SON DAKİKA
Hava Durumu

#hakan fidan

A Gazete - hakan fidan haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, hakan fidan haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Bakan Fidan: Razı gelmeyeceğiz Haber

Bakan Fidan: Razı gelmeyeceğiz

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Doha’daki resmi temasları kapsamında Katar Başbakanı ve Dışişleri Bakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman Al Thani ile görüştü. Bakan Fidan görüşmenin ardından düzenlediği ortak basın toplantısında İsrail ve Filistin’deki çatışmalara ilişkin açıklamalarda bulundu. Çatışmaların başladığı 7 Ekim’den bu yana Gazze'de yaşananların tüm insanlığın vicdanını sızlattığını ifade eden Bakan Fidan, “Filistinli kardeşlerimizin, çoluk çocuk, hasta yaşlı demeden okullarda, hastanelerde ve camilerde bile hedef alınması, insanlığa karşı işlenen bir suç niteliğindedir. Vicdan sahibi olan herkes tüm dünyanın gözü önünde işlenen bu vahşete dur demelidir. İslam dünyası olarak da birlik içerisinde ortak tavır ve eylemler geliştirmek zorundayız. Bunu temin etmek için de yoğun bir çaba içerisindeyiz” dedi. “Filistinlilerin yurtlarından atılmasına razı gelmeyeceğiz” Bölge ülkeleriyle istişare ve eş güdüm içerisinde bu trajedinin son bulması için çalıştıklarını ifade eden Bakan Fidan, “Cumhurbaşkanımız, yoğun bir liderler diplomasisi temposu içerisinde bölge liderleri ve dünya liderleriyle bu akan gözyaşının durması için, savaşın durması için yoğun bir çalışma ve gayret içerisinde. Gazze'de masum sivilleri hedef alan toplu cezalandırmaya dönüşen saldırıları hiçbir şekilde kabul etmiyoruz. Gazze'deki Filistinlilerin yurtlarından sökülerek atılmasına da razı gelmeyeceğiz. Bu sadece Filistinlilere yapılan bir zulüm değil. Aynı zamanda Mısır'ın, Ürdün'ün, Beyrut'un istikrarsızlaştırmasını da sağlayacak olan bir gelişme. İsrail bu yanlıştan acilen dönmelidir. Gazze'ye yönelik bir kara harekatı bu vahşeti tam bir katliama çevirecektir. Gazze'de savaşın ve sivillere yönelik saldırıların durdurulması için alınabilecek tedbirler aciliyet arz etmektedir. Hemen ateşkes ilan edilmeli ve insani yardımlar için bir koridor oluşturulmalıdır. Bölgemiz tam manasıyla bir dönüm noktasındadır. İçinde bulunduğumuz konjonktürden ya daha büyük bir savaşa ya daha büyük bir barışa gideceğiz. Görüştüğüm tüm muhataplarım kamuoyu önünde söylemeseler bile bu tespiti paylaşmaktadır” diye konuştu. “Artık somut adımlar için harekete geçme zamanıdır” Türkiye’nin hem taraflara hem de bölge dışı aktörlere sağ duyu telkin ettiğini ancak bazılarının ise yangına körükle gittiğini belirten Fidan, “Dayanışma kisvesi altında İsrail'in işlediği cürümleri cesaretlendirenler de bu suçun ortağıdırlar. Mevcut krizin coğrafi olarak yayılmasını önleyemezsek tüm dünyayı çok daha kötü günler beklemektedir. Filistinlilere karşı işlenen bu suçları hep eleştirdik ama kınamayla sadece eleştirmekle bir yere varılamayacağını da görüyoruz. İsrail senelerdir kınamalara kulak tıkamaya, bildiğini okumaya devam ediyor. Artık somut adımlar için harekete geçme zamanıdır. Buradan bir kez daha vurgulamak istiyorum, Filistin meselesi adil bir siyasi çözüme kavuşturulmadan bölgemizde kalıcı bir barış ve istikrarın tesisi mümkün olmayacaktır” şeklinde konuştu. “Somut bir öneri olarak garantörlük mekanizmasını gündeme getirdik” İsrail’in silahla, şiddetle ve zulümle kalıcı güvenlik ihtiyacını karşılayamayacağını bilmesi gerektiğini vurgulayan Bakan Fidan, “Bugünün sözde zaferleri yarın daha büyük hezimetlere yol açacaktır. Çözümün yegane yolu sürekli söylediğimiz gibi 1967 sınırları temelinde başkenti Doğu Kudüs olan coğrafi bütünlüğe sahip bağımsız ve egemen Filistin devletinin hayata geçirilmesiyle mümkündür. Bu konuda herkes sorumluluk almalı ve somut adımlar atmalıdır. İşte bu nedenle biz somut bir öneri olarak garantörlük mekanizmasını gündeme getirdik. Bu mekanizmada Türkiye dahil bölgedeki Müslüman ülkelerin aktif bir rol üstlenmelerini arzu ediyoruz. Bölgesel sahiplenme anlayışıyla oluşturulacak bu mekanizma İsrail ve Filistin'in yükümlülüklerini yerine getirip getirmediğini izlemeli, gerekirse tarafları buna zorlayabilmelidir” dedi. “Ölüm ve yıkım arttıkça buna olan reaksiyon daha fazla olacak” Bakan Fidan, 2009’da, 2014’de yaşanan Gazze kuşatmalarına nazaran bu kez daha büyük bir yıkımın ve ölümün yaşandığını ifade ederek “Değerli dostumun da ifade ettiği gibi özellikle bu sefer elektriğin ve suyun kesilmesi ve temel insani malzemelerin Gazze'ye girmesinin önlenmesi, daha büyük bir insani felakete yol açmakta ve bu felaket de sürüyor. Temel problem, ölüm ve yıkım arttıkça buna olan reaksiyon da bölgede haliyle daha fazla olacak ve bu reaksiyonun ortaya çıkartacağı sonuçları önceden kestirmek mümkün değil. Ama şunu biliyoruz, alternatif olarak ortaya koyacağımız bir barışçıl çözüm ve plan var. Buna sahip çıkarsak bu risklerden an itibariyle uzaklaşmamız mümkün. Ama diğer türlü gittikçe daha büyük bir risk senaryosunun içine düşmekteyiz” diye konuştu. “Tarafların aldığı tutumlar insani değerlerden ne kadar uzaklaşırsa bizi daha büyük riskler beklemektedir” Özellikle bazı Avrupa ve Kuzey ülkelerinin topluca açık bir şekilde Gazze'ye yönelik yıkımı ve felaketi kınamamalarının ve bunu engellememelerinin çok ciddi bir çifte standart oluşturduğunu belirten Fidan, “Bu da dünyadaki zaten bozulmakta olan dengeleri daha da bozucu bir rol üstlenmekte. Gazze'de tarafların aldığı tutumlar insani değerlerden, ahlaki değerlerden prensiplerden ve stratejik rasyonel analizlerden ne kadar uzaklaşırsa bizi sadece bölgede değil global ölçekte de daha büyük riskler beklemektedir. İnsanlığın kendi tarihinde ortaklaşa inşa ettiği değerleri sınadığı bir dönemden geçmekteyiz. Bu testte bu sınamada başarısız olma şansımız yok. Yaşananlar, alınan tavır ve tutum sadece Gazze'de olanlarla alakalı değil. Bu bizim insanlık olarak 21. yüzyılda 2023 yılında gelmiş olduğumuz medeni seviyenin bir göstergesidir. İnsanlığın bunda başarısız olma lüksü yok” ifadelerini kullandı. “Askeri zaferlerle çözümü ertelemek uzun vadede güvenlik getirmiyor” Türkiye’nin Gazze'ye yürütülen operasyonun bir an önce durdurulması çağrısını yineleyen Fidan, “İnsani yardımların önü hemen açılmalı ve hem İsrail'in hem Filistinlilerin hem bölgenin güvenliği için tek yol olan iki devletli çözüm sisteminin bir an önce hayata geçmesi için başta Batılılar olmak üzere ciddi çalışmaların başlaması gerekiyor. Daha önce de söyledik. Sadece askeri zaferlerle çözümü ertelemek uzun vadede güvenlik getirmiyor. Yani bunu daha açık nasıl söyleyebiliriz? Özellikle Batılıların bu noktada İsrail'e çok gerçekçi, rasyonel sadece telkinlerde değil baskıda bulunması gerekiyor. Aksi takdirde bölgemiz daha büyük risklere gebe” dedi. Fidan, “Önceki Gazze krizlerinden farklı olarak benim temaslarım sırasında elde ettiğim izlenim şu, artık siyasi çözümün ertelenmemesi gerektiği, bunun bir zaruret olduğu konusunda bölgede de çok yüksek bir farkındalık ve fikir birliği var. Malumunuz son yıllarda iki devletli çözüm önerisi bir nevi rafa kaldırılmıştı. Bunun artık bir yeni normal olduğunu bir çatışma ve dram olmadan Filistin meselesinin çok fazla gündeme gelmediğini görüyorduk. Aslında bu daha büyük bir felaketin sessiz habercisiydi. Ama biz farkında değildik” şeklinde konuştu. Kaynak: İHA

Bakan Fidan'dan Gazze açıklaması Haber

Bakan Fidan'dan Gazze açıklaması

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Lübnan'da düzenlediği basın toplantısında, "(Hamas-İsrail) Bu savaşta daha büyük bir savaşlar çıkabileceği gibi tarihi bir barış da çıkabilir" dedi. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, temaslarda bulunmak üzere Lübnan’a geldi. Başkent Beyrut’ta temaslarına başlayan Bakan Fidan, Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı (TİKA) tarafından restore edilen Lübnan Dışişleri Bakanlığı binasının resmi açılış törenine katıldı. Bakan Fidan daha sonra Lübnan Dışişleri ve Göçmenler Bakanı Abdallah Buhabib ile görüşme gerçekleştirdi. Görüşmede ikili ilişkilerin yanı sıra güncel bölgesel ve uluslararası gelişmeler ele alındı. Fidan ve Buhabib, ikili görüşmenin ardından ortak basın toplantısı düzenledi. Dışişleri Bakanı olarak Lübnan'a ilk ziyaretimi yaptığını kaydeden Bakan Fidan, “Kendisiyle sadece ikili ilişkilerimizi değil bölgesel konuları özellikle şu anda devam eden Gazze krizini ve yaygınlaşma riski bulunan savaşı ele aldık. Görüşmelerime daha sonra başta Sayın Başbakan Necip Mikati olmak üzere diğer yetkililerle yapacağım toplantılarla devam edeceğim” dedi. Gazze'de yaşananların ve olması muhtemel diğer gelişmelerin gündemin ilk maddesi olduğunu kaydeden Bakan Fidan, “Burada tartışmalarımızı biz Türkiye olarak iki ana kulvarda götürmekteyiz. Birincisi Gazze'de şu anda devam etmekte olan dramın savaşın durdurulması kuşatmanın sona erdirilmesi ve sivil halkın mümkün olduğunca devam eden savaştan etkilenmemesi için alınacak tedbirler. Özellikle Gazze'deki nüfusa insani yardımların vakit kaybedilmeden ulaştırılması konusunda, hangi adımların nasıl atılması gerektiği konusunda hem bölge ülkeleriyle, hem uluslararası kuruluşlarla yoğun bir temas içindeyiz” ifadelerini kullandı. “Bu savaştan daha büyük savaşlar çıkabileceği gibi tarihi bir barışla çıkabilir” Türkiye olarak da krizin ilk gününden itibaren bölgeye insani yardım malzemeleri sevk edildiğini kaydeden Fidan, “Bu konuda başta Mısır olmak üzere diğer ülkelerle yakın iş birliği halindeyiz. Gazze'de devam eden insanlık dramının son bulması için çalışmalarımız aralıksız devam edecek. Bu esnada Gazze'deki dramın diğer ülkelere etkisinin azaltılması, savaşın başta Lübnan, Mısır ve Ürdün olmak üzere bölge ülkelerinin istikrarsızlaştırılmasına yol açacak bir şekilde gelişmesine de engel olmak için elimizden geleni yapıyoruz” dedi. Bakan Fidan, Mısır'da gerçekleştirdiği görüşmelerde Mısır'la bu konuda dayanışma içinde olunduğunu ifade ettiğini hatırlatarak, “Burada da Lübnan'la Lübnan'ın istikrarsızlaştırılmasını sağlayacak olaylara karşı durmada beraber olduğumuzu söylemek istiyorum. Bu çatışmanın aslında daha büyük bir savaşın, savaşlar serisinin kapısını açmayı değil de daha büyük bir barışın zemini olması yolunda neler yapılabilir? Onun üzerinde çalışmaktayız. Ya bu savaştan daha büyük savaşlar çıkabileceği gibi tarihi bir barış da çıkabilir” açıklamasını yaptı. “Yeni yönteme ilişkin fikirlerimizi de mevcut ortamlarda ve gelecek toplantılarda açıklamaya devam edeceğiz” Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın buradan tarihi bir barış üretmenin mümkün olduğuna inandığını ve bunun için gerekli çalışmaları yaptığını sözlerine ekleyen Bakan, açıklamasını şu şekilde sürdürdü: “Neredeyse uluslararası bir kabul haline gelmiş 1967 sınırlarına dayalı iki devletli Kudüs'ün başkent olduğu bir Filistin Devleti'nin kurulması konusunda artık uluslararası toplumun ciddi bir adım atması zamanı gelmiştir. Filistin Devleti'nin kurulması ertelendikçe bölgeye barış gelmeyecektir. Ve son olaylar bunun bir kez daha kanıtlayıcısı olmuştur. Bu noktada atılması gereken adımların kararlaştırılması için şu anda belli toplantıların zirvelerin yapılma kararı almış bulunuyor. Yarın Cidde'de İslam İşbirliği Teşkilatı, Dışişleri Bakanları olağanüstü toplantısı olacak. Cumartesi günü Kahire'de Mısır'ın daveti üzerine liderler düzeyinde bir zirve yapılacak. Türkiye olarak biz hem ikili görüşmelerimizde hem çoklu görüşmelerde belli gerçekleri ifade etmekten geri durmuyoruz. Bunlardan birincisi bugüne kadar uygulanan yöntemlerin yetersizliği ve yanlışlığı. Bununla ilgili detaylı görüşmeleri muhataplarımızla yapmaktayız. Görüş birliği içerisinde hareket ediyoruz. Eski yöntemlerle yeni ve kalıcı bir çözümün ortaya çıkmayacağı aşikar olduğu için yeni yönteme ilişkin fikirlerimizi de mevcut ortamlarda ve gelecek toplantılarda açıklamaya devam edeceğiz” “Özellikle Suriye meselesini konuştuk” Lübnanlı mevkidaşı ile bölgesel konuları da konuşma imkanımız olduğunu kaydeden Bakan Fidan, “Özellikle Suriye meselesini konuştuk. Lübnan'da 2 milyona yakın Suriyeli mülteci yaşamakta. Türkiye'de de 3,5 milyon civarında mülteci var. Bu mültecilerle ilgili dramın çözülmesi Suriye'de kalıcı bir siyasal çözümün bulunması için neler yapılabilir? O konuda görüş alışverişinde bulunduk” dedi. TİKA tarafından onarımı yapılan Dışişleri Bakanlığı hizmet binasının açılışını yaptıklarını kaydeden Bakan Fidan, eski bir TİKA çalışanı olarak TİKA çalışmalarından gurur duyduğunu sözlerine ekledi. Basın Fidan, Kahire’deki görüşmelerde Türkiye’nin ele alacağı konulara ilişkin soruya, “Biz bu konuda oldukça ciddiyiz. Netleşmiş fikirlerimiz var. O fikirlerimizi söylemeye devam edeceğiz. Bunların başında az önce ifade ettiğim gibi şu ana kadar Filistin Devleti'ne giden yolda aranan çözümlerin yeterli olmadığı tespitinin herkes tarafından kabul edilmesi ve yeni yöntem üzerinde durulması, buna ilişkin bazı fikirlerimiz var. Yani uzun yıllardır hegemonik güçlerin elinde bulunan medya gücüyle oluşturdukları algıyla problemin gerçek tabiatını unutturdukları hem kendilerine hem dünyanın kendi geri kalanına büyük bir yalan söylediklerini ve bu yalanı da kurumsallaştırdıklarını görmekteyiz. Artık buna bir son verme zamanı geldi. Başta bu tanımlamaların değişmesi lazım. Birisinin toprağını işgal ediyorsunuz. işgal etmekle kalmayıp evine el koyuyorsunuz. Yıkıyorsunuz. Dışarı atıyorsunuz. Sonra bir başkasını getirip oraya koyuyorsunuz. Ve buna da bir terim buluyorsunuz. ‘Yerleşimci’ diyorsunuz. Bunun adı ‘hırsızlıktır’. Bunun artık bu şekilde ifade edilmesi lazım. Buna benzer yalanların artık kabul görmediği son olan olaylarda da ortaya çıktı. Yani bu yöntem ne İsraillilere ne Filistinlilere güvenlik ve barış getirmiyor. Artık bu yalandan yapılan haksızlıkların, zulmün kılıflara sokulmasından vazgeçilmesi lazım. Mescidi Aksa'yla ilgili hassasiyetlere uluslararası toplumun çok yüksek düzeyde dikkat etmesi lazım. Yani yıllardır uyarıyoruz. Türkiye tarihi olan, mazisi olan güçlü ve tecrübeli bir devlettir. Yaptığımız uyarılara lütfen kulak verin. Kutsallarla oynanmaz. Kutsallarla daha büyük krize yol açacak şekilde ihlal girişiminde bulunamaz. Bunların derhal son bulması lazım. Tekrar ettiğim gibi bunlar İsraillilere de, Filistinlilere de ve bölgeye de bu hariç güvenlik getirmiyor. Bunu uluslararası toplum biliyor. Bizim uluslararası topluma çağrımız bildiğiniz gerçekle uyumlu bir politik davranış içinde bulunmanız ve bunun ne olduğunu sizler de biliyorsunuz biz de biliyoruz” açıklamasını yaptı. Türkiye’nin arabulucu olup olmayacağına ilişkin soruya yanıt veren Bakan, “Geçtiğimiz günlerde Lübnan İsrail sınırında, İsrail saldırısı neticesinde hayatını kaybeden gazeteci Abdullah kardeşimizin ailesine başsağlığı diliyorum. Yani konuşmamda da ifade ettiğim gibi Türkiye olarak yani bize yapılan başvurular neticesinde her türlü kolaylaştırıcı ve insani rolü oynama konusunda Sayın Cumhurbaşkanımıza bir prensip kararı var. Bütün krizlerde biz bunu ortaya koyuyoruz. Şu ana kadar çeşitli ülkelerden özellikle vatandaşlarının salıverilmesi konusunda talepler aldık. Bunun neticesinde özellikle Hamas siyasi kanadıyla bu konuları görüşmeye başladık. Özellikle yabancıların, sivillerin ve çocukların bırakılması konusundaki çabalarımız devam etmekte. Kalıcı barışın sağlanması konusunda da çalışmalarımız devam edecek” ifadelerini kullandı. Kaynak: İHA

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.