SON DAKİKA
Hava Durumu

#kütüphanegünleri

A Gazete - kütüphanegünleri haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, kütüphanegünleri haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Kütüphane Günleri'nde 'Yeni Medya' konuşuldu Haber

Kütüphane Günleri'nde 'Yeni Medya' konuşuldu

Cumhuriyet’in 100. yılı etkinlikleri kapsamında ‘Cumhuriyet ve…’ temasıyla düzenlenen Kütüphane Günleri’nde bu defa “Cumhuriyet ve Yeni Medya” konusu ele alındı.  Nâzım Hikmet Kültürevi’nde düzenlenen söyleşide gazeteci-yazar Ünsal Ünlü, Ozan Kaplanoğlu ve gazeteci Özlem Akarsu Çelik konuşmacı olarak yer aldı. Nilüfer Belediyesi’nin çok anlamlı ve güzel bir etkinliğe imza attığını ifade eden Ünsal Ünlü medyanın Türkiye’de her zaman güç ve iktidarla sorun yaşandığını belirtti. Medyanın tarihsel sürecinin sürekli değişim ve çeşitliliğe uğradığını ifade eden Ünsal Ünlü, “Aslında bakıldığında gazetecilik, objektif olanı yalın ve doğru şekilde kamuoyuna aktarmaktır. Ancak patronaj bakış açısı, yayın hayatının devamı için maddi gereksinimler, hitap kitlesi evrensel ilkeler anlayışını zedeliyor. Yaşaması gereken kurumlara önce izleyici, dinleyici, okuyan sahip çıkmalı. Açıklık, şeffaflık çok önemli. Bazı mecralarda muhabirin yaptığı habere öyle bir manşet atılıyor ki, konu bambaşka yere gidiyor. Artık medya tanımı ve habercilikte gelişen dünya ile başka noktalara gidiyor” dedi. Gazeteci Özlem Akarsu Çelik de habercilik ve medyanın değişimine vurgu yaptı. Haber ve kaynağın önemine dikkat çeken Çelik, “Haberin büyüğü küçüğü olmaz. Kaynağının da önemi tartışılmaz. Haber kaynağı ile temasınızı kesmeyecek ama mesafenizi koruyacaksınız. Yeni modeldeki habercilik üretiminde değerli işler yapılıyor. Ancak izlenilirliği devam ettirmek için popüler konu ve konuk arayışı var. Para kazanma kaygısı, okuru ve izleyiciyi velinimet yapıyor. Bu son derece tehlikeli bir durum. Bu yapılan işin kalitesini içeriğini değiştirir. Gelinen noktada gazetecilik kimliği sorgulanmaya başladı. Değişen medya teknolojileriyle işleyiş değişebilir, tartışmalar güncellenebilir ama haberciliğin ilkeleri, gazetecilik kimliği değişmez. Sunulan platformlar değişse de, gazetecilik ve haber bitmez bitmeyecek” diye konuştu. Yerel medya ve değişen medya modeline değinen Ozan Kaplanoğlu da son 20 yıldaki basın anlayışına dikkat çekti. Ulusal ve yerel medya arasındaki köprünün sağlıklı olmadığını ifade eden Kaplanoğlu, “Yerel medya ülke medyasının kılcal damarıdır. Yerelde alternatif medya olmaması haber kalitesi ve çeşitliliğini de dar bir alana sokuyor. Patron ve sermayedar yoksa ekonomiyi yönetmeniz çok zor. Patron bulamaz, fon alamazsanız alternatif medya olamazsınız. Ekonomik hegemonya mesleğe bakış açısını da köreltiyor. Bursa’da çok sayıda yerel gazeteci var ama yeni medya değişimini merak etmiyorlar” şeklinde konuştu. Kaynak:Bülten

Kütüphane Günleri, yazar ve akademisyenleri ağırladı Haber

Kütüphane Günleri, yazar ve akademisyenleri ağırladı

Nilüfer Belediyesi Kütüphane Müdürlüğü tarafından düzenlenen ‘Cumhuriyet ve…’ temalı Kütüphane Günleri, atölye çalışmaları ve söyleşilerle devam ediyor. Akkılıç Kütüphanesi’nde yapılan söyleşide bu kez; ‘Cumhuriyetin Düşünsel ve Siyasal Yaşamı’ ele alındı. Yazar Emel Akal ve Tanıl Bora ile akademisyenler Fatmagül Berktay ve Mete Kaan Kaynar’ın konuşmacı olarak katıldığı söyleşiyi, Nilüfer Belediye Başkanı Turgay Erdem, eşi Zeynep Terzioğlu Erdem ve çok sayıda katılımcı izledi. Yazar Emel Akal’ın Cumhuriyetin kuruluş sürecinde Bolşevik etkisini ve bunun kazanımlarını anlattığı söyleşide, akademisyen Mete Kaan Kaynar da Cumhuriyet fikrinin oluşumu konusunda paylaşımlarda bulundu. Cumhuriyetin 1923’te ilan edildiğini anımsatan Kaynar, dünden bugüne gelinen bir süreç olmadığının altını çizdi. Bu sürecin Mustafa Kemal Atatürk’ün Anayasa değişikliği ile insanların öğrendiği zaman dilimi olmadığını belirten Kaynar, “29 Ekim 1923’teki meclis tutanaklarına baktığımızda Cumhuriyetin ilanının ilk görüşme maddesi olarak bile gündeme gelmediğini görürüz. Bu cumhuriyetin önemsizliğinden değildir. Birçok konu tartışılır. Yaklaşık 3 konu tartışılır. 4’üncü konu olarak Cumhuriyetin ilanı gündeme geldiğinde yaklaşık 4-5 kişi söz alır ve hemen hemen hepsi rejimin adının konması, yani çocuk zaten doğmuştur. 1920’de ‘Biz bunun adını şimdi koyuyoruz’ gibi sözlerle Cumhuriyetin kuruluşunun mecliste tartışıldığının altını çizmek gerekiyor” diye konuştu. Nutuk’un ardından Mustafa Kemal Atatürk’ün ‘Tek Adam’ döneminin başladığını söyleyen Kaynar, bu süreci satranç oyununa benzeterek aktardı. Satrançta en işlevsiz taşlardan birisinin şah olduğunu anlatan Kaynar, “Dizildiği yer itibariyle oyunun ilk açılışında bile hareket etme imkanı yoktur. Hareket kabiliyeti piyondan hallicedir ama oyun şahın etrafında döner. Mustafa kemal’in tek adamlığını anlarken, bu şah örneği de önemlidir. Şahla oynanmaz, oyun şahın etrafında döner. Bu ince bir ayrıntıdır ve Mustafa Kemal’in tek adamlığını güzel de çizer” dedi. Cumhuriyeti kutlamak denildiğinde çoğu zaman devletin kutlandığını dile getiren Yazar Tanıl Bora ise, Türkiye’de Cumhuriyetçilik fikrinin, devletin bekası, milliyetçilik ve laisizm fikrine dayandığını ifade etti. Cumhuriyeti yurttaşlık olarak özetleyen Bora, “Yurttaşların belirleyici olduğu, ısrarla altını çiziyorum eşit ve siyasi olarak reşit kabul edilen yurttaş toplumunun siyasete yön verdiği bir ideal. Çok güçlü bir ideal bu. Cumhuriyetçilik ve demokrasinin birbirini denetlemesine hemhal olmasına gerçekten muhtacız. Cumhuriyetin 100. yılında temel ihtiyaç bu gibi geliyor. Bunun formülü de demokratik Cumhuriyet” şeklinde konuştu. Akademisyen Fatmagül Berktay ise laiklik ve kadınlarından kazanımlarından bahsetti. Kadınların özgürleşmesinin bütün toplumsal hayatı dönüştürecek nitelikte olduğunu vurgulayan Berktay, bu yüzden ataerkil sistemin avantajlı öznesi ve bekçisi olan erkeklerin endişelendiğini kaydederek, “Şer’i bir toplumdan laik bir topluma geçilmesi tabi ki büyük bir alt üst oluş. Nitekim erken Cumhuriyet döneminde laikleşen kadınlara tango denirdi. Bugün de aynı kadınlara sürtük deniyor. Hepsinde kadınları zapturapt altına almak denetlemek amacıyla aynı endişe ve korkunun ifadesi, ‘Ya yoldan çıkarlarsa’. Bence son kertede Müslüman coğrafyada İslamcılar ile laikler arasındaki mücadele ahlaki davranışın sınırlarının kim tarafından belirleneceğine dayanacak” diye konuştu. Soru cevap kısmının ardından Nilüfer Belediye Başkan Yardımcısı Remzi Çınar, konuşmacılara birer plaket verdi.‘Cumhuriyet ve…’ başlığı altında organize edilen Kütüphane Günleri Programı kapsamında Program Danışmanı Murat Sevinç de, öğrencilerle bir araya gelerek, ‘Anayasa ve Demokrasi’ konulu bir atölye çalışması gerçekleştirdi. Üçevler Kütüphanesi’ndeki organizasyona Özel 3 Mart Anadolu ve Fen Lisesi’den 25 öğrenci katıldı. Program sonunda Sevinç’e plaket, öğrencilere de katılım belgesi verildi. Kaynak: Bülten

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.