SON DAKİKA
Hava Durumu

#nilüferbelediyesi

A Gazete - nilüferbelediyesi haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, nilüferbelediyesi haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Cumhuriyet'in edebiyat ve sanatı konuşuldu Haber

Cumhuriyet'in edebiyat ve sanatı konuşuldu

Nilüfer Belediyesi Kütüphane Müdürlüğü’nün bu yıl Cumhuriyet’in 100. yılına özel olarak “Cumhuriyet Ve…” temasıyla düzenlediği Kütüphane Günleri,  A. Ömer Türkeş, Mine Söğüt ve Turgay Erdener ‘in katıldığı söyleşi ile devam etti. Nâzım Hikmet Kültürevi’nde gerçekleştirilen söyleşiye, ilgi büyük oldu. Cumhuriyet’in sanatı ve edebiyatının ele alındığı söyleşiyi Nilüfer Belediye Başkanı Turgay Erdem ile eşi Zeynep Terzioğlu Erdem’in yanı sıra çok sayıda vatandaş ilgiyle takip etti. Cumhuriyet romanının, cumhuriyetle birlikte başlamadığını belirten A. Ömer Türkeş, 1970’de Osmanlı’da ilk roman yazıldıktan sonra Cumhuriyet’e kadar geliştiğini ve olgunlaştığını söyledi. Cumhuriyet tarihinde yaşanan pek çok olayın Cumhuriyet romanı içinde karşılığını bulduğunu ifade eden A. Ömer Türkeş, “Türkiye’deki pek çok toplumsal ve tarihsel mesele, romanların konusu olmuştur. İlk Osmanlı yazarlarının da niyetlerinde, ‘Osmanlı nasıl kurtulur’ meselesi vardı ve kurtuluş yöntemlerinden biri, kültürel olarak batılılaşmaydı. Bunun aracı da romandı. Cumhuriyet’in ilk romanlarına baktığınızda o dönemin gerilimlerini olmadan ele almak mümkün değil. Tarih romanlarıyla da bir biçimde siyasi alandaki kavgaların edebiyat üzerinde başka yansımalarıyla sürdüğünü söyleyebiliriz. 100 yıllık Cumhuriyet tarihinde ne yazık ki edebiyatın eleştirilen damarını sürdürenlerin de çeşitli baskılarla karşılaşmasını görüyoruz” dedi. 1950’li yıllarda köy romanları ve kentteki modern bireyin bunalımının anlatıldığı iki temel akım görüldüğünü belirten Türkeş, 12 Eylül darbesiyle muhaliflik zihniyeti ezildiği için siyasetle edebiyat arasındaki ilişkinin yavaş yavaş azaldığını söyledi. Türkeş, 2000’lerden sonraki edebiyatın değişimini de şu sözlerle paylaştı: “Yeni akımların gelmesi, yeni hayat tarzlarının gelişmesi, tüketim kültürünün yükselmesiyle birlikte ana akım edebiyat, gündelik olaylardaki hafif şeyleri anlatıp, hoşça vakit geçirmek diye bileceğim tarzda bir edebiyat bir yandan da eskinin hala reflekslerini taşıyan bir edebiyat aynı anda görülüyor.” Cumhuriyet ile birlikte ana akım müziklerde yozlaşma olduğunu söyleyen Turgay Erdener de, “Cumhuriyet’ten önce müzik, evde değildi başka bir yerdeydi. Sarayda Abdülhamit vals yazabiliyordu. Ama Türkiye’de başka müzik vardı. Biri, divan edebiyatı destekli saray müziği, diğeri de halk müziği. Cumhuriyet ile beraber aslında ana akım müziklerde yozlaşma oldu. Saray müziği saraydaki olağanlığını yitirdi, başka ticari yükler bindi üstüne. Gazino müziği, piyasa müziği haline geldi. Halk müziği de yurttan sesler topluluğu gibi doğal olmayan bir takım şeylerle yapılır oldu. Koro diye bir şey yok. Cumhuriyet’te üretilen, doğru olmayan şeylerin başında geldiğini düşünüyorum. Bu, bölgelerin kendine has özelliklerini de törpüledi. Çünkü tek bir şey yaratılmak isteniyordu. Geleneksel müziklerimizde bir yenileşme düşüncesi belki de cumhuriyetle birlikte ortaya çıkıyor. Müzik, olması için şiir ve roman gibi basılması düşüncesindeyim. Nadir notaların nadir olarak basıldığı yerlerden biri de Nilüfer. Koro eserleri yazılmıştı Orhan Kemal ve halk şairleri zamanında. O zaman o notalar basıldı ve müzisyenlere ulaştırıldı. Çölde vaha gibi bir konumda görüyorum Nilüfer’i” ifadelerini kullandı. Cumhuriyet’in en büyük kazanımlardan birinin kişiye her şey olma özgürlüğü tanıdığını söyleyen Mine Söğüt de, Cumhuriyet’in edebiyatçılara, sanatçılara, düşünürlere ve medyaya tanıdığı tartışma alanı olduğunu, ancak bunun doğru kullanılamadığını belirtti. Söğüt, “Asıl tartışmamız gereken şeyleri tartışmayıp, kimlikler, kökler, inançlar, gelenekler gibi çoktan aşılmış ya da aşılmaya çalışan ana şeyler olması gereken meselelerin üzerinde oyalanarak, bugünkü sonucu elde ettik. Çok kötü şeyler yaşansa da ileri doğru hayal kurabiliyordunuz bu coğrafyada. Bugün geleceğe yönelik kurduğunuz bütün hayaller sansürlü, daha korkuncu otosansürlü oluyor. Edebiyatın ya da sanatın, kültür ortamının bir yüzyıl içinde yaşadığı bu artı ve eksilerin, bugünden yaptığımız bütün değerlendirmelerin, eksik kalacağını düşünüyorum” dedi. Söyleşinin sonunda Nilüfer Belediyesi Kütüphane Müdürü Şafak Baba Pala, konuklara teşekkür etti. Kaynak: Bülten

Başkan Erdem, esnafa Atatürk posteri hediye etti Haber

Başkan Erdem, esnafa Atatürk posteri hediye etti

Nilüfer Belediye Başkanı Turgay Erdem, Bursa Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği (BESOB) Başkanı Fahrettin Bilgit ile yönetimini Halk Evi’ndeki makamında ağırladı. Ziyarette, Nilüfer Belediye Başkan Yardımcısı Remzi Çınar, Bursa Yaymacılar ve Benzerleri Esnaf Odası Başkanı ve BESOB Başkan Vekili Fahrettin Tüccaroğlu, BESOB Genel Sekreteri Rafiz Vatansever, Bursa Pastacılar Tatlıcılar Süt ve Süt Ürünleri Şekerlemeciler Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanı Necip Daş, Bursa Kasaplar Esnaf Odası Başkanı Muhsin Yıldız da yer aldı. Başkan Turgay Erdem, Nilüfer’de Cumhuriyet Bayramı’nı 100. yılına yakışır şekilde kutlamak için hazırlık yaptıklarını belirtti. Ziyaretin ardından Nilüfer Belediye Başkanı Turgay Erdem, CHP Nilüfer İlçe Başkanı Özgür Şahin, BESOB Başkanı Fahrettin Bilgit ile yönetim kurulu üyeleri, Ahmet Taner Kışlalı Bulvarı’na giderek esnafı ziyaret etti. Bulvardaki esnafı tek tek gezen Başkan Erdem esnafa iş yerlerine asmaları için Atatürk posteri, Fahrettin Bilgit de Türk bayrağı armağan etti. Esnafın Cumhuriyet Bayramı’nı kutlayan Nilüfer Belediye Başkanı Turgay Erdem, Cumhuriyet’in 100. yıl coşkusunu hep birlikte yaşamak için Fatih Sultan Mehmet Bulvarı’nda gerçekleştirilecek büyük yürüyüşe davet etti. Kentin cadde ve sokaklarını bayraklarla donatmak için her yıl Cumhuriyet Bayramı öncesi olduğu gibi bu yıl da vatandaşlara Atatürk posteri dağıttıklarını belirten Başkan Erdem, bu coşkuya esnafı da dahil etmek istediklerini belirtti. Başkan Erdem, “Esnafımızı ziyaret ederek, iş yerlerine asmaları için onlara Atatürk posteri ve Türk bayrağı armağan ettik. Nilüfer’de Cumhuriyet Bayramı’nı 100. yılına yakışır şekilde coşkuyla kutlamak, Cumhuriyet’e olan bağlılığımızı göstermek için hep birlikte 29 Ekim Pazar günü FSM Bulvarı’nda kol kola yürüyeceğiz” diye konuştu. Kaynak:Bülten

Kütüphane Günleri'nde 'Yeni Medya' konuşuldu Haber

Kütüphane Günleri'nde 'Yeni Medya' konuşuldu

Cumhuriyet’in 100. yılı etkinlikleri kapsamında ‘Cumhuriyet ve…’ temasıyla düzenlenen Kütüphane Günleri’nde bu defa “Cumhuriyet ve Yeni Medya” konusu ele alındı.  Nâzım Hikmet Kültürevi’nde düzenlenen söyleşide gazeteci-yazar Ünsal Ünlü, Ozan Kaplanoğlu ve gazeteci Özlem Akarsu Çelik konuşmacı olarak yer aldı. Nilüfer Belediyesi’nin çok anlamlı ve güzel bir etkinliğe imza attığını ifade eden Ünsal Ünlü medyanın Türkiye’de her zaman güç ve iktidarla sorun yaşandığını belirtti. Medyanın tarihsel sürecinin sürekli değişim ve çeşitliliğe uğradığını ifade eden Ünsal Ünlü, “Aslında bakıldığında gazetecilik, objektif olanı yalın ve doğru şekilde kamuoyuna aktarmaktır. Ancak patronaj bakış açısı, yayın hayatının devamı için maddi gereksinimler, hitap kitlesi evrensel ilkeler anlayışını zedeliyor. Yaşaması gereken kurumlara önce izleyici, dinleyici, okuyan sahip çıkmalı. Açıklık, şeffaflık çok önemli. Bazı mecralarda muhabirin yaptığı habere öyle bir manşet atılıyor ki, konu bambaşka yere gidiyor. Artık medya tanımı ve habercilikte gelişen dünya ile başka noktalara gidiyor” dedi. Gazeteci Özlem Akarsu Çelik de habercilik ve medyanın değişimine vurgu yaptı. Haber ve kaynağın önemine dikkat çeken Çelik, “Haberin büyüğü küçüğü olmaz. Kaynağının da önemi tartışılmaz. Haber kaynağı ile temasınızı kesmeyecek ama mesafenizi koruyacaksınız. Yeni modeldeki habercilik üretiminde değerli işler yapılıyor. Ancak izlenilirliği devam ettirmek için popüler konu ve konuk arayışı var. Para kazanma kaygısı, okuru ve izleyiciyi velinimet yapıyor. Bu son derece tehlikeli bir durum. Bu yapılan işin kalitesini içeriğini değiştirir. Gelinen noktada gazetecilik kimliği sorgulanmaya başladı. Değişen medya teknolojileriyle işleyiş değişebilir, tartışmalar güncellenebilir ama haberciliğin ilkeleri, gazetecilik kimliği değişmez. Sunulan platformlar değişse de, gazetecilik ve haber bitmez bitmeyecek” diye konuştu. Yerel medya ve değişen medya modeline değinen Ozan Kaplanoğlu da son 20 yıldaki basın anlayışına dikkat çekti. Ulusal ve yerel medya arasındaki köprünün sağlıklı olmadığını ifade eden Kaplanoğlu, “Yerel medya ülke medyasının kılcal damarıdır. Yerelde alternatif medya olmaması haber kalitesi ve çeşitliliğini de dar bir alana sokuyor. Patron ve sermayedar yoksa ekonomiyi yönetmeniz çok zor. Patron bulamaz, fon alamazsanız alternatif medya olamazsınız. Ekonomik hegemonya mesleğe bakış açısını da köreltiyor. Bursa’da çok sayıda yerel gazeteci var ama yeni medya değişimini merak etmiyorlar” şeklinde konuştu. Kaynak:Bülten

Nilüfer Cumhuriyet Koşusu'nda 200 öğrenci yarıştı Haber

Nilüfer Cumhuriyet Koşusu'nda 200 öğrenci yarıştı

Nilüfer’de Cumhuriyet’in 100. yıl etkinlikleri kapsamında düzenlenen “Nilüfer Belediyesi Okullar Arası Cumhuriyet Koşusu” öğrencilere bambaşka bir heyecan yaşattı. Nilüfer Belediyesi’nin Nilüfer İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü ile birlikte her yıl Cumhuriyet Bayramı’nda düzenlediği ve artık geleneksel hale gelen koşuya bu yıl 44 okuldan 32 takım katıldı. 8 kategoride düzenlenen koşuya katılan yaklaşık bin 200 öğrenci büyük heyecan yaşadı. Fatih Sultan Mehmet Bulvarı’ndan başlayan koşu bin 500 ve bin 200 metrelik parkurlarda gerçekleştirildi. Koşunun startını Nilüfer Belediye Başkanı Turgay Erdem verdi. Öğrencilere başarılar dileyen Başkan Erdem, yarınların emanet edileceği çocukları Cumhuriyet’e sahip çıkmaya davet etti. Cumhuriyet için koşan öğrenciler derece elde etmek için yarışırken, çevre sakinleri de onların heyecanına alkışlarla destek oldu. Yarış Nilüfer Cumhuriyet Meydanı’nda son buldu. Meydanda öğrencileri sürpriz bekliyordu. Alanda düzenlenen Karizma Show ve tahta bacak gösteriler de koşuya katılan öğrencilere keyifli anlar yaşattı. Öğrencilerin bu eğlencesine eşlik eden Nilüfer Belediye Başkanı Turgay Erdem, Karizma Show’u, onlarla birlikte izledi. Alanı dolduran öğrencilerin eğlenceli anlarından sonra da ödül töreni düzenlendi. Yarışlarda Minik Kız, Minik Erkek, Küçük Kız, Küçük Erkek, Yıldız Kız, Yıldız Erkek, Genç Kız ve Genç Erkek kategorilerindedereceye giren öğrencilere kupa ve madalyalarını Nilüfer Belediye Meclisi Üyesi Atakan Çorbacı verdi.  Dereceye giren ve koşuya katılan tüm öğrencileri kutlayan Nilüfer Belediye Meclisi Üyesi Atakan Çorbacı, çocuklardan Cumhuriyet coşkusunu doyasıya yaşamalarını istedi. Kaynak: İHA

Kütüphane Günleri, yazar ve akademisyenleri ağırladı Haber

Kütüphane Günleri, yazar ve akademisyenleri ağırladı

Nilüfer Belediyesi Kütüphane Müdürlüğü tarafından düzenlenen ‘Cumhuriyet ve…’ temalı Kütüphane Günleri, atölye çalışmaları ve söyleşilerle devam ediyor. Akkılıç Kütüphanesi’nde yapılan söyleşide bu kez; ‘Cumhuriyetin Düşünsel ve Siyasal Yaşamı’ ele alındı. Yazar Emel Akal ve Tanıl Bora ile akademisyenler Fatmagül Berktay ve Mete Kaan Kaynar’ın konuşmacı olarak katıldığı söyleşiyi, Nilüfer Belediye Başkanı Turgay Erdem, eşi Zeynep Terzioğlu Erdem ve çok sayıda katılımcı izledi. Yazar Emel Akal’ın Cumhuriyetin kuruluş sürecinde Bolşevik etkisini ve bunun kazanımlarını anlattığı söyleşide, akademisyen Mete Kaan Kaynar da Cumhuriyet fikrinin oluşumu konusunda paylaşımlarda bulundu. Cumhuriyetin 1923’te ilan edildiğini anımsatan Kaynar, dünden bugüne gelinen bir süreç olmadığının altını çizdi. Bu sürecin Mustafa Kemal Atatürk’ün Anayasa değişikliği ile insanların öğrendiği zaman dilimi olmadığını belirten Kaynar, “29 Ekim 1923’teki meclis tutanaklarına baktığımızda Cumhuriyetin ilanının ilk görüşme maddesi olarak bile gündeme gelmediğini görürüz. Bu cumhuriyetin önemsizliğinden değildir. Birçok konu tartışılır. Yaklaşık 3 konu tartışılır. 4’üncü konu olarak Cumhuriyetin ilanı gündeme geldiğinde yaklaşık 4-5 kişi söz alır ve hemen hemen hepsi rejimin adının konması, yani çocuk zaten doğmuştur. 1920’de ‘Biz bunun adını şimdi koyuyoruz’ gibi sözlerle Cumhuriyetin kuruluşunun mecliste tartışıldığının altını çizmek gerekiyor” diye konuştu. Nutuk’un ardından Mustafa Kemal Atatürk’ün ‘Tek Adam’ döneminin başladığını söyleyen Kaynar, bu süreci satranç oyununa benzeterek aktardı. Satrançta en işlevsiz taşlardan birisinin şah olduğunu anlatan Kaynar, “Dizildiği yer itibariyle oyunun ilk açılışında bile hareket etme imkanı yoktur. Hareket kabiliyeti piyondan hallicedir ama oyun şahın etrafında döner. Mustafa kemal’in tek adamlığını anlarken, bu şah örneği de önemlidir. Şahla oynanmaz, oyun şahın etrafında döner. Bu ince bir ayrıntıdır ve Mustafa Kemal’in tek adamlığını güzel de çizer” dedi. Cumhuriyeti kutlamak denildiğinde çoğu zaman devletin kutlandığını dile getiren Yazar Tanıl Bora ise, Türkiye’de Cumhuriyetçilik fikrinin, devletin bekası, milliyetçilik ve laisizm fikrine dayandığını ifade etti. Cumhuriyeti yurttaşlık olarak özetleyen Bora, “Yurttaşların belirleyici olduğu, ısrarla altını çiziyorum eşit ve siyasi olarak reşit kabul edilen yurttaş toplumunun siyasete yön verdiği bir ideal. Çok güçlü bir ideal bu. Cumhuriyetçilik ve demokrasinin birbirini denetlemesine hemhal olmasına gerçekten muhtacız. Cumhuriyetin 100. yılında temel ihtiyaç bu gibi geliyor. Bunun formülü de demokratik Cumhuriyet” şeklinde konuştu. Akademisyen Fatmagül Berktay ise laiklik ve kadınlarından kazanımlarından bahsetti. Kadınların özgürleşmesinin bütün toplumsal hayatı dönüştürecek nitelikte olduğunu vurgulayan Berktay, bu yüzden ataerkil sistemin avantajlı öznesi ve bekçisi olan erkeklerin endişelendiğini kaydederek, “Şer’i bir toplumdan laik bir topluma geçilmesi tabi ki büyük bir alt üst oluş. Nitekim erken Cumhuriyet döneminde laikleşen kadınlara tango denirdi. Bugün de aynı kadınlara sürtük deniyor. Hepsinde kadınları zapturapt altına almak denetlemek amacıyla aynı endişe ve korkunun ifadesi, ‘Ya yoldan çıkarlarsa’. Bence son kertede Müslüman coğrafyada İslamcılar ile laikler arasındaki mücadele ahlaki davranışın sınırlarının kim tarafından belirleneceğine dayanacak” diye konuştu. Soru cevap kısmının ardından Nilüfer Belediye Başkan Yardımcısı Remzi Çınar, konuşmacılara birer plaket verdi.‘Cumhuriyet ve…’ başlığı altında organize edilen Kütüphane Günleri Programı kapsamında Program Danışmanı Murat Sevinç de, öğrencilerle bir araya gelerek, ‘Anayasa ve Demokrasi’ konulu bir atölye çalışması gerçekleştirdi. Üçevler Kütüphanesi’ndeki organizasyona Özel 3 Mart Anadolu ve Fen Lisesi’den 25 öğrenci katıldı. Program sonunda Sevinç’e plaket, öğrencilere de katılım belgesi verildi. Kaynak: Bülten

Kutlamalar için bayrak dağıtımı başladı Haber

Kutlamalar için bayrak dağıtımı başladı

Cumhuriyet Bayramı kutlamalarını 100. yıl dönümü nedeniyle bu yıl Ekim ayına yayan Nilüfer Belediyesi 29 Ekim günü bu kutlamaları zirveye çıkaracak. 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı öncesinde kentin dört bir yanının kırmızı beyazla donatılması için Nilüfer Belediyesi Atatürk posteri dağıtımına başladı. Nilüfer Belediyesi Halk Evi , Nâzım Hikmet Kültürevi ve Nilüfer Kent Konseyi önünde  24 Ekim’de başlayan Atatürk posteri dağıtımı 27 Ekim’e kadar  saat 14.00 ile 19.00 arasında devam edecek.  Nilüfer Belediye Başkanı Turgay Erdem de Atatürk posteri dağıtımına  katılarak, vatandaşları 29 Ekim günü yapılacak Cumhuriyet Bayramı yürüyüşüne davet etti. Başkan Erdem, “Gelin 100. yıl gururunu  hep birlikte yaşayalım, Cumhuriyetimize sahip çıktığımızı bir kez daha gösterelim” dedi. Nilüfer’de 29 Ekim günü kutlamalar, Nilüfer Cumhuriyet Meydanı’nda sabah 09.00’da yapılacak çelenk sunma töreni ile başlayacak. Akşam saat 19.00’da da geleneksel Cumhuriyet Yürüyüşü yapılacak. FSM Bulvarı Acıbadem Kavşağı’nda başlayacak olan yürüyüş Hastane Alanı’nda sona gerecek. Cumhuriyet’in yüz yıllık gururu, Hastane Alanı’ndaki iki konserle doyasıya yaşanacak. Nilüfer Belediye Başkanı Turgay Erdem’in Cumhuriyet Bayramı konuşmasının ardından önce sevilen rapçi Gazapizm ardından hayranlarının gönlünde taht kuran Teoman sahneye çıkarak bütün Bursa’ya Cumhuriyet Bayramı sevincini doyasıya yaşatacak. Kaynak: Bülten

Unçukuru İletişim Merkezi hizmete açıldı Haber

Unçukuru İletişim Merkezi hizmete açıldı

Nilüfer Belediyesi, kente değer katan nitelikli ve modern hizmet binalarına bir yenisini daha ekledi. Unçukuru Mahallesi’nde vatandaşların birçok talebini karşılayacak nitelikteki Unçukuru Mahalle İletişim Merkezi ile Kadın ve Çocuk Akademisi, düzenlenen törenle açıldı. Nilüfer Belediye Başkanı Turgay Erdem, CHP Nilüfer İlçe Başkanı Özgür Şahin, Unçukuru Mahalle Muhtarı Ali Bulut, Nilüfer Belediye Meclisi Üyeleri ile Nilüfer Belediye Başkan Yardımcılarının yer aldığı hizmet binası açılışına, Unçukuru sakinleri de yoğun katılım gösterdi. 450 metrekare kapalı alana sahip ve 2 katlı inşa edilen hizmet binasının giriş katında muhtarlık ve mahalle iletişim merkezi, kıraathane ile berber salonu, ikinci katında da 4 ayrı salonda kadın ve çocuklara yönelik çok yönlü eğitim faaliyetlerinin yürütüleceği “Kadın ve çocuk akademisi” ile doktor odası gibi bölümler yer alıyor. Açılışta konuşan Nilüfer Belediye Başkanı Turgay Erdem, Nilüfer’in kırsal nitelikli mahallelerindeki hizmet binası ihtiyacını gidermek için atılan adımlara, Unçukuru Mahallesi’ni de eklediklerini söyleyerek, “Eski hizmet binası depremsellik açısından tehlike arz ediyordu. Uzun süredir burada kapsamlı bir hizmet binasına ihtiyaç duyuluyordu. Bu ihtiyacı karşılamak için hem muhtarlık ve mahalle iletişim merkezini hem farklı işlevleri bir arada bulunduran bir proje geliştirerek, hayata geçirdik. Kadın ve çocuklara yönelik de burada güzel hizmetler vereceğiz” diye konuştu. Özellikle kırsal nitelikli mahallelerdeki kadın ve çocukların eğitimini ve sosyalleşmesini önemsediklerinin altını çizen Başkan Erdem, Kültür, Çalı, Hasanağa, Büyükbalıklı, Konaklı, Fethiye ve Kızılcıklı mahallelerinden sonra 8. kadın ve çocuk akademisini Unçukuru Mahallesi’ne kazandırdıklarını belirtti. Akademide el sanatları ve hobi atölyelerinden kişisel, mesleki, akademik gelişime yönelik eğitimler ile spor çalışmalarının gerçekleştirileceğini söyleyen Başkan Turgay Erdem, “Kadınların yanı sıra burada çocuklarla; okul derslerine yardımcı çalışmalar, bilişsel gelişimi ve yaratıcılığı destekleyici atölyeler ve eğlenceli oyun etkinliklerimizde buluşacağız. 3-6 yaş grubu çocuklar için okul öncesi atölyemiz de hizmetinizde olacak. Çalışmalarımız zaman içinde sizlerin talep ve katkılarıyla daha da zenginleşecek. Bugüne kadar açılan akademilerimizde kadınların bir araya gelerek kadın dayanışmasını yaşadıklarını, birlikte ürettiklerini ve paylaştıklarını görmek bizi hep heyecanlandırdı. Unçukuru’nda da tüm kadınların ve çocukların bu güzel ortamı katılımlarıyla ve emekleriyle güzelleştireceklerinden kuşkum yok” şeklinde konuştu. Kırsal mahallelere yapılan hizmetlerle kırsalı güçlendirmeyi amaçladıklarını söyleyen Başkan Erdem, kapatılan köy okullarına da değindi. Köy okullarının kapatıldığını, ailelerin çocuklarını okutabilmek için köylerini terk etmek zorunda kaldığına dikkat çeken Başkan Turgay Erdem, kırsala yapılan hizmetlerle geri dönüşü sağlamayı hedeflediklerini belirtti. Nilüfer Belediye Başkanı Turgay Erdem şöyle konuştu: “Burada maalesef okulları kapattılar. Çocuklarımızı artık en yakın yerdeki okullara göndermek, taşımalı eğitimle çocuklarımızın eğitim almasını sağlamak zorunda kalıyoruz. Genç anne ve babalar, çocuklarını okutabilmek için köylerini terk ediyorlar. Biz, tam tersini, bu eğitim alanlarının bu bölgelerde olmasını ve gençlerimizin, çocuklarımızın buralarda yetişmesini, büyümesini destekleyen bir yapı içindeyiz.” CHP Nilüfer İlçe Başkanı Özgür Şahin de, “Cumhuriyetin 100. yılında böyle güzel bir hizmet binasının kente kazandırılması bizim için de gurur verici. Unçukuru sakinlerine hayırlı olmasını diliyorum” dedi. Unçukuru Mahalle İletişim Merkezi’nin nitelikleriyle bölgede tek olduğunu belirten Unçukuru Mahalle Muhtarı Ali Bulut da, Nilüfer Belediye Başkanı Turgay Erdem’e ve emeği geçenlere teşekkür etti. Konuşmaların ardından Nilüfer Belediye Başkanı Turgay Erdem, protokolle birlikte Unçukuru hizmet binasının açılışını gerçekleştirdi ve muhtarlık, kıraathane, kadın ve çocuk akademisindeki atölyeleri gezdi. Kaynak: Bülten

Nilüfer Kütüphane Günleri başladı Haber

Nilüfer Kütüphane Günleri başladı

Cumhuriyet’in 100. yılını bir dizi etkinlikle kutlayan Nilüfer Belediyesi’nin bu kapsamda “Cumhuriyet ve…” başlığı altında organize ettiği Kütüphane Günleri başladı. Nilüfer Belediyesi Kütüphane Müdürlüğü’nün Cumhuriyet teması ile organize ettiği etkinliklerin açılışı Nazım Hikmet Kültürevi’nde yapıldı. Program danışmanlığını Murat Sevinç’in yaptığı etkinliğin açılışına; Nilüfer Belediye Başkanı Turgay Erdem, eşi Zeynep Terzioğlu Erdem, CHP Bursa Milletvekilleri Prof. Dr. Kayıhan Pala, Orhan Sarıbal ve Nurhayat Altaca Kayışoğlu da katıldı. Etkinliğin açılışında konuşan Başkan Turgay Erdem, Nilüfer’de Cumhuriyetin 100. yılını, iki aya yayılan bir dizi etkinlikle kutladıklarını ifade etti. Program hakkında detaylara değinen Başkan Erdem, “Bir hafta boyunca, her gün farklı kütüphanelerde çeşitli söyleşi ve atölyeler yapılacak. Ve bu etkinliklerde birbirinden değerli konukların katılımıyla, her yönüyle Cumhuriyet ele alınacak. Bunun çok değerli bir çalışma olduğunu düşünüyorum. Çünkü bugün ülkemizin geldiği duruma bakınca, ekonomik durum, refah seviyemiz, sosyal durum ve gelişmişlik düzeyimize bakınca, toplum olarak Atatürk’ün önümüze koyduğu hedeflere ulaşamadığımızı üzülerek görüyorum.10. yıl nutkunda Atatürk şu sözleri söylemiş; ‘Az zamanda büyük işler yaptık fakat yaptıklarımızı asla kâfi göremeyiz. Yurdumuzu dünyanın en medeni memleketleri seviyesine çıkaracağız. Milletimizi en geniş refah kaynaklarına sahip kılacağız.’ 100 yıl sonra bugün bu hedeflere ulaştığımızı söylemek çok zor. Hedefler büyük, yapılacak çok şey var ve bu süreçte kendimizi gözden geçirmeye ve Cumhuriyet değerlerini de hatırlamaya ihtiyacımız var” dedi. Buluşmaların önemine değinen Başkan Erdem, “100 yıldır nice badireler atlatarak ayakta kalan Cumhuriyetimizi her yönüyle ele alacağımız bu etkinliklere katkıda bulunan ve bilgi birikimlerini bizlerle paylaşacak olan tüm katılımcılara şimdiden teşekkür ediyorum. Çok güzel bir program hazırlanmış, çok değerli katılımcılar var.Program Danışmanı Sayın Murat Sevinç'e, Kütüphane Müdürlüğü’müze ve emeği geçen tüm çalışma arkadaşlarıma teşekkür ediyorum. Bu buluşmaların hepimiz için ufuk açıcı olacağından kuşkum yok. Bizim için Cumhuriyet; demokratikleşme demek, yaşam biçimi demek, zihniyet devrimi demek, aydınlanma demek, umut demek, özgürlük demek, nefes almak demek” diye konuştu. Gecede CHP Bursa Milletvekilleri, Orhan Sarıbal, Nurhayat Altaca Kayışoğlu ve Prof. Dr. Kayıhan Pala da söz alarak Cumhuriyetin önemine vurgu yaptı. Etkinliğin içeriği hakkında bilgi veren Program Danışmanı Murat Sevinç ise, Cumhuriyete farklı noktalardan bakılmasının önemine dikkat çekerek, “Cumhuriyeti iki biçimde ele almak gerekir. Devlet başkanının seçimle belirlendiği yönetim biçiminin adı cumhuriyettir. Bu kadar basit. Hukukçular bu yönünü benimserler. İkinci tanımı ise aynı zamanda yönetme biçimi tercihidir. Ülkemize Cumhuriyet gökten inmedi. Öncesinde 100 yıllık bir dönem var. Cumhuriyet yalnızca Atatürk ve çevresindeki insanlardan ibaret değil. Değerli isimlerin düşüncelerini de kapsar. Hukuksal gelişmeler, laikleşme, sanayileşme gibi olgular süreci vardır. 1923’te Atatürk ve çevresindeki kadro Cumhuriyeti ilan etti. Bizlere düşen de iyi yurttaşlar olarak Cumhuriyete sahip çıkmaktır” dedi.   28 Ekim’e kadar sürecek etkinliğin açılış konuşmasını “Günümüzün Bazı Sosyal Politika Sorunlarını Düşünerek Erken Cumhuriyet Dönemine Bakmak” konu başlığıyla akademisyen Ayşe Buğra yaptı. Cumhuriyet ve sosyal politikalara değinerek sözlerine başlayan Ayşe Buğra, “Sosyal politikalarda yaklaşımlar farklılık gösterir ve belirli bir adalet anlayışı vardır. Bazı yaklaşımlarda işçiler ve sermaye sahipleri, kadınlar ve erkekler arasında sınıfsal farklılıklar vardır. Eşitsizlikleri bariz şekilde görürüz. Bazı yaklaşımlar da eşitliği önemserler. Örneğin gelir eşitliğini önemseler ama gelir boyutunun ötesinde sosyal haklarla ilgilenirler. Yani eşit yurttaşlık kavramını merkeze alırlar. 1960 sonrası Türkiye’de sendikal hareketler gelişmiş. 1990’larda Sosyal Güvenlik Sistemi Reformu bazı hakları baltalamaya başladı ve tepkilere yol açtı. Şuan ki Sosyal Güvenlik Sistemi eşitlikçi bir duruş sergilemiyor. Aksine bu sistem sosyal dışlanma dinamiklerini ortaya çıkardı. Çalışma hayatı ve eğitimi derinden etkiledi. Bugün ülkemizde atıl nüfus sorunuyla karşı karşıyayız. Nüfusun yüzde 40’ı çalışma hayatı dışında. Kadınlara bakıldığında çalışma hayatı yaşındakilerin yüzde 59’u atıl vaziyette. Bu ciddi bir sorun. Kadın işsizliği erkeklere göre daha çok. Çalışma hayatını sorunları yalnız Türkiye’ye özgü değil. Yapay zeka ve teknolojik gelişmelerin, insan gücünün istihdamına negatif yansıdığı görüyoruz. Böyle giderse atıl işgücü oranı artacak. Çalışmak sadece maddi gelir değil, sosyalleşme, topluma katılım unsuru olarak da önemli. İşsiz nüfusun artması sadece ekonomik değil siyasi ve sosyal bir sorun. Eşitsizlikler karşısında nasıl bir arada yaşayacağımız sorusu, bundan sonra bizi bekleyen en önemli soru olacaktır” diye konuştu.   Açılış konuşmasını ardından düzenlenen söyleşide Boğaziçi Üniversitesi öğretim üyesi Fikret Adaman, hukukçu-yazar Fikret İlkiz ve tarihçi-akademisyen Mehmet Ö. Alkan, Cumhuriyet’in tarihi, iktisadı ve hukukunu konuştu. Cumhuriyet sürecinde ekonomik kalkınma hamlelerine değinen ve Türkiye ekonomisinin 100 yılda nereden nereye geldiğini özetleyen Fikret Adaman, “Türkiye’de ekonomik büyüme, kalkınma ve refah düzeyi olarak ele alınıyor. Eğitim, sağlık, yaşam biçimi, insan ömrü, yaşam kalitesi kalkınma başarısıyla bütünsel olarak ele alınmalıdır. Tarih boyunca medeniyetler ve ülkelerin ekonomik kalkınma modelleri farklı biçimsel bakış açılarına sahiptir” şeklinde konuştu. Cumhuriyetin arka planına geniş bir pencere açan ve Cumhuriyetin ilanı sürecindeki siyasal krizlere dikkat çeken Prof. Dr. Mehmet Ö. Alkan da, “Demokrasi ve Cumhuriyet iki ayrı önemli kavramdır. Her demokrasi Cumhuriyet değildir. Her Cumhuriyet de demokrasi değildir. Cumhuriyetin tanımı çok basittir. Devlet başkanının seçimle belirlendiği yönetim biçimidir. Türkiye dünyada 33. cumhuriyet ülkesidir. Cumhuriyetin ilanı bu ülkede çok kolay olmadı. Aradan geçen 100 yılda biçim ve yönetim farklılıkları oluştu. Atatürk ve kurucu kadronun hedef ve hayallerini iyi anlamalı ve sahip çıkmaya devam edilmeli. 100. yılda yani bir ülke için çok önemli bir eşikteyiz. Farklılıklarımızla ama bir arada yola devam etmek istiyorsak daha fazla demokrasiye ihtiyacımız var” dedi. Söyleşide son olarak yazar ve hukukçu Fikret İlkiz söz aldı. Cumhuriyet hukuksal süreçlere değinen İlkiz, “Türkiye’de hukuk vardır ve sonuna kadar sorgulanmalı, tartışılmalıdır. Hukuk yoktur kavramı içselleştirilirse o zaman hukuk kaybolur. Hukuk vardır ve her zaman olmalıdır. Bugün Cumhuriyet kazanımlarının reddiyatı söz konusu. Bugün kadın erkek eşitliği hukuk içerisindeki bazı bireyler tarafından da tartışılıyor. İnsan Hakları Mahkemesi kararları sorgulanıyor. Hukuk yok söylemini içselleştirmeyin, hukuk vardır, yoksa da varetmemiz gerekir” dedi. Kaynak: Bülten

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.