SON DAKİKA
Hava Durumu

#organ

A Gazete - organ haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, organ haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Küçük Nisanur hayata nakille tutundu Haber

Küçük Nisanur hayata nakille tutundu

Bursa'nın İnegöl ilçesinde geçtiğimiz sene 15 Temmuz'da Yavuz ailesi, Kurban Bayramı'nın 3'üncü günü ormandan topladıkları mantarı mangalda pişirdi. Aileden yaklaşık 15 kişinin tükettiği mantardan 3 kişi zehirlendi. 6 yaşındaki Nisanur, yaşının küçük olması ve bağışıklık sisteminin gelişmemiş olması sebebiyle durumu ağırlaştı. İlk olarak İnegöl Devlet Hastanesi'ne götürülen küçük Nisanur, sonrasında Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne, durumunun daha da ağırlaşması üzerine Bursa Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'ne sevk edildi. Yoğun bakımda tedaviye alınan Nisanur için doktorlar 'acil karaciğer' nakli arayışına girdi. Zamanın giderek azaldığı endişeli bekleyiş devam ederken, Nisanur'un hikayesindeki inanılması güç olaylar o dakikadan itibaren başladı. Yaklaşık 1,5 önce yaşanan o günü anlatan Uludağ Üniversitesi Organ Nakil Koordinatörü Kerem Selimoğlu, "Bayram tatili olduğu için bütün sağlık çalışanları izine ayrılmıştı. Ancak ben nöbete kalmıştım. Sonra Yüksek İhtisas Hastanesinden Nisanur'un zehirlendiği acil karaciğer nakli olması gerektiği haberi geldi. Ne yapacağımızı şaşırdık. Çok fazla bir umudumuz yoktu. Çünkü karaciğerin ebatlarının aynı olması, kan gurubunun uyması gerekiyordu. Ulusal koordinasyon merkezini aradık. Görevli arkadaşlara, '5 yaşındaki çocuk için karaciğer arıyoruz' dediğimde bana 'Yaşı kaç demiştiniz?' diyerek hemen kan gurubunu sordular. Bende '0' deyince, 'gerçekten mi inanamıyorum' dediler. 'Evet bizde çok üzüldük elimizden geleni yapacağız' dediğimde ise, 'Evet elimizden geleni yapacağız. Ama ben onun için söylemedim. Konya’da 2,5 yaşında bir donör var. Kalbini Ege Üniversitesi kabul etti. Böbrekleri Akdeniz Üniversitesi kabul etti. Fakat karaciğeri takacak uygun bir alıcı bulamıyorduk. Bunun üzerine siz aradınız ve zamanlamanız harika' dediler. Normalde acil çağrıyı yaparsınız ve günlerce beklersiniz. Hatta bu bekleme sırasında hastayı kaybedebilirsiniz bile. Bu sefer tam tersi bir durum oluştu. Donör sistemde alıcısını bekliyordu" dedi. Daha sonra her şeyin daha hızlı olması gerektiğini belirten Selimoğlu, Nisanur'un çok fazla vakti olmadığını dile getirerek, ", "Bizim araç ile Konya’ya kısa sürede gitmemiz çok zor, buradan ekip gidecek çıkarım yapacak ve geri dönüp nakil ameliyatına girecek. Böyle durumlarda devletimiz her zaman arkamızda. Uçak Ege Üniversitesi için hazırlanmıştı. Bizim içinde hazırlanacaktı. Fakat sabahı bulabilirler demişlerdi. Konya’dan rica ettim böbrekleri çıkartırken bizim içinde karaciğeri çıkartabilir misiniz? diye. Onlar da hocaları ile konuşup çıkartmayı kabul etti. Bize çok şanslısınız dediler. Çünkü çıkarımı yapacak genel cerrahımız aslında Malatya’da eğitimdeydi. Bayram neticesi ile buraya gelmişti, ailesinin yanında bulunuyordu. Burada da ikinci inanılmazı yaşamış olduk. O gece bu organizasyon sorunsuz bir şekilde sonuçlandı. Konya'da, alınan karaciğer, Türk Silahlı Kuvvetleri'ne bağlı uçakla Bursa'ya getirildi. Acil ameliyata alınan Nisanur'a 15 Temmuz günü nakil yapıldı. Nakil sonrası karaciğerinin uyum sağladığı Nisanur, sağlığına kavuştu. Burada en büyük pay ise 2,5 yaşında çocuğunu kaybeden ailenin o anda organlarını bağışlamasıdır" diye konuştu. Babası ve annesi ile birlikte Bursa Şehir Hastanesi'nde düzenlenen Bölge Koordinasyon Toplantısı'na katılan Nisanur 1,5 yılın ardından etrafına gülücükler saçtı. Kızının inanılmazı sor süreci yaşadığını belirten Yalçın Yavuz, "Kızım çok şükür kurtuldu, o gün yaşadıklarımız bir biz bir de Allah bilir. Bütün emeği geçen doktorlarımızdan Allah bin kere razı olsun. O gün kızımız çok kötü bir haldeydi, Şevket Yılmaz Hastanesi'ne götürdük, orada teşhis konuldu ve Uludağ Üniversitesi Hastanesi'ne getirdik. O gün doktorlarımız elinden geleni yaptılar, hepsine sonsuz teşekkür ederim. Çok kısa sürede nakil yapılacak organ bulundu ve kızımız kurtuldu. Kızım mantardan zehirlendi, hastaneye getirdiğimizde karaciğer yetmezliği teşhisi konuldu ve yüzde birlik bir kurtulma şansı olduğu söylendi. Olayın yaşandığı gün 14 Temmuz günü biz köydeydik, mantar topladık ve 15 kişi o mantarı yedik. Yeğenim, eşim ve kızım rahatsızlandı, eşim ve yeğenim ayakta atlattılar ama kızım istifra etmeye başladı ve ateşi yükseldi. Uludağ Üniversitesi Hastanesi doktorları elinden geleni yaptılar ve kızımı kurtardılar. Bize "yüzde birlik bir şansı var. Her an her şeye hazırlıklı olun" dediler. Biz o esnada ne yapacağımızı bilemedik, çok çaresiz kaldık. Allah bütün emeği geçen doktorlarımızdan razı olsun" dedi. Bursa Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Organ Nakli Merkezi Müdürü Prof. Dr. Ekrem Kaya ise, "Türkiye ve Avrupa'ya örnek olacak şekilde bir organ bağış trendi yakalamıştık. Pandeminin yok ettiği bu başarıyı tekrardan elde etmek istiyoruz. Bu süreçte herkese görev düşüyor. Eskiden bu başarıyı basının desteği ile elde etmiştik. İnşallah şimdi de devam edecek. Nisanur bize bir mantar zehirlenmesinden dolayı başvurmuştu, zamanımız çok dardı, o sırada başka bir ilde bir verici çıktı. Ekipleri toparladık ve çok kısa bir zaman içerisinde tam bir ekip çalışmasıyla, organ nakli yapıldı. Bu gibi durumlar insanı çok mutlu ediyor. İnşallah bu haberler ile insanlardaki ve sağlık çalışanlardaki duyarlılığı arttırır ve eski başarımızı elde ederiz" şeklinde konuştu. Başka bir organ nakliyle hayata tutunan 43 yaşındaki Nail Tuncer de, "Böbrek yetmezliğim vardı. Protein kaçağından kaynaklı. 4 yıldır ev diyalizi yapıyorum. Diyaliz netice veriyordu. Ama yüzde 60 - 70’lerde bir temizlik yapıyordu. Başka bir hastanede nakil başvurusunda bulundum ama çağıran kimse olmadı. Bursa Şehir Hastanesi'nde hocamızı duyduk ve kaydımızı buraya aldırdık. Bir nakil çıkmıştı. Ama kadavra için çağrıldığımda çapraz dokularımız uyuşmadı ve başka bir hastaya nakil oldu. İkinci kez çağrıldığımda çapraz dokularımız uyuştu ve nakil yapıldı. Allah'a şükürler olsun. Şu anda sağlıklı bir insan gibi hayatımı sürdürüyorum. Nakil sırası bana geldiğinde heyecanlandım. "Anlatılmaz yaşanır" diye bir kelime vardır bizzat onu yaşadım. Diğer hastanede 4 yıl sonuç çıkmasını bekledim. Ama hiçbir netice olmadı. Bursa Şehir Hastanesi'nde ise 5 ay gibi bir sürede organ bulundu. Ailemde annem ile babamı 2012 senesinde kaybettim, bu yüzden ailemden organ verebilecek hiç kimse olmadı" diye konuştu. Kaynak: İHA

Şehir Hastanesi'nde canlıdan canlıya organ nakilleri başladı Haber

Şehir Hastanesi'nde canlıdan canlıya organ nakilleri başladı

Akdeniz Üniversitesi (AKDÜ) Tıp Fakültesi’nde organ nakli cerrahisi eğitimini başarıyla tamamlayan Bursa Şehir Hastanesi Organ Nakli Merkezi Birim Sorumlusu Op. Dr. Serdar Geylan’a ilk nakil operasyonunda AKDÜ Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bülent Aydınlı ve ekibi de eşlik etti. Hastane bünyesinde ilk kez canlıdan canlıya nakil gerçekleştirdiklerini vurgulayan Op. Dr. Geylan, “Bu vakalar bizim hastanemiz için bir ilkti. Emeği geçen ekibimizin çalışanlarına, bu özel günümüzde bizi yalnız bırakmayan Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Organ Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bülent Aydınlı ve ekibine teşekkür ediyorum” dedi. Bursa Şehir Hastanesi’nin organ nakli ruhsatı almasının 10. ayında canlıdan canlıya nakillere başladıklarını ifade eden Nefroloji Uzmanı Doç. Dr. Yavuz Ayar ise hastanenin bu alanda Güney Marmara ve Türkiye’de ileri bir konuma geleceğini belirtti. "Asla tereddüt etmedim" Abisine böbreğini bağışlayan Gökçen Erdal ise, "Abimin uzun süren şeker hastalığı vardı. Bir yıl önce iki böbreğini birden kaybetti. Kendisi evde diyaliz yapmak zorundaydı. Bunun da acısını çok fazlası ile yaşadığı için biz organ nakline her zaman çok sıcak baktık. Ama verici olarak tabi tereddütlerim vardı. Çünkü bu durumda toplumun da bilinçsiz olduğunu düşünüyorum. İki böbreğimiz var. Birinin alınması halinde hayatımın nasıl olacağı her zaman soru işareti olmuştu. Ama doktorlarımızın bilinçli anlatımı sayesinde ben kişinin tek böbrek ile hayatına kaldığı yerden devam edebileceğini öğrendim ve abime böbreğimi verirken asla tereddüt etmedim. Bu vesile ile herkese teşekkür ediyorum. Kendilerine her zaman minnettarlık duyacağız. Abimi sağlığına kavuşturdukları için hayatımıza kaldığımız yerden tekrar sağlıkla başladığımız için çok mutluyum" ifadelerini kullandı. "Bebek gibi ilgilenildi" Uzun süredir şeker hastası olduğunu ve 1 yıldır iki böbreğinin fonksiyonunu yitirdiğini dile getiren Mehmet Erdal ise, "Yavuz hoca sayesinde hemodiyalize girmeye başladım. Evde diyaliz yapıyorum. Hastanede canlıdan canlıya organ naklini bekliyorduk. Kız kardeşim ve annem geldi. İkisi de tuttu. Kardeşiminki daha uygundu. Tabi endişelerimiz vardı. Bir misafir bir bebek gibi ilgilendiler. Böyle ilgiyi 5 yıldızlı otelde bulamazdım. Sağ olsun kız kardeşim bana böbreğini verdi. Cuma günü ameliyat oldum. 1 haftanın ardından taburcu oluyorum. Tüm vatandaşlarımızdan böbrek bağışında bulunmalarını istiyorum. Herkes bu konuda çok özverili olsun. Geçtiğimiz hafta doğum günümdü. Burada kutladık ama bundan sonra doğum günüm bugün taburcu olduğum gün. Bundan sonra bu tarihte kutlayacağım" şeklinde konuştu. Eşinin böbreği ile hayata tutundu Hastanede gerçekleşen bir diğer nakilde ise 9 yıldır böbrek yetmezliği ile mücadele eden Kadir Kadiroğlu eşi Halime Kadiroğlu’nun bağışladığı böbrek ile şifa buldu. Zorlu bir süreç yaşadığını belirten Kadir Kadiroğlu, "Eşim ile 20 yıllık evliyiz. Sağ olsun böbreğini bana vermeyi kabul etti. Şu an yeniden doğmuş gibiyim" diye konuştu. Böbreği ile eşinin hayata tutunmasına vesile olan Halime Kadiroğlu ise, "Organ naklinin önemini başımıza gelince kavradık. Doktorlarımız, hemşirelerimiz, tüm çalışanlar çok ilgiliydi. Herkese teşekkürlerimi iletiyorum" ifadelerini kullandı. Kaynak: İHA

6 kişiye can verdi Haber

6 kişiye can verdi

Bursa Çekirge Devlet Hastanesi’nde beyin ölümü gerçekleşen 43 yaşındaki erkek hasta İ.Y. organları ile 4 hastanın hayata tutunmasına ve 2 hastanın görmesine vesile oldu. 18 Ağustos tarihinde travma sebebi ile Çekirge Devlet Hastanesi’nde tedavi altına alınan 43 yaşındaki erkek hasta İ.Y. 5 günlük yaşam mücadelesinin ardından hayata tutunamadı. Hastanın beyin ölümünün gerçekleşmesi üzerine hastane organ nakil koordinatörleri, hastanın ailesi ile görüşerek organ bağışı hakkında bilgi verdi. Ailenin onay vermesi sonucu durum Sağlık Bakanlığı’na bildirilerek, nakil olacak hastaların belirlenmesine başlandı. Çekirge Devlet Hastanesi’nde gerçekleştirilen başarılı operasyonla merhumun bir böbreği Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne, diğer böbreği ise Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Tıp Fakültesi’ne gönderildi. Merhumun kalbi İstanbul’da özel bir hastaneye, karaciğer ve korneaları ise Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi’ne gönderildi. İl Sağlık Müdürü Dr. Yavuzyılmaz’dan Teşekkür Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Bursa İl Sağlık Müdürü Dr. Fevzi Yavuzyılmaz, organ bağışının son derece onurlu ve kutsal bir davranış olduğunu belirtti. Aile ferdini kaybetmenin acısını bir kenara bırakıp, büyük duyarlılık göstererek merhumun organlarını bağışlayan aileye teşekkür eden Dr. Yavuzyılmaz, “Ailemizin bağışladığı organlar sayesinde organ bekleyen 4 hastamız yaşama tutunacak korneaları ile de iki hastamız ışığa kavuşacak. Merhuma Allah'tan rahmet yakınlarına baş sağlığı diliyorum” dedi. Kaynak: İl Sağlık Müdürlüğü Bülten

Ölümü 3 kişiyi yaşama bağladı Haber

Ölümü 3 kişiyi yaşama bağladı

Giresun’da 16 Ağustos günü evinde hipertansiyona bağlı beyin kanaması geçiren 64 yaşındaki Harun Ceylan, Giresun Eğitim ve Araştırma Hastanesine kaldırıldı. Yapılan tüm müdahalelere rağmen 18 Ağustos’ta beyin ölümü gerçekleşen Ceylan’ın ailesi tarafından organ bağışına izin verildi. Bunun üzerine karaciğeri ve böbrekleri bağışlanan hastanın organları Ankara, Samsun ve Sivas’ta organ bağışı sırası bekleyen 3 hastaya yaşam umudu oldu. Hayatını kaybeden hastanın yakınlarının da onayıyla donörden alınan karaciğer ve böbrekler, eş zamanlı olarak Ankara, Samsun ve Sivas'ta nakil bekleyen 3 ayrı hastaya nakledildi. Giresun Organ Nakli Koordinatörü olarak görev yapan Anestezi ve Animasyon Uzmanı Dr. Öğretim Üyesi Azime Bulut yaptığı açıklamada, “Hastamız evindeyken yüksek tansiyona bağlı olarak beyin kanaması geçirmiş ve maalesef acile geldiğinde şuur durumu oldukça kötü ve koması çok derin bir hastaydı. Yapılan beyim pimlerinde yaygın beyin kanaması ve cerrahi olarak düzeltilemeyecek kadar kötü bir tablosu olduğu ortaya çıktı. Beyin cerrahisi ve anestezi uzmanlarının ilk yatıştaki görüşü de hastanın takiplerinde beyin ölümü tablosunun gerçekleşeceği yönündeydi. O sebeple biz beyin cerrahisiyle birlikte hastayı bu açıdan yakın takibe aldık. Yatışından sonra yaklaşık 24 saat bekledikten sonra hastaya birçok test ve beyin ölümü şüphesiyle yaptığımız muayene yöntemi ve yine görüntüleme yöntemi ile bir doktor heyeti ile hastaya beyin ölümü tanısını koyduk. Beyin ölümü tanısı konduktan sonra hasta yakınlarından organlarını bağışlamalarını istedik. Bu aileye en başından beri durumun buraya gelebileceğinin bilgisini vermiştik. En baştan çok olumlu, insancıl ve merhametli yaklaşmışlardı. Beklediğimiz gibi hastanın organları bağışlandı” dedi. Sürecin en başından beri bu yönde ilerleyeceğini hasta yakınlarına bildirdiklerini ve organ bağışı için izin veren aileye teşekkür eden Bulut, “Biz aynı günün sabahında Ankara’dan gelen ekiple organları çıkarıldı. Ülkemizde organ sırası bekleyen maalesef binlerce insandan biri olan 3 kişiye nakledildi. Biri Samsun’da biri Sivas’ta biri de Ankara’da. Hastanın karaciğeri ve böbrekleri nakledildi. Ben aileye şükranlarımı söylemek isterim. Amcamıza da rahmet diliyorum. Mekânı cennet olsun” dedi. “Kadavradan organ bağışında alt sıralardayız” Ülkemizde organ nakli bekleyen binlerce hastanın bulunduğunu beliren Bulut, canlıdan canlıya yapılan organ bağışında üst sıralarda olduğumuzu kadavradan yapılan organ bağışlarında da alt sıralarda olduğumuzu ifade eden Bulut, şunları söyledi: “Ülkemizde binlerce insan böbrek, karaciğer ve diğer organların naklini bekliyor. Ülkemizde aslında canlıdan canlıya yapılan organ nakilleri karaciğer ve böbrek gibi bunlarda dünya sıralamasında üst sıralardayız, verici olma hususunda. Ancak kadavradan dediğimiz beyin ölümü gerçekleşmiş cenazeden alınan organ sıralamasında çok alt sıralardayız. Yani biz toplum olarak yaşarken sevdiğimiz ya da yakınımız olan birine organlarımızı gönül rahatlığıyla verebiliyoruz. Ama ölümümüzden sonra organlarımızı bağışlamamız konusunda çekimseriz ve kadavradan organ bağış oranımız çok düşük. Bunun altında yatan sebeplere çok çalışıyoruz ve toplumumuzu bu konuda bilinçlendirmeye çalışıyoruz. Bakanlığımızda bu yönde birçok çalışma yapıyor.” Kaynak:İHA

İsmi gibi kendisi de ‘Mert’ Haber

İsmi gibi kendisi de ‘Mert’

Beş gün önce Erbaa'da meydana gelen kazada, M.T. (21) idaresindeki Fiat marka 60 ADZ 104 plakalı otomobil, sürücünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu yol kenarındaki beton elektrik direğine çarptı. Çarpma sonucunda araçta sıkışan sürücü M.T. (21) ve yanında yolcu olarak bulunan Mert Yıldırım (21) itfaiye ekiplerinin müdahalesiyle araçtan çıkarıldı. Araçtan çıkarılan yaralılar, Erbaa Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Durumu ağır olan Mert Yıldırım, Tokat Devlet Hastanesi'ne sevk edildi. 5 gün boyunca yaşam mücadelesi veren Yıldırım, geçtiğimiz gün hayatını kaybetti.  6 cana umut oldu       Tokat Devlet Hastanesi ve İl Sağlık Müdürlüğünün hasta yakınlarıyla görüşmesinin ardından hasta yakınları vefat eden hastanın organlarının bağışlanmasına karar verdi. Kararın alınmasının ardından nakil işlemi için ekipler harekete geçti. Sabah saatlerinde yapılan ameliyatın ardından, ilk olarak kalp nakil edilmek üzere yola çıktı. Nakil işlemi için yola çıkan kalp, Tokat'tan askeri helikopter ile İstanbul da bulunan Kartal Koşuyolu yüksek ihtisas eğitim ve araştırma Hastanesi'ne yola çıkan kalp bir hasta için umut oldu. 2 kornea, 2 Böbrek, karaciğer ve kalbini bağışlayan Mert Yıldırım, 6 cana umut oldu.  İnşallah başka canlara umut olacak Mert Yıldırım'ın babası, 6 cana umut olduklarını belirterek, "Mert benim oğlum, ismi gibi kendisi de mert bir insandı. 6 ay öncesinde bana bir şey olursa ihtiyaç sahipleri için organlarımı feda ederim demişti. İnşallah 6 cana umut olacak benim oğlum. Geçti gençliğini diğerlerine Allah bağışlasın. İnşallah başka canlara umut olacak. Onlardan da tek beklediğim Mert'e dua etmeleridir. Evladımızı şehitlik mertebesinde uğurlayacağız" dedi. Kaynak:İHA

Organ bağışlayan mahkumların cezası kısalıyor Haber

Organ bağışlayan mahkumların cezası kısalıyor

ABD’nin Massachusetts eyaletindeki ıslah dairesi bünyesinde bir organ bağış programı oluşturmayı amaçlayan yeni yasa tasarısında cezaevlerindeki mahkumlar organ veya kemik iliği bağışladıkları taktirde ceza indirimi alacak. ‘ORGAN BAĞIŞIYLA BEDENSEL ÖZGÜRLÜK FIRSATI’ Tasarı yürürlüğe girerse, hak sahibi tutukluların işledikleri ceza sürelerinde en az 60, en fazla 365 gün indirim kazanmalarına izin verilecek ve programın denetlenmesinden sorumlu beş üyeden oluşan bir komite kurulacak. Komite ayrıca, programa başvuran tutuklu kişiler için uygunluk standartlarına ve "kişinin cezasının hafifletilmesi için bağışlanan kemik iliği ve organ veya organların miktarına" da karar verecek. Massachusetts'ten Demokrat Vekil Judith Garcia, yasa tasarısının "organ ve kemik iliği bağışlama fırsatı sağlayarak hapsedilen insanlara bedensel özgürlüğünü azaltılmış cezalarla geri kazandıracağını" söyledi. ‘ALTTA YATAN SORUNLARI HEDEFLEMELİ’ Massachusetts’te bulunan bir sivil toplum kuruluşundan Jesse White, bağışlanan organlara ve iliğe erişim söz konusu olduğunda, ırksal eşitsizliklerin beyaz olmayan topluluklar için ciddi bir sorun olduğunu söyleyerek önerilen tasarının sorunun çözüp çözmeyeceğine dair soru işaretleri olduğunu belirtti. White, "Baskı potansiyeli ve yetersiz tıbbi bakımın hapishane ortamlarındaki etkisi konusunda endişeliyiz. Çözümün sağlık eşitsizliklerine yol açan altta yatan yapısal sorunları hedeflemesi gerektiğine inanıyoruz” diye ekledi.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.