SON DAKİKA
Hava Durumu

#takas

A Gazete - takas haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, takas haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Kore Gazisi 48 yıllık dostunu bırakmadı Haber

Kore Gazisi 48 yıllık dostunu bırakmadı

Eskişehir’de yaşayan 93 yaşındaki Kore Gazisi olarak Kemal Öztürk “ailemin bir ferdi” dediği 48 yaşındaki yeşil aracına ev takası dâhil gelen tekliflerin hepsini reddediyor. Eskişehir’de yaşayan 1930 doğumlu Kore Gazisi Kemal Öztürk, 1975 yılından bu yana aynı aracı kullanıyor. 93 yaşındaki gazi yeşil renkteki steyşın wagon otomobiline gözü gibi bakıyor. Dışarıdan temiz ve diri görünümü ile dikkat çeken araca gelen teklifleri ise Öztürk, bir bir reddediyor. Çevre esnafının iddiasına göre apartman dairesiyle takas teklif edilen aracına ‘ailemin bir ferdi’ diyen Öztürk, aracının bakımlarını ise elleriyle yapıyor. Aracı halen kullanma enerjisi bulunsa da Kore Gazisi Öztürk, tedbir olsun diye aracını oğullarına ya da yakınlarına kullandırıyor. Klasik statüsündeki aracını bir eşyanın üzerinde tutan ve duygusal bağ kuran Kemal Öztürk, otomobilini torunlarına miras bırakacağını söyledi. “Araç ailemden birisi oldu” 48 yaşındaki aracı hakkında konuşan Kore Gazisi Kemal Öztürk, “Bu arabayı 1975 yılında aldık.1975’ten beri kullanıyorum. Araca çok bakıyoruz, bakmadan olmaz tabi. Her gün yağına, lastiğini kontrol ediyorum. Arabayla giderken ses duyduğumda ustaya gidiyorum. Aynı arabayla beni mahallede tanırlar. Bana ‘Laz Kemal’ derler, çiftçilik yapıyorum. Çiftçiler beni hep tanır arabayla geçtiğimde. Karacahöyük, Yassıhöyük, Sevinç köyü Alpu’ya kadar beni herkes bilir. Yolda giderken bana selam verirler, ben de onlara korna çalarım, baktığımda Yassıhöyük’lü biri olur. Onun için bu arabayı hiç bırakmıyorum. Araç ailemden birisi oldu. Beni her yere götürüyor. Tarlalara gidiyorum, mısırları gezeceğim. Sanki aracın kendisi götürüyor gibi geliyor bana. Arabayı bana sat diyorlar. Satamam, benim hayatım bu araç” dedi. “Arabamı torunlara bırakacağım” Aracını saklayacağını belirten Kemal Öztürk, otomobili torunlarına miras bırakacağının altını çizdi. Konuyla ilgili gazi Öztürk şöyle devam etti; “Arabamı torunlara bırakacağım. Onlara söyledim, bu araba demirbaş. Torunlara miras kalacak arabam. Ben bu arabayla Doğubayazıt’a ve Gölcük’e rahmetli eşimle beraber gittim. Arabamı oğlum da kullanıyor torunum da.” Kaynak: İHA

Milyonluk araba tutkusu şaşırttı Haber

Milyonluk araba tutkusu şaşırttı

Antalya’da yaşayan 49 yaşındaki müzik öğretmeni Gökhan Heparslan, 20 yıldır model arabaları biriktiriyor. 600 parçadan oluşan bu tutkusunun onu dünyanın sıkıntılarından uzaklaştırdığını aktaran Heparslan’ın koleksiyonun değeri ise yaklaşık 1 milyon lirayı buluyor. Heparslan, aynı zamanda ilkokuldan bu yana çaldığı nostaljik klavyeleri de biriktiriyor. Model araba tutkusunun nasıl başladığını anlatan müzik öğretmeni Gökhan Heparslan, “Benim çocukluk yaşlarımda oynadığım oyuncak arabalarımı bulmam ve onları bir vitrine dizmemle başladı her şey. Sergileme şekli hoşuma gitti ve biriktirmeye başladım. Daha sonra 20 yılı aşkın süredir biriktirerek sayıyı artırmaya devam ettim. Her şeyden daha önemlisi bu metal arabalar sayesinde çok sayıda dostluklar edindik. Bunlar çok çok daha kıymetli geliyor bana. Bununla ilgili Türkiye çapında buluşmalar yaptık. Bu dostluk olayı gerçekten de bu metal arabaların bize sağladığı çok güzel bir avantaj oluşturmuş durumda” dedi. Koleksiyonunun toplam değeri 1 milyon lira Koleksiyonunun toplam değerinin 1 milyon lira olduğunu vurgulayan Heparslan, “Bu oda eski parayla 1 trilyonu geçkin. Artık oda yetmeyecek gibi duruyor. Yani böyle bu odaya sığmaz hale geldiği için artık farklı bir mekanda yapmam gerekiyor. Müze tadında bir sergileme konusu olursa ilerleyen zamanlarda çok daha şık olur diye düşünüyorum. Herkesle paylaşmış oluruz bu şekilde” şeklinde konuştu. “Dünyanın dertlerinden uzaklaştırıyor” Öğretmenlik yaptığı okulda zaman zaman öğrencilerinin de kendisini örnek alarak koleksiyonerlik yolunda ilerlediklerini dile getiren Heparslan, “Bir şeylerle uğraşmak, oyalanmak bunlar çok önemli. Yani o zaman yaşadığınızı hissediyorsunuz. Rutin ve mecbur olduğunuz şeyler yerine bunlarla uğraşmak, bunların tozunu almak, temizliğini yapmak insanı o kadar rahatlatıyor ki, dünyanın bir takım dertlerinden uzaklaştırıyor, sizi alıp götürüyor. Böyle bir rahatlamadan sonra tekrar rutin yaşantınıza çok daha rahat dönebiliyorsunuz, deşarj oluyorsunuz” ifadelerini kullandı. İstediği parçalara yurt dışı alışverişi ve diğer koleksiyonerlerle takas yoluyla ulaştığını belirten Heparslan, önemli olanın seriyi tamamlamak olduğunu ve bunun için çaba gösterilmesi gerektiğini aktardı. “Hayallerinizi yaşıyorsunuz” Toplam 600 parçayı bulan bir koleksiyonu olduğunu vurgulayan Heparslan, “Bunların hepsinde bir anınız var. Yani gerçeğini alıp binememişsiniz, mesela Renault 12 sizin bir akrabanızın bir arabasıydı belki. Bu şekilde olunca, onu en azından burada yakından izlemek, sergilemek keyif veriyor ve gerçekten de hepsi de çocuklarımız gibi. Hayallerinizi yaşıyorsunuz. Hatta takasa gönderdiğimiz modelin halini hatırını sorarız. Modelime iyi bak, temizliyor musun, nerede sergiliyorsun? diyoruz. Fotoğrafını çekip gönderir. ‘Abi burada sergiliyorum’ der. Yani böyle aramızda bir takım paylaşımlar da oluyor” dedi. Nostaljik klavyeler de koleksiyonun bir parçası Model araba koleksiyonunun yanında nostaljik klavyeler de biriktirmeye başladığını belirten Heparslan, bunun ise 1994 yılında Ankara Devlet Tiyatroları için “Savaş Baba” isimli oyuna müzik yaptığı orgu bulmasıyla başladığını anlattı. Heparslan, “Hayatım boyunca çaldığım tüm klavyeleri toplamaya başladım. O klavyeleri gördüğünüzde aynı model araçlardaki gibi o yaşadığınız anlar o zamanlar aklınıza geliyor. Hedefim, ilkokuldan başlayıp şu yaşa kadar kullandığım bütün klavyeleri yıl yıl seri olarak dizmek. Fakat tabii ki 90'lı yılları konuştuğumuz için yani kondisyonu düzgün cihazlar bulmak benim için çok önemli. Yani üstünde benim cihazlarımda tek çizik bulamazsınız. Kondisyonun böyle olması da çok kıymetli. Onun için zor oluyor. Yani her zaman takip etmek zorundasınız. Bu seriyi tamamlayınca da bunu sergilemeyi düşünüyorum” dedi. “20 yılı 1 günde toplayamazsınız” Bunca yıllık emeğinin zarar görmesine ilişkin kaygıları sorulduğunda ise hepsinin sigortalı olduğunu aktaran Heparslan, “Allah göstermesin tabii öyle bir şey olduğunda üzülürsünüz. Bunlar yıllar yılı toplanmış, harcanmış emekler. Yani sizin cebinizde para olabilir ama 20 yılda toplanan bu şeyi 1 günde bir araya getiremezsiniz. Tekrar bir 20 yıl gerektirir. Onun için hani maddiyattan da ziyade manevi kaygı oluyor” şeklinde konuştu. Kaynak:İHA

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.