SON DAKİKA
Hava Durumu

#Diyarbakır

A Gazete - Diyarbakır haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Diyarbakır haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Neşe öğretmen unutulmadı! Haber

Neşe öğretmen unutulmadı!

Diyarbakır'ın Bismil ilçesinde PKK'lı teröristlerin saldırısı sonucu 1993 yılında henüz 25 günlük öğretmen olan Neşe Alten (21), yanında bulunan babası Hasan Alten ile şehit düşmüştü. Neşe öğretmen ve babası, şehit edilişinin 30. yıl dönümünde Tekirdağ’ın Şarköy ilçesindeki mezarı başında anıldı. Şehit öğretmen ve babasının mezarının hemen yanı başında geçen yıl bu tarihlerde vefat eden Neşe Alten’in annesi Nazife Alten’in de mezarı bulunuyor. Anma törenine; Şarköy Kaymakamı Dr. Ahmet Naci Helvacı, Tekirdağ İl Milli Eğitim Müdürü Ersan Ulusan, Şarköy İlçe Milli Eğitim Müdürü Barış Elma, İlçe Emniyet Müdürü Bilal Erdem, Şehit Öğretmen Neşe Alten’in yakınlarının yanı sıra Şehit Öğretmen Neşe Alten İlkokulu yönetimi ve öğrencileri katıldı. Anma töreninde İlçe Müftülüğü tarafından görevlendirilen İmam Hatip Öğrencileri, şehit öğretmen Neşe Alten ve babası Hasan Alten’in mezarları başında Kur’an-ı Kerim okudu. Daha sonra dualar okunarak şehit öğretmenin ve babasının mezarına karanfiller bırakıldı. “Baba kız şehit verdik” Kardeşi Şehit Öğretmen Neşe Alten ve babasının mezarı başında açıklamada bulunan Mehmet Alten, “1993’te baba kız şehit verdik. Bundan sonra inşallah bütün öğretmenlerimiz için sağlıklı, huzurlu, gülerek ömür boyu öğretmenlik yapmalarını temenni ederim. Bütün öğretmenlerimize sevgilerimi saygılarımı sunarım. Yani duyduğum kadarıyla şehit olmasının sebebi bir poster. O zaman Abdullah Öcalan’ın resmi varmış. Abdullah Öcalan’ın resmini çıkarıyor, Atatürk’ün resmini çerçeveleyip odasına asıyor. Zannedersem olay bundan kaynaklanıyor. Onlarla gurur duyuyorum. Huzur içerisinde uyusunlar” dedi. Kaynak: İHA

ABD'ye 'traş' protestosu Haber

ABD'ye 'traş' protestosu

Huzurevleri Mahallesi'ndeki berber salonunu işleten Mevlüt Aktan, ABD ve İsrail’e tepkisini “Salonumuzda Amerikan tıraşı yapmıyoruz” yazısını dükkanın camına asarak ortaya koydu. Yaptığı davranışın tüm berber arkadaşlarına örnek olmasını isteyen Aktan, İsrail mallarının tüketilmesine karşı olduğunu da belirtti. “Amerikan tıraşı yapmama kararı aldım” İsrail’e destek veren ABD’ye tepkisini ilgi alanıyla ortaya koyduğunu dile getiren Aktan, “Diyarbakır’ın Kayapınar ilçesi Huzurevleri Mahallesi’nde yıllardır esnaflık yapıyorum. İsrail’in Filistin halkına yönelik düzenlediği saldırılardan dolayı İsrail mallarının tüketilmesine karşıyım. Ben de kendi çapımda İsrail’e destek veren Amerika'ya ambargo uygulayayım dedim ve Amerikan tıraşı yapmama kararı aldım. Az da olsa ufak bir boykot kararı olarak gördüm. Çevremdeki arkadaşlarımın da bu uygulamaya geçmesini isterim” dedi. “Savaşın her türlüsüne karşıyız” Müslüman ülkelere zulme sessiz kalmaması yönünde çağrıda bulunan Aktan, “İsrail, yıllardır Filistin’e aynı zulmü yapıyor. İsrail yıllardır Gazze’deki masum insanları ablukaya almış durumda. Biz tabii ki savaşın her türlüsüne karşıyız. Olan masum zavallı çocuklara oluyor. Bir Müslüman olarak biz bu zulümleri kabul etmiyoruz. Müslüman ülkeler bir an önce bir adım atmalı” ifadelerine yer verdi. Kaynak: İHA

O kelimeye alındı, gazeteciye saldırdı Haber

O kelimeye alındı, gazeteciye saldırdı

Dün akşam saatlerinde merkez Diyarbakır Kayapınar ilçesindeki bir pastanenin otoparkında Gazeteci Fuat Bulut, kentteki bir gazetenin birinci yıldönümü programına katıldı. Alınan bilgilere göre, aynı masada oturan iş adamı İ.Ş., ortamda yaş esprisinin açılmasıyla kendisine “gamsız” kelimesini söyleyen Bulut’a alındı. Daha sonra ortamdan ayrılan Bulut, İ.Ş. tarafından telefonla arandı. İddiaya göre İ.Ş., Bulut’a “Sen bana nasıl herkesin içerisinde gamsız dersin. Sen kendi kendini mi vurdurtacaksın?” deyip tehdit ederek hakarette bulundu. Akşam saatlerinde arkadaşlarıyla pastanede oturan Bulut, pastaneden ayrılıp otoparka doğru ilerlerken, İ.Ş.’nin gönderdiği iki kişi tarafından tekme, yumruk, bıçaklı saldırıya uğradı. Hastaneye kaldırılan Bulut, tedavi altına alındı. Kulağından ve vücudunun çeşitli yerlerinden darp edilen Bulut’un hayati tehlikesinin olmadığı öğrenildi. Konuya ilişkin açıklama yapan Fuat Bulut, olayın “Gamsız” kelimesinin anlamının bilinmemesinden dolayı ortaya çıktığını söyledi. “İki kişi bana tekme, yumruk, bıçakla saldırdı” Saldırıda araya girenlerin olmadığı halinde olayda farklı durumun yaşanabileceğini ifade eden Bulut, “Bir gazeteci arkadaşımızın gazetesinin kuruluş yıldönümü vardı. Oraya resepsiyona gitmiştik. Vali yardımcımız, vekiller ve STK temsilcileriyle aynı masadaydık. O masada yaşla ilgili bir konu açıldı ve birbirimize yaşımızla ilgili espriler yaptık. İş adamı aynı zamanda arkadaşım, İ.Ş.’ye gamsız kelimesini kullandım. Program bittikten sonra İ.Ş. beni arayıp 'sen bana nasıl herkesin içerisinde gamsız dersin' dedi. Daha sonra bana hakaret edip 'kendi kendini mi vurdurtacaksın' dedi. Sonrasında ben de konunun kapanması için bir pastaneye gittim ve orada arkadaşlarımla oturduk. Daha sonra İ.Ş. beni arayıp 'neredesin' diye sorunca yerimi söyledim. Arkadaşlarım da git belki İ.Ş. gergindir deyip beni eve göndermek istedi. Ben de çıktım otoparka doğru yönelince iki kişi bana saldırdı. Saldıranlardan birinin İ.Ş.’nin akrabası olduğunu biliyorum. Ama diğer saldıranı tanıyamadım. İki kişi bana tekme, yumruk, bıçakla saldırdı. Biri elini beline attı. Silah mıydı, değil miydi bilmiyorum. Orada araya girenler oldu. Araya girenler olmasaydı farklı bir durum yaşanabilirdi” dedi. GGC’den saldırıya ilişkin açıklama Güneydoğu Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Mehmet Mücahit Ceylan, saldırıdan hemen sonra hastaneye gidip cemiyet üyesi olan Bulut’u ziyaret etti, geçmiş olsun dileklerinde bulundu. Saldırının cezasız kalmaması yönünde çağrıda bulunan Ceylan, “Güneydoğu Gazeteciler Cemiyeti üyesi aynı zamanda Güneydoğu Ekspres Gazetesi Yazı İşleri Müdür Fuat Bulut dün akşam hem telefonla tehdit aldı hem de tehdit eden kişinin gönderdiği şahıslar tarafından silahlı saldırıya uğradı ve darp edildi. Daha sonra Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırılarak tedavi altına alındı. Şu an hayati tehlikesi yok. Ancak bugün bir gazeteci Diyarbakır gibi bir şehrin ortasında magandalar tarafından birilerinin azmettirilmesiyle saldırıya uğradı. Bu asla cezasız kalmamalı. Emniyetimizi ve Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığını göreve davet ediyoruz” ifadelerinde bulundu. Kaynak:İHA

Futbol aşkıyla kanseri yendi Haber

Futbol aşkıyla kanseri yendi

3 yıl önce Diyarbakır Galatasaray Futbol Akademisi’nde eğitim görmeye başlayan Çağrı Atay (17), aradan bir yıl geçmesiyle talihsizlik yaşadı. Kolunda kitle çıkmasıyla hastaneye başvuran Atay, doktorların yaptığı tetkikler sonucu sarkom kanseri hastalığına yakalandığını öğrendi. Bu zaman zarfında futbol aşkına dört elle sarılan Atay, birçok zorluğa rağmen elemelere ve turnuvalara katıldı. Ailesinin, doktorların, spor hocalarının ve akademideki futbol arkadaşlarının desteğiyle yaşama sevincini kaybetmeyen Atay, kemoterapi sürecinde de futbol sevdasını yaşamaya devam etti. Doktorların son yaptığı sonuçlar doğrultusunda Atay, 3 hayalinden biri olan kanser hastalığını yenmeyi başardı. Atay, şimdi Galatasaray’da oynamak için diğer iki hayalini gerçekleştiriyor. "İki hayalim için çok çaba göstereceğim" Hastalık sürecinde futbol aşkını unutmadığını dile getiren Atay, “Yaklaşık 2 yıl önce yumuşak doku kanseri (sarkom) hastalığına yakalandım. Bu hastalık sürecinde gerek hocalarım gerekse ailem olsun çok yanımda durdular. Hocalarıma ve aileme üzerimde durdukları için çok teşekkür ederim. Şu an sağlığım yerindeyse kendilerinin çok emeği var. Bu süreçte hiçbir zaman futbol aşkımı unutmadım. Futbol benim hayatımda büyük bir yer edindi. İnsanların belli hayalleri var. Benim de 3 hayalim var. Birincisi sağlığıma kavuşmaktı. O oldu çok şükür. Sıradaki hayallerim de futbolcu olmak ve Galatasaray forması giymektir. Bu iki hayalim için çok çaba göstereceğim” dedi. “En büyük hayalim Galatasaray’da oynamak” Galatasaray’da oynamayı hedeflediğini belirten Atay, şunları kaydetti: “Galatasaray’daki yetkililere, Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nden futbolcu çıkmaz gözüyle bakmamalarını isterim. Oysaki çok yetenekli kardeşlerimiz mevcut. Ben kendim de yeteneğime güveniyorum. Burada eğitim gören kardeşlerimiz hepsi bir hayal peşinde. Yetkililer burada yetişen futbolcuları bence denemelidir. Benim de en büyük hayalim Galatasaray’da oynamak.” 9 yıldır Diyarbakır Futbol Akademisi’nde Kurucu ve Genel Koordinatörlük yapan Eşref Oktay, DSİ kampüsünde yetişen öğrencileri büyük takımlara transfer ettiklerini söyledi. Oktay, “9 yıldır Diyarbakır’da Galatasaray Futbol Akademisi’ni çalıştırıyoruz. Yaz döneminde öğrenci sayımız 150’yi buluyor. Biz burada bu öğrencileri büyük takımlar için yetiştiriyoruz. Yılda 3-4 sefer futbol akademi kamplarımız oluyor. Buradaki öğrencilerimiz oraya katıldığı zaman futbol akademisine seçiliyor. Bizden Abdussamet Şimşek bile bizim buradan seçilip şimdi Galatasaray U-16 takımında ligde oynuyor. Buradaki çocuklarımız da oraya gitmek için mücadele ediyor” ifadelerinde bulundu. “Futbol aşkı kanser hastalığının önüne geçti” Çağrı’nın spordan soğumaması için ekip arkadaşlarıyla çok mücadele ettiklerini dile getiren Oktay, şunları kaydetti: “Çağrı arkadaşımız 3 yıl önce bizim akademiye kayıt oldu. bir yıl geçtikten sonra kolunda kitle çıkmasıyla hastaneye başvurdu. Bu süreçte kanser hastası olduğunu öğrendi. Kemoterapi sürecinde biz ne yapabiliriz? Diye kendi akademi arkadaşlarımızla konuştuk. Kendisini spordan soğutmamak için elimizden geleni yaptık. Çağrı Adana’da kemoterapi almaya giderken her geldiğinde burada onu spora teşvik ettik. 2 yıl boyunca Çağrıyla beraber her türlü enerjiyi sağladık. Çok şükür Çağrı bu hastalığın üstesinden geldi. Çağrı’nın hastalığına en büyük fayda sağlayan şey spor oldu. Çağrı’nın yapmış olduğu futbol aşkı kanser hastalığının önüne geçti.” Kaynak: İHA

'Göktaşı buldum' dedi, 5 milyona satışa çıkardı Haber

'Göktaşı buldum' dedi, 5 milyona satışa çıkardı

Diyarbakır'a düşen göktaşının bir parçasını Muş’ta bulduğunu iddia eden bir çoban, taşı 5 milyon liradan satışa çıkardı. Muş’un Cevizlidere köyünde yaşayan 17 yaşındaki Habil Bardakçı, hayvan otlatırken bulduğu taşın göktaşı olabileceğini düşünerek yetkililerin taşı incelemesini istedi. Terörden arındırılan Şenyayla bölgesinde hayvanlarını otlattığı sırada bölgede rastlanılmayan farklı yapısı ve rengi olan bir taş bulan Bardakçı, taştan yayılan koku nedeniyle kısa süreli baş ağrısı geçirdiğini anlattı. Taşın meteor olabileceğini düşünen Bardakçı, hemen alıp evine götürerek durumu ailesine anlattı. Bölgede yıllardır hayvancılık yapan aile, bu farklılıkta bir taşı daha önce görmediklerini ifade ederek internet üzerinden taşı araştırmaya başladı. İnternet üzerinde çıkan görsellerin kendi ellerinde olan taşa benzediğini iddia eden baba Şemseddin Bardakçı, 5 milyon TL’den satışa sundu. Göktaşı olduğu iddia edilen taş ile ilgili gazetecilere açıklamada bulunan baba Bardakçı, taşın yetkililerce incelemesini isteyerek, “Muş’un Cevizlidere köyünde ikamet ediyorum. Oğlum yaylada hayvanları otlatırken farklı bir taş bulup eve getirdi. Taşı bulduğu zaman yanık olduğunu görüyor ve eve getiriyor. Taşı fark edince merak edip kırıyor. Taştan yayılan koku nedeniyle çocuk baş ağrısı geçiriyor. Taşı eve getirdiğinde bana olayı anlattı, biz de taşı kendimizce inceledik. Gerçekten de göktaşına benziyor. Bu taşın yetkililerce incelenmesini istiyoruz. Göktaşının değerli bir taş olduğunu biliyoruz. Komşu ilimiz Diyarbakır’da bulunan göktaşı için 4 milyon istediler, ben de kendi göktaşımı 5 milyon liradan satışa sunuyorum” dedi. Dağda hayvan otlatan Habil Bardakçı, bölgeye ait olmayan farklı bir taş bulduğunu belirterek, “Muş’un Cevizlidere köyünde ikamet ediyorum. Koyun ve keçilerimi otlatırken karşıma değişik bir taş çıktı. Taşı elime aldığımda yeşilimsi bir renk vardı ve yanık kokusu geliyordu. Taşı kırdım ve yayılan koku beni etkiledi. Kısa süreliğine baş ağrısı geçirdim. Akşam hayvanlarımı eve götürünce taşı elbisemin içine koydum ve yanımda götürdüm. Taşı aileme gösterdim, onlar da hayretle karşıladı. Köyde ilk defa böyle bir taşa denk geldiklerini söylediler. Taşı internetten araştırdık ve gerçekten de göktaşına benziyordu” şeklinde konuştu. Kaynak: İHA

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.