SON DAKİKA
Hava Durumu

#fakülte

A Gazete - fakülte haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, fakülte haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

BUÜ gönüllü sağlık hizmetini sürdürüyor Haber

BUÜ gönüllü sağlık hizmetini sürdürüyor

'Herkese eşit ve ücretsiz sağlık hizmeti' ilkesiyle 1999-2000 Eğitim ve Öğretim yılında kurulan Sağlık ve Etik Düşünce Topluluğu, düzenli olarak gerçekleştirdikleri çadır projesinin 28.’sini bu yıl da İznik Çiçekli Köyü’nde yaptı. Sadece Bursa sınırları içerisindeki köylere giden Topluluk üyeleri, organizasyon öncesi belirledikleri yeri valilik, kaymakamlık, il sağlık müdürlüğü ve ilçe sağlık müdürlüğüne iletiyor ve gerekli tüm izinleri aldıktan sonra tüm hazırlıklarını 2 gün öncesinde yaparak hep birlikte yola koyuluyor. Birçok kurumdan hekim ve öğretim üyesinin katkıları ile ücretsiz muayene, tedavi, danışmanlık, eğitim seminerleri ve benzeri hizmetleri sosyo-ekonomik düzeyi düşük olan köylerde sunduklarını söyleyen Topluluk Danışmanı Prof. Dr. Sinan Çavun, “Belirlediğimiz yere vardığımızda önce köy okulunu küçük bir hastaneye çevirip bahçeye projeye adını veren hastaların ateş, nabız ve tansiyonun ölçüldüğü bir çadır kuruluyor. Ertesi gün gelecek olan hastalar için tüm hazırlıklar tamamlanıyor. Okulun girişine, gelen hastalar için bir kayıt masası kuruluyor ve hastalardan gerekli bilgiler burada alınıyor. Kayıt masasında bilgileri alınan hastaların birinci, ikinci ve üçüncü sınıf öğrencileri tarafından ateş-nabız- tansiyon çadırında ölçümleri yapıldıktan sonra bu hastalar anamnez odalarına yönlendiriliyor. Anamnez odalarında dördüncü ve beşinci sınıf öğrencileri hastaların öykülerini dinleyerek onları anlamaya yönelik sorular soruyor. Anamnez tamamlanınca hastalarımız muayene odasına yönlendiriliyor. Muayene odasında altıncı sınıf öğrencilerimiz (intern hekimler), pratisyen, asistan ve uzman hekimler ile fakültemiz öğretim görevlileri hastalarımızı muayene ediyor. İleri tetkik ve tedavisi gereken hastalara ise izlemeleri gereken yöntemler anlatılıyor ve doğru olarak yönlendirilmeleri sağlanıyor” açıklamasında bulundu. Hem mesleği hem de şartları öğreniyorlar Ayrıca Bursa Verem Savaş Derneği’nin destekleriyle gerekli görülen hastalara solunum fonksiyon testi, göz taraması ve kulak taraması uygulandığını aktaran Prof. Dr. Sinan Çavun, “B.U.Ü Sağlık Uygulama ve Araştırma Merkezi Başhekimliği desteğiyle de EKG çekimi yapıldı. Bu sayede gelen hastalara daha kapsamlı bir tarama yapılmış oldu. Toplamda 240 hastanın bakıldığı bu proje sayesinde hem sağlık hizmetlerinin yeterli olmadığı köylerimizde hastalarımız ücretsiz muayene edilerek sağlık hizmeti verilmekte hem de tıp fakültesi öğrencileri hastalar ile erkenden çalışma fırsatı bularak ilk mesleki tecrübelerini kazanmaktadır. Ayrıca bu proje, öğrencilerin tıp eğitimlerini tamamladıklarında kırsal alanda karşılaşacakları zorlukları mezuniyet öncesinde tecrübe etmelerini sağlayan bir etkinliktir” dedi. Kaynak: İHA

BUÜ'ye YÖK'ten destek Haber

BUÜ'ye YÖK'ten destek

2023 yılı Araştırma Üniversiteleri Destek Programı (ADEP) projesinin çağrı alanlarından biri olan “Hayvan Besleme” alanına yönelik olarak çalışmalar içeren proje ile hayvan besleme konusunda yararlar sağlayan probiyotik bakterilerin doğal kaplama materyali olan keçiboynuzu unu üzerine enkapsüle edilmesi ve hayvan beslemede yem katkı maddesi olarak kullanımı araştırılacak. Multidisipliner bir çalışma olarak yürütülecek olan proje ekibinde; Ziraat Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Lütfiye Yılmaz Ersan, Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ekin Sucu ve Fen Edebiyat Fakültesi Kimya Bölümü yüksek lisans öğrencisi Elif Tülek yer alıyor. Proje hakkında açıklamada bulunan Prof. Dr. Saliha Şahin; ‘‘Dünya nüfusunun artışı, hayvansal ürünlere olan talebi artırmış, ancak bu sektörü etkileyen sorunlar, düşük kaliteli yemler, iklim değişikliği, parazitler ve hastalıklar gibi faktörlerle karşı karşıya bırakmıştır. Dirençli patojen bakterilerin yayılmasının yanı sıra hayvansal ürünlerdeki antibiyotik kalıntıları endişeleri, hayvan sağlığını iyileştirmek ve verimi artırmak için probiyotikler gibi doğal alternatif yem katkı maddelerine olan ilgiyi artırmıştır. Tarım sektöründe özellikle ruminantların sindirim sistemi fermantasyonu, hayvan dışkı ve idrarı, solunum gibi faaliyetler sonucu atmosfere yayılan CO2, CH4 ve N2O gibi sera gazlarının büyük kaynağı olup bazı probiyotiklerin metan üretimini azaltma potansiyeline sahip olduğu ve bu sayede karbon ayak izini azaltmada umut verici sonuçların elde edilebileceği bilinmektedir’’ şeklinde konuştu. Bu projenin hayvansal üretimde sürdürülebilirlik açısından önemli bir adım olabileceğini ifade eden Prof. Dr. Şahin, probiyotik bakterilerin doğal kaplama materyali olan keçiboynuzu unu üzerine enkapsülasyonu sonucu elde edilen mikroenkapsüle bakterilerin, hayvan beslenmesinde yeni bir yem katkı maddesi kaynağı sağlayabileceği ve antibiyotik kullanımının azaltılmasına yardımcı olabileceğini vurguladı. Projenin, alternatif ve kaliteli yem katkı maddelerinin üretilmesi, üretilen yem katkı maddelerinin kalitesinin artırılması ve yeni yem katkı maddesi kaynaklarının araştırılması konusuna değer katacak nitelikte olduğunu söyleyen Şahin; “2 yıl boyunca sürdüreceğimiz projenin sonunda hayvan besleme alanında fonksiyonel yem katkı maddesi geliştirilerek yeni fonksiyonel ürünlerin endüstriyel alanda kullanılabilirliğinin tanımlanmasını hedefliyoruz” dedi. Kaynak: İHA

BUÜ'den 100. yılda dinamik kongre Haber

BUÜ'den 100. yılda dinamik kongre

BUÜ Mimarlık Fakültesi; Bursa Büyükşehir Belediyesi, Osmangazi Belediyesi, Yıldırım Belediyesi, Nilüfer Belediyesi, Mimarlar Odası Bursa Şubesi ve BUSİAD işbirliğinde Cumhuriyetin 100. Yılına özel bir kongre programı hazırladı. Dünyanın ve Türkiye’nin önde gelen akademisyenleri ile meslek insanlarının konuşmacı olarak yer aldığı programınaçılış törenine BUÜ Rektörü Prof. Dr. Ferudun Yılmaz, Bursa Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Gülten Kapıcıoğlu, Osmangazi Belediye Başkanı Mustafa Dündar, Yıldırım ve Nilüfer ilçelerinin belediye başkan yardımcıları, Mimarlar Odası Bursa Şubesi Başkanı Şirin Rodoplu Şimşek, BUSİAD ve İMSİAD yöneticileri, araştırmacı, akademisyen ve öğrenciler katıldı. Prof. Dr. Mete Cengiz Kültür Merkezi’ndeyapılan törende konuşan Rektör Prof. Dr. Ferudun Yılmaz, Cumhuriyetin 100., Mimarlık Fakültesi’nin ise 30. yılında gerçekleştirilen kongrede emeği geçen herkese teşekkür etti. Üniversitelerin genel anlamda sağlık, sosyal, fen ve mühendislik bilimleri genelinde eğitim verdiğini, mimarlığın ise bu alanların tam ortasında yer aldığını kaydeden Prof. Dr. Ferudun Yılmaz; “Gündelik anlamda da hayatın tam orta yerinde mimarlık mesleğini görüyoruz. Tek başına son derece kıymetli bir bilim alanıdır. Türkiye’de bulunan mimari birikim açısında en kıymetli illerin başında Bursa geliyor. Bunu iyi veya kötü kullandığımızı aramızda bulunan uzmanlarımız yorumlayacak. Şahsi anlamda bu konuda ciddi okumalarım oldu. Hızlı teknolojik gelişim, mekanların değişimine ve dönüşümüne neden oldu. Bugün kongremizde yer alan kıymetli isimler Bursa’daki 100 yıllık kent ve mimari konusunu anlatacak. Tüm katılımcılara ve programda emeği geçen herkese gönülden teşekkür ediyoruz” diye konuştu. Osmangazi Belediye Başkanı Mustafa Dündar ise konuşmasına Filistin’de yaşanan insanlık dramına dikkat çekerek başladı. Başkan Mustafa Dündar, dünyanın sessiz kaldığı olaylar konusunda çözümün Türkiye öndeliğinde bulunabileceğini vurguladı. Cumhuriyetin 100. yılında son derece kıymetli bir organizasyona ev sahipliği yaptıklarından ötürü Üniversite yöneticilerini tebrik eden Mustafa Dündar; “Burası Bursa. Osmanlı Devletini kuran şehir. Osmangazi Belediyesi de yapmış olduğu çalışmalarda sahip olduğu tarihi dokuyu, eski Bursa’yı ve mimarisini ayağa kaldırmıştır ve kaldırmaya devam edecektir. Bunu üniversitelerle, akademisyenlerimizle yapıyoruz. Çalışmalarımızın altında bilimsel bir yapı var. Milletimize hizmet götürürken bu anlayışla hareket ediyoruz. Geçmişte milletimiz kültürü doğrultusunda çok kıymetli bir toplum yaşantısı sürdürdü. Bugün ise geldiğimiz noktada batıdan alınan proje örnekleri ülkemizde yapılmaya devam ediyor. Milletimize ve kültürümüze hitap etmeyen örnekler var. Bu sıkıntıyı hep birlikte aşabiliriz. Genç mimarlarımıza ve mühendislerimize büyük sorumluluklar düşüyor. Tarihi dokunun korunması, kültürümüze uygun yapıların inşa edilmesi için el birliğiyle çalışmaya hazırız. Osmangazi Belediyesi olarak biz bu anlayışla çalışmalarımızı yürütüyoruz” şeklinde konuştu. Sorunların çözümü planlamada Osmangazi Kent Meydanı projesini Bursa’nın bir projesi olarak başlattıklarını, şuanda ise Türkiye’ye hitap eden bir çalışma olduğunu belirten Başkan Dündar; “2009’da göreve geldiğimizde başladığımız bir çalışmaydı. Şuanda ilk etabını ancak bitiriyoruz. İkinci etabına da vakit kaybetmeden devam edeceğiz. Mühendislik ve Mimarlık Fakültemizin öğrencileri oraya geliyor, proje üzerinde inceleme yapıyor. Çarşamba Pazaryeri Projemiz ise beton ile demirin yatay zeminde kullanıldığı nadir projelerden birisi olmuştur. Ayrıca belediyemiz Türkiye’deki büyükşehirler arasında zemin + 5 kat uygulayan ilk ve tek belediyedir. Arsa sıkıntısı büyük bir sorundur. Kentsel dönüşüm olsun diye bir mahalleye gittiğimizde bu sorunu birebir yaşıyoruz. Bunu çözmenin yolu, planlamaktan geçiyor. Üniversitemizin ilgili bölümlerine ve akademisyenlerine düşüyor” dedi. Ortak akılla çözülecek Bursa Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Gülten Kapıcıoğlu da Bursa’nın tarihi ve kültürel geçmiş anlamında çok zengin bir şehir olduğunu kaydetti. Antik çağlardan itibaren yerleşim yeri olarak kullanılan kentin kültürel mirasını ihya etmek için önemli çalışmalara imza attıklarını söyleyen Gülten Kapıcıoğlu; “Bugüne kadar gelen eserler bizim için bir miras niteliğindedir. Bundan sonra yapılacak olanlar da bizim tarihe not düştüğümüz eserler olacak. Bu konuda yöneticilerin, mimarların ve diğer ilgili alan temsilcilerinin sorumluluğu bulunuyor. Bursa, son 60 yıldır yoğun bir kalkınma dönemi yaşıyor. Bunun artı ve eksileri elbette var. Doğrular da bizim, yanlışlar da bizim. El birliği ile doğrularımızı çoğaltacak, eksiklerimizi de yine el birliğiyle gidereceğiz. Şehrimizdeki planlama hareketi ne yazık ki göçün gerisinde kaldı. Ancak biz yerel yönetimler olarak bugünün dünyası üzerine şehirlerimizi dönüştürmeye ve yeni nesillere en iyi şekilde aktarmaya çalışıyoruz. Şehir ve kentleşme konusunda ciddi bir mesai harcıyoruz. Bursa Büyükşehir Belediyesi olarak kentsel dönüşüm başlığı altında yaklaşık 2500 dönümlük alanda proje yürütüyoruz. Ortak akıl ile meseleleri çözeceğiz. Harika bir şehirde yaşıyoruz. Farkındalığımız yüksek. Bugün burada çok sayıda insan Bursa’daki mimari konular ele alacak. Programın hayırlara vesile olmasını diliyoruz” şeklinde konuştu. İlçe belediye başkan yardımcıları, Mimarlar Odası Bursa Şubesi Başkanı Şirin Rodoplu Şimşek ve Mimarlık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Tülin Vural Arslan’ın da kısa birer konuşma yaptığı program meslek duayenlerinin katıldığı oturumlarla devam etti. Kaynak: İHA

BUÜ, TEKNOFEST'TEN ödülle döndü Haber

BUÜ, TEKNOFEST'TEN ödülle döndü

Bursa Uludağ Üniversitesi (BUÜ) Tıp Fakültesi öğrencisi İsmail Emir Yassı ile Translasyonel Tıp Ana Bilim Dalı Kurucu Başkanı Prof. Dr. Şehime Gülsün Temel'in ürettiği giyilebilir destek ve rehabilitasyon cihazı, TEKNOFEST’te Sağlık ve Yaşam Teknolojileri Kategorisi’nde En İyi Ön Kuluçka Girişimci Ödülü’ne layık görüldü. BUÜ’lüekip ödülünü Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın elinden aldı. BUÜ Tıp Fakültesi Translasyonel Tıp Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Şehime Gülsün Temel ve öğrencisi İsmail Emir Yassı’nın tasarlayıp geliştirdiği ve endüstriyel ürün alanında üniversitenin ilk tescilli ürünü olan Mobil El Dış İskeleti, katıldığı TEKNOFEST Yarışları’nda Sağlık ve Yaşam Teknolojileri Kategorisi’nde En İyi Ön Kuluçka Girişimci Ödülü’nü almayı başardı. 29 Eylül tarihinde İzmir’de gerçekleştirilen ödül törenine katılan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, birinci seçilen projenin ödülünü Prof. Dr. Şehime Gülsün Temel ve takım üyesi olan BUÜ Mühendislik Fakültesi Elektrik ve Elektronik Mühendisliği Bölümü yüksek lisans öğrencisi Ahmet Durmaz’a takdim etti. Projenin el ile kavrama fonksiyonunu yitiren hastalar için önemli bir destek sağlayacağını ifade eden Prof. Dr. Şehime G. Temel, topluma fayda sağlayabilecek ürünler geliştirmeyi hedeflediklerini vurguladı.İsmail Emir Yassı'nın söz konusu proje fikriyle kendisine ulaştığına değinen Temel, "O zamanlar pandemi süreci devam ediyordu. İnternet üzerinden bana sunum yaptı, çok etkilendim. Bir eğitmen gibi sunum yaptı. Her şeye hakimdi. Yazılımından tutun elektronik aksamına kadar her şeyi çok net anlattı. Birlikte çalışmayı tamamladık. Endüstriyel ürün konusunda tescilimizi aldık. Ulusal ve uluslararası alanda da patent girişimlerimiz var. O kısmı da en kısa sürede tamamlayacağız. Projemizle TEKNOFEST’e de katılmak istedik. Yapılan değerlendirmeler sonucunda en iyi girişimci ödülüne layık görüldük. Gerçekleştirilen törende de ödülü Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın elinden aldık. Mutluyuz ve gururluyuz. Bizlere destek veren üniversite ve fakülte yöneticilerimize, ödül alan PullExo Takımımızın kaptanı İsmail Emir Yassı ve takım üyeleri Ahmet Durmaz ile Eren Ekeer’e teşekkür ediyorum. Rektörümüz Prof. Dr. Ferudun Yılmaz, bizleri ödül töreninde yalnız bırakmadı. Hep birlikte bu mutluluğu yaşadık. Yeni başarılar için çalışmaya devam edeceğiz” diye konuştu. Programı hocasının gerçekleştirdiği canlı bağlantı ile telefondan takip eden BUÜ Tıp Fakültesi öğrencisi İsmail Emir Yassı ise projenin prototiplerini Bursa Coşkunöz Eğitim Vakfının sağladığı burs ve katmanlı üretim desteği sayesinde geliştirdiklerini dile getirdi. Duygularını yapılan telefon bağlantısında aktaran İsmail Yassı Emir: "Türkiye'de satışa sunulan el dış iskeletleri ithal ediliyor ve ulaşılması güç fiyatlara satılıyor. 'Daha iyisini daha uygun fiyata neden Türkiye'de üretemeyelim?' diye kendimize sorduk. Üretilen prototiplerin performansı ve özellikleri hakkındaki bilimsel makalenin ise yıl içinde yayımlanması planlanıyor. Cihaz son haline geldiğinde beyin aktivitesi sinyalleriyle de kontrol edilebilmesini hedefliyoruz. Türkiye'de üretim hedefimizi gerçekleştirmek üzere devlet ve endüstri desteğiyle şirketleşme sürecimiz devam ediyor. Birkaç yıl içinde son ürünü ulaşılabilir fiyatlarla geniş bir hasta popülasyonuyla buluşturabilmeyi umuyoruz" dedi. ABD'deki Harvard MedicalSchool'a beyin stimülasyonu konusunda eğitim almak ve bilimsel çalışmalarda bulunmak üzere burslu davet edildiğini bildiren Yassı, "Şu an Harvard MedicalSchool'da eğitim görüyorum. Mezun olduktan sonra da bu alanda kendimi geliştirmeyi ve Türkiye'ye katma değeri yüksek projeler geliştirmeyi hedefliyorum" açıklamasında bulundu. İzmir’de gerçekleştirilen Türkiye’nin en büyük hava ve uzay teknolojileri organizasyonu olan TEKNOFEST’e katılan BUÜ Rektörü Prof. Dr. Ferudun Yılmaz da akademisyen ve öğrencilerinin elde ettiği başarının kendilerini gururlandırdığını söyledi. Projenin bilim, teknoloji ve sağlık alanında son derece kıymetli bir çalışma olduğuna işaret eden Rektör Yılmaz, çalışmanın geliştirilmesi ve ülke insanının faydasına kullanılabilmesi adına her türlü desteği vermeye devam edeceklerinin altını çizdi. Kaynak: İHA

BUÜ'lü profesör 'Usul Çalışmaları'na destek olacak Haber

BUÜ'lü profesör 'Usul Çalışmaları'na destek olacak

BUÜ İlahiyat Fakültesi Felsefe ve Din Bilimleri Bölümü Mantık Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Aytekin Özel’in ADEP kapsamında hazırladığı ve 3 yıl sürecek olan projesi, Din Bilimlerinde kullanılan Usûl (metodoloji) alanına yeni bir açılım sağlamayı hedefliyor. “Modern Formel Mantık Bakımından Aristoteles’in Kıyas Teorisi ve Din Bilimlerinde Kullanılmasının İmkânı” başlıklı proje; ilk olarak, tarihi süreç içerisinde pek çok bilimde bir araç olarak kullanılan Aristoteles’in kıyas teorisinin modern zamanlardaki yorumlarına, ikinci olarak ise söz konusu teorinin yeni yorumlarını, özelde İslam İlimleri genelde de Din Bilimleri metodolojisinde nasıl kullanılabileceğinin imkanını araştırmaya odaklanıyor. Çalışmanın ilk yılını geride bıraktıklarını açıklayan Prof. Dr. Aytekin Özel, önemli metinleri kritik eden proje ekibinde yer alan araştırmacı ve bursiyerlerden de 2 yüksek lisans tezini 2023 yılı içerisinde projenin birer çıktısı olarak tamamlamayı hedeflediklerini söyledi. "Çağdaş dönem Aristoteles yorumları kısmı için yurtdışı (İngiltere) ayağı da bulunan projeye müzakere yoluyla akademik destek alındığının altını çizen Özel, BUÜ dışında 3 üniversiteden (Ondokuz Mayıs, Uşak, Selçuk) araştırmacının da ekipte görev aldığını aktardı. USUL ALANINA KATKI SAĞLAYACAK YENİ PERSPEKTİFLER TESPİT EDİLDİ Projenin detayları hakkında bilgi veren Prof. Dr. Aytekin Özel; “Biz öncelikle modern dönemde Aristoteles’in kıyas sistemine yönelik ortaya çıkan metinleri kritik ederek nitel araştırma yöntemlerini, metinsel karşılaştırma tekniklerini, mantık biliminin iç disiplininde kullanılan kendine özgü metotları, çağdaş argümantasyon teknik ve usullerini kullanarak, o metinlerden hangisinin en iyi bir şekilde Aristoteles’i anladığını ve Aristoteles’in kıyas sistemini yeniden yorumlayabildiğini belirlemeye çalışıyoruz. Yeni bir mantıksal yorum geliştirmeye ve daha sonra da bu yorumun dini bilimlerinde kullanılmasının imkanını ortaya koymaya çalışıyoruz” şeklinde konuştu. Aynı zamanda Balıkesir Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekanlığını da yürüten Prof. Dr. Özel, projenin toplam bütçesinin 399.407,83 TL olduğunu açıkladı. Kaynak: Uludağ Üniversitesi Bülteni

BUÜ başarısına başarı katıyor Haber

BUÜ başarısına başarı katıyor

BUÜ Tıp Fakültesi, uluslararası arenada tanınırlığını artıran yeni gelişmelere imza atmaya devam ediyor. Tıp Fakültesi bünyesinde verdiği nitelikli eğitim ile adını duyuran Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı, Avrupa Jinekoloji ve Obstetri Kurulu tarafından yapılan denetimlerin ardından akredite edilmeye hak kazandı. Anabilim Dalı, akreditasyon kurulu tarafından 1 Ağustos 2027 yılına kadar uluslararası geçerliliği olan eğitim ve diploma verebilecek. Başarı genele yayılacak BUÜ Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Funda Coşkun, elde edilen akreditasyon başarısından ötürü tüm anabilim dalında görev yapan akademik ve idari personeli tebrik etti. Fakültenin her alanda çok daha nitelikli çalışmalar yürütebilmesi için hep birlikte çalışmaya devam edeceklerini vurgulayan Dekan Prof. Dr. Funda Coşkun, “Göreve gelmemizin ardından geniş bir faaliyet planı oluşturduk. Fakültemizde görev yapan akademik personelimizin sahip olduğu niteliğin gerçek anlamda ortaya çıkarılabilmesi için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Akreditasyon başarısının genele yayılması, fakültemizdeki kaliteli eğitimin ulusal ve uluslararası arenada bilinirliğinin artırılması için yeni adımlar atmaya devam edeceğiz” şeklinde konuştu. “Nitelikli bir üniversite modeli ortaya çıkaracağız” BUÜ Rektörü Prof. Dr. Ferudun Yılmaz da, fakülte ve anabilim dalı yöneticileri ile akreditasyonun alınmasında emeği bulunan tüm akademik ve idari personele teşekkür etti. Üniversitedeki eğitimin niteliğini adım adım yükseltmeye devam ettiklerini kaydeden Rektör Yılmaz, “Araştırma Üniversitesi misyonumuz çerçevesinde çok daha nitelikli bir çalışma ortamı oluşturmak ve öğretim üyelerimizin eğitim faaliyetlerindeki donanımını daha görünür hale getirmek istiyoruz. Alınan her akreditasyon başarısı, bilimsel ve akademik anlamda üniversitemize olumlu geri dönüşler sağlıyor. Bu anlamda tüm kurum ve kuruluşlarımızı kapsayacak şekilde büyük bir akreditasyon çalışması yürütüyoruz. Bir önceki yönetim zamanında başlatılan bu faaliyetlerinin meyvelerini almaya başladık. Yeni dönemde de aynı kararlılık ile çalışacak ve çok daha nitelikli bir üniversite modeli ortaya çıkaracağız” açıklamasında bulundu. Kaynak: İHA

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.