SON DAKİKA
Hava Durumu

#Karadeniz

A Gazete - Karadeniz haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Karadeniz haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Sonbahara horonlu başlangıç Haber

Sonbahara horonlu başlangıç

“Paylaşma, dayanışma ve birlik ruhunu yaşatabilmek, tüm dost ve hemşerilerimizle birlikte yine gönüllere hoş bir lezzet bırakabilmek ve kültürel değerlerimizi gelecek nesillere aktarabilmek” ana temasının işlendiği etkinlik, 17 Eylül 2023 Pazar günü Bursa Osmangazi İlçesi Gündoğdu mesire ve piknik alanında binlerce kişinin katılımı ile gerçekleştirildi. Etkinliğin açılış konuşmasını yapan dernek başkanı Hikmet Yazıcı “Genelde Karadeniz, özelde Trabzon ve Uzungöl halkının vatanseverliği, mertliği, dürüstlüğü, çalışkanlığı ve kendine özgü mizah anlayışı ile yaşamaktan büyük mutluluk duyduğumuz güzel Bursa’mıza değer kattığımızı ve büyük farkındalıklar oluşturduğumuzu biliyoruz. Eğitim, bilim, sanat, iş ve siyaset dünyasında etkin rollere sahip insan kalitemizle güzel vatanımız Türkiye’mizin ve Bursa’mızın daha mutlu ve aydınlık yarınlara ulaşması konusundaki gayret ve çabalarımızı; atalarımızdan bize yadigâr olan örf ve kültürümüzü koruyarak sürdürmeye azimli ve kararlıyız” dedi. Yazıcı ayrıca, sonbahar şöleninin gerçekleştirilmesinde büyük fedakârlık, gayret ve emek sarf eden dernek yönetim kurulu heyeti, medya ve bilgi işlem yöneticileri ve gençlik kolları ile gönüllü çalışanları sahneye davet ederek ayrı ayrı teşekkürlerini iletti. Organizasyonda derneğe tedarik hizmetleri konusunda destek veren Bursa Büyükşehir Belediyesi ile Yıldırım İlçe Belediyesine ve sponsor desteği sağlayan iş adamlarına da teşekkür eden Yazıcı “Değerli katılımları ile bu büyük coşkunun oluşmasına vesile olan değerli sanatçı, sunucu ve misafirlerimize minnet ve şükranlarımız sunuyorum” dedi. Şölene Bursa Milletvekili Ahmet Kılıç, Yıldırım Belediye Başkanı Oktay Yılmaz, Ak Parti Bursa Teşkilat Başkanı ve Bursa Trabzonlular Derneği Başkanı Orhan Aygün, Ak Parti Mudanya İlçe Başkanı Orhan Samast, Bursa Trabzon Dernekleri Federasyonu Başkanı Mehmet Yetim, Türkiye Dil ve Edebiyatı Derneği (TDED) Bursa Şube Başkanı ve Türk İnternet Medya Birliği (TİMBİR) Etik Kurulu Üyesi Erkan Ayçam, Uzungöl Turizmciler Derneği Başkanı Mehmet Keleş, Uzungöl Birlik AŞ (BİRUZ) Yönetim Kurulu Başkanı İdris Akyüz ve yönetim kurulu üyeleri, Uzungöl Mahalle Muhtar Adayı Selman Dilek,Uzungöl’den İşletmeciler, İstanbul Kaynarca Derneği kurucu başkanı Fuat Aygün, Gemlik Trabzonlular Derneği Başkanı Kemal Karslı, Yenişehir Trabzonlular Derneği Onursal Başkanı İdris Sağlam, Gürsu Trabzonlular Derneği Başkanı Nizam Başkan, Orhangazi Trabzonlular Derneği Başkanı Yüksel Birinci katıldı. Bursa Milletvekili Ahmet Kılıç ile Yıldırım Belediye Başkanı Oktay Yılmaz birer konuşma yaparak organizasyonu gerçekleştiren Bursa Uzungöl Derneği yöneticilerine ve katılımcılara teşekkür etti. Trabzon belgeseli ile Trabzonspor’un tanıtım filminin yayınlanmasının ardından piyanist Mehmet İnal ve Evren Dilaver yönetiminde sanatçılar Nurettin Kahveci, Ersin Akpınar, Ahmet Karaca ve Onur Atmaca sahne alarak kavalın, kemençeni horonun ve müziğin en güzel örnekleri ile meydanda toplanan kalabalığı coşturdu. Bursalı birçok vatandaşımızın yanı sıra Samsun, Trabzon, Ordu, Giresun, Erzurum, Gümüşhane, Bayburt ve diğer illerden yoğun katılımın yaşandığı şenlik, dernek başkanı Hikmet Yazıcı’nın yaptığı teşekkür konuşması ile sona erdi. Kaynak: Haber Merkezi

'Vampir Kelebek' tekrar görüldü Haber

'Vampir Kelebek' tekrar görüldü

Rize’de 'vampir kelebek' olarak bilinen ve çiftçilerin kabusu haline gelen Ricania Simulans'ın yumurtlama dönemi olan Temmuz ayında, bıraktığı yumurtalar bitkilere ciddi anlamda zarar veriyor. Yaş çayın 3. sürgün döneminde çay üreticilerinin iddiasına göre vampir kelebeğin yumurtlama dönemi olduğundan rekoltede de düşüklüğe sebep oluyor. Peyzaj Mimarı Uğur Kars, Vampir kelebeğin artmasının nedeninin sulak alanların azalması olduğunu vurgulayarak bunun sebebinin ise kentte dere ıslahı çalışmaları nedeniyle vampir kelebeği uzak tutabilen Yusufçuk böceğinin azalması olduğunu iddia etti. “Bölgedeki tarımsal ürünlere ciddi derecede zarar veriyor” 10 yıldır çiftçilik yapan Peyzaj Mimarı Uğur Kars, vampir kelebeğin tarımsal arazilerindeki ürünlerin özsuyunu emdiği için ciddi anlamda zarar verdiğini ifade ederek “2008 yılından beridir Karadeniz bölgesinde görülen bir vampir kelebek var. Aslında bir çekirge türü olan yalancı kelebek türü olan Ricania Simulans veya Japonica türünden ciddi şekilde muzdaribiz. Temmuz ayında tek döl vererek bitkilerin özsuyunu emerek rekolteyi düşürüyor. Bunun aslında menşei Çin’dir. Çin üzerinde 1950’de tespit edildi. Onun üzerinden Rusya, Gürcistan ve Ukrayna ve daha sonrasında Türkiye’ye geldi. Karadeniz’den Marmara’ya kadar yayıldı. Büyük ihtimalle Avrupa’ya doğru ilerliyor. Aslında tropikal bölgede yaşamını süren bir tür. Fakat bu tür bu kuşakta da yer bulabiliyor. Bu böcek aslında bitkinin özsuyunu emiyor. Yılda tek döl vermesine rağmen yani Temmuz ayında döl verip Ağustos ayında yetişkin hale gelmesine rağmen çok ciddi popülasyonun artmasından ötürü bölgedeki tarımsal ürünlere ciddi derecede zarar veriyor. Özellikle bizim bölgemizde çaya. Batı bölgelerinde fındığa. Bizim burada ticari olarak yetiştirmediğimiz fasulye ve mısır gibi bahçedeki ürünlere zarar veriyor" dedi. "İlaçlama ile bir yere kadar baş edilebilir ama temelli olarak gitmesi için bunun bir avcı böceği olan yusufçuk böceği var. O da sulak alanlarda yumurtlayıp daha sonra ergin hale geldikten sonra bu böceği avlayabiliyor" diyen Kars "Bölgemizde dere ıslahlarıyla sulak alanlar azaldığı için Yusufçuk böceğinin üremesi de azaldı. Bunu avlayacak olan Yusufçuk böceği kendine yer bulamıyor. Sulak alanları arttırarak böcekle mücadele edilebilir. Bu böceğin artmasının nedeni sulak alanın eksikliğidir” şeklinde konuştu. “3. sürgünde sahil bölgelerinde yüzde 50-60 oranında rekolte kaybına neden oluyor” Kars, bitkinin yumurtlama döneminden ötürü çayın 3. sürgün döneminde özellikle sahil bölgelerinde rekoltenin düşüş yaşayabileceğini ifade ederek “Bitkilerin yapraklarının altına yumurtalarını bırakıp, orada o yumurtaların beslenmesini sağlıyor ve aynı zamanda kendisi de bitkinin özsuyunu emiyor. Bu özsuyunu emdiğinde bitkinin beslenmesini ve hücrelerine ileteceği olan besini bu böcek emmiş oluyor. Bu yüzdende rekolte düşüyor. Kalite düşüyor. Özellikle 3. sürgünde sahil bölgelerinde yüzde 50-60 oranında rekolte kaybına neden oluyor” diye konuştu. Trabzon-Hopa arasındaki bölgede 15 yıldır yazları ortaya çıkıyor Doğu Karadeniz Bölgesi’nde son 15 yılda hızla artış gösteren 'Ricania simulans' adlı kelebek türü böcek, tarım arazilerini olumsuz yönde etkiliyor. Halk arasında bitkilerin öz suyunu emdiği için ‘Vampir’ olarak da bilinen kelebek türü ilk tespit edildiğinde sadece Trabzon'un Of ilçesinden Artvin'in Hopa ilçesine kadar tüm sahil şeridinde etkili oldu. Gürcistan üzerinden bölgeye girdiği belirlenen ve son 10 yılda bölgedeki tarım arazilerinde hızlı bir artış gösteren kelebek, suyunu emdiği sebze ve yabancı otlardan beslenerek kurumalarına neden oluyor. Bulgaristan üzerinden İstanbul’a kadar yayılarak o bölgede de etkisini gösteren kelebek türü, haziran ayından itibaren ergin dönemine ulaşarak bu dönemde beslenme aktivitelerini azaltıp, yumurtlama aktivitelerini arttırıyor. Vampir kelebeğini 2011 yılında İstanbul’dan memleketi Trabzon’un Of ilçesine geldiği zaman bahçesinde tespit eden emekli Albay İsmail Hakkı Erdoğan, bu kelebek türüne dikkat edilmesi ve gerekli çalışmaların yapılması gerektiğini biyolojik bir silah olabileceğini dile getirmişti.  Kaynak:İHA

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan kritik açıklamalar Haber

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan kritik açıklamalar

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Karadeniz girişiminin canlandırılması için çalışmalarımız sürüyor. Bu süreçte gerilimi daha fazla artıracak, Karadeniz'deki sükunete zarar verecek her türlü adımdan uzak durulması gerektiğine inanıyoruz” dedi. 3’üncü Kırım Platformu Liderler Zirvesi'ne bir video mesaj gönderdi. Erdoğan, Kırım Platformu’nun 3. Zirvesinde video mesaj yoluyla hitap etmekten memnuniyet duyduğunu ifade etti. Erdoğan, Ukrayna’nın bayrak gününü tebrik etti. Ukrayna’nın toprak bütünlüğü ve egemenliğinden yana Türkiye’nin tavrını muhafaza ettiklerini belirten Erdoğan, “Kırım davasının barışçıl yollardan daha etkin bir şekilde savunulması amacıyla tesis edilen bu platformun Kırım konusunda vermek istediğimiz mesajlara güç katacağına inanıyorum. Kırım'ın ilhakını tanımayan Türkiye bu adımın gayrimeşru olduğunu ilk günden beri kararlılıkla savunmaya devam ediyor. Ukrayna'nın toprak bütünlüğü ve egemenliğinden yana tavrımızı da muhafaza ediyoruz. Kırım'ın Ukrayna'nın bir parçası olduğunu, Birleşmiş Milletler başta olmak üzere her platformda dile getiriyoruz. Kırım’ın yerli halklarından olan Kırım Tatar Türkü soydaşlarımızın güvenlik ve esenliğinin temini de önceliklerimiz arasındadır. Bu vesileyle gözaltında bulunan Kırım Tatar Milli Meclisi Başkan Yardımcısı Neriman Celal ve arkadaşlarının serbest bırakılmalarına dair beklentimizi tekrarlıyorum. Hep söylediğim gibi savaşın kazananı, barışın da kaybedeni olmaz. Bu anlayışla yaklaşık 2 senedir devam eden savaşın adil ve kalıcı bir barışla sona erdirilmesi gerektiğine dair kanaatimizi koruyoruz. Bu süreçte akan kanın durması, en azından tarafların müzakere masasına hazırlanması için iletişim kanallarının açık tutulması adına yoğun çaba harcıyoruz” diye konuştu. ‘Karadeniz girişiminin canlandırılması için çalışmalarımız sürüyor’ diyen Erdoğan, “Bu süreçte gerilimi daha fazla artıracak, Karadeniz'deki sükunete zarar verecek her türlü adımdan uzak durulması gerektiğine inanıyoruz. Barışın tesisi doğrultusunda kolaylaştırıcılık ve ara buluculuk gayretlerimizi yılmadan yorulmadan devam kararlılığındayız. Savaşın sona ermesi ve Karadeniz havzasının yeniden huzur ve istikrara kavuşması sadece bölgeye değil tüm dünyaya nefes aldıracaktır. Kırım dahil Ukrayna'nın toprak bütünlüğüne desteğimizi yineliyor, bölgemizin En kısa zamanda barış iklimine tekrar kavuşmasını temenni ediyorum” ifadelerini kullandı. Kaynak: İHA

Denizlerin büyük tehlikesi: Rip akıntısı Haber

Denizlerin büyük tehlikesi: Rip akıntısı

Gökhan Şenyavaş  Sıcaklardan bunalıp sahillere koştuğumuz bugünlerde denizlerde oluşabilecek tehlikeleri bazen görmezden geliyoruz. Denizlerde olan akıntılar sonucunda birçok kişi boğulma tehlikesi yaşıyor. Sahillerde bu tehlikeleri gösteren uyarıcı levhalar olsa bile dikkate alınmayıp denize girilince hayatlar tehlikeye atılıyor. Ülkemizdeki denizlerde de bulunan çeken akıntı bir diğer adıyla da rip akıntısı yılda birçok insanın boğulma tehlikesi yaşamasına sebep oluyor. Peki rip akıntısı nedir? Akıntıya kapılınca neler yapılmalıdır? Olumsuz hava koşulları nedeniyle sahillerde görülen rip akıntısı denize girenleri büyük bir tehlikenin içine sokuyor. Özellikle İstanbul ve Karadeniz sahillerinde yaşanan rip akıntısı nedeniyle birçok işi boğulma tehlikesi yaşıyor ve hayatını kaybediyor. İstanbul’da Binkılıç sahili ile Ağva sahili arasında her yıl binlerce kişi boğulma tehlikesi yaşıyor ve bunların büyük bir çoğunluğu rip akıntısı yüzünden. Rüzgarlı, fırtınalı ve dalgalı denizlerde görülürken tüm Karadeniz sahillerinde yaşanan bir akıntı türüdür. Rip akıntısı nedir? Oldukça kuvvetli bir akıntı türü olan rip akıntısı, en basit tanımıyla kumun ayakların altından birdenbire kaybolmasıdır. Akıntının olduğu bölgede denizin rengi koyulaşırken, derinlik de yükselir. Dalgaların denize geri dönüşü esnasında oluşturduğu bir akıntı olan rip akıntısı yanlış bilinenin aksine kişiyi dibe doğru çekmez. Akıntıya kapılan kişiyi kıyıdan uzaklaştırdığı için kişi paniğe kapılır ve karşı koymaya çalışır karşı koyamayınca da yorulmasından dolayı kendini suyun yüzeyinde tutamaz ve boğulma tehlikesi geçirir. Topuk-dalyan-topuk olan bölgelerde ve sığ sudan derin sulara doğru hareket eden bir akıntıdır ve profesyonel yüzücülerin bile karşı koyamayacağı kadar güçlüdür. Yapılan araştırmalara göre boğulma vakalarının yaklaşık %70’i bu akıntı sebebiyle gerçekleşiyor. Rip akıntısını anlamanın en kolay yolu suyun bulanıklaştığının görülmesidir. Suyun bulanık ve renginin koyu olduğu bölgelerde rip akıntısı olma ihtimali yüksektir ve bu bölgelerde denize girmek oldukça tehlikelidir. Rip akıntısına karşı ne yapılmalı? Akıntı dibe çekmeyip sadece sizi kıyıdan uzaklaştırdığı için kıyıya doğru yüzmek kesinlikle yanlıştır. Öncelikle akıntıya kapılırsanız sakin olmalısınız. Akıntının kuvvetinden dolayı kıyıya doğru yüzmeyin akıntıyı yenemezsiniz sadece yorulursunuz. Bunu yapmak yerine akıntının sizi bir süre kıyıda uzaklaştırmasına izin verin. Burada yapacağınız tek şey suyun yüzeyinde kalmaya çalışmaktır. Akıntı bir süre sonra zayıflayacaktır ve zayıfladığında yine kıyıya doğru değil paralel bir şekilde yüzmelisiniz.

Ayı tehdidine Karadeniz çözümü Haber

Ayı tehdidine Karadeniz çözümü

Koruma altında olması nedeniyle vurulması yasak olan hayvanların başında gelen ama diğer yandan da vatandaşların hem bağ bahçe hem de yayla evlerinin en büyük tehdidi olan ayılar için “Ancak Karadeniz’de olur” denilecek çözüm Gümüşhane’den geldi. Torul ilçesine bağlı Yücebelen köyünün Büyük Silve Yaylasındaki vatandaşlar her yıl kış uykusundan uyandıktan sonra yayla evlerine girerek yiyecek bulmak için buzdolabından kapılara kadar evleri paramparça eden, evin için savaş alanına çeviren ayılardan korunmak için çivi ve vida çakılı kapı ve eşiklerle ayıların önüne geçti. Sıcak yaz günlerinde hayvancılık yapmak için denizden 2 bin 285 metre yükseklikte kurulu ve yaklaşık 70 hanenin bulunduğu yaylada “Ali Baba” lakabıyla tanınan Ali Özcan, benzeri korku filmlerindeki sahneleri andıran düzeneği kurarak ayı tehdidinden kurtulduklarını anlattı. Ayı yerdeki çivili tahtaya basamıyor, çivili kapıya elleriyle vuramıyor” Yaptığı düzeneğin ayıya nasıl engel olduğunu anlatan Özcan, “Ayı yere koyduğum çivi çakılı kapının üzerine çıkamıyor. Çivi ve vida çakılı kapıya da vuramıyor. Çiviler eline geçiyor. Açamıyor bu sefer. Faydasını gördüm. Öncesinden gelip camları, pencereleri kırıp içeriye giriyordu. Hatta çatıları bile kırıp içeri girdi” diye konuştu. “Bu sistemi yapan kurtarıyor” Yaylada ilk kendisinin yaptığı uygulamanın ayıları engellemesinin ardından birçok vatandaşın benzer şekilde uygulama yapmaya başladığını belirten Özcan, “Bu işi ben icat ettim. Çivili tahtayı yapmadığım zaman 1-2 tane kapımı kırdı. Vurup da kırıyor. Şimdi ben de böyle bir sistem uyguladım ve rahat ettim. Girmiyor daha. Kapıya 500 tane vida kullandım. 1,5 kilo çivi de eşikteki tahtaya kullandım. Ben yapıp randıman aldıktan sonra yayladaki diğer vatandaşlar da yapmaya başladı. Yapan kurtarıyor” ifadelerini kullandı. Kaynak: İHA

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.