SON DAKİKA
Hava Durumu

#kütüphane

A Gazete - kütüphane haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, kütüphane haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Kütüphaneler Şehri Yıldırım Haber

Kütüphaneler Şehri Yıldırım

Yıldırım Belediyesi, ilçenin 3’üncü yeni nesil kütüphanesi olan Yıldırım Gençlik Merkezi Kütüphanesi’ni hizmete açmaya hazırlanıyor. Karapınar Mahallesi’nde bulunan gençlik merkezine kazandırılan kütüphanenin bünyesinde; 74 kişilik çalışma alanı, bilgisayar salonu, toplantı salonu bulunacak. Bölge gençlerinin buluşma noktası olacak, ücretsiz çay, çorba ve internet hizmetinin verileceği kütüphane açıldığında Yıldırım’a yeni bir soluk getirecek. KÜTÜPHANELER ŞEHRİ YILDIRIM Yıldırım’daki dönüşümün fiziki bir dönüşümden ibaret olmadığını dönüşümün kültürel boyutunu da en az fiziksel yönü kadar önemsediklerini vurgulayan Başkan Yılmaz, “Yıldırım’da haftada bir gün kullanılan bir toplantı salonunu 7 gün 24 saat çalışan uyumayan kütüphaneye dönüştürdük. 54 bin üyesi olan kütüphanemiz 750 bini aşkın misafir ağırladı. 39 bin eserin bulunduğu kütüphanemizde sınırsız internet himmetimiz, çay- çorba ikramımız bulunuyor. Mimar Sinan Uyumayan Kütüphanesi ve Mimar Sinan Çocuk Kütüphanesi’ni hizmet açtık. Önümüzdeki haftalarda çalışmaları tamamladığımız Yıldırım Gençlik Merkezi Kütüphanesi’ni hizmete açacağız. Karaağaç Sosyal Yaşam Merkezi’ne kazandıracağımız kütüphanede çalışmalarımız tüm hızıyla devam ediyor. Yaptığımız eğitim yatırımları ile ilçenin ve şehrin kültürel hayatına yön vermeye devam edeceğiz” diye konuştu. Kaynak: İHA

Şiirlere Osmangazi desteği Haber

Şiirlere Osmangazi desteği

Osmangazi Belediyesi Seyyid Usul Kültür Merkezi’nde Bursa’da 700 yıldan buyana yazılan eserlerin bulunduğu Bursa Şairleri Şiir Kütüphanesi’ni hizmete açtı. Başta Süleyman Çelebi Hazretleri olmak üzere Lamii Çelebi, Eşrefoğlu Rumi, Muhyiddin Üftade, İsmail Hakkı Bursevi gibi Türk Edebiyatına yön vermiş birçok Bursalı şairin divanının yer aldığı Bursa Şairleri Şiir Kütüphanesi’nin açılışına; Osmangazi Belediye Başkanı Mustafa Dündar, Uludağ Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ferudun Yılmaz, Türkiye Yazarlar Birliği Bursa Şubesi Başkanı Mustafa Baki Efe ve şiir severler katıldı.  Açılan bu kütüphaneyi ziyaret eden kitapseverler Bursa’nın Cumhuriyet dönemi dahil olmak üzere 700 yıllık söz varlığı ve şiir mirasını görme ve okumak fırsatı bulacak. Bu kütüphanede aynı zamanda Bursalı şairler üzerine yapılmış çalışmalar ve doktora tezleri de yer alıyor. Osmangazi Belediyesi olarak sanata, sanatçıya ve kültürel değerlere büyük önem verdiklerini ifade eden Osmangazi Belediye Başkanı Mustafa Dündar, “Şehirler inşa ediyoruz. Tarihi dokuyu ayağa kaldırıyoruz ama bunun içine o ruhu, şiiri ve edebiyatı veremiyorsak yapılan işlerin bir kıymeti yok. Bugün çektiğimiz sıkıntılar buradan kaynaklanıyor. Bizler yapmış olduğumuz fiziki eserlere şehirlere, parklara ve tarihi eserlere bu tür kültürel programları koymak için ciddi çalışmalar yapıyoruz. Bizim belediye olarak 160’ıı üzerinde kitabımız var, sempozyumları kitap haline getiriyoruz. Biz bilim insanları edebiyatçı ve şairleri kendi yanımıza almıyorsak bizlere yol göstermesi için onlara fırsat göstermiyorsak yolumuzu bulamayız. Yeni kütüphanemiz hayırlı olsun” dedi. Türkiye Yazarlar Birliği Bursa Şubesi Başkanı Mustafa Baki Efe de böyle güzel bir eseri Bursa kazandırdığı için Osmangazi Belediye Başkanı Mustafa Dündar’a teşekkür etti. Kaynak: Bülten

Yayıncılık Özel Ödülü Nilüfer'e Haber

Yayıncılık Özel Ödülü Nilüfer'e

Nilüfer Belediyesi’nin kütüphanecilik ve yazı evi hizmetleri Türkiye Yayıncılar Birliği tarafından ödüllendirildi. Nilüfer Belediyesi Kütüphane Müdürlüğü’nün kentte okuma kültürünü geliştirecek nitelikteki çalışmaları ve örnek bir uygulama olan yazı evleri hizmeti Yayıncılık Özel Ödülü’ne değer görüldü. Tüyap Tüm Fuarcılık Yapım A.Ş ile Türkiye Yayıncılar Birliği’nin birlikte düzenlediği 40. İstanbul Kitap Fuarı Onur Gecesi’nde sunulan ödülü Türkiye Yayıncılar Birliği Başkanı Kenan Kocatürk açıkladı. Tüyap Palas Balo Salonu’nda düzenlenen tören, TÜYAP Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Ünal ve Danışma Kurulu Başkanı Doğan Hızlan’ın açılış konuşmalarıyla başladı. Ödül töreninde Nilüfer Belediyesi’nin yaptığı çalışmalarla kütüphane ve yayıncılık sektörüne büyük katkı sunduğunu ifade eden Türkiye Yayıncılar Birliği Başkanı Kenan Kocatürk, bu çalışmalarıyla Nilüfer’in Türkiye’ye örnek olduğunu söyledi. Törene eşi Zeynep Terzioğlu Erdem ile birlikte katılan Nilüfer Belediye Başkanı Turgay Erdem ise, Nilüfer Belediyesi’nin kente toplam 6 kütüphane kazandırdığını ifade ederek, “Toplumun bütün kesimlerini ama özellikle de çocukları ve kadınları kitapla buluşturan, onlara okumayı sevdiren çok sayıda etkinlik yapıyoruz. Her yılı bir yazara adayarak, yıl boyunca onun eserlerini ve edebi anlayışını okurla buluşturuyoruz. Sadece bu projeyle 10 yılda 150 bini aşkın kişiye ulaştık, 110 bini aşkın kitap dağıttık. Her yaştan insanı kitapla buluşturan başka etkinlikler de yapıyoruz. Türkiye’de bir ilki gerçekleştirerek Yazıevleri açtık. Misi ve Gölyazı’da bulunan yazıevlerimiz uluslararası düzeyde hizmet vererek pekçok yazarı ağırlıyor. Pek çok edebi esere ilham kaynağı oluyor. Bütün bu çabalarımızın takdirle karşılandığını görmek bizleri çok mutlu etti” dedi. Konuşmaların ardından Nilüfer Belediye Başkanı Turgay Erdem ödülü Uluslararası Yayıncılar Birliği Başkanı Karine Pansa’nın elinden aldı. İstanbul Büyükşehir Belediyesi, Van Valiliği ve Ksidas Kitabevi’nin de ödüle layık görüldüğü gecede Onur Ödülü Prof. Dr. Nermin Abadan Unat’a verildi. Kaynak: Bülten

Kütüphane Günleri'nde 'Yeni Medya' konuşuldu Haber

Kütüphane Günleri'nde 'Yeni Medya' konuşuldu

Cumhuriyet’in 100. yılı etkinlikleri kapsamında ‘Cumhuriyet ve…’ temasıyla düzenlenen Kütüphane Günleri’nde bu defa “Cumhuriyet ve Yeni Medya” konusu ele alındı.  Nâzım Hikmet Kültürevi’nde düzenlenen söyleşide gazeteci-yazar Ünsal Ünlü, Ozan Kaplanoğlu ve gazeteci Özlem Akarsu Çelik konuşmacı olarak yer aldı. Nilüfer Belediyesi’nin çok anlamlı ve güzel bir etkinliğe imza attığını ifade eden Ünsal Ünlü medyanın Türkiye’de her zaman güç ve iktidarla sorun yaşandığını belirtti. Medyanın tarihsel sürecinin sürekli değişim ve çeşitliliğe uğradığını ifade eden Ünsal Ünlü, “Aslında bakıldığında gazetecilik, objektif olanı yalın ve doğru şekilde kamuoyuna aktarmaktır. Ancak patronaj bakış açısı, yayın hayatının devamı için maddi gereksinimler, hitap kitlesi evrensel ilkeler anlayışını zedeliyor. Yaşaması gereken kurumlara önce izleyici, dinleyici, okuyan sahip çıkmalı. Açıklık, şeffaflık çok önemli. Bazı mecralarda muhabirin yaptığı habere öyle bir manşet atılıyor ki, konu bambaşka yere gidiyor. Artık medya tanımı ve habercilikte gelişen dünya ile başka noktalara gidiyor” dedi. Gazeteci Özlem Akarsu Çelik de habercilik ve medyanın değişimine vurgu yaptı. Haber ve kaynağın önemine dikkat çeken Çelik, “Haberin büyüğü küçüğü olmaz. Kaynağının da önemi tartışılmaz. Haber kaynağı ile temasınızı kesmeyecek ama mesafenizi koruyacaksınız. Yeni modeldeki habercilik üretiminde değerli işler yapılıyor. Ancak izlenilirliği devam ettirmek için popüler konu ve konuk arayışı var. Para kazanma kaygısı, okuru ve izleyiciyi velinimet yapıyor. Bu son derece tehlikeli bir durum. Bu yapılan işin kalitesini içeriğini değiştirir. Gelinen noktada gazetecilik kimliği sorgulanmaya başladı. Değişen medya teknolojileriyle işleyiş değişebilir, tartışmalar güncellenebilir ama haberciliğin ilkeleri, gazetecilik kimliği değişmez. Sunulan platformlar değişse de, gazetecilik ve haber bitmez bitmeyecek” diye konuştu. Yerel medya ve değişen medya modeline değinen Ozan Kaplanoğlu da son 20 yıldaki basın anlayışına dikkat çekti. Ulusal ve yerel medya arasındaki köprünün sağlıklı olmadığını ifade eden Kaplanoğlu, “Yerel medya ülke medyasının kılcal damarıdır. Yerelde alternatif medya olmaması haber kalitesi ve çeşitliliğini de dar bir alana sokuyor. Patron ve sermayedar yoksa ekonomiyi yönetmeniz çok zor. Patron bulamaz, fon alamazsanız alternatif medya olamazsınız. Ekonomik hegemonya mesleğe bakış açısını da köreltiyor. Bursa’da çok sayıda yerel gazeteci var ama yeni medya değişimini merak etmiyorlar” şeklinde konuştu. Kaynak:Bülten

Kütüphane Günleri, yazar ve akademisyenleri ağırladı Haber

Kütüphane Günleri, yazar ve akademisyenleri ağırladı

Nilüfer Belediyesi Kütüphane Müdürlüğü tarafından düzenlenen ‘Cumhuriyet ve…’ temalı Kütüphane Günleri, atölye çalışmaları ve söyleşilerle devam ediyor. Akkılıç Kütüphanesi’nde yapılan söyleşide bu kez; ‘Cumhuriyetin Düşünsel ve Siyasal Yaşamı’ ele alındı. Yazar Emel Akal ve Tanıl Bora ile akademisyenler Fatmagül Berktay ve Mete Kaan Kaynar’ın konuşmacı olarak katıldığı söyleşiyi, Nilüfer Belediye Başkanı Turgay Erdem, eşi Zeynep Terzioğlu Erdem ve çok sayıda katılımcı izledi. Yazar Emel Akal’ın Cumhuriyetin kuruluş sürecinde Bolşevik etkisini ve bunun kazanımlarını anlattığı söyleşide, akademisyen Mete Kaan Kaynar da Cumhuriyet fikrinin oluşumu konusunda paylaşımlarda bulundu. Cumhuriyetin 1923’te ilan edildiğini anımsatan Kaynar, dünden bugüne gelinen bir süreç olmadığının altını çizdi. Bu sürecin Mustafa Kemal Atatürk’ün Anayasa değişikliği ile insanların öğrendiği zaman dilimi olmadığını belirten Kaynar, “29 Ekim 1923’teki meclis tutanaklarına baktığımızda Cumhuriyetin ilanının ilk görüşme maddesi olarak bile gündeme gelmediğini görürüz. Bu cumhuriyetin önemsizliğinden değildir. Birçok konu tartışılır. Yaklaşık 3 konu tartışılır. 4’üncü konu olarak Cumhuriyetin ilanı gündeme geldiğinde yaklaşık 4-5 kişi söz alır ve hemen hemen hepsi rejimin adının konması, yani çocuk zaten doğmuştur. 1920’de ‘Biz bunun adını şimdi koyuyoruz’ gibi sözlerle Cumhuriyetin kuruluşunun mecliste tartışıldığının altını çizmek gerekiyor” diye konuştu. Nutuk’un ardından Mustafa Kemal Atatürk’ün ‘Tek Adam’ döneminin başladığını söyleyen Kaynar, bu süreci satranç oyununa benzeterek aktardı. Satrançta en işlevsiz taşlardan birisinin şah olduğunu anlatan Kaynar, “Dizildiği yer itibariyle oyunun ilk açılışında bile hareket etme imkanı yoktur. Hareket kabiliyeti piyondan hallicedir ama oyun şahın etrafında döner. Mustafa kemal’in tek adamlığını anlarken, bu şah örneği de önemlidir. Şahla oynanmaz, oyun şahın etrafında döner. Bu ince bir ayrıntıdır ve Mustafa Kemal’in tek adamlığını güzel de çizer” dedi. Cumhuriyeti kutlamak denildiğinde çoğu zaman devletin kutlandığını dile getiren Yazar Tanıl Bora ise, Türkiye’de Cumhuriyetçilik fikrinin, devletin bekası, milliyetçilik ve laisizm fikrine dayandığını ifade etti. Cumhuriyeti yurttaşlık olarak özetleyen Bora, “Yurttaşların belirleyici olduğu, ısrarla altını çiziyorum eşit ve siyasi olarak reşit kabul edilen yurttaş toplumunun siyasete yön verdiği bir ideal. Çok güçlü bir ideal bu. Cumhuriyetçilik ve demokrasinin birbirini denetlemesine hemhal olmasına gerçekten muhtacız. Cumhuriyetin 100. yılında temel ihtiyaç bu gibi geliyor. Bunun formülü de demokratik Cumhuriyet” şeklinde konuştu. Akademisyen Fatmagül Berktay ise laiklik ve kadınlarından kazanımlarından bahsetti. Kadınların özgürleşmesinin bütün toplumsal hayatı dönüştürecek nitelikte olduğunu vurgulayan Berktay, bu yüzden ataerkil sistemin avantajlı öznesi ve bekçisi olan erkeklerin endişelendiğini kaydederek, “Şer’i bir toplumdan laik bir topluma geçilmesi tabi ki büyük bir alt üst oluş. Nitekim erken Cumhuriyet döneminde laikleşen kadınlara tango denirdi. Bugün de aynı kadınlara sürtük deniyor. Hepsinde kadınları zapturapt altına almak denetlemek amacıyla aynı endişe ve korkunun ifadesi, ‘Ya yoldan çıkarlarsa’. Bence son kertede Müslüman coğrafyada İslamcılar ile laikler arasındaki mücadele ahlaki davranışın sınırlarının kim tarafından belirleneceğine dayanacak” diye konuştu. Soru cevap kısmının ardından Nilüfer Belediye Başkan Yardımcısı Remzi Çınar, konuşmacılara birer plaket verdi.‘Cumhuriyet ve…’ başlığı altında organize edilen Kütüphane Günleri Programı kapsamında Program Danışmanı Murat Sevinç de, öğrencilerle bir araya gelerek, ‘Anayasa ve Demokrasi’ konulu bir atölye çalışması gerçekleştirdi. Üçevler Kütüphanesi’ndeki organizasyona Özel 3 Mart Anadolu ve Fen Lisesi’den 25 öğrenci katıldı. Program sonunda Sevinç’e plaket, öğrencilere de katılım belgesi verildi. Kaynak: Bülten

Kütüphane Günleri'nde konuk: Burcu Bahar Haber

Kütüphane Günleri'nde konuk: Burcu Bahar

Nilüfer Belediyesi Kütüphane Müdürlüğü tarafından düzenlenen “Cumhuriyet ve…” temalı Kütüphane Günleri değerli isimlerin katıldığı söyleşilerledevam ediyor. Program kapsamında Yazar Burcu Bahar, Nilüfer Belediyesi Çocuk Kütüphanesi’nde ‘Cumhuriyet ve Atatürk’ konulu söyleşiye katıldı. İki oturumdan oluşan söyleşiye Eşref Ergin Ortaokulu ve Sıtkı Şen İlkokulu öğrencileri katıldı. Atatürk ve Cumhuriyet üzerine çocuklarla anlamlı bir sohbet  gerçekleştiren Bahar, ‘Atatürk ve Sihirli Gözlük’ kitabından da kesitler sunarak çalışmalarına değindi. Ulus olarak Atatürk’e çok şey borçlu olduğumuzu ifade eden Bahar, “Bugün Türkiye Cumhuriyeti çatısı altında yaşıyorsak bunu Atatürk’e borçluyuz. Bende bir anne, yazar ve kadın olarak vefa borcumu ödemek için kitap yazmak istedim. Çocuklarda bu kitabı okusun ve ona sarılabilmeyi öğrensin istedim. Bu kitabı yazarken kendimi çocuk gibi düşündüm ve Atatürk’ü büyüğümmüş gibi hayal ettim. Onu görsem neler söylerdim neler yapardım bunu düşündüm. Bu kitabın çıkışı bir günlükten çıktı. Sizlerde bol bol Atatürk ile ilgili kitapları okuyun ve onu daha iyi tanıyıp anlayın” dedi. Çocuklara yazabilmeleri için çok kitap okumaları yönünde tavsiyelerde bulunan yazar Burcu Bahar, söyleşi sonunda kitabını imzalayıp armağan etti. Nilüfer Belediyesi Kütüphane Müdürü Şafak Baba Pala da Burcu Bahar’a günün anısına plaket vererek teşekkür etti. Kaynak: Bülten

Nilüfer Kütüphane Günleri başladı Haber

Nilüfer Kütüphane Günleri başladı

Cumhuriyet’in 100. yılını bir dizi etkinlikle kutlayan Nilüfer Belediyesi’nin bu kapsamda “Cumhuriyet ve…” başlığı altında organize ettiği Kütüphane Günleri başladı. Nilüfer Belediyesi Kütüphane Müdürlüğü’nün Cumhuriyet teması ile organize ettiği etkinliklerin açılışı Nazım Hikmet Kültürevi’nde yapıldı. Program danışmanlığını Murat Sevinç’in yaptığı etkinliğin açılışına; Nilüfer Belediye Başkanı Turgay Erdem, eşi Zeynep Terzioğlu Erdem, CHP Bursa Milletvekilleri Prof. Dr. Kayıhan Pala, Orhan Sarıbal ve Nurhayat Altaca Kayışoğlu da katıldı. Etkinliğin açılışında konuşan Başkan Turgay Erdem, Nilüfer’de Cumhuriyetin 100. yılını, iki aya yayılan bir dizi etkinlikle kutladıklarını ifade etti. Program hakkında detaylara değinen Başkan Erdem, “Bir hafta boyunca, her gün farklı kütüphanelerde çeşitli söyleşi ve atölyeler yapılacak. Ve bu etkinliklerde birbirinden değerli konukların katılımıyla, her yönüyle Cumhuriyet ele alınacak. Bunun çok değerli bir çalışma olduğunu düşünüyorum. Çünkü bugün ülkemizin geldiği duruma bakınca, ekonomik durum, refah seviyemiz, sosyal durum ve gelişmişlik düzeyimize bakınca, toplum olarak Atatürk’ün önümüze koyduğu hedeflere ulaşamadığımızı üzülerek görüyorum.10. yıl nutkunda Atatürk şu sözleri söylemiş; ‘Az zamanda büyük işler yaptık fakat yaptıklarımızı asla kâfi göremeyiz. Yurdumuzu dünyanın en medeni memleketleri seviyesine çıkaracağız. Milletimizi en geniş refah kaynaklarına sahip kılacağız.’ 100 yıl sonra bugün bu hedeflere ulaştığımızı söylemek çok zor. Hedefler büyük, yapılacak çok şey var ve bu süreçte kendimizi gözden geçirmeye ve Cumhuriyet değerlerini de hatırlamaya ihtiyacımız var” dedi. Buluşmaların önemine değinen Başkan Erdem, “100 yıldır nice badireler atlatarak ayakta kalan Cumhuriyetimizi her yönüyle ele alacağımız bu etkinliklere katkıda bulunan ve bilgi birikimlerini bizlerle paylaşacak olan tüm katılımcılara şimdiden teşekkür ediyorum. Çok güzel bir program hazırlanmış, çok değerli katılımcılar var.Program Danışmanı Sayın Murat Sevinç'e, Kütüphane Müdürlüğü’müze ve emeği geçen tüm çalışma arkadaşlarıma teşekkür ediyorum. Bu buluşmaların hepimiz için ufuk açıcı olacağından kuşkum yok. Bizim için Cumhuriyet; demokratikleşme demek, yaşam biçimi demek, zihniyet devrimi demek, aydınlanma demek, umut demek, özgürlük demek, nefes almak demek” diye konuştu. Gecede CHP Bursa Milletvekilleri, Orhan Sarıbal, Nurhayat Altaca Kayışoğlu ve Prof. Dr. Kayıhan Pala da söz alarak Cumhuriyetin önemine vurgu yaptı. Etkinliğin içeriği hakkında bilgi veren Program Danışmanı Murat Sevinç ise, Cumhuriyete farklı noktalardan bakılmasının önemine dikkat çekerek, “Cumhuriyeti iki biçimde ele almak gerekir. Devlet başkanının seçimle belirlendiği yönetim biçiminin adı cumhuriyettir. Bu kadar basit. Hukukçular bu yönünü benimserler. İkinci tanımı ise aynı zamanda yönetme biçimi tercihidir. Ülkemize Cumhuriyet gökten inmedi. Öncesinde 100 yıllık bir dönem var. Cumhuriyet yalnızca Atatürk ve çevresindeki insanlardan ibaret değil. Değerli isimlerin düşüncelerini de kapsar. Hukuksal gelişmeler, laikleşme, sanayileşme gibi olgular süreci vardır. 1923’te Atatürk ve çevresindeki kadro Cumhuriyeti ilan etti. Bizlere düşen de iyi yurttaşlar olarak Cumhuriyete sahip çıkmaktır” dedi.   28 Ekim’e kadar sürecek etkinliğin açılış konuşmasını “Günümüzün Bazı Sosyal Politika Sorunlarını Düşünerek Erken Cumhuriyet Dönemine Bakmak” konu başlığıyla akademisyen Ayşe Buğra yaptı. Cumhuriyet ve sosyal politikalara değinerek sözlerine başlayan Ayşe Buğra, “Sosyal politikalarda yaklaşımlar farklılık gösterir ve belirli bir adalet anlayışı vardır. Bazı yaklaşımlarda işçiler ve sermaye sahipleri, kadınlar ve erkekler arasında sınıfsal farklılıklar vardır. Eşitsizlikleri bariz şekilde görürüz. Bazı yaklaşımlar da eşitliği önemserler. Örneğin gelir eşitliğini önemseler ama gelir boyutunun ötesinde sosyal haklarla ilgilenirler. Yani eşit yurttaşlık kavramını merkeze alırlar. 1960 sonrası Türkiye’de sendikal hareketler gelişmiş. 1990’larda Sosyal Güvenlik Sistemi Reformu bazı hakları baltalamaya başladı ve tepkilere yol açtı. Şuan ki Sosyal Güvenlik Sistemi eşitlikçi bir duruş sergilemiyor. Aksine bu sistem sosyal dışlanma dinamiklerini ortaya çıkardı. Çalışma hayatı ve eğitimi derinden etkiledi. Bugün ülkemizde atıl nüfus sorunuyla karşı karşıyayız. Nüfusun yüzde 40’ı çalışma hayatı dışında. Kadınlara bakıldığında çalışma hayatı yaşındakilerin yüzde 59’u atıl vaziyette. Bu ciddi bir sorun. Kadın işsizliği erkeklere göre daha çok. Çalışma hayatını sorunları yalnız Türkiye’ye özgü değil. Yapay zeka ve teknolojik gelişmelerin, insan gücünün istihdamına negatif yansıdığı görüyoruz. Böyle giderse atıl işgücü oranı artacak. Çalışmak sadece maddi gelir değil, sosyalleşme, topluma katılım unsuru olarak da önemli. İşsiz nüfusun artması sadece ekonomik değil siyasi ve sosyal bir sorun. Eşitsizlikler karşısında nasıl bir arada yaşayacağımız sorusu, bundan sonra bizi bekleyen en önemli soru olacaktır” diye konuştu.   Açılış konuşmasını ardından düzenlenen söyleşide Boğaziçi Üniversitesi öğretim üyesi Fikret Adaman, hukukçu-yazar Fikret İlkiz ve tarihçi-akademisyen Mehmet Ö. Alkan, Cumhuriyet’in tarihi, iktisadı ve hukukunu konuştu. Cumhuriyet sürecinde ekonomik kalkınma hamlelerine değinen ve Türkiye ekonomisinin 100 yılda nereden nereye geldiğini özetleyen Fikret Adaman, “Türkiye’de ekonomik büyüme, kalkınma ve refah düzeyi olarak ele alınıyor. Eğitim, sağlık, yaşam biçimi, insan ömrü, yaşam kalitesi kalkınma başarısıyla bütünsel olarak ele alınmalıdır. Tarih boyunca medeniyetler ve ülkelerin ekonomik kalkınma modelleri farklı biçimsel bakış açılarına sahiptir” şeklinde konuştu. Cumhuriyetin arka planına geniş bir pencere açan ve Cumhuriyetin ilanı sürecindeki siyasal krizlere dikkat çeken Prof. Dr. Mehmet Ö. Alkan da, “Demokrasi ve Cumhuriyet iki ayrı önemli kavramdır. Her demokrasi Cumhuriyet değildir. Her Cumhuriyet de demokrasi değildir. Cumhuriyetin tanımı çok basittir. Devlet başkanının seçimle belirlendiği yönetim biçimidir. Türkiye dünyada 33. cumhuriyet ülkesidir. Cumhuriyetin ilanı bu ülkede çok kolay olmadı. Aradan geçen 100 yılda biçim ve yönetim farklılıkları oluştu. Atatürk ve kurucu kadronun hedef ve hayallerini iyi anlamalı ve sahip çıkmaya devam edilmeli. 100. yılda yani bir ülke için çok önemli bir eşikteyiz. Farklılıklarımızla ama bir arada yola devam etmek istiyorsak daha fazla demokrasiye ihtiyacımız var” dedi. Söyleşide son olarak yazar ve hukukçu Fikret İlkiz söz aldı. Cumhuriyet hukuksal süreçlere değinen İlkiz, “Türkiye’de hukuk vardır ve sonuna kadar sorgulanmalı, tartışılmalıdır. Hukuk yoktur kavramı içselleştirilirse o zaman hukuk kaybolur. Hukuk vardır ve her zaman olmalıdır. Bugün Cumhuriyet kazanımlarının reddiyatı söz konusu. Bugün kadın erkek eşitliği hukuk içerisindeki bazı bireyler tarafından da tartışılıyor. İnsan Hakları Mahkemesi kararları sorgulanıyor. Hukuk yok söylemini içselleştirmeyin, hukuk vardır, yoksa da varetmemiz gerekir” dedi. Kaynak: Bülten

Nilüfer'de 'Kütüphane' buluşmaları Haber

Nilüfer'de 'Kütüphane' buluşmaları

Yıllardır kentte bilginin ve merakın peşinde okurlarına yeni ufuklar açmayı sürdüren Nilüfer Belediyesi Kütüphane Müdürlüğü,  kent kültürüne katkı sağlayan buluşmalarda da değerli isimleri vatandaşlarla buluşturuyor. Bu önemli etkinliklerden biri olan Kütüphane Günleri bu yıl “Cumhuriyet ve…” başlığı altında düzenlenecek. 21-28 Ekim tarihleri arasında Şiir Kütüphanesi, Çocuk Kütüphanesi, Üçevler Kütüphanesi, Akkılıç Kütüphanesi, Demirci Kütüphanesi ve Nâzım Hikmet Kültürevi’nde gerçekleştirilecek söyleşi, sergi ve atölyelerde Cumhuriyet;  sanattan edebiyata, medyadan siyasal yaşama kadar çok yönlü olarak ele alınacak. Nilüfer Kütüphane Günleri’nde ilk etkinlik, 21 Ekim Cumartesi günü Şiir Kütüphanesi’nde gerçekleştirilecek. Ayşe Buğra’nın “Günümüz Bazı Sosyal Politika Sorunlarını Düşünerek Erken Cumhuriyet Dönemine Bakmak” konu başlığında yapacağı açılış konuşmasının ardından, Fikret Adaman, Fikret İlkiz ve Mehmet Ö. Alkan’ın katılımıyla düzenlenecek söyleşide Cumhuriyet’in tarihi, iktisadı ve hukuku konuşulacak. 23 Ekim Cumartesi günü Çocuk Kütüphanesi’nde gerçekleştirilecek buluşmada Burcu Bahar “Cumhuriyet ve Atatürk” üzerine çocuklarla söyleşirken, 24 Ekim Salı günü Üçevler Kütüphanesi’nde düzenlenecek atölyede de Murat Sevinç, “Anayasa ve Demokrasi”yi konu alacak. Aynı gün saat 19.00’da Akkılıç Kütüphanesi’nde gerçekleştirilecek “Cumhuriyet’in Düşünsel ve Siyasal Yaşamı” söyleşisine de Emel Akal, Fatmagül Berktay, Mete Kaan Kaynar ve Tanıl Bora konuk olacak. Nilüfer Kütüphane Günleri çerçevesinde 25 Ekim Çarşamba günü Nazım Hikmet Kültürevi Balaban Salonu’nda Melek Özlem Sezer’in katılımıyla “Şiir ve Özgürlük” atölyesi ile Ozan Kaplanoğlu, Özlem Akarsu Çelik ve Ünsal Ünlü’nün konuşmacı olarak yer alacağı “Cumhuriyet ve Yeni Medya” söyleşisi gerçekleştirilecek. 26 Ekim Perşembe günü saat 09.30’da Gülşah Güler ile “Cumhuriyet’in Çocukları” atölyesi gerçekleştirilirken, saat 19.00’da Nâzım Hikmet Kültürevi Balaban Salonu’nda Mine Söğüt, Ömer Türkeş ve Turgay Erdener’in katılımıyla “Cumhuriyet’in Sanatı ve Edebiyatı” konuşulacak. Nilüfer Kütüphane Günleri, 27 Ekim Cuma Günü de Gökçer Tahincioğlu, Ömer Marda ve Ümit Kıvanç’ı ağırlayacak. Söyleşide, “Cumhuriyet’in Basın Hafızası” konuşulacak. Cumhuriyet’i tüm yönleriyle derinlemesine ele alacak Nilüfer Kütüphane Günleri, son gününde de çok özel bir sergiye ev sahipliği yapacak. Yapı Kredi Kültür Sanat Yayıncılık “Cumhuriyet’in İlk Yılı: 29 Ekim 1923-29 Ekim 1924” sergisi seçkisi, Akkılıç Kütüphanesi’nde açılacak. Sergi açılışının ardından düzenlenecek “Cumhuriyet’in Geleceği” başlıklı söyleşiye de Haluk Levent, Cem Say ve Özgür Mumcu katılacak. Kaynak: Bülten

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.