SON DAKİKA
Hava Durumu

#filistin

A Gazete - filistin haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, filistin haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Filistin için dua gecesi Haber

Filistin için dua gecesi

İsrail’in Filistin’e yönelik saldırıları 33 gündür aralıksız şekilde sürüyor. Her gün yüzlerce masumun yaşamını yitirdiği, yüzlercesinin de yaralandığı saldırılara dünya sessiz kalırken, İnegöl Belediyesi Filistin’e Dua Gecesi düzenleneceğini duyurdu. BAŞKAN TABAN’DAN DAVET Konuya ilişkin açıklama yapan Belediye Başkanı Alper Taban, “Adeta soykırımın yapıldığı, insanlığın ölümünü izlediğimiz Filistin için dünya sessizliğini koruyor. Cumhurbaşkanımız ve devlet büyüklerimiz diplomatik tüm adımları atma noktasında çaba sarf ederken, bizler de masum insanların akan kan ve gözyaşına sessiz kalmamak adına Filistin’e Dua Gecesi tertip etme kararı aldık. Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed’in (sav) hadisi şerifinde buyurduğu üzere; ‘Bir yanlış görürsen elinle düzeltmeye çalış, buna gücün yetmezse, dilinle düzelt, ona da gücün yetmezse kalbinle buğuz et.’ Hadis-i Şerif’inden yola çıkarak; 11 Kasım Cumartesi akşamı yatsı namazına müteakiben OSB Camimizde dilimizle ve kalbimizle buğuz etmek için, katil İsrail’i dualarımızla şikayet etmek için bir araya geleceğiz. Filistin’e Dua Gecesi adıyla düzenleyeceğimiz dua gecesine tüm ilçe halkımızı bekliyoruz” dedi. PROGRAMIN İÇERİĞİ Programın içeriği hakkında da bilgi veren Başkan Taban, “11 Kasım Cumartesi akşamı yatsı namazına müteakiben OSB camisinde yapılacak Filistin’e Dua Gecesinde Prof. Dr. Mehmet Emin Ay hocamız “Kudüs’ün İslam Dünyası İçin Önemi” konulu anlatımlarda bulunacak. Ayasofya Camisi İmam Hatibi Kurra Hafız Ferruh Muştuer hocamız Kuran-ı Kerim tilavetleri ve duaları, Mevlidhan ve Kasidehan Mustafa Kaya da kasideleri ve mevlidi şerifi ile Filistin’e Dua Gecemizde sesimiz olacak” diye konuştu. kaynak:BÜLTEN

Cumhurbaşkanı'ndan 'Gazze' açıklaması Haber

Cumhurbaşkanı'ndan 'Gazze' açıklaması

Rize Merkez Kentsel Dönüşümü, Isırlık Tabiat Parkı, Müyesser Kart Huzurevi ve yapımı tamamlanan diğer projelerin toplu açılış törenine katılmak üzere dün akşam saatlerinde Rize’ye gelen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bugün Rize Belediyesi ve Rize Valiliği’ni ziyareti sonrasında kent merkezinde düzenlenen toplu açılış törenine katıldı. Törende 40 bin kişiye seslenen Cumhurbaşkanı Erdoğan, yaklaşık 6 aylık bir aranın ardından bir kez daha Rize’de olmanın mutluluğunu yaşadığını söyledi. “Rize’nin baharı ayrı bir güzel sonbaharı ayrı bir güzel” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “En güzeli de Rizeli uşakların her yerde hissettiğimiz vefası kadirşinaslığı, aşkı, sevdasıdır. Ömrünü davasına, ülkesine, milletine ve elbette hemşehrilerine hizmet yolunu adamış bir kardeşinizim. 20’li yaşlarda milletine siyaset yoluyla hizmet etmek için gençlik kollarında görev üstlendim. 30 yaşında Beyoğlu ilçe başkanı ve belediye başkanı olarak İstanbul’un doğup büyüdüğüm yerinde hizmete talip oldum. 40 yaşında büyükşehir belediye başkanı seçilerek çöp, çukur, çamur içerisindeki İstanbulumuzu çöpten, çukurdan, çamurdan kurtararak hamdolsun bugünkü İstanbul’un temellerini attık. 50 yaşında başbakan olarak ülkemize hizmet ettim. 60 yaşında milletimizin takdiri ile seçimle göreve gelen ilk cumhurbaşkanı olma şerefine eriştim. Şuanda 70 yaşıma merdiven dayadığım bugün mayasını Rize’den aldığım aşkla, şevkle, azimle, tecrübe ile ülkeme ve milletime hizmet mücadelemi sürdürüyorum. Neredeyse yarım asrı bulan yolculuğumun her safhasında Allah’tan başka güvenecek dal, milletimden başka yaslanacak gövde aramadım. Hamdolsun girdiğim her mücadelede Rabbimin yardımını da milletimin desteğini de yanımda buldum. Bu sayede yolumu kesmek için kurulan her tuzağın bozulduğunu her engelin kalktığını her zorluğun kolaylığa dönüştüğünü gördüm. Elde ettiğimiz her başarının gerisinde milletimin hayır duasının olduğunu bilerek bir sonraki safhaya geçtik. Rize’de başlayıp İstanbul’da dal budak saran ardından Türkiye’nin 81 vilayetine uzanan oradan Balkanlar’dan kafkaslar’a dost ve kardeş coğrafyalara yayılan ve nihayetinde tüm dünyayı kucaklayan bir serencamın hikayesini hep beraber yazdık” diye konuştu. “Adeta bir ateş çemberinin ortasındayız” “Ülkemizin içinde bulunduğu çevre başta olmak üzere dünyada yaşananları olup bitenleri görüyorsunuz” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Adeta bir ateş çemberinin ortasındayız. Hamdolsun bu ateşin ülkemize zarar vermesini önleyecek güce de imkana da dirayete de tecrübeye de sahibiz. Karadeniz’e barış gelecekse emin olun bizimle gelecek. Suriye ve Irak sınırlarımızın bu ülkedeki kardeşlerimizin istikrarıyla güvende kalmasını biz sağlayacağız. Balkanlar’da, Kafkaslar’da huzur ve güveni kalıcı şekilde tesisini biz temin edeceğiz. Kuzey Afrika’dan Güney Asya’ya dostlarımızın ve kardeşlerimizin yaşadığı her yerde kalplerin ve gözlerin aradığı o beklenen biz olacağız. Filistinli kardeşlerimizin İsrail zulmünden kurtulması Gazze’de tüm dünyanın gözleri önünde işlenen katliamların durdurulması bizim boynumuzun borcumuzdur. Filistin topraklarının dört bir yanında çocukları, anneleri, masumları öldüren katillerin mazlumların malını çalan hırsızların yakasına yapışmak bizim insani vazifemizdir. Bu ahlaksız, vicdansız, alçakça katliamı yapanları destekleyenlerin yüzlerine gördüğümüz her yerde suçlarını haykırmakta tarihe karşı sorumluluğumuzun bir gereğidir. İlk kıblemiz Mescid-i Aksa’yı içinde barındıran Kudüs-ü Şerif diğer inançların mensuplarının da haklarını gözetecek şekilde mahrumiyetini korumak onların mahremiyetini korumak manevi görevlerimiz arasındadır. Şundan emin olunuz ki biz Filistin meselesinde Gazze’de yaşananlar konusunda gözükenden çok daha fazlasını yapıyoruz. Yapmayı da sürdüreceğiz. Gazze’deki kardeşlerimizi asla sahipsiz çaresiz ve tek başlarına bırakmıyoruz, bırakmayacağız. İçimizdeki kimi gafiller bilmese de Gazze’yi ve Filistinli kardeşlerimiz bunu çok iyi biliyor” ifadelerini kullandı. “Üzerimize düşenleri yaparken ayaklarımızı da yerden kesmiyoruz” Cumhurbaşkanı Erdoğan, üzerimize düşenleri yaparken ayaklarımızı da yerden kesmediğimizi belirterek “Türkiye olarak geçtiğimiz 21 yılda hem kendimizin hem dost ve kardeşlerimizin hem de dünyadaki tüm mazlumların haklarını koruyacak inisiyatifler geliştirme konusunda çok önemli mesafe kat etti. Siyasi, ekonomik askeri olarak henüz sonuçlandıramadığımız çalışmalarız şüphesiz var. Kimi alanlarda 3-5 yıllık kimi alanlarda 5-10 yıllık vakit gerektiren projelerimizi tamamladığımızda Allah’ın izniyle Türkiye bambaşka bir seviyeye yükselecek. Terör örgütlerinin üzerimize salınmasından darbe girişimcilerine ekonomik sabotajlardan siyasi çelmelere kadar yaşadığımız badirelerinin gerisinde işte bu tablonun önünü kesme çabası var. Ama başaramayacaklar. Milletimiz 14-18 ve 28 Mayıs seçimlerde bir kez daha bu kararlığını haykırdı. Millet her iki seçimde de kazananlarına sahip çıkma noktasında çok güçlü irade gösterdi. Terör örgütlerinden medet umanlara emperyalist güçlere selam çakarak iktidar hayali görenlere milletimiz sandıkta çok esaslı bir ders verdi” şeklinde konuştu. “Al birini vur diğerine...” Konuşmasında dün ana muhalefet partisi CHP’nin yaptığı Kurultay’a yönelik de ifadeler kullanan CumhurbaşkanıErdoğan “Ana muhalefetin dün kongresi vardı. Bay bey Kemal ‘Kime bay bay’ dedi? Edirne’deki terörist başı Demirtaş’a ‘bay bay’ dedi. Kavala’ya ‘bay bay’ dedi. Peki kongreyi kazanan zat o kime selam verdi ? O da aynen Selahattin Demirtaş’a selam verdi. Kavala’ya selam verdi. Al birini vur diğerine. Bunların birbirinden farkı var mı ? yok. Bunlar terör örgütleri ile beraber omuz omuza yürüdüler. Zannettiler ki terör örgütlerini yanımıza alırsak biz bu ülkede seçim kazanıyoruz. 12-13 seçim kaybettin, hep onlarda beraberdin. Kazanan sen de onlarla beraberdin. Şimdi önümüzde yerel seçimler var. Bu yerel seçimlere Rize ve ilçelerimizle beraber hazır mıyız ? Ben 31 Mart’ta inşallah Rize’den tüm ilçeleriyle beraber çok güçlü bir ses bekliyorum” dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının ardından Rize’ye yapılan yatırımları tek tek sıralayarak toplu açılış törenini gerçekleştirdi. Kaynak: İHA

BM'den ateşkes çağrısı Haber

BM'den ateşkes çağrısı

Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres, Nepal Başbakan Pushpa Kamal Dahal'ın daveti üzerine 4 günlük resmi bir ziyaret için dün Nepal'in başkenti Katmandu'ya geldi. Guterres, Tribhuvan Uluslararası Havalimanı'nda Dışişleri Bakanı Narayan Prakash Saud ve üst düzey Dışişleri Bakanlığı yetkilileri tarafından karşılandı. Katmandu'da Nepal Başbakanı Pushpa Kamal Dahal ile ortak basın toplantısında konuşan Guterres, "Gazze'deki tüm rehinelerin derhal ve şartsız serbest bırakılması" konusundaki ısrarına devam edeceğini söylerken, “Çıkar için bu yasalar çarpıtılamaz. Dünya gözlerimizin önünde yaşanan bir insani felakete tanık oluyor” dedi. Guterres, “Sivillerin öldürülmesinin, yaralanmasının, kaçırılmasının asla hiçbir haklı gerekçesi olamaz” diyerek, Gazze'deki durumun her geçen saat "daha umutsuz" hale geldiğini belirtti. “İsrail'in uluslararası toplum tarafından desteklenen ve kritik derecede ihtiyaç duyulan insani bir duraklama yerine askeri operasyonlarını yoğunlaştırmış olmasından üzüntü duyuyorum" diye sözlerine ekledi. “Sivillerin korunması çok önemli” BM Genel Sekreteri Guterres, “Savaş Kanunları, insan yaşamını korumak ve insani kaygılara saygı göstermek için açık kurallar koyuyor. Gidecek güvenli hiçbir yeri olmayan 2 milyondan fazla insanın, acımasız bombardımana maruz kalırken yaşam için gerekli temel ihtiyaçlardan mahrum bırakılıyor” ifadelerini kullandı. Sorumluluk sahibi herkesi insanlık için geri adım atmaya çağıran Guterres, derhal insani ateşkesin imzalanması, tüm rehinelerin şartsız serbest bırakılması ve Gazze halkının ihtiyaçlarını karşılayacak kadar sürekli insani yardım sağlanması gerektiğini de yineledi. Guterres, "Gazze halkı, İsrail ve Nepal dahil dünya çapında etkilenen herkes için bu kabusa son vermek için güçlerimizi birleştirmeliyiz" dedi. Kaynak: İHA

Saldırılarda 24.gün geride kaldı Haber

Saldırılarda 24.gün geride kaldı

İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik 7 Ekim’de başlayan saldırılarında 24’üncü güne girildi. İsrail ordusu hava ve deniz operasyonları düzenlediği Gazze Şeridi’ne kara operasyonlarını da yoğunlaştırdı. Gece saatlerinde işgal altındaki Batı Şeria’ya bağlı Cenin şehrindeki İbni Sina Hastanesi’ne İsrail askerleri tarafından düzenlenen baskında açılan ateş sonucu 2 Filistinli hayatını kaybederken, en az 9 kişi yaralandı. İsrail işgali altındaki Batı Şeria bölgesinin başkenti Ramallah şehrine düzenlenen baskında ise 20 Filistinli tutuklandı. Saldırıların başladığı 7 Ekim’den bu yana Batı Şeria’da 114 kişi hayatını kaybederken, bin 600 kişi tutuklandı. Türkiye-Filistin Dostluk Hastanesi’ne saldırı İsrail ordusunun Gazze Şeridi’ndeki baskın ve saldırıları gece boyunca devam etti. Türkiye-Filistin Dostluk Hastanesi Direktörü Subhi Sukeyk, hastanenin çevresine düzenlenen hava saldırıları nedeniyle hastanenin büyük hasar gördüğünü belirtti. Gazze Şeridi’nde kanser hastalarının tedavi gördüğü tek hastane olan Türkiye-Filistin Hastanesi’nde geçtiğimiz haftalarda yakıt eksikliği nedeniyle bazı bölümlerin kapatıldığı öğrenildi. Nüfusu 2.3 milyon olan Gazze Şeridi’nde 9 bin kanser hastası olduğu tahmin ediliyor. BM: “Gazze Şeridi’ne 33 yardım tırı giriş yaptı” BM İnsani Yardım Koordinasyon Ofisi (OCHA) tarafından yapılan açıklamada, Refah Sınır Kapısı’ndan Gazze Şeridi’ne gitmek üzere dün su, yiyecek ve tıbbi malzeme taşıyan 33 tırın girdiği belirtildi. Açıklamada ayrıca, 33 tırın sınır kapısının açıldığı 21 Ekim tarihinden bu yana en büyük sevkiyatı gerçekleştirdiği kaydedildi. Sınır kapısının açılmasından bu yana Gazze Şeridi’ne geçen tır sayısı 117’ye ulaşırken, İsrail’in saldırılarından önce bölgeye her gün yük taşıyan 500 tır giriyordu. İsrail saldırılarında 47 cami ve 7 kilise yerle bir oldu İsrail’in 7 Ekim’den bu yana Gazze Şeridi’ne yönelik düzenlediği hava saldırılarında 47 cami ve 7 kilise yıkıldı. Son 3 haftada bölgedeki 203 okul ve 80 devlet dairesini vuran İsrail uçaklarının bombardımanında 32 bin bina da yerle bir oldu. Kaynak: İHA

Yıldırım'da 'dayanışma' gecesi Haber

Yıldırım'da 'dayanışma' gecesi

Ahmet Taner Kışlalı Meydanı'nda düzenlenen etkinliğe Yıldırım Belediye Başkanı Oktay Yılmaz’ın yanı sıra Yıldırım İlçe Kaymakamı Metin Esen, AK Parti 22. Dönem Bursa Milletvekili Faruk Anbarcıoğlu, Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Arif Bayrak, AK Parti Yıldırım İlçe Başkanı İrfan Akkaya, İl Başkan Yardımcıları Nurettin Özbağkıran, Ümmühan Fidan ve Şahin Biba, İl Gençlik Kolları Başkanı Ömer Faruk Temiztürk, İl Müftüsü Yavuz Sultan Karabayır, İlçe Müftüsü Ahmet Durmuş, kamu kurumu, dernek ve sivil toplum temsilcileri  ve vatandaşlar katıldı. BARIŞ HUZUR ASIRLARI YERİNE KAN VE GÖZYAŞINA BIRAKTI Yıldırım Medresesi Cami İmamı Kurra Hafız Uğur Gedik’in Kuran tilavetiyle başlayan program, Yazar Ramazan Kayan’ın Filistin söyleşisi ile devam etti. Ardından sahne alan Grup Tillo ve Eşref Ziya Filistin’e destek veren ezgileriyle unutulmaz bir gece yaşattı. Program, İl Müftüsü Yavuz Selim Karabayır tarafından dua okunmasıyla sona erdi. Programda konuşan Yıldırım Belediye Başkanı Oktay Yılmaz, “Müslümanların ilk kıblesi olan ‘Beyt-i Makdis’ Müslümanların yönetmeye başladığı ilk şehir değildi ama yönettiği en hassas şehirdi. Hz. Ömer, Selahattin Eyyübi, Yavuz Sultan Selim, Kanuni Sultan Süleyman bu topraklarda her sadece Müslümanların değil, Yahudilerin de Hristiyanların da haklarını koruyarak ve inançlarını yaşamlarını sağlayarak burada barış, huzur asırları tesis etti. 1948 yılında İsrail’in resmen kurulması ile birlikte ise buradaki barış ve huzur asırları yerini zulme, baskılara, hoşgörüsüzlüğe, cinayetlere, kana ve gözyaşına bıraktı. Sadece Müslümanların kutsalları değil Hristiyanların kutsalları da İsrail’in tehdidi altına girdi. Bunların müsebbibi olan İsrail, insanlık ve Ortadoğu tarihinde kanlı bir parantez olarak kalacak. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın dediği gibi ‘dünya beşten büyüktür’ diyoruz. Filistinli kardeşlerimizin her zaman yanındayız. Ayaklarına Kudüs gücü gelerek meydanı dolduran tüm kardeşlerimize teşekkür ediyorum. 75 yıldır İsrail’in zulmü karşısında sadece ve sadece yüreklerindeki imanın gücüyle haklı mücadelesi ile bizlere örneklik gösteren, inançlarını ve vatanlarını savunurken şehit düşen kardeşlerimize rabbimden rahmet diliyor ve bu mücadelede yaralanan gazilerimize acil şifalar diliyorum. İnsanlığın ve Müslümanların haysiyetini koruma görevini üstlenen onurlu Filistin halkına şükranlarımı sunuyorum” dedi.  Kaynak: BÜLTEN

İnegöl'de Filistin konuşuldu Haber

İnegöl'de Filistin konuşuldu

İnegöl Belediyesi, tüm dünyanın gözü önünde İsrail’in adeta katliam yaptığı Filistin’de yaşananlar hakkında vatandaşların bilinçlenmesi ve bölgeyle ilgili doğru bilgiye ulaşılması adına Müstafi Tümamiral Doç. Dr. Cihat Yaycı’nın konuşmacı olarak katıldığı “Filistin-İsrail Savaşı ve Türkiye’nin Stratejisi” konulu seminer düzenledi. Cuma akşamı 20.00’da Beşinci Mevsim Kültür Sanat Merkezinde gerçekleştirilen programa; Kaymakam Eren Arslan, Belediye Başkanı Alper Taban, Belediye Başkan Yardımcısı Fevzi Dülger, İnegöl MYO Müdürü Prof. Dr. Hikmet Sami Yıldırımhan, AK Parti İlçe Başkanı Mustafa Duruş, MHP İlçe Başkanı Uğur Bayram, Sultan Abdülhamid Han Kültür ve Eğitim Derneği Başkanı Turgay Yazıcı, İnegöl Ülkü Ocakları Başkanı Burak Bingül ile vatandaşlar katıldı. İSRAİL TOPRAKLARINI GENİŞLETMEK ZORUNDA, ETRAFA SALDIRACAK Seminerde Filistin’de yaşananları ve dünden bugüne Filistin-İsrail arasında yaşanan çatışmaların sürecini anlatan Müstafi Tümamiral Doç. Dr. Cihat Yaycı, İsrail’in nüfusunun hızla arttığı ve yayılmacı politikası nedeniyle toprağa ihtiyacı olduğunu ifade etti. İsrail nüfusunun 70 yılda 10 kat arttığını kaydeden Yaycı, “İsrail’in doğurganlık oranı, OECD ortalamasının iki katı. 2060’ta nüfusları 21 milyon olacak. Bu nedenle İsrail topraklarını genişletmek zorunda. Dünyanın en kalabalık kıtası olan Çin ve Hindistan’a ev sahipliği yapan Asya’da km2 başına 109 kişi düşüyor. İsrail’de ise km2 başına 550 kişi düşmektedir. Dünyada km2 başına düşen insan sayısı bakımından en kalabalık ülkeler Filistin ve ikinci sırada İsrail gelir. İsrail 1947’den bu yana geçen sürede Filistin topraklarının yüzde 85’ini yuttu. Golan ve Lübnan’da işgaller yaparak oraları kendi toprağı yaptı ve İsrail işgallerle kendisini büyütmeye devam etti. İsrail dünyanın en genişleyici devletidir. Kendi sınırlarının iki katı büyümüştür. Dolayısıyla İsrail’in felsefesini iyi anlamak lazım. İsrail etrafa saldıracak. Mesele Gazze değil” dedi. FİLİSTİN’İ KİM YÖNETİYOR, ENDİŞE DUYUYORUZ Filistin’in iki bölümden oluştuğunu da dile getiren Cihat Yaycı, “Batı Şeria ve Gazze... İkisi birleşikti, işgal ede ede bu hale geldi. Filistin’in denize kıyısı olan tek toprağı Gazze şerididir. Güney Kıbrıs Rum Yönetimi ile 2010’da bir anlaşma yaptı İsrail, deniz yetki alanları anlaşması. Bununla birlikte İsrail Filistin’in denizdeki alanlarını da işgal etti. Bunun farkına biz Türklerden başka kimse varmadı. Libya ile bir anlaşma yaptık biliyorsunuz. Aynısını Filistin ile de yapalım istedik. Filistinli yetkililer kabul etmedi. Hazırlıklarımızı yaptık, dosyaları gönderdik. Eğer etseydiler, kara ülkesinin 10 katı kadar deniz ülkesi elde edeceklerdi. Ama imzalamadılar. Neden? İsrail... Filistin’i kim yönetiyor diye de insan endişe duyuyor açıkçası. Bunu imzalamayarak şu anki işgalin önün açtılar. Bakın Gazze kaybedilirse denizden ne tahliye ne de takviye yapılabilecek. Oradaki doğalgaz ve petrol yatakları da İsrail’e geçmiş olacak” diye konuştu. İSRAİL SALDIRIYI BİLİYOR MUYDU? Cihat Yaycı, İsrail’in Gazze sınırında çok ciddi tedbirlerle sınırı koruduğunu da hatırlatarak şöyle konuştu: “Hamas İsrail’in haberi olmadan, alınan o kadar tedbire rağmen sınırı nasıl geçti? Mısır, saldırıdan 3 gün önce İsrail’i uyardıklarını söyledi. Netanyahu bunun sorulması üzerine olayı geçiştirdi. Daha sonra yapılan açıklamalardan da yola çıkarak, İsrail’in saldırıyı bildiği görülüyor. Peki Hamas’ın saldırısı kime yaradı? Hamas içerisinde ülkemizdeki fetöcüler gibi içeri sızmış hainler mi vardı ya da Hamas tuzağa mı düştü. Birileri Hamas’a İsrail saldırmadan sen saldır denmişte olabilir. Her halükarda İsrail’in tuzağı görülüyor. Hamas yetkilileri biz saldırmasak onlar bize saldıracaktı diye cevap verdiler. Çok ciddi bir kurgu var ortada. Hamas saldırır saldırmaz Cumartesi günü bebek başlarının koparıldığı, yakılıp yıkıldığı videolar servis edildi dünyaya. Hazır olan görüntüler birden çıktı ortaya. Müslüman milletler bile böyle vahşet olur mu deyip Filistin’e Hamas’a destek vermekten imtina ettiler. İsrail için bu bulunmaz bir fırsat oldu. Aradan birkaç gün geçince bu görüntülerin hepsinin kurgu olduğu ortaya çıktı. Ancak artık kamuoyu oluşmuştu. Ardından İsrail’in saldırıları başladı.” TÜRKİYE HAREKATLARLA KURULAN KOİDORU PARÇALADI “Herzog’un 1896’da yazdığı plan işletiliyor. Bugüne kadar Herzog’un dediği her şey oldu. İsrail'in bölgedeki en büyük düşmanı, onu en çok eleştiren, tehdit eden kimdi? İran. İran’ın en büyük düşmanı da İsrail… İsrail’de benim en büyük düşmanın İran dedi. İran’ın silahlanmasıyla, İsrail’de bunlar beni yok edecek deyip kendini korumak bahanesiyle silahlanmaya başlamadı mı? Herkes bunu o gün makul gördü. Peki bugüne kadar İran’dan İsrail için geliştirdiklerini söyledikleri füzelerden bir tane bile atılmış mıdır? Hayır. Ama İsrail bu sürede silahlanmış ve güçlenmiştir. 1979’da İsrail ve Amerika’nın Ortadoğu’da var olma süreci başlatıldı. 1980’den sonra İran Irak savaşıyla ırak güçten düşürüldü. Körfez savaşlarıyla üçe bölündü. Sonra IŞİD ortaya çıkarıldı. ABD burada IŞİD var, mücadele etmemiz gerek dedi. Sonra Suriye’de hiçbir şey yokken iç savaş çıktı. Burada ABD PKK’nın adını değiştirip IŞİD’le mücadele etmesi için YPG’yi oluşturdu. Ama Türkiye Fırat Kalkanı, Barış Pınarı, Zeytin Dalı harekatlarıyla kurulan koridoru parçaları, Türk Kılıcını oraya soktu. Aynı şekilde 2003’te 1 Mart tezkeresi geçmiş olsaydı, bugün Irak’ı kuzeyinde de Barzani değil biz olacaktık.” TÜRK’ÜN TÜRK’TEN BAŞKA DOSTU YOKTUR “İsrail Gazze, Hamas değil de neden Halep ve Şam hava limanlarını bombalıyor. Rusya, PKK Türkiye’ye saldırdığı halde Türk uçaklarının Suriye’de uçuş yapmasına müsaade etmezken, İsrail uçaklarının bombardımanına neden izin veriyor. Rusya mı dostumuz? Bunlar masanın üzerinde bilek güreşi yaparken masanın altından tokalaşıyor. Türkiye masanın üzerine de altına da bakmalı. Türk’ün Türk’ten başka dostu yoktur. Ama moralinizi bozmayın, bu tarihten beri böyleydi zaten. Allah’ın izniyle Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar olacaktır.” ASIL HEDEF TÜRKİYE “Hamas’ın 6 tane lideri var. Durum çok başka. Hedef Türkiye. Bu liderler İsrail tarafından bir dönem tutuklanıp sonra serbest bırakılıyor. Bunların hepsi sorgulanmalı. 6 liderden 4’ü böyle. Peki yapılmak istene ne? Yapılmak istenen şu; İsrail Lübnan’a saldıracak dedik ilk gün, saldırdı. Hizbullah’ı bahane gösterdi. Suriye’ye saldıracak dedik, saldırmaya başladı. Bundan bir buçuk ay önce bir el PKK’ya Deyrizor’un güneyine in, bu bölgeye yaklaş emri verdi. Arap aşiretleriyle çatışmalar çıktı aralarında hatırlarsanız. Her şey planlı programlı. İsrail buradan da kendisine sözde saldırıyı bahane edip saldırdığında PKK ve YPG ile birleşirse, Türkiye’ye komşu oluyor. Arz-ı Mevud’a göre 22 vilayetimiz, İsrail’in sahip olmak istediği topraklar. Özellikle son dönemde yaşananlardan da Türkiye’nin hedef alındığı gösteren 4 mesaj var. Birincisi; Suriye’de ABD F-16’larının SİHA’mızı düşürmesi. İkincisi ABD uçak gemisinin Abdülhamid Han Sondaj Gemimizin 5 mil yakınına ve sözde Sevilla Üniversitesi Haritasının sınır çizgisinde durması. Üçüncüsü ABD Başkanının Türkiye’yi “ABD’nin milli güvenliğine olağanüstü tehdit” olarak nitelemesi. Dördüncüsü de Türkiye’nin ABD’yi, ABD’nin de Türkiye’yi muhatap almaması.” Seminer sonunda Belediye Başkanı Alper Taban da sahneye çıkarak kısa bir selamlama konuşması yaptı. Başkan Taban, “Kıymetli hocamız geçmiş tecrübesi ve bakış açısıyla yaşananları bizlere tüm çıplaklığıyla anlattı. Ben de çok dikkat çekici buldum. Aslında meseleler göründüklerinin çok daha ötesinde meseleler. Bizler de hocamızın anlatımlarıyla aydınlandık. Cihat Yaycı hocamız ve siz kıymetli vatandaşlarımıza teşekkür ediyorum” dedi. Konuşma sonrası Başkan Taban, Cihat Yaycı’ya gecenin anısına hediye takdimi gerçekleştirdi. Kaynak: Bülten

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.