SON DAKİKA
Hava Durumu

#köy

A Gazete - köy haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, köy haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Telefon direkleri köylüyü korkutuyor Haber

Telefon direkleri köylüyü korkutuyor

Alaplı ilçesine bağlı 1 kilometre uzağında bulunan Osmanlı Köyü Çandıllı Mahallesinde yaşayan vatandaşlar, devrilen ve devrilmek üzere olan telefon direklerinden internetsiz ve telefonları çekmiyor. Geçtiğimiz hafta etkili bir şekilde yağan yağmur ve şiddetli rüzgarlar nedeniyle yerlerinden sökülen telefon direklerinin üzerinde durması gereken internet ve telefon kabloları, yerde duruyor. Onlarca direk ise yan yatarak devrilecek hale geldi. Tarlalarına işe giden mahalle sakinleri ise, yol kenarlarında eğik bir şekilde duran direklerin üzerlerine devrilmesinden korkuyor. Mahallede çok sayıda çocuk yaşadığını ifade eden köylüler yetkililerden yardım istiyor. Her an devrilebilecek direkler nedeniyle korku içinde yaşadıklarını kaydeden Osmanlı Muhtarı Özgür Kartaltepe, "Köyde 18 Kasım 2023’den bu yana telefon ve internet yok. Osmanlı köyü ve çevre civarında bulunan köylerimiz kendi haline terk edilmiş durumda. Burada devrilen direkler yolun ortasında duruyor. Bu direklerin kabloları da tehlike saçıyor. İlgili birimlere defalarca başvurduk başvurmasına ama ne uğrayan var ne de soran. Günlerdir sabit telefon hatlarımız çalışmıyor. İnternete giremiyoruz. Çocuklarımız ödev yapacak ama internet yok. Öncelikle hattaki kopukluğun giderilmesini, mağduriyetin giderilmesini ve soruna kalıcı bir çözüm bulunmasını istiyorum” ifadeleri kullandı. Kaynak: İHA

Köy sakinleri eylem yaptı Haber

Köy sakinleri eylem yaptı

Bursa’nın Orhaneli ilçesine bağlı Firoz köyü yakınlarına yapılan mermer ocağına karşı köy sakinleri eylem yaptı. Bursa’nın Orhaneli ilçesi bağlı Firoz köyüne 300 metre kala bir firma tarafından mermer ocağı yapılacağını duyan köylüler eylem yaparak bu karardan dönülmesini istedi. 24,35 hektarlık alanda mermer ocağı faaliyetlerinin yürütülmesi için izin alan madencilik firmasına köylüler ve Doğayı ve Çevreyi Koruma Derneği (DOĞADER) tarafından dava açıldı. Eylem sırasında köy sakini bir amca göz yaşlarına hakim olamadı. Yaşlı adam; “Bizim çocukluğumuz buralarda geçti, geçimimizi burada tarlalarımızdan sağlıyoruz. Biz burada mermer ocağını istemiyoruz.” dedi.. Köy sakinleri; geçimlerini sağladıkları tarlaların zarar göreceğini ve geçim kaynaklarının yok olacağını dile getirdi. Firoz köyünde büyüyen Avukat Elif Aslan, “Buraya yapılan madencilik faaliyeti sadece köyümüze ve çevre köylere değil Bursa’ya zarar verecek o yüzden bütün Bursa’lıları buraya davet ediyorum. Gelin doğanıza sahip çıkın” dedi. Firoz köyünde yapılan basın açıklamasında konuşan DOĞADER Yönetim Kurulu Üyesi Murat Demir, ”Burada köyümüzü doğamızı, yeşilimizi, çocuklarımızın geleceğini savunmak için bir araya geldik. Yüzyıllardır yaşadığımız köyümüzde, bir şirket kendi cebini doldurması için biyolojik doğasını, yaşamını, geleceğini riske atan bir madencilik faaliyetini başlattı. Biz bu faaliyetin başlatılmaması için hep birlikte yetkililere çağrıda bulunmuştuk. Daha önce yetkililere, köyümüzde temiz havayı soluyamayacağız, 'köyümüzde su varlığı tehdit edilecek, köyümüzde huzur kaçacak' dedik. Bunun üzerine Firoz köylüler yargıya başvurarak dava açtılar. Buradan bir kez daha yetkililere sesleniyoruz, dava süreci bitene kadar burada madencilik faaliyetinin başlamasını istemiyoruz.” dedi. Murat Demir, firmanın ruhsat için de hileye başvurduğunu öne sürerek, "Çünkü bu firma 24.35 hektarlık alan için başvuruda bulunmuş. Neden? Çünkü 25 hektarlık alan başvurusunda bulunsa bakanlık Çevre Etki Değerlendirme (ÇED) raporu isteyecek. Çevre Etki Değerlendirme (ÇED)’ten muaf tutulmak için ilk etapta 25 hektarın altında başvuruda bulundu. Ama biz biliyoruz ki ruhsat alanı daha büyük, sadece Firoz köyü değil, Dağ güney köyünü de etkileyecek. Ocağın bir kısmı karşı köyde olacak ve Karesi köyünü de etkileyecek yani çevre köyleri de etkileyecek ve içine alacak. Adeta kanserli bir hücre gibi burayı 24 hektarlık alanlar alarak burayı sarıp adeta kanser gibi bu alanı öldürecek. Bizde buna müsaade etmek istemiyoruz.” Mermer ocağı Çınarcık barajını etkileyecek Mermer ocağının Çınarcık Barajını da etkileyeceğini kaydeden Demir, “Buradaki madencilik faaliyeti sadece çevre köylere zarar vermeyecek, Bursa’ya da zarar verecek. Hemen alt tarafta Çınarcık barajını dolduracak en önemli kollarından olan Kocasu deresi geçmekte. Buranın bütün taşı, toprağı, pisliği Kocasu deresine gidecek ve Çınarcık barajını etkileyecek. Kocasu deresi buradan etkilenip su yer altına kaçacak ve Çınarcık barajını besleyemeyecek. Çınarcık barajı şuanda içinde bulunduğumuz ve önümüzdeki 50 yıllık süreçte yaşanacak iklim krizinde Bursa’nın su sorununu çözecek önemli bir barajdır. Bu yüzden bu faaliyet sadece Firoz köy ve çevresini değil Bursa’yı da olumsuz etkileyecek. Yetkililer biran önce buradaki faaliyeti sonlandırmalıdır, bizde , köylülerde, Bursa’lılar da buradaki mermer ocağını istemiyoruz. Cep telefonlarından haritalara girip bakarsanız, Orhaneli, Keles ve bu yol üzeri yüzlerce taş ve mermer ocakları tarafından işgal edilmiş durumda. Şimdi soruyorum bu coğrafyaya bu kadar madencilik faaliyeti yapılması revamıdır. "Buradan Çin'e mermer gidecek diye, bir grup insanın cebi para görecek' diye buradaki köylerin ve yüzlerce insanın zarar görmesi Allah’tan hak mıdır. Şimdi soruyorum bize taş mı lazım yoksa yeşillik mi? Bize su mu lazım yoksa taş mı lazım? Bize çocuklarımızın geleceği mi yoksa taş mı lazım? Buradan yetkililere bir kez daha ifade ediyoruz, biz burada mermer ocağı istemiyoruz! Bizde Doğayı ve Çevreyi Koruma Derneği (DOĞADER) olarak burada Firoz köyünün yanındayız ve bu mermer ocağı gidene kadarda buradayız.” şeklinde konuştu Kaynak: İHA

Film sahnesi gibi sürü yolculuğu Haber

Film sahnesi gibi sürü yolculuğu

Tatvan ilçesine bağlı Kıyıdüzü köyünde her gün binlerce koyunu süt sağımı için köye getiren çobanlar, süt sağımından sonra gün batımına doğru sönmüş bir volkanik dağ olan Nemrut Dağı eteklerine doğru tozlu yolculuğa başlıyor. Çobanlar ve koyun sürülerinin tozlu yolculuğu fotoğrafçılardan yoğun ilgi görüyor. Koyun sürülerinin çıkardığı tozların gün batımı ile birlikte fotoğraflamak isteyen fotoğrafçılar köye akın ediyor. Bitlis ve çevre illerin yanı sıra Türkiye’nin dört bir yanından gelen fotoğrafçılar, koyun sürülerinin tozlu vadide ortaya çıkardığı görüntüleri arşivlerine katıyor. İstanbul’dan gelerek sürülerin tozlu yolculuğunu fotoğraflayan fotoğraf sanatçısı Fatma Çınar, “Tatvan’ın Kıyıdüzü köyüne bu tozlu yolculuğu görmek için geldim. Tozlu yolculuğu video ve fotoğraflarda görüyordum. Bende kendime fotoğraf arşivi yapmak için İstanbul’dan kalkıp buralara geldim. Gerçekten güzel bir yolculuk. Herkese tavsiye ediyorum, gelip görmenizi istiyorum” dedi. Van’dan gelen fotoğraf sanatçısı Mehmet Şah Deniz ise “Van’dan geliyorum. Doğa fotoğrafçısıyım, hobi gayesiyle fotoğraf çekiyorum. Bugünde Kıyıdüzü köyüne sürülerin Nemrut Dağı’na olan efsanevi yolculuğunu çekmek için geldik. Her sene geliyorduk, bu sene tekrar geldik. Güzel kareler yakaladık. Burada gün batımına karşı oluşan kızıl atmosferde çok güzel fotoğraflar çıkıyor. İyi fotoğraflar arşivlemek için bu senede geldik. Güzel fotoğraflar çektik” diye konuştu. Kaynak:İHA

Konya'da yeni bir obruk daha meydana geldi Haber

Konya'da yeni bir obruk daha meydana geldi

İlçeye bağlı Küçükbece mevkisinde dün yeni bir obruk meydana geldi. Merada koyun otlatırken obruğu gören bir çoban durumu yetkililere bildirdi. Obruğun yer altından balkon şeklinde oluşması ve göçmelerin devam etmesi bölgedeki köylüleri de tedirgin etti. Obruğun oluştuğu bölgeye 200 metre uzaklıkta havuç tarlasında çalışan işçiler, gürültü üzerine olay yerine geldiklerinde büyük şok yaşadı. Köylüler obruğun içinde göçüklerin devam ettiğini belirtti. Karapınar Belediyesi zabıta ekipleri obruk çevresini ilk etapta şeritli çevirerek önlem alıp, bölgeye yaklaşılmaması uyarısında bulundu. Obruk oluştuğunda bölgede olan çiftçi Şammas Yüksel, obruğun koyun otlatan çoban tarafından görüldüğünü ve kendisine haber verildiğini söyledi. Obruk oluştuğunda 300-400 metre uzakta olduğunu belirten Yüksel, "Çoban 'Yer kayıyor, toprak gidiyor' dedi. Hemen koyunları oradan al ve uzaklaş dedim. Koşarak buraya geldim. Geldiğimde obruk hala oluşmaya devam ediyordu. Bizzat gördüm, ağır ağır çöktü. Yaklaştım ama ses olunca uzaklaştım. Bu mevkinin 3-4 kilometre uzaklığında olmuştu. Bizim burada hiç olmamıştı. Şu an obruk hala büyüyor. Yaban hayvanları ve insanlar için tehlikeli. Tedirginiz şu anda. Zeminimiz sağlam diye biliyorduk ama değilmiş. Alt tarafı boşluk ve balkon şeklinde ilerliyor” diye konuştu. İşçi Ferhat Yükseler ise obruk oluşurken yakınlarda çalıştığını ifade ederek, "200 metre uzakta tarlada çalışıyorduk. Sesi duyunca koştuk. İlk oluştuğunda ve şimdiki arasında büyük fark var. Obruk genişliyor. Bölgeyi bilmeyenler için tehlikeli bir durum. Çevresinde önlem alınmalı” dedi. Kaynak:İHA

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.