SON DAKİKA
Hava Durumu

#politika

A Gazete - politika haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, politika haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Engellilere hizmet hız kesmiyor Haber

Engellilere hizmet hız kesmiyor

Ulaşımdan altyapıya, tarihi mirastan çevreye kadar her alanda Bursa’yı geleceğe taşıyacak projeleri bir bir hayata geçiren Büyükşehir Belediyesi, diğer taraftan sosyal belediyeciliğin en güzel örneklerini sergilemeye devam ediyor. Engelli vatandaşların sosyal yaşamın her alanında yer alabilmesi amacıyla toplu taşıma araçlarını akülü araçlarla binilebilecek şekilde alçak tabanlıya dönüştüren, akülü araç şarj noktalarının sayısını artırıp araç bakım ve tamir atölyesi ile akülü araç kullanan vatandaşların omuzlarındaki yükü kaldıran Büyükşehir Belediyesi, geçtiğimiz yıl Sürekli Engelsiz Yol Yardım Hizmetleri (SEYYAH) projesini devreye almıştı. Bu proje ile araçlarını tamir ve bakım atölyesine getiremeyecek durumdaki engelli vatandaşların adreslerine gidilip, tamir hemen orada yapılıyor ya da arıza büyükse tekerlekli sandalye ekipler tarafından bakım atölyesine getiriliyor. Büyükşehir Belediyesi’nin bu yol yardım hizmetiyle engelli vatandaşlar önemli bir yükten kurtulurken, son 3 yılda toplam 3 bin 318 akülü ve normal tekerlekli sandalyenin bakım ve tamiri yapıldı. Seyyah projesiyle sağlanan destek de 2 bin aracı aştı. Türkiye Muharip Gaziler Derneği de dernek bünyesinde kullanılan arızalı 2 akülü tekerlekli sandalyenin tamiri için Büyükşehir Belediyesi’nden destek istedi. Dernek binasına gelip arızalı araçları kontrol eden SEYYAH ekipleri, iki aracı da getirdikleri Merinos’taki atölyede tamir etti. Tamir ve bakımı yapılan araçlar, yine ekipler tarafından Türkiye Muharip Gaziler Derneği’ne götürülerek Dernek Başkanı Adem Erdem’e teslim edildi. Derneği tüm ihtiyaçları ve talepleri noktasında Büyükşehir Belediyesi’nden sürekli destek aldıklarını belirten Dernek Başkanı Adem Erdem, “Arızalı akülü tekerlekli sandalyelerimiz de hemen tamir edilip, getirildi. Ben destekleri için Büyükşehir Belediyemize çok teşekkür ediyorum” dedi. Kaynak: Bülten

Merkez faiz yükseltti Haber

Merkez faiz yükseltti

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), faiz kararını açıkladı. Para Politikası Kurulu (Kurul) politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranının yüzde 30’dan yüzde 35 düzeyine yükseltilmesine karar verdi. Kurul, dezenflasyonun en kısa sürede tesisi, enflasyon beklentilerinin çıpalanması ve fiyatlama davranışlarındaki bozulmanın kontrol altına alınması için parasal sıkılaştırma sürecinin devamına karar verildiği belirtti. Karar metninde enflasyonun yılın üçüncü çeyreğinde öngörülenin üzerinde gerçekleştiği belirtilerek, “Son dönemde etkili olan ücret ve kur kaynaklı maliyet yönlü baskılar ile vergi düzenlemelerinin enflasyona geçişi önemli ölçüde tamamlanmıştır. Yurt içi talepteki güçlü seyir, hizmet fiyatlarındaki katılık ve enflasyon beklentilerindeki bozulma ise enflasyonda yukarı yönlü baskı oluşturmaya devam etmektedir. Bu çerçevede, enflasyonun yıl sonunda Enflasyon Raporu’ndaki (Rapor) tahmin aralığının üst sınırına yakın seyredeceği öngörülürken, aylık enflasyonun ana eğiliminde düşüş gözleneceği de değerlendirilmiştir. Öte yandan, jeopolitik gelişmeler, enflasyon görünümünde petrol fiyatları kaynaklı risk oluşturmaktadır. Kurul, parasal sıkılaştırma adımlarının etkisiyle, dezenflasyonu 2024 yılında Rapor’daki patika ile uyumlu şekilde tesis etmekte kararlıdır. Doğrudan yabancı yatırımlar, dış finansman koşullarındaki dengeli seyir, rezervlerde süregelen artış, talepteki dengelenmenin cari işlemler hesabına desteği ve Türk lirası varlıklara yurt içi ve yurt dışı talebin artması fiyat istikrarına güçlü katkıda bulunacaktır” denildi. Politika faizinin, enflasyonun ana eğilimini geriletecek ve enflasyonu orta vadede yüzde 5 hedefine ulaştıracak parasal ve finansal koşulları sağlayacak şekilde belirleneceği ifade edilerek, “Enflasyon görünümünde belirgin iyileşme sağlanana kadar parasal sıkılaştırma gerektiği zamanda ve gerektiği ölçüde kademeli olarak güçlendirilecektir. Kurul, mevcut mikro- ve makroihtiyati çerçeveyi, piyasa mekanizmalarının işlevselliğini artıracak ve makro finansal istikrarı güçlendirecek şekilde sadeleştirmektedir. Sadeleşme süreci, etki analizleri dikkate alınarak kademeli olarak ilerlemektedir. Bu kapsamda, Türk lirası mevduat payının artırılmasına yönelik ilave adımlarla parasal aktarım mekanizması güçlendirilmeye devam edilecektir. Kurul, faiz artırımının yanı sıra, parasal sıkılaştırma sürecini destekleyecek seçici kredi ve miktarsal sıkılaştırma kararları almayı sürdürecektir. Enflasyon ve enflasyonun ana eğilimine ilişkin göstergeler yakından takip edilecek ve Kurul, fiyat istikrarı temel amacı doğrultusunda elindeki tüm araçları kararlılıkla kullanmaya devam edecektir. Kurul, kararlarını öngörülebilir, veri odaklı ve şeffaf bir çerçevede almaya devam edecektir” denildi. Kaynak: İHA

Gürhan Akdoğan: İddiamız kimlikli siyaset ve güçlü örgüt Haber

Gürhan Akdoğan: İddiamız kimlikli siyaset ve güçlü örgüt

Duygu Doğan Cumhuriyet Halk Partisi Bursa İl Başkanlığı pazar günü yapılacak kongreye hazırlanıyor. Mevcut başkan Turgut Özkan, geçmiş dönem başkanlarından Gürhan Akdoğan ve geçmiş dönem Yıldırım İlçe Başkanı Nihat Yeşiltaş'ın yarıştığı il başkanlığı yarışında adaylar son hazırlıklarını yapıyor. agazete.com.tr Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Duygu Doğan bugün adaylığını resmi olarak açıklayacak olan Gürhan Akdoğan ile röportaj gerçekleştirdi. Gürhan Akdoğan'ın parti içerisindeki hedefleri, geçmiş dönemine yönelik özeleştirileri, gençlere verdiği mesajlar ve kongre sürecine dair özel açıklamaları sizlerle... Siyasi ve profesyonel hayatınızla ilgili uzun bir özgeçmişiniz olduğunu biliyoruz. Kısaca sizi tanıyabilir miyiz? Uzun yıllar yaşamımın tamamı Bursa'da geçti. Özellikle 1980 öncesi 78 kuşağı devrimci hareketinin içinde, öğrenci hareketlerinin ardından meslek odaları, sivil toplum örgütleri, KALDER, Bursaspor gibi 30'un üstünde çeşitli sivil toplum örgütlerinde, Atatürk Düşünce Derneği gibi alanlarda yoğun faaliyetlerim oldu. Özellikle meslek odalarında çok ciddi mücadeleler verdik. Bu mücadeleler sürdürülebilir bir çevrenin yaratılması, kentsel suçlara karşı hukuk davalarının açılması, hukukun işletilmesi yönündeydi. Yüzün üstünde çeşitli konularda davalar açtık. Aktif yaşamda devam eden o sürecin son bir kısmında Cumhuriyet Halk Partisi'nin il başkanlığının yanında büyükşehir belediye başkan adaylığı ve sonrasında 2015 seçimleri milletvekili aday adaylığı gibi süreçlerin sonunda bugün geldiğimiz noktada Cumhuriyet Halk Partisi'nin Bursa İl Başkanlığı'nda adaylığı gerçekleşti. Ama özellikle şunu da söylemek isterim. otuz beş yılı aşkın süredir bir profesyonel iş yaşamım oldu. Makine Mühendisleri Odası üyesiyim. Ve bu süreçte de ulusal sanayinin Türkiye'de gelişmesine önemli katkılar koymaya çalıştım. Cumhuriyet Halk Partisi Bursa İl kongresine çok az bir zaman kaldı, siz de güçlü adaylardan birisiniz. Kongre sürecini nasıl görüyorsunuz? Yani süreç aslında toplumdan bağımsız gitmiyor. çok karmaşık bu karmaşıklıktan karmaşık insan ilişkileri Türk toplumunun o feodal yapısının bizim parti seçimlerine de yansıdığını görüyorum. Dolayısıyla o feodal yapı içinde doğru çözümler üretmek oldukça zor oluyor. Ama demokratik bir süreç. Sonuçta adaylar birbirine nezaketle davranan herkes hedeflerinin olduğu daha iyi bir Cumhuriyet Halk Partisi istiyor. Daha iyi bir çalışma ortamı istiyor Dolayısıyla bu süreç Türkiye'deki olumsuz durumdan çok bağımsız değil maalesef. Yani çok daha farklı olabilmeli. Benim demokrasi anlayışım çok daha farklı. Türkiye'dekinden çok daha farklı. Demokrasi kültürümüz oluşmamış. Kutuplaştıran insanları, bir yerleri bloke eden ve ondan sonra onların yetkinliklerinden, yeteneklerinden faydalanmayan liyakat esasının değil de kazanma esasının öne çıktığı bir süreç yaşanıyor. Sizi diğer adaylardan ya da geçmiş yönetimlerden ayıran şey sizce ne? Yaşama muhalif bir yapım var. Daha iyi bir yaşam beklediğim için, daha iyi bir dünya beklediğim, daha iyi bir çevre beklediğim, daha iyi bir ülke beklediğim için bu muhalif tavrımı sürdürüyorum. Ben bir aktivistim, aynı zamanda bir savaşçıyım. Cumhuriyet Halk Partisi'nin çok daha etkin, önemli rol üstlenen, bu olumsuz süreci ortadan kaldırmaya yönelik önderlik edebileceği güçlü bir örgüte ihtiyacı var. Diğer adaylardan beni ayıran en önemli fark eylemlerim ve söylemlerimin aynı olması. Kent üzerinde ve Cumhuriyet Halk Partisi'nin genel yapısı üzerinde çok ciddi bir birikimim var. 35 yıldır sanayide 40 yıldır sivil toplum örgütlerinde, siyasi partimizde yürüttüğüm çalışmaları daha öte götürecek bir deneyim elde ettim. Bu deneyimi genç arkadaşlarımla paylaşarak onlara aktarmak istiyorum. Bildiklerimi düşündüklerimi mezara götürmek istemem. Gençlerin ahlaki ve etik değerlerle beraber partide kalıcı olmalarını istiyorum. Diğerlerinden farklıyım demiyorum ama bu özelliklerimle Cumhuriyet Halk Partisi'nin daha nitelikli, daha etkin, daha zorlu zorlayan iktidarı hedefleyen hatta o iktidarı hedeflerken de kazanmayı sağlayan bir CHP yaratabilirim diye düşünüyorum. Cumhuriyet Halk Partisi'ne yöneltilen en büyük eleştirilerden biri tabana, halka inilmemesi diğeri ise mezhepçilik tartışması. Buna ilişkin il bazında insanları ve partiyi bütünleştirici olarak neler yapmayı hedefliyorsunuz? İnsanlara nasıl ulaşmayı düşünüyorsunuz? Buna iki başlıkla bakmak lazım. Cumhuriyet Halk Partisi'nin programında (ki bu program 1923 koşullarına göre yazılmış bir program) partinin ilkeleri ortadadır. Bu ilkelerin temel değerlerinden bir tanesi cumhuriyetçiliktir, demokrasidir. Cumhuriyetin en temel niteliklerinden bir tanesi de laikliktir. Etnik kimliklerin ve kimliklerin siyasette ön plana çıkmasını reddeden bir anlayışa sahibiz. Herkes kendi etnik kimliğiyle, kendi oluşumu ile gurur duyacaktır, hatta onu yaşayacaktır, onun dilini konuşacaktır, onun gelenek ve göreneklerine göre hareket edecektir, o kültürün yansıması olarak folklorünü yapacaktır, müziğini dinleyecektir. Evrensel bir insan hakkıdır. Ama Türkiye Cumhuriyeti’ni oluşturan en önemli kavram da Atatürk'ün tanımındaki Türkiye milliyetçiliğidir. Türkiye milliyetçiliğidir. Türk milliyetçiliği bu tanımda ırkçı bir kavram değildir. Mustafa Kemal Atatürk Türkiye Cumhuriyeti'ni kuran Türkiye halkına, Türk milleti denir diyor. Yani bir bütünüz biz. Mozaik bile değiliz, iç içeyiz. Bu alanlarda bu farklılıkları öne çıkartmak yerine birlikteliği sağlamak gerek. Bunun dışında bir yaklaşıma hepimizin gözü kör olmalı. Herkesin kendi kimliğinin gururu olarak taşıyacağını bileceğiz ama biz biriz, beraberiz diyeceğiz. Sevgisiz hiçbir şey olmaz. Şairin de dediği gibi dünyayı güzellik kurtaracaktır. İnsan seveceğiz ki başarı olsun, dostluk olsun, yan yana mücadele olsun. 1923 koşullarını, 1919 koşullarını düşünürseniz herkes ortak bir noktaya odaklanmıştı. Antiemperyalist bir savaş verdik. O savaştan başarılı çıkmamızın, yoksul bir ülkenin darmaduman edilmiş bir imparatorluğun küllerden bir cumhuriyetin doğmasının nedeni birlikte mücadele etmekten geçti. Bu birlikteliği sağlamak zorundayız. Bursa'da da bu çok zor değil. Hemen herkesi kucaklayan, kaybedeniyle, kazanıyla beraber ve dahası bu birlikteliği sağlayacak en önemli şey eylemselliktir. Eylemin olduğu yerde, projenin olduğu yerde, üretimin olduğu yerde dedikodu olmaz, ayrıştırma olmaz. Yani eylemlilik ve üretim esastır. Bir üretim varsa insanlar farklı şeylere zaten vakit bulamaz, topluma da katkı koyarsınız. Bunlar zor değil, projelerle de ortaya konulabilir. Ancak eylemlerin de çeşitleri var. Ben hep ifade ediyorum,sokağa çıkmak çok güzel. Onları da takdirle karşılıyorum ama dükkan gezmek veya broşür bırakmak bir eylemlilik değil. Topluma bir şeyler verebildiğimiz, sonuç alabildiğiniz daha agresif, daha devrimci yaklaşımlar eylemlilik içerir. Bu eylemler anlamlıdır ve toplumda karşılık bulur. Belki geçmişte afiş-bayrak asmak, büroşür dağıtmak, pazar gezmek doğru yöntemlerdi, bunlar çok doğal. Ama fabrikaların önüne gidebiliyor musunuz? Orada işçileri örgütleyebiliyor musunuz? Onlarla vakit harcayıp dinleyebiliyor musunuz? Bu kent emek kenti. Bu kentte emekçiler yoğun. Onlarla ilişki kurabiliyor musunuz? Sanayiciyle yan yana oturup onların dertlerini dinleyip, onları siyasallaştırabiliyor musunuz? Meslek odalarına gidip odaların belirlediği bilimsel temelli yaklaşımları, ürettikleri çözümleri öğrenebiliyor musunuz? Asıl eylem budur. Geçmiş döneminize yönelik bir öz eleştiriniz var mı? Yapmasaydım ya da farklı şekilde yapacağım dedikleriniz oluyor mu? Tabii ki var, ben de hataları olan biriyim. Benim de eksikliklerim vardır. Bunlar temel, maddi veya ilkesel hatalar değildir. Hele etik ve ahlaki hatalar asla değildir. Çalışmamın getirdiği hatalar vardır. Örneğin beş seçim geçirdim. Partiyi çok daha genişletebilirdim. Etkin bir üye tabanı yaratabilir daha fazla üye yapabilirdim. Bu bana göre bir eksiklik. Elimden geldiğince üyelerle, tabanla ilişki kurmaya çalıştım ama buralarda eksiğim olmuş olabilir. Çünkü o dönemlerde profesyonel iş hayatım vardı zaman sıkıntısı da oluyordu. Telefonlarıma cevap veremiyordum, üyeler üzülüyordu. Açamadığım zamanlarda başka ortamlarda oluyordum. Bunlar eksikliklerim ama ben bu eksikliklerimi görüyorum. Bugün bunları yapmayacağım. Daha fazla üye kaydedeceğim, daha fazla üyeyle ilişki kuracağım, daha fazla tabanda üyeyle ilişki kuracağım. Telefonlarımı çok daha fazla açacağım. Çünkü geçmişteki gibi bir profesyonel yaşamım yok. Çok daha fazla üyeyle birlikte olacağım. Dolayısıyla bir tavan, taban arasındaki ilişkiyi daha sağlıklı kılacağım. Bunun ötesinde geçtişte ideolojiye sahip çıktım ama bugün daha fazla sahip çıkılması gereken bir dönemden geçiyoruz. Bunları bir eksiklik olarak görüyorum, düzeltmeye çalışacağım. Eklemek istedikleriniz neler? Güçlü bir örgüt ve güçlü bir Bursa yaratacağız. Ama bunu ancak birlikte olursak yaratabiliriz. Birlikte hareket edeceğim, ettiğim genç arkadaşlarıma bütün bilgi birikimimi, bütün deneyimimi aktararak o koltuktan güç alan değil, koltuğa güç veren bir anlayışla bu işi yapacağım. İddiamız; Türkiye'nin kimliksizleşmiş siyasetinde çok daha kimlikli siyasetle, “Biz devrimciyiz, biz devletçiyiz, biz cumhuriyetçiyiz, biz Atatürk düşmanlarının, yobazların, kent suçu işleyenlerin rantiyelerin karşısındayız, biz buyuz”diyeceğimiz sesi çıkan, güçlü örgüt yaratmak. Biz ideallerimizin ve değerlerimizin adayıyız. Genç arkadaşlarla, yetkinliği, niteliği olan iyi bir kadroyla bunu yapacağımıza inanıyorum. Geçmişteki yönetimlerde de genç arkadaşlarla beraber olduk. İçlerinden bir çok iyi yerlerde, başarılı alanlarda görev yapan arkadaşlarımız var. Onlarla gurur duyuyorum. Birkaç dönem daha aday olma gibi bir niyetim yok. Bir dönem sonunda bırakmayı düşünüyorum. Bakarım ki daha vermek istediklerimle ilgili bir şeyler daha var maksimum iki dönem kalırım ama kesinlikle sonrası olmayacak. Gençler içlerinden kendileri liderlerini çıkartacak. O liderler beraberliğine yol yürüyecekler. Ben onların emrinde çalışacağım, onlara destek vereceğim.

5. Mudanya Kitap Fuarı tamamlandı Haber

5. Mudanya Kitap Fuarı tamamlandı

DUYGU DOĞAN Yayıncılar Kooperatifi (YAYKOOP) ve Mudanya Belediyesi iş birliğinde bu yıl 5.'si düzenlenen Mudanya Kitap Fuarı dün akşam tamamlandı. Çok sayıda kitapseverin katılım sağladığı fuar birbirinden özel konukları ağırladı. Mütareke Meydanı'nda gerçekleşen fuarın son gününe Devrimin ve Karşı Devrim'in Yüzyılı konulu söyleşiyle toplum bilimci akademisyen Prof. Dr. Emre Kongar ve gazeteci yazar Zülal Kalkandelen damga vurdu.  9 gün boyunca Cumhuriyet'in 100. yılına özel 'Cumhuriyet ve Demokrasi' temasıyla gerçekleştirilen fuarda söyleşilerin yanı sıra atölye, konser ve müzik dinletileri de gerçekleştirildi. Fuara toplum bilimci akademisyen Prof. Dr. Emre Kongar ve gazeteci yazar Zülal Kalkandelen’in yanı sıra Ahmet Telli ve sanatçı Mehtap Meral, Türkiye Komünist Partisi Genel Sekreteri Kemal Okuyan, Tunceli Belediye Başkanı Fatih Maçoğlu, SHP eski Genel Başkanı, önceki dönem Başbakan Yardımcısı, Dışişleri Bakanı ve önceki dönem Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Murat Karayalçın, Emekli Büyükelçi Ünal Çeviköz, Gazeteci Murat Yetkin, Yazar Ayşe Kulin, Tarih Vakfı Başkanı Prof. Dr. Mehmet Öznur Alkan, İstanbul Gedik Üniversitesi İktisadi, İdari ve Sosyal Bilimler Fakültesi, Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Prof. Dr. Süha Atatüre, CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, Gazeteci, yazar, insan hakları aktivisti Hacer Foggo ve CHP Genel Başkan Yardımcısı Yunus Emre, Gazeteci İsmail Arı, TBMM Başkanvekili Gülizar Biçer Karaca, Gazeteci Yazarlar Sedef Kabaş, Özlem Gürses, Tuncay Mollaveyisoğlu da katıldı.

2023’te her şey ‘İYİ’ olacak Haber

2023’te her şey ‘İYİ’ olacak

ÖZKAN YILDIRIM/ÖZEL RÖPORTAJ Öncelikle Özgür Hanım bizleri, uzun bir aradan sonra tekrardan ağırlamış olmanızdan dolayı teşekkür etmek istiyorum. Sizi Bursa'da tanımayan pek yoktur ama kısaca sizi tanıyalım. İş hayatınızdaki çalışmalardan bahsedelim. Sonrasında da vatandaşlarımızdan gelen sorulara geçelim. HACMİMİZ SÜREKLİ ARTIYOR Bizlere böylesine güzel bir fırsat tanımış olmanızdan dolayı ben de sizlere teşekkür etmek istiyorum. Makine mühendisiyim. Murat Onat, Bekir Özdemir ve ben Mosbo Grup’un eşit kurucu ortaklarıyız. Grup olarak fabrika inşaatları yapıyoruz. Fabrika inşaatları anlamında serbest bölgede birkaç tane inşaatımız var. Organize sanayi bölgesinde, Demirtaş organize sanayi bölgesinde inşaatlarımız var. Sürekli iş hacmimiz artıyor. Bunun yanı sıra kentsel dönüşüme de girdik, grup olarak bu anlamda Mollaarap'ta inşaatlarımız var, İstanbul-Kadıköy Bağdat Caddesi'nde yine bir projemiz mevcut. Şimdi 1050 Konutlara gireceğiz, Akpınar dönüşümüne oraya da talibiz. Bu anlamda grup olarak çalışmalarımız gayet güzel ve her geçen süreçte hacmimiz genişleterek büyümekte. 2018'de İyi Parti Milletvekili aday listesindeydiniz, Kuruluşundan beri İyi Parti’desiniz, bu konu ile ilgili bizlere neler söylemek istersiniz? Ben İyi Parti'nin Bursa kurucularındanım, şu anki görevim il divan kurulunda kalkınma politikalarından sorumlu başkan yardımcısıyım. Ayrıca genel merkezde Prof. Doktor Ümit Özlale Hoca’mızın kendisi Kalkınma Politikalarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı, onun sanayiden sorumlu Başkan yardımcısıyım. Bu anlamda partimizde hem Bursa'da hem genel merkezde iki aktif görev sorumluluk aldım. Özgür Hanım, Mesut Bey sormuş ‘2018'de Bursa 1.Bölgede aday listesindeydiniz. Mayıs ya da haziran ayında yapılmasını tahmin ettiğim seçimlerde Özgür Hanım’ı tekrardan listede görebilecek miyiz? ADAY ADAYI OLMAYI DÜŞÜNÜYORUM 29 Ocak'ta Bursa İl Kongremiz var. Ülkemizdeki en son yapılacak il kongremize Genel Başkanımız Meral Akşener'in de katılacağı coşkulu bir kongre süreci yaşayacağız. İlçe kongrelerimiz şu an itibariyle tamamlandı, o zamana kadar bir aya yakın bir süre var. Taban isterse aday adayı olmayı düşünüyorum diyebilirim. Ön seçim olursa, ön seçimle genel başkanımız teveccüh buyurursa listelerde yer alabilirsem, görev bana verilirse layıkıyla yapmaya çalışacağım. 50 BİN AİLEYE ULAŞMA PROJESİ Kadın Politikaları Başkanımız Hüsniye Pıtırlı Hanım ve Toplumsal Politikalar Başkanımız Semra Doğan ile birlikte üçümüz 6 ayda 50.000 aileye ulaşma projesini 3 ay önce başlattık ve bu süreçte 37.000 haneye ulaştık. Bu anlamda Bursa olarak genel merkeze de öncü olduk diyebilirim. Sonrasında tüm Türkiye'de Çat Kapı Projesi altında tüm evlere girilmeye başlandı. Burada kadınlarımıza ulaşmaya çalışıyoruz 17 ilçemizi planladık ilçelerimizdeki lokasyona göre kaç eve girdik ve bu projeyi biz başlattık. Ciddi bir proje ve halihazırda devam ediyor. Biz ulaşabildiğimiz kadar Bursalı hemşehrilerimize ulaşacağız. Mehmet Bey sormuş, ‘Meral Akşener İzmitli, Bursa’yı da çok seviyor, sıklıkla Bursa’ya geliyor, yakında yine Bursa’ya gelecek mi? Türkiye'deki en son kongre, Bursa İl Kongresi genel başkanımız da az önce söylediğim gibi 29 Ocak'ta gelecek herkesi il kongremize bekliyoruz, buradan herkesi, bütün Bursalıları, hemşehrilerimizi kongremize davet etmek istiyorum. Sosyal medyadan gelen sorularla devam edelim isterseniz. Merve Hanım sormuş, ‘Özgür Hanım'ın gönlündeki cumhurbaşkanı adayı kim, Genel Başkan Meral Akşener başbakanlığa talip olduğunu söylemişti, bu konuyla ilgili görüşleri nelerdir? 13.CUMHURBAŞKANI ADAYI ALTILI MASA’DA İyi Partili olarak öncelikle bizim isteğimiz elbette sayın genel başkanımızın cumhurbaşkanı adayı olmasıydı ama Genel Başkanımız Meral Akşener bu sürecin önünü rahatlatmak için bir de sistem değişikliğinin habercisi olsun diye” ben başbakanlığa talibim”dedi. Bunun üzerine Millet İttifakı'nın Altılı Masanın kararına saygılıyız. O masadan ortak bir isim çıkacak ve o isim 13.Cumhurbaşkanımız olacak. Biz de bunun arkasındayız. Altılı Masanın bütün partileri bunun arkasında, en doğru adayın çıkacağına inanıyoruz. Ayşegül Hanım sormuş, ‘Özgür Hanım, iş hayatınızla ilgili bir çok soru gelmiş, hem başarılı bir iş kadını, başarılı bir politikacı ve annesiniz. Bu zor olmuyor mu? DİRSEKLEYE DİRSEKLEYE BUGÜNLERE GELDİK Tabii ki zor. Kadın olarak hem meslek hem de siyasetin içerisinde zor bir yerdesiniz. Çünkü erkeklerin yoğun, baskın olduğu bir ortam ama işinizi doğru yaptığınız zaman o kapılar size bir şekilde açılıyor. İkincisi siyasette genel başkanımız kadın, genel başkanımızın bizlere söylediği ‘erkekleri dirsekle ye, dirsekle ye öne geçeceksiniz’ diyor. Genel başkanımızın kadın olması bizim için çok büyük bir artı, kadınların nasıl yaşamaya çalıştığının en büyük örneği. O yüzden bizim partimizin lideri olarak bize de güzel bir önderlik yapıyor. Biz de ondan feyzalarak bir şekilde çalışmalarımıza devam etmeye çalışıyoruz. İyi Parti'nin son zamanlardaki bu yoğun çalışmaları ile bir günde 17 ilçe ve diğer bütün projeler neticesinde anketlerde öne çıkması ile ilgili yorumlara ne söylersiniz? BURSA’DA YÜZDE 23’YERDEYİZ Benim için önemli olan şey anketler fakat orada da bağımsız yapılmış olan anketler çok önemli. Çünkü maalesef biliyorsunuz taraflı yapan anket şirketleri de var. Parti olarak bağımsız anket şirketlerine yaptırmış olduğumuz anketler var. Bursa için 1.Bölgede yüzde 25'in üstündeyiz. 2. Bölgede de %19 civarındayız. Şu anda Bursa'da 22-23 bandındayız diyebilirim. Şöyle bir durum var insanlarımız korkuyor haklı olarak. Çünkü anketler telefonla yapılanları var, yüz yüze yapılanlar da var. Devlet görevlisi olan eşleri gönüllü olsa bile tam gönlündekini söylemeyenler ciddi oranda var. Ama tabi önlerine sandık geldiğinde net kararlarını verecekler, bu tür sıkıntılar olmayacak. O zaman bizim rakamlarımız daha da yüksek çıkacaktır diye tahmin ediyorum. Ekonomi kötü, insanlar da bir dip dalgası bekleniyor, 6 ayda 50 bin ev projesi kapsamında bir hanımın evine gittik gerçekten kötü koşullarda yaşıyorlar, o program ulusal kanallarda da çıkmıştı. Bizim de bu ziyaretlerimiz esnasında bize şikayetlerini bildiriyorlar. Halkımız neden insanlar çoğunlukla fakir diye bunu sorgulamaya başladı. Ferda hanım sormuş, hem iş hayatı hem siyaset hayatı ve aynı zamanda anne olarak bir güne bunları nasıl sığdırıyorsunuz? YORULMAK NEDİR BİLMİYORUM İşin açıkçası dinlenmek tercihimi kullanmıyorum. Instagram sayfamı takip edenler şaşırıyor, bir gün Ankara, bir gün İstanbul, bir gün Belçika, bir gün Amsterdam anlık değişiyor. Bunu zevk alarak yapıyorum, işimi çok seviyorum bir şeyler üretmeyi çok seviyorum. Parti olarak da doğru işler yaptığımız için ondan da çok büyük zevk alıyorum. Çünkü İyi Parti gerçekten doğru işler yapıyor bunun getirmiş olduğu pozitif bir enerji var, yorulmuyorsunuz aksine daha fazla çalışmak istiyorsunuz. Şu anda çok şükür gayet güzel gidiyor her şey. İnşallah halkımızdan bize beklediğimiz teveccüh gelecek ve iktidar olacağız ortaklarımızla beraber. Bunun getirmiş olduğu yaşam enerjisi var inşallah daha iyi olacağız. yorulmuyorum kesinlikle. Bir diğer okuyucumuz hobilerinizi sormuş ve eklemiş Özgür Hanım neleri yapmayı sever? ARAŞTIRMAYI SEVİYORUM Hobi anlamında gezmeyi çok seviyorum, kızımla birlikte gezilerimiz oluyor. Ben gezmeyi ve yüzmeyi seviyorum, biraz araştırmacıyım aslında. Tarih konusunda Eski Mısır'a merakım fazla. Eski Mısır, Hitit, Anadolu Uygarlıkları tarihi biraz benim için önemli. Bu şekilde hayatımız devam ediyor. Hayatımda hiç keşkelerim olmadı. Çünkü o keşke dediklerim olmasaydı ben burada olmazdım. Çok üzüldüğüm anlar oldu ama o üzüldüğüm anlar bana hep ders oldu bir daha aynı sıkıntıları yaşamamak için tecrübe edindim başarısız durumlardan tecrübeler edindim ve böylelikle bugünlere geldik. Ben Sanayiyi iyi biliyorum. Sanayi konusunda ne olması gerektiğini iyi bildiğimi düşünüyorum. Çünkü hep sanayi içerisinde, iş insanlarıyla birlikte OBS'ler ile çalışıyoruz. Sanayi konusunda ben ülkeme iyi bir hizmet vereceğimi düşünüyorum. Özgür Hanım, son olarak bizim sormayı unuttuğumuz, sizin eklemek istediğiniz bir şey var mı? ÖZGÜR BASININ VARLIĞI ÇOK ÖNEMLİ Öncelikle sizlere teşekkür etmek istiyorum. Bu röportajların bütün kesimlere ulaşması basının varlığı çok önemli. Biz bir seçim sürecine girerken bütün vatandaşlarımızın desteğini bekliyoruz. Çünkü biz ülkeyi hep beraber şeffaf bir şekilde yöneteceğiz, basında bizim aynamız olacak. Siz de bizi en iyi şekilde halkımıza yansıtacaksınız. Ben iyi bir sürece girdiğimizi düşünüyorum. Mayıs başı gibi bir seçim bekliyoruz ona göre hazırlıklarımızı yapıyoruz, halkımız bize güvensin acaba mı, alternatif yok mu? diye düşünülmesin. Biz şu anda dahi geldiğimizde ne yapacağımızı biliyoruz. Her şey planlı programlı. Halkımız sadece bize güvensin, daha da özgür olacaklar, hukuk bağımsız olacak. Hukukun bağımsız olması çok önemli, hukuk olduğunda yurt dışından gelen yatırımlar dahi artacaktır. Elektriğe 5 kere zam geldi en son doğal gaz hizmet bedellerine yüzde 86 zam geldi, şu anda Bursa'daki tekstilciler zor durumda. Osb’lerdeki elektrik doğal gaz tüketimi azalmaya başladı. Bunu çok uzun yıllardan beri hiç görmemiştik. Sanayi ayağında Avrupa'da ne kadar üretiyorsan ona göre teşvik alıyorsun, doğal gaza teşvik veriyor, elektriğine teşvik veriyorlar. Biz de ne kadar fazla üretirseniz cezaya giriyorsunuz, ürettiğimiz kilovatsaat artıyor. Artıyor ama kararlılığınız düşüyor ve işletmeler zarara giriyor. İş yapmış gözükse de aslında zarar ediyorlar. Şu anki sistemde kredi de kullanılamıyor krediler kısılmış durumda, sadece bireysel kredileri biraz vermeye başladılar ama sanayici kullanamıyor. ÇÖZÜM MİLLET İTTİFAKI’NDA Özgür Hanım yeni yılla ilgili dilekleriniz nelerdir? Yeni yılda halkımız umutlu olsun. Çünkü 2023'te ülkemizi Millet İttifakı yönetecek. Türk halkı hak ettiği refah seviyesinde yaşayacak. Bundan emin olsunlar, mutlu olsunlar ve lütfen lütfen bize güvensinler. Çünkü biz bu işi biliyoruz. Biz eşitliğe önem veriyoruz, haklara önem veriyoruz. Bizim partimizin esas amacı bu. Millet İttifakı’nın, 6’lı masayı oluşturan bütün partilerin amacı bu. Şimdi biz bunu sağlayacağız. Türkiye çok zengin bir ülke bu zenginliği tekrardan biz halkımıza kazandıracağız, biz bu anlamda halkımızdan yetki istiyoruz. Biz güçlendirilmiş parlamenter sistemi getirmek istiyoruz. Güçlendirilmiş parlamenter sistemi getirmek ne demek daha fazla demokrasi demek. Çözüm iktidar partisi değil, çözüm Millet İttifakı’nda. Bize güvensinler her şey çok daha iyi olacak. Son olarak başta Bursa'da yaşayan hemşehrilerimiz olmak üzere yurt genelinde yaşayan 85 milyon insanımıza Bursa'dan sevgilerimi, saygılarımı göndermek istiyorum, esenlikler diliyorum.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.