SON DAKİKA
Hava Durumu

#program

A Gazete - program haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, program haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Bursa Food Point fırtınası Bursa'yı sardı Haber

Bursa Food Point fırtınası Bursa'yı sardı

Türkiye’nin en fazla UR-GE Projesi yürüten kurumlarından olan BTSO, sektörlerin ihracatını artırmak adına çalışmalarını tüm hızıyla sürdürüyor. İşlenmiş gıda ve dondurulmuş gıda sektörlerine yönelik yürütülen UR-GE projeleri çerçevesinde Bursalı firmalar, bu yıl 6.’sı düzenlenen “Bursa Food Point” alım heyeti etkinliğinde yabancı alıcılarla buluştu. Merinos Atatürk Kongre Kültür Merkezi’nde 30 ülkeden yaklaşık 200 yabancı alıcının katıldığı etkinlik binin üzerinde ikili iş görüşmesi gerçekleştirildi. “Food Point sektöre güç katıyor” BTSO Gıda Konseyi Başkanı Burhan Sayılgan, Food Point programına yurt dışından önemli alıcıların geldiğini belirtti. Alım heyetinin sektörün ihracatına önemli katkı sağladığını vurgulayan Sayılgan, “Türkiye’nin önemli gıda üretim merkezlerinden olan Bursa sahip olduğu potansiyeli ihracata da yansıtıyor. Sektörümüz UR-GE projeleri ile ciddi iş bağlantıları kuruyor. Alım heyeti programında iki gün boyunca Bursalı firmalarımız 1.000’in üzerinde ikili iş görüşmesi gerçekleştirdi. Gelecek yıl düzenleyeceğimiz organizasyon için çalışmalarımıza ara vermeden başladık. BTSO olarak firmalarımızın yanında olmayı sürdüreceğiz.” dedi. “Birçok ülkeden alıcılarla görüştük” Food Point katılımcılarından Hacı Hasan Oğulları firması sahibi Yüksel Aktaş, BTSO’nun organize etmiş olduğu alım heyetinde 30’dan fazla ülkeden gelen yabancı alıcıyı ağırladıklarını söyledi. Organizasyon için BTSO Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Burkay ve ekibini tebrik ettiğini belirten Aktaş, “Stantlarımızı ziyaret ettiler, Bursa’mızın güzel ürünlerini deneyimlediler. Suudi Arabistan, Katar, Umman, İsviçre, Birleşik Arap Emirlikleri gibi ülkelerden ziyaretçilerle görüştük. Bunun yanı sıra müşterilerimizi fabrikamıza davet ederek güvene dayalı bir alışveriş yapmalarını sağladık. Bu organizasyonların büyüyerek devam etmesini istiyoruz.” diye konuştu. “İngiltere, İtalya ve Dubai’den sipariş aldık” Food Point organizasyonuna katılan firmalardan Eraslan Meşrubat yetkilisi Nadir Eraslan, Food Point alım heyetinin firmalarına değer kattığını söyledi. Etkinlikte İngiltere, İtalya ve Dubai’den siparişler aldıklarını belirten Eraslan, “Bizim için harika bir organizasyon oldu. Ürünlerimizi farklı ülkelerden gelen alıcılara tanıtma fırsatı bulduk. Alım heyeti firmamızın ihracatına ciddi katkı sağlayacak.” dedi. Bursa Food Point’e Almanya, İsviçre, Balkan ülkeleri, Ürdün, Birleşik Arap Emirlikleri ve Azerbaycan başta olmak üzere gıda sektörünün başlıca hedef pazarlarından önemli alıcılar katıldı. İsviçre’den organizasyona katılan Murat Hoş, Food Point tarzı programların ülke ihracatına yüksek katkısı olduğunu belirterek, “Food Point çerçevesinde İsviçre’den 15’e yakın büyük firma ile Bursa’ya geldik. Heyetteki firmalarımız için alım heyeti çok faydalı oldu. Önümüzdeki yıllarda da bu şekilde devam etmesini diliyorum. Bursa, Türkiye’nin en büyük ticaret ve sanayi odasına sahip olan bir şehir. BTSO ile iş birliği içerisinde çalışmaya devam edeceğiz.” dedi. “Yeni ticari anlaşmaların ilk adımlarını attık” Food Point organizasyonuna katılan yabancı alıcılardan Rosproduct firma yetkilisi Irına Markova, Bursa’ya ilk kez geldiklerini ve çok beğendiğini söyledi. Etkinlik öncesi Bursa gıda sektörüne ilişkin araştırma yaptığını söyleyen Markova, “Kendi alanımızda hizmet veren firmalarla verimli görüşmeler gerçekleştirdik. Burada tanıştığımız firmalarla iletişimde kalarak yeni ticari anlaşmalar sağlamayı hedefliyoruz.” dedi. “Gelecek yıl tekrar burada olacağız” OKSO Firması yetkilisi Dordan Spomenko Bursa’ya ikinci kez geldiğini söyledi. Üyesi olduğu Sırbistan’ın Vojvodina Ticaret ve Sanayi Odası ile BTSO arasında iyi ilişkiler olduğunu dile getiren Spomenko, “Gelecek yıl tekrar Food Point’e katılmayı düşünüyoruz. Türkiye’de zaten çalıştığımız firmalar var ancak Bursa’dan daha önce iş yaptığımız bir firma olmamıştı. Burada ciddi görüşmeler gerçekleştirdik. Gerekli anlaşmaları yaptıktan sonra bazı firmalarla beraber iş yapacağımızı düşünüyorum.” ifadelerini kullandı. Moldova’dan organizasyona katılan Panilino firması yetkilisi Serghei Josan ise Bursa’da çok güzel karşılandıklarını ve ilerleyen günlerde görüştükleri firmalarla birlikte iş yapmayı düşündüklerini söyledi. Kaynak: İHA

Bursa 29 Ekim'i hakkıyla kutladı Haber

Bursa 29 Ekim'i hakkıyla kutladı

29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nın 100’üncü yıl kutlama programı Bursa’da icra edildi. Heykel Valilik Binası’nda Bursa Valisi Mahmut Demirtaş, Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş ve Bursa milletvekilleri tebrikleri kabul etti. Kabulün ardından Atatürk heykeli önündeki törende Vali Demirtaş ve Belediye Başkanı Aktaş, araç üzerinde halkın bayramını kutladı. İstiklal Marşı'nın okunması ve Türk bayrağının göndere çekilmesi ile program devam etti. Bursa Valisi Mahmut Demirtaş yaptığı konuşmada, “İstiklal mücadelemizin bize bıraktığı en önemli miraslardan biri şüphesiz cumhuriyettir. Cumhuriyet milletçe kıyama duruşumuzdur. Anadolu'daki bin yıllık varlığımızın teminatıdır. Cumhuriyette bu coğrafyadaki varlığını perçinleyen milletimiz rotasını tam bağımsızlık ve muasır medeniyet seviyesinin üzerine hedefine yöneltmiştir. Bunun için demokrasi ve cumhuriyeti baş tacı etmiş, dahili ve harici pek çok badireyi, basireti, feraseti ve cesaretiyle atlatmayı başarmıştır. Türlü oyunlarla devletimizi ve milletimizi köşeye sıkıştırmak kazanımlarını elinden almak isteyenlere cumhuriyete ve demokrasiye sahip çıkarak ders vermiştir. Yaşadığımız coğrafyada, yüz yıl önce de olduğu gibi bugün de gerek terörle, gerekse ekonomik yaptırımlarla bizi cendereye sokmak, hizaya almak isteyenler var. Bunların bir de yerli iş birlikçileri var. Ama onların unuttuğu bir şey var. Bugün kabına sığmayan hayallerini sınırların ötesine taşan gönül coğrafyasına uzanan bir Türkiye var. Bugün uluslararası arenada sahada ve masada güçlü bir Türkiye var. Dünyada ne dediğine, ne istediğine kulak verilen bir Türkiye var. Cumhurbaşkanımızın ilan ettiği Türkiye vizyonuyla daha müreffeh bir Türkiye'nin işaret için atılmıştır. Artık istikbalin aydınlık ufuklarına bakma vaktidir. Allah'ın izniyle yolumuz aydınlıktır. Türkiye vizyonu, bizim menzilimizi genişletecek, bize derman, kollarımıza kuvvet verecektir. Nefesimizi tazeleyecek, mazimizle bağını kuracak ve daha büyük işler yapmamıza vesile olacaktır” dedi. Öğrencilerin şiir okumasının ardından, Yıldırım Belediyesi Halk Oyunları ekibinin gösterisi beğeni topladı. Bursa Uludağ Üniversitesi Halk Oyunları Topluluğu’nun ‘Zeybek’ gösteri protokol ve seyircilerden tam not aldı. Mehter takımının mini konseri ve kılıç kalkan gösterisi ile programın ilk kısmı tamamlandı. Programın geçiş programında öğrenciler, gaziler, polisler, askerler ve sivil toplum kuruluşları protokolü selamladı. Protokol üyelerinin ve vatandaşların katılımı ile heykel önünden başlayan yürüyüş Cumhuriyet Caddesi’nde son buldu. Kaynak: İHA

İnegöl'de Filistin konuşuldu Haber

İnegöl'de Filistin konuşuldu

İnegöl Belediyesi, tüm dünyanın gözü önünde İsrail’in adeta katliam yaptığı Filistin’de yaşananlar hakkında vatandaşların bilinçlenmesi ve bölgeyle ilgili doğru bilgiye ulaşılması adına Müstafi Tümamiral Doç. Dr. Cihat Yaycı’nın konuşmacı olarak katıldığı “Filistin-İsrail Savaşı ve Türkiye’nin Stratejisi” konulu seminer düzenledi. Cuma akşamı 20.00’da Beşinci Mevsim Kültür Sanat Merkezinde gerçekleştirilen programa; Kaymakam Eren Arslan, Belediye Başkanı Alper Taban, Belediye Başkan Yardımcısı Fevzi Dülger, İnegöl MYO Müdürü Prof. Dr. Hikmet Sami Yıldırımhan, AK Parti İlçe Başkanı Mustafa Duruş, MHP İlçe Başkanı Uğur Bayram, Sultan Abdülhamid Han Kültür ve Eğitim Derneği Başkanı Turgay Yazıcı, İnegöl Ülkü Ocakları Başkanı Burak Bingül ile vatandaşlar katıldı. İSRAİL TOPRAKLARINI GENİŞLETMEK ZORUNDA, ETRAFA SALDIRACAK Seminerde Filistin’de yaşananları ve dünden bugüne Filistin-İsrail arasında yaşanan çatışmaların sürecini anlatan Müstafi Tümamiral Doç. Dr. Cihat Yaycı, İsrail’in nüfusunun hızla arttığı ve yayılmacı politikası nedeniyle toprağa ihtiyacı olduğunu ifade etti. İsrail nüfusunun 70 yılda 10 kat arttığını kaydeden Yaycı, “İsrail’in doğurganlık oranı, OECD ortalamasının iki katı. 2060’ta nüfusları 21 milyon olacak. Bu nedenle İsrail topraklarını genişletmek zorunda. Dünyanın en kalabalık kıtası olan Çin ve Hindistan’a ev sahipliği yapan Asya’da km2 başına 109 kişi düşüyor. İsrail’de ise km2 başına 550 kişi düşmektedir. Dünyada km2 başına düşen insan sayısı bakımından en kalabalık ülkeler Filistin ve ikinci sırada İsrail gelir. İsrail 1947’den bu yana geçen sürede Filistin topraklarının yüzde 85’ini yuttu. Golan ve Lübnan’da işgaller yaparak oraları kendi toprağı yaptı ve İsrail işgallerle kendisini büyütmeye devam etti. İsrail dünyanın en genişleyici devletidir. Kendi sınırlarının iki katı büyümüştür. Dolayısıyla İsrail’in felsefesini iyi anlamak lazım. İsrail etrafa saldıracak. Mesele Gazze değil” dedi. FİLİSTİN’İ KİM YÖNETİYOR, ENDİŞE DUYUYORUZ Filistin’in iki bölümden oluştuğunu da dile getiren Cihat Yaycı, “Batı Şeria ve Gazze... İkisi birleşikti, işgal ede ede bu hale geldi. Filistin’in denize kıyısı olan tek toprağı Gazze şerididir. Güney Kıbrıs Rum Yönetimi ile 2010’da bir anlaşma yaptı İsrail, deniz yetki alanları anlaşması. Bununla birlikte İsrail Filistin’in denizdeki alanlarını da işgal etti. Bunun farkına biz Türklerden başka kimse varmadı. Libya ile bir anlaşma yaptık biliyorsunuz. Aynısını Filistin ile de yapalım istedik. Filistinli yetkililer kabul etmedi. Hazırlıklarımızı yaptık, dosyaları gönderdik. Eğer etseydiler, kara ülkesinin 10 katı kadar deniz ülkesi elde edeceklerdi. Ama imzalamadılar. Neden? İsrail... Filistin’i kim yönetiyor diye de insan endişe duyuyor açıkçası. Bunu imzalamayarak şu anki işgalin önün açtılar. Bakın Gazze kaybedilirse denizden ne tahliye ne de takviye yapılabilecek. Oradaki doğalgaz ve petrol yatakları da İsrail’e geçmiş olacak” diye konuştu. İSRAİL SALDIRIYI BİLİYOR MUYDU? Cihat Yaycı, İsrail’in Gazze sınırında çok ciddi tedbirlerle sınırı koruduğunu da hatırlatarak şöyle konuştu: “Hamas İsrail’in haberi olmadan, alınan o kadar tedbire rağmen sınırı nasıl geçti? Mısır, saldırıdan 3 gün önce İsrail’i uyardıklarını söyledi. Netanyahu bunun sorulması üzerine olayı geçiştirdi. Daha sonra yapılan açıklamalardan da yola çıkarak, İsrail’in saldırıyı bildiği görülüyor. Peki Hamas’ın saldırısı kime yaradı? Hamas içerisinde ülkemizdeki fetöcüler gibi içeri sızmış hainler mi vardı ya da Hamas tuzağa mı düştü. Birileri Hamas’a İsrail saldırmadan sen saldır denmişte olabilir. Her halükarda İsrail’in tuzağı görülüyor. Hamas yetkilileri biz saldırmasak onlar bize saldıracaktı diye cevap verdiler. Çok ciddi bir kurgu var ortada. Hamas saldırır saldırmaz Cumartesi günü bebek başlarının koparıldığı, yakılıp yıkıldığı videolar servis edildi dünyaya. Hazır olan görüntüler birden çıktı ortaya. Müslüman milletler bile böyle vahşet olur mu deyip Filistin’e Hamas’a destek vermekten imtina ettiler. İsrail için bu bulunmaz bir fırsat oldu. Aradan birkaç gün geçince bu görüntülerin hepsinin kurgu olduğu ortaya çıktı. Ancak artık kamuoyu oluşmuştu. Ardından İsrail’in saldırıları başladı.” TÜRKİYE HAREKATLARLA KURULAN KOİDORU PARÇALADI “Herzog’un 1896’da yazdığı plan işletiliyor. Bugüne kadar Herzog’un dediği her şey oldu. İsrail'in bölgedeki en büyük düşmanı, onu en çok eleştiren, tehdit eden kimdi? İran. İran’ın en büyük düşmanı da İsrail… İsrail’de benim en büyük düşmanın İran dedi. İran’ın silahlanmasıyla, İsrail’de bunlar beni yok edecek deyip kendini korumak bahanesiyle silahlanmaya başlamadı mı? Herkes bunu o gün makul gördü. Peki bugüne kadar İran’dan İsrail için geliştirdiklerini söyledikleri füzelerden bir tane bile atılmış mıdır? Hayır. Ama İsrail bu sürede silahlanmış ve güçlenmiştir. 1979’da İsrail ve Amerika’nın Ortadoğu’da var olma süreci başlatıldı. 1980’den sonra İran Irak savaşıyla ırak güçten düşürüldü. Körfez savaşlarıyla üçe bölündü. Sonra IŞİD ortaya çıkarıldı. ABD burada IŞİD var, mücadele etmemiz gerek dedi. Sonra Suriye’de hiçbir şey yokken iç savaş çıktı. Burada ABD PKK’nın adını değiştirip IŞİD’le mücadele etmesi için YPG’yi oluşturdu. Ama Türkiye Fırat Kalkanı, Barış Pınarı, Zeytin Dalı harekatlarıyla kurulan koridoru parçaları, Türk Kılıcını oraya soktu. Aynı şekilde 2003’te 1 Mart tezkeresi geçmiş olsaydı, bugün Irak’ı kuzeyinde de Barzani değil biz olacaktık.” TÜRK’ÜN TÜRK’TEN BAŞKA DOSTU YOKTUR “İsrail Gazze, Hamas değil de neden Halep ve Şam hava limanlarını bombalıyor. Rusya, PKK Türkiye’ye saldırdığı halde Türk uçaklarının Suriye’de uçuş yapmasına müsaade etmezken, İsrail uçaklarının bombardımanına neden izin veriyor. Rusya mı dostumuz? Bunlar masanın üzerinde bilek güreşi yaparken masanın altından tokalaşıyor. Türkiye masanın üzerine de altına da bakmalı. Türk’ün Türk’ten başka dostu yoktur. Ama moralinizi bozmayın, bu tarihten beri böyleydi zaten. Allah’ın izniyle Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar olacaktır.” ASIL HEDEF TÜRKİYE “Hamas’ın 6 tane lideri var. Durum çok başka. Hedef Türkiye. Bu liderler İsrail tarafından bir dönem tutuklanıp sonra serbest bırakılıyor. Bunların hepsi sorgulanmalı. 6 liderden 4’ü böyle. Peki yapılmak istene ne? Yapılmak istenen şu; İsrail Lübnan’a saldıracak dedik ilk gün, saldırdı. Hizbullah’ı bahane gösterdi. Suriye’ye saldıracak dedik, saldırmaya başladı. Bundan bir buçuk ay önce bir el PKK’ya Deyrizor’un güneyine in, bu bölgeye yaklaş emri verdi. Arap aşiretleriyle çatışmalar çıktı aralarında hatırlarsanız. Her şey planlı programlı. İsrail buradan da kendisine sözde saldırıyı bahane edip saldırdığında PKK ve YPG ile birleşirse, Türkiye’ye komşu oluyor. Arz-ı Mevud’a göre 22 vilayetimiz, İsrail’in sahip olmak istediği topraklar. Özellikle son dönemde yaşananlardan da Türkiye’nin hedef alındığı gösteren 4 mesaj var. Birincisi; Suriye’de ABD F-16’larının SİHA’mızı düşürmesi. İkincisi ABD uçak gemisinin Abdülhamid Han Sondaj Gemimizin 5 mil yakınına ve sözde Sevilla Üniversitesi Haritasının sınır çizgisinde durması. Üçüncüsü ABD Başkanının Türkiye’yi “ABD’nin milli güvenliğine olağanüstü tehdit” olarak nitelemesi. Dördüncüsü de Türkiye’nin ABD’yi, ABD’nin de Türkiye’yi muhatap almaması.” Seminer sonunda Belediye Başkanı Alper Taban da sahneye çıkarak kısa bir selamlama konuşması yaptı. Başkan Taban, “Kıymetli hocamız geçmiş tecrübesi ve bakış açısıyla yaşananları bizlere tüm çıplaklığıyla anlattı. Ben de çok dikkat çekici buldum. Aslında meseleler göründüklerinin çok daha ötesinde meseleler. Bizler de hocamızın anlatımlarıyla aydınlandık. Cihat Yaycı hocamız ve siz kıymetli vatandaşlarımıza teşekkür ediyorum” dedi. Konuşma sonrası Başkan Taban, Cihat Yaycı’ya gecenin anısına hediye takdimi gerçekleştirdi. Kaynak: Bülten

Nilüfer'de Meclis 'Gazze' çağrısıyla başladı Haber

Nilüfer'de Meclis 'Gazze' çağrısıyla başladı

Nilüfer Belediye Meclisi 2024 Yılı Performans Programı ve 2024 Mali Yılı Bütçesi’ni görüşmek üzere toplandı.  Görüşmelere geçilmeden Nilüfer Belediye Başkanı Turgay Erdem ve parti sözcüleri, Gazze’de yaşanan insanlık dramının biran önce son bulması çağrısında bulunarak İsrail’e tepki gösterdiler. Gelecek dönem bütçesi ve hedefleri hakkında görüşlerini dile getiren Nilüfer Belediye Başkanı Turgay Erdem, Nilüferliler’e eşitlikçi, erişilebilir, yenilikçi ve sürdürülebilir birçok hizmet sunduklarını ifade etti. Başkan Erdem, “2024 yılında da yeni nesil belediyecilik ve evrensel tasarım anlayışıyla örnek bir yerel yönetim kurumu olma hedefiyle projelerimizi hayata geçirmeye devam edeceğiz. Biz Nilüfer’de sadece yaşam kalitesini yükseltecek hizmetleri yapmayı değil tüm paydaşlarımızla birlikte kente değer katacak hizmetler sunmayı hedefledik. 2024 yılı artık bu çabalarımızın sonuçlarını alacağımız bir yıl olacak. Yolun başında tüm paydaşlarımızın katılımı ve katkılarıyla yönümüzü çizdik ve birlikte bir Nilüfer hayal ettik. Bu yolda paydaşlarımızın memnuniyetini sağlamak için çaba gösteren tüm çalışma arkadaşlarıma ve Nilüfer’imize bir demokrasi kenti olma doğrultusunda katkı sunan herkese şükranlarımı sunuyorum” diye konuştu. Muhalefet partilerinin grup sözcülerinin gündeme getirdiği kaçak yapılarla mücadele konusuna değinen Başkan Erdem, bu mücadele sırasında karşılaştıkları yasal sorunlara bir kez daha dikkat çekti. Başkan Erdem, “Bu yasalarla ilçe belediyelerinin kaçak yapıyla mücadele etmesi mümkün değil. Yıkıma başlamadan hukuken vatandaş önlemini alıyor. Nasıl yıkacağımızı bize anlatsın yetkililer. Yasal dayanak olmadan etkin mücadele edemeyiz. Her zaman söylüyorum hep birlikte mücadele edelim. Bu konuyu Valilik ve Büyükşehir’de de dile getiriyorum. Bize yol gösterin yıkalım. Büyükşehir yıkım yetkisine sahip, ilgili kurumlar hizmet vermeyerek engel koyabilir. Kaçak inşaatta topu, herkes ilçe belediyesine atıyor. Her zaman söylediğim gibi bu konuda topyekün mücadele gerekli” diye konuştu.    Yıllar içinde Nilüfer Belediyesi bütçe rakamlarındaki değişime dikkat çeken Başkan Erdem, “Göreve geldiğimiz yıl bütçemiz 414 milyon 650 bin TL idi ve borcumuz bütçemizin yüzde 76’sını oluşturuyordu. Bugün ise borcumuz yüzde 25’lere gerilemiş durumda. Demek ki ekonomik krizin böylesine ağırlaştığı bir zamanda belediyeyi borçlandırmadan bütçemizi kullanmışız. Bizden sonraki döneme borç bırakmayacağız. Hizmetlerimizi de yapmışız. 5 yılda bütçe 414 milyondan 3 milyarı aşan rakama çıkmış. 5 yılda Türk parasının geldiği noktaya bakın” dedi. Konuşmaların ardından toplantıda ilk olarak Performans Programı oylanarak oy çokluğuyla kabul edildi. Görüşmelerde daha sonra Plan Program ve Bütçe Komisyonu’nun 2024 Mali Yılı Bütçesi ile ilgili raporu ele alındı. Raporda yer alan maddeler tek tek okunarak oylamaya sunuldu. Yapılan oylamalar sonucunda Adalet ve Kalkınma Partisi ve MHP Grubu’nun ret oylarına karşı, Nilüfer Belediyesi’nin 2024 Mali Yılı gider bütçesi 200 milyon TL finansman cetveline ayrılan pay sonrası 3 milyar 200 milyon TL olarak oy çokluğuyla kabul edildi. Nilüfer Belediyesi’nin gelir bütçesi de 3 milyar 400 milyon TL olarak oy birliğiyle onaylandı. Kaynak: Bülten

Kütüphane Günleri'nde konuk: Burcu Bahar Haber

Kütüphane Günleri'nde konuk: Burcu Bahar

Nilüfer Belediyesi Kütüphane Müdürlüğü tarafından düzenlenen “Cumhuriyet ve…” temalı Kütüphane Günleri değerli isimlerin katıldığı söyleşilerledevam ediyor. Program kapsamında Yazar Burcu Bahar, Nilüfer Belediyesi Çocuk Kütüphanesi’nde ‘Cumhuriyet ve Atatürk’ konulu söyleşiye katıldı. İki oturumdan oluşan söyleşiye Eşref Ergin Ortaokulu ve Sıtkı Şen İlkokulu öğrencileri katıldı. Atatürk ve Cumhuriyet üzerine çocuklarla anlamlı bir sohbet  gerçekleştiren Bahar, ‘Atatürk ve Sihirli Gözlük’ kitabından da kesitler sunarak çalışmalarına değindi. Ulus olarak Atatürk’e çok şey borçlu olduğumuzu ifade eden Bahar, “Bugün Türkiye Cumhuriyeti çatısı altında yaşıyorsak bunu Atatürk’e borçluyuz. Bende bir anne, yazar ve kadın olarak vefa borcumu ödemek için kitap yazmak istedim. Çocuklarda bu kitabı okusun ve ona sarılabilmeyi öğrensin istedim. Bu kitabı yazarken kendimi çocuk gibi düşündüm ve Atatürk’ü büyüğümmüş gibi hayal ettim. Onu görsem neler söylerdim neler yapardım bunu düşündüm. Bu kitabın çıkışı bir günlükten çıktı. Sizlerde bol bol Atatürk ile ilgili kitapları okuyun ve onu daha iyi tanıyıp anlayın” dedi. Çocuklara yazabilmeleri için çok kitap okumaları yönünde tavsiyelerde bulunan yazar Burcu Bahar, söyleşi sonunda kitabını imzalayıp armağan etti. Nilüfer Belediyesi Kütüphane Müdürü Şafak Baba Pala da Burcu Bahar’a günün anısına plaket vererek teşekkür etti. Kaynak: Bülten

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.