgütü değil'

CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN'IN AÇIKLAMALARINDAN SATIR BAŞLARI:  14 milyondan fazla insanımızı etkileyen 6 Şubat depremlerinin acısını ilk günkü gibi yüreğimizde hissediyoruz. Ne yaşanırsa yaşansın bu felaketi gündemimizde tutuyoruz. Enflasyonla da çok yönlü bir mücadele içerisindeyiz. Ekonomide atılan adımların günlük hayattaki yansımalarını görmek biraz vakit alıyor. Türkiye vatandaşlarını mağdur etmez. Hepsinin üstesinden geleceğiz. Yatırımcısından işçisinden üreten her kardeşimizin meselesi bizim meselemizdir. Her emeklimizin sıkıntısı bizim sıkıntımızdır. Ailesinin tüm yükünü omuzlayan her ev hanımının derdi bizim derdimizdir. Her gencimizin beklentisi bizim sorumluluğumuzdur. Cep telefonu ve bilgisayar desteği ile 10 gb internet sözümüzü tuttuk. Kararın gençlerimize hayırlı olmasını diliyorum. YEREL SEÇİMLERE HAZIRLIK Her konuda olduğu gibi mahalli seçim çalışmalarında da partimizin lokomotifi oluşturacağına eminiz. Başladığımız yeri sağlam tutmazsak gittiğimiz istikameti doğrultamayız. Sizlerden bu ağır yükün bilinci ile seçime hazırlanmanızı bekliyorum. Kendi çıkarları ile hareket etmek bize yakışmaz. Türkiye büyüdükçe biz de büyüdük. 2024 Mart'ına kadar hep birlikte çok gayret göstereceğiz. TERÖRÜ KAYNAĞINDA KURUTMA STRATEJİMİZ SÜRÜYOR Terörle mücadele önceliğimizdir. Kahraman ordumuz destan yazıyor. Irak ve Suriye'ni kuzeyindeki terörü kaynağında doğrudan kurutma stratejimiz sürüyor. Tezkerenin kabulüyle terörle mücadele daha da güç kazandı. Tarih tezkereye hayır diyerek teröre can suyu olanları affetmeyecektir. İSRAİL'E FİLİSTİN TEPKİSİ Toplantılar yapıyorlar son yaptıkları toplantıda bir araya geldiler. Tüm Batı, Hamas'ı terör örgütü olarak görüyor. Ey İsrail sen bir örgüt olabilirsin çünkü bu Batı'nın sana borcu çok ama Türkiye'nin sana borcu yok. Ve Hamas bir terör örgütü değil topraklarını ve vatandaşlarını koruma mücadelesi veren bir kurtuluş ve mücahitler grubudur. İsarilli siviller dahil sivilleri hedef alan eylemleri saldırıları mazur görmediğimizi ifade ettik. İsrail devleti ile sorunumuz yok ama devlet yerine örgüt gibi davranılmasını asla tasvip etmedik. Gazze'deki mazlumlara karşı tarihin en vahşi saldırılarından birini gerçekleştiriyor. Ölenlerin yarısı çocuklardan oluşuyor kalan yarısı da annelerinden ve aile büyüklerinden oluşuyor. Bu bile bir vahşet olduğunu göstermeye yeterlidir. Hastaneleri ibadethaneleri, pazar alanlarını ateşe boğan, bu insanlık dışı eylemi sürdüren başka bir ordu bulamazsınız. Ben hayatımda bir kere bu Netanyahu denilen adamın elini sıktım. Tabi iyi niyetimiz vardı suiistimal ettiler. İsrail'e gitme projemiz vardı iptal ettik. İyi niyetimizi suiistimal ettiler. 'ÇOCUKLARIN ÖLÜDÜRÜLMESİNE MÜSAADE ETMEYECEĞİZ' İsrail çocukları öldürüyor, çocukların öldürülmesine müsaade etmeyeceğiz. Çünkü biz insanlıktan nasibimizi aldık. İsrail'in Gazze'ye saldırıları hem katilliğe hem akıl hastalığına delalet eden bir haldir. Lafa gelince demokratlığı, çoğulculuğu kimseye bırakmayanların faşist yüzlerini ibretle izliyoruz. Kaynak:İHA

O saldırı Meclis gündemine taşınıyor Haber

O saldırı Meclis gündemine taşınıyor

İzmir’in Karabağlar ilçesinde taksicilik yapan 62 yaşındaki Selim Keleş, geçtiğimiz günlerde müşterisinin kaldırım taşlı saldırısıyla gasp girişimine maruz kalmıştı. Olayın duyulmasının ardından AK Parti İzmir Milletvekili Ceyda Bölünmez Çankırı, olayı Meclis gündemine taşıyacağını belirtti. AK Parti İzmir Milletvekili Çankırı, Karabağlar’da aracına binen A.T. isimli şahıs tarafından kaldırım taşıyla kafasına vurularak gasp edilmek istenen taksi şoförü Selim Keleş’e geçmiş olsun ziyaretinde bulundu. Yaşadığı dehşet anlarıyla olayın şokunu üzerinden atamadığını belirten Keleş, zanlının kısa sürede yakalanmasından duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Yaşanan talihsiz olayın ardından konuyu Meclis'e taşıyacağını belirten Çankırı, yurt dışı örnekli modellerin Türkiye’de de etap halinde pilot illerde uygulanabilirliği ve Kadına Destek Uygulaması (KADES) örneği bağlamında da panik butonlarının geliştirilmiş metotlarla donatılarak hizmet verilmesi için çalışacaklarının söyledi. Çankırı, “Böyle bir olayın yaşanmasından dolayı üzgünüz. İçişleri Bakanımız Ali Yerlikaya göreve geldiği günden bu yana nerede nasıl bir tehdit unsuru söz konusu ise anında kolluk kuvvetlerine acil ulaşılabilirliği sağlayan ve devletin polisiyle askeriyle de olaya müdahalesinin ivedilikle harekete geçilmesi için canla başla çalışmaktadır. Bu olayda da ekipler zanlıya göz açtırmadan kıskıvrak yakaladı ve adalete teslim etti. Geçmişte çeşitli nedenlerden dolayı sıklıkla kontak kapatan taksici kardeşlerimizin benzeri durumları yaşamaması yeni bir uygulamanın ihtiyacını da gözler önüne sermiş oldu” dedi. “Burada esas olan can güvenliği” Tüm siyasi partilerin bu girişimi destekleyeceğine inandığını belirten Milletvekili Çankırı, “Bu yüzdendir ki bizler konunun tüm muhataplarıyla dirsek teması kurup acil durumlarda müdahale su¨relerinin kısaltılmasını hedeflediğimiz özellikle sürücü ve müşteriyi ayıran kabin sistemli araçlarla ve KADES örneğinde olduğu gibi panik butonlarının çok daha geliştirilmiş hali ile kayıtlı araçlara ulaştırılması için konuyu Meclis'e taşıyacağız. Hükümetimiz her konuda olduğu gibi bu konuda da gereken hassasiyeti gösterecektir. Çünkü burada esas olan can güvenliği. Bu yüzden inanıyorum ki tüm siyasi partiler de bu girişimimizi destekleyecektir” diye konuştu. Öte yandan, İzmir Şoförler ve Otomobilciler Esnaf Odası Başkanı Celil Anık da yaşanan olaya tepkisini göstermiş, birçok takside iç ve dış kameranın bulunduğunu ve yaptıkları çalışmalar ile de 6 ay içerisinde kentteki tüm taksilerin kameralı hale geleceğini açıklamıştı. Buca İlçe Emniyet Müdürlüğü ekiplerince kısa sürede yakalanan zanlı ise çıkarıldığı mahkemece tutuklanmıştı. Kaynak:İHA

TBMM Filistin için toplandı Haber

TBMM Filistin için toplandı

TBMM Başkanı Kurtulmuş, İsrail-Filistin çatışmasına ilişkin genel görüşme için toplanan TBMM Genel Kurulu’nda konuştu. Kurtulmuş, Filistin-İsrail arasındaki çatışmaya değinerek, “Savaşın genişlemesinin önlenmesi, barış, güven ve istikrar ekseninde bu anlayışımız çerçevesinde adil ve hakkaniyetli bir barışın tesis edilebilmesi için Türkiye olarak üzerimize düşen her türlü görevi yerine getirmeye hazır olduğumuzu ifade etmek istiyorum” ifadelerini kullandı. HERKESİN HAKKINA HUKUKUNA RİAYET EDİLMİŞ Kurtulmuş, şöyle konuştu: “Ecdadımız dört asır boyunca bugünkü Filistin topraklarında farklı dinden insanları, mezhepleri, etnik yapıları bir arada yaşatabilmiş. Batılı insaflı tarihçilerin 'Osmanlı barış düzeni' olarak tanımladıkları bu dönemde bir tek mezhep, din kavgası olmamış, herkesin hakkına hukukuna riayet edilmiş. Kısaca özetlemek gerekirse Mescid-i Aksa’daki Allah-u Ekber sesleriyle, hemen yanı başındaki ağlama duvarında Yahudilerin yakarışları, 100 metre ötedeki Doğuş Kilisesi’ndeki Hristiyanların duaları birbirine karışmış, insanlar barış, esenlik içinde yaşamıştır.” BÜTÜN DÜNYA TARAFINDAN TANINMALIDIR Kurtulmuş, Ortadoğu barışı ve Filistin-İsrail arasında barışın sağlanması için üç temel konu olduğunu ifade ederek, “1967 sınırlarında bütünleşik, tam manasıyla bağımsız, egemen ve başkenti Kudüs olan bir Filistin devleti mutlaka mutlaka kurulmalıdır. Bütün dünya tarafından tanınmalıdır. Bir halkın devlet olarak varlığına müsaade edeceksiniz, asırlardır onlarla birlikte yan yana yaşamış halkın devlet olmasını kabul etmeyeceksiniz. Dolayısıyla, diyoruz ki; Türkiye olarak başından beri ifade ettiğimiz iki toplum iki devletli çözümden başka hiçbir çözüm olmadığını son olaylar bir kez daha ortaya koymuştur. Değerli milletvekili arkadaşlarım, bu sorunun çözülmesi için 2’nci temel mesele ise özellikle on yıllar boyunca yerleştirilen ve son birkaç yıldır giderek sayıları artan yasa dışı yerleşimciler meselesidir. İnsanlar evlerinden, iş yerlerinden, köylerinden, kentlerinden tehcir edilerek, onların yerine orayla hiç ilgisi olmayan halklar getirilmiş ve yerleşimciler uluslararası hukuka aykırı, Birleşmiş Milletler kararlarına aykırı bir şekilde yerleştirilmeye devam edilmiştir. Yasa dışı, hukuk dışı bu yerleşimciler meselesinin ve buna bağlı olarak İsrail’in işgal ve ilhak teşebbüslerinin sona erdirilmesi, barışın önünü açacak en önemli gelişmelerden biridir. Değerli milletvekili arkadaşlarım, 3’üncü temel mesele ise başta Mescid-i Aksa olmak üzere -Müslümanların, Hristiyanların ve Yahudilerin- bütün din mensuplarının kutsal mekânlarının masuniyetinin korunması ve bu anlamda dinlerin kutsallarına karşı saygı gösterilmesidir. Onlarca kere yaşandığı gibi özellikle son dönemde sadece sıradan insanların da değil bazı milletvekillerinin, bazı bakanların öncülüğünde Müslümanların kutsal mekânı olan Mescid-i Aksa’nın defalarca baskınlara uğramış olması, baskınlarla işgal edilmiş olması uluslararası hukuk bakımından kabul edilebilecek bir durum değildir” değerlendirmesini yaptı.   KAYNAK:İHA

'Üzerimize ne düşüyorsa yapmaya hazırız' Haber

'Üzerimize ne düşüyorsa yapmaya hazırız'

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TBMM'de AK Parti Grup toplantısında yaptığı konuşmada Türkiye’nin etnik köken, inanç ve mezhep farklılığı, siyasi ve sosyal çıkar çatışmaları bakımından dünyanın en kırılgan bölgesinde yer aldığını hatırlatarak, “Dünyanın ilk siyaset bilimcisi ve sosyoloğu olarak kabul edilen İbn-i Haldun’un ‘coğrafya kaderdir’ tespiti, bu tablonun en yalın ve çarpıcı ifadesidir. Tarihimizi ve coğrafyamızı, bunların bize yüklediği kaderimizi değiştiremeyeceğimize, böyle bir niyetimiz de olmadığına göre mevcut şartların el verdiği en iyi, en doğru, en güvenli yolu izlememiz şarttır” ifadelerini kullandı. SAVAŞIN DA BİR AHLAKI VAR! Türkiye’nin çevresindeki tüm hadiseleri bu anlayışla değerlendirdiklerini belirten Erdoğan, “Son günlerde Filistin ve İsrail topraklarında yaşanan, Golan Tepeleri'ne de yayılma eğilimi gösteren gelişmeleri bu yaklaşımla takip ediyoruz. Bizim hem kendi terörle mücadelemizde hem de bölgemizdeki tüm savaş ve çatışmalardaki tavrımız gayet açıktır. Sivillere yönelik hiçbir eylemi, sivil yerleşimleri hedef alan hiçbir saldırıyı doğru bulmuyoruz. Savaşın da bir ahlakı olduğuna, tarafların da buna riayet etmesi gerektiğine inanıyoruz. Maalesef İsrail ve Gazze’deki çatışmalarda bu ilke çok ağır bir şekilde ihlal edilmektedir. İsrail topraklarındaki sivillerin öldürülmesine açıkça karşı çıkıyoruz. Aynı şekilde Gazze’deki masumların hiçbir ayrım gözetilmeden sürekli bombardımana maruz bırakılarak katledilmelerini de asla kabul etmiyoruz” dedi. SAVAŞ DEĞİL KATLİAMDIR “Bir şehrin suyunu, elektriğini, giriş-çıkışlarını kesip altyapısını çökerterek, camisinden kilisesine tüm ibadethanelerini, okullarını yıkarak, insanların en temel insani ihtiyaçlara erişmesini engelleyerek, içinde sivillerin yaşadığı binaları bombalarla yerle yeksan ederek, velhasıl her türlü utanç verici yöntemle yürütülen bir çatışma savaş değil, katliamdır” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Gazze'ye yönelik orantısız ve her türlü ahlaki temelden yoksun saldırılar, dünya kamuoyu nezdinde İsrail'i hiç beklemediği ve istenmeyen bir konuma itebilir. Sivil yerleşimleri bombalamak, sivil insanları kasten öldürmek, bölgeye insani yardım getiren araçları engellemek, üstelik bütün bunları maharet gibi sunmaya kalkmak, devlet değil, ancak örgüt refleksi olmuştur. İsrail, devlet gibi değil, örgüt gibi davranırsa, sonunda örgüt gibi muamele görmeye başlayacağını unutmamalı.” FİLİSTİN HALKI YALNIZ BIRAKILDI Cumhurbaşkanı Erdoğan, insanların doğuştan gelen temel hak ve özgürlüklerine fütursuzca saldırarak, verdikleri sözleri çiğneyerek yürütülen bir siyasetin hayırlı sonuçlar doğurmasının beklenemeyeceğine dikkati çekerek, şöyle konuştu: “Ne bölgenin ne de dünyanın bölgedeki çatışmaların ve insanlık trajedilerinin sürmesine tahammülü yoktur. Mesele sadece oradaki mazlum ve mağdur insanların sorunu değil, gelinen itibarıyla mesele dünyanın tamamının küresel yönetim ve güvenlik düzeninin bu konuda sorumluluk ve yetki sahibi tüm kurumların haysiyet sorunudur. Filistin meselesinin çözümsüzlüğe mahkum edilmesinin müsebbiplerinden biri de verdiği sözlerin hiçbirini yerine getirmeyen uluslararası topluluktur. BM ve diğer kuruluşlar, Filistin halkını tek başına bırakmış, ahde vefa göstermemiş, Filistinlilerin hak ve hukukunu koruyamamıştır. Biz bunu yeni söylemiyoruz, daha önce Birleşmiş Milletler kürsüsünden bu hakikatleri tüm dünyaya açıkça söyledik.” SORUNLARIN GÖRÜŞMELER YOLUYLA ÇÖZÜLMESİNİ İSTİYORUZ Bugüne kadar Orta Doğu’da adaletsizliğe göz yuman insanlığın son hadiselerde de iyi bir sınav vermediğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Görüldüğü gibi 1947'deki Filistin, 1947'deki İsrail ve Filistin, 1967'de İsrail ne halde, Filistin ne halde. Bölgede etki sahibi aktörlerin sükuneti tesis etme yerine yangına adeta körükle giden kışkırtıcı tavrını esefle karşılıyoruz. Amerika, Avrupa ve diğer bölgedeki devletleri, taraflar arasında hakkaniyetli, adil ve insani dengelere dayalı tutumlar almaya çağırıyoruz. İnsani yardımların kesilmesi gibi, Filistin halkını topyekun cezalandırmayı amaçlayan fevri kararlardan herkes uzak durmalıdır. Kullandıkları yöntemler ve sonuçları itibarıyla eleştirilmeye de desteklenmeye de ihtiyacı olan taraflar arasında körü körüne bir tarafın safında yer almak, sadece yaşanan krizi derinleştirmeye yarar. Bunun için Türkiye olarak tarafları itidale davet ediyoruz. Bölgedeki savaşın bir an önce durmasını, taraflar arasındaki sorunların görüşmeler yoluyla çözülmesini istiyoruz” dedi. İTİRAZIMIZI GÜR SEDAYLA ÇIKARACAĞIZ Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu doğrultuda pazartesi gününden itibaren pek çok telefon görüşmesi gerçekleştirdiğini kaydederek, şunları söyledi: “Aralarında Filistin ve İsrail devlet başkanlarının da bulunduğu devlet ve hükümet başkanı seviyesinde 8 telefon görüşmemiz oldu. Sayın Abbas ve Sayın Herzog'a aklıselimle, devlet aklıyla, suhuletle hareket etmeleri tavsiyesinde bulundum. Dün gece Rusya Devlet Başkanı Sayın Putin ve BM Genel Sekreteri Guterres'le bu konuyu değerlendirdik. Çatışmaların derinleşmesinin ve yayılmasının önüne geçilmesi noktasında gereken desteği vermeye hazır olduğumuzu ifade ettik. Bölgemizi içine girdiği bu anafordan süratle çıkarmak için Türkiye olarak arabuluculuk ve adaletli hakemlik dahil, üzerimize ne düşüyorsa yapmaya hazırız. İnşallah bu tavrımızı sonuna kadar muhafaza edeceğiz. Son dönemde tüm bölgede ülkeleriyle tesis ettiğimiz, yakın diyaloğu barışın tesisi için kullanacağız. Ne Gazze'de ne İsrail'de ne Suriye'de ne Ukrayna'da artık çocuklar, siviller, masum insanlar ölmesin, daha fazla kan akmasın istiyoruz. Bu son hadiselerle birlikte 'dünya 5'ten büyüktür' ifadesiyle dile getirdiğimiz tespitimizin ne kadar yerinde olduğunu bir kez daha gördük. İnşallah bundan sonra bu itirazımızı daha gür bir sedayla seslendireceğiz.” KALICI HUZUR FİLİSTİN'İN KURULMASI İLE GELECEK “Bir kez daha ifade etmek isterim ki bölgeye kalıcı huzur ve barış ancak meşruiyeti BM kararlarına dayanan 1967 sınırlarında ve coğrafi bütünlüğe sahip, başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız bir Filistin Devleti'nin kurulmasıyla ve tüm dünya tarafından tanınmasıyla gelebilir” değerlendirmesini yapan Erdoğan, “Bunun dışında yol aramak, bunun dışında hevesler peşinde koşmak sadece daha fazla yıkım, daha fazla gözyaşı ve can kaybı demektir. Üç semavi dinin kutsal mekanlarını bünyesinde barındıran Kudüs'ün mahremiyetine, Mescid-i Aksa'nın içinde yer aldığı Harem-i Şerif'in statüsüne saygı göstermeyen hiçbir adımı ve tasarrufu kabul etmedik, etmeyeceğiz” diye konuştu. KISIR DÖNGÜYE GİRMEYİ ARZU ETMİYORUZ Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İsrail’in bir devlet olarak varlığını sürdürebilmesi ve vatandaşlarının güvenliğini güvence altına alabilmesi ancak bu şekilde mümkündür. Aksi taktirde geçtiğimiz cumartesi gününden beri yaşanan hadiseler son olmayacağı gibi bunu çok daha büyük trajedilerin izlemesi de kaçınılmaz hale gelir. Biz ne İsrail’in ne Filistin’in ne de bölgemizin böyle bir kısır döngüye sürüklenmesini asla arzu etmiyoruz. Rabbim ülkemize, bölgemize ve dünyaya daimi huzur, barış ve esenlik nasip eylesin” ifadelerine yer verdi. KAYNAK:İHA

Emeklilere müjde Haber

Emeklilere müjde

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları: -"Emeklilere ödeme Kasım ortasında. Enflasyon farkı ve refah payı düzenlemelerini yılbaşında vereceğiz" -"Meclis çatısı altında niçin yer bulamadıklarını sorgulamak yerine milli iradenin temsilcisi olan gazi meclisimize hürmetsizlik ediyorlar" -"Tercihini ülkesinin ve kendinin geleceği için en doğrusundan yana yapma iradesini gösteren milletin asil evlatlarını aşağılayarak tahkir ve tahrik ederek iktidara geleceğini sananlar bir kez daha hüsrana uğramıştır" -"Kimse hiçbir partiye ve adaya tıpış tıpış oy vermek mecburiyetinde olmadığını göstermiştir" -"Millete saygısı olmayan, kendisi de saygıyı hak etmez" -"Seçimden sonra olup bitenleri, verilen koltuk kavgalarını, yapılan kirli pazarlıkları hep birlikte görüyoruz. Allah kimseyi böyle bir duruma düşürmesin diyoruz" -"Bizim bıraktığımız her boşluk muhalefetin yalanlarıyla doldurulacaktır" -"Muhalefetin üretken değil çığırtkan tavrı sizi şaşırtmasın. Bunlar hep böyleydi" -"Bunların gündeminde sadece belediyelerin asansörüne kimin bineceği vardı. Bugün de koltuklarını korumaktan başka dertleri yok" -"Tek parti faşizmin temsilcilerinin bu kifayetsiz muhterislik örnekleri yeni de değil. Milletin önüne çeyrek asır boyunca hiç sandık koymayan, ilk koyduğunda da açık oy gizli tasnif yöntemini kullanan, milletin tercihiyle başa gelmiş başbakanı asan, darbelere alkış tutan bir zihniyetten söz ediyoruz" -"Biz de 21 yıldır sessiz devrimlerimizi, kalkınma atılımlarımızı hep bunlara rağmen hayata geçirdik" -"Önümüzdeki süreci önce ülkem, önce memleketim, önce partim anlayışıyla yürütürsek hep birlikte Allah'ın izniyle kazanırız" -"Önce ben, önce benim çıkarlarım, hesaplarım, önceliklerim diyenlerin ise karşımızdakilerden farkı kalmaz" -"Son dönemde insanımızın canını en çok yakan hiç şüphesiz hayat pahalılığıdır. Birden fazla faktörün üst üste gelmesiyle bu sorundan muzdarip durumdayız" -"Hayat pahalılığı bazı alanlarda ne enflasyonla izah edilemeyecek seviyelere ulaşmıştır. Fırsatçıların foyaları dökülmektedir" KAYNAK:İHA

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.