SON DAKİKA
Hava Durumu

#Devlet Bahçeli

A Gazete - Devlet Bahçeli haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Devlet Bahçeli haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Bahçeli'den Gazze çıkışı Haber

Bahçeli'den Gazze çıkışı

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Gazze'de yaşananların insanlık suçu olduğunu ifade ederek, "24 saat dolmuştur. Türkiye Cumhuriyeti insanlık nam ve hesabına, barış ve çözüm iklimini yeşertmek, garantörlük mekanizmasını kurmak adına her türlü müdahale ve mücadeleye hazır ve kararlı olmalıdır. Bizde geri adım yoktur" dedi. MHP Genel Başkanı Bahçeli, partisinin TBMM Grup Toplantısı’nda konuştu. Cumhuriyet’in 100. yılına değinen Bahçeli, "Cumhuriyet demek, cumhurun bizatihi kaderine ve geleceğine egemen vasfıyla sahip çıkması demektir. Aziz Atatürk’e göre, 'Cumhuriyet rejimi demek, demokrasi sistemi ile devlet şekli demektir.' Cumhuriyetin en müessir ve müyesser niteliği doğrudan doğruya millet egemenliğine dayanması, demokrasiyi sistem olarak benimsemesidir. Elbette her demokratik rejim cumhuriyet değildir. Ancak demokrasinin münhasıran gelişmiş şekli, mütemadi hüviyeti cumhuriyetle sağlanmaktadır. Milli istiklali hayat meselesi gören Atatürk’e göre, 'Demokrasi prensibinin en asrî ve mantıkî tatbikini temin eden hükümet şekli cumhuriyettir'" ifadelerini kullandı. "Cumhuriyet’in 100’üncü yıl dönümü hayırlı olsun" diyen Bahçeli, "Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere, istiklalimizin onurunu yedi düvelin alnına kanlarıyla kazıyan şehitlerimize, Milli Mücadele’nin tüm neferlerine, muhterem ecdadımıza Allah’tan rahmetler diliyorum. Huzurlu millet, güçlü devlet, onurlu gelecek mutlaka cumhurla gerçekleşecek, Türkiye Cumhuriyeti ilelebet yaşayıp yaşatılacaktır. Cumhursuz cumhuriyet, Türk'süz millet, parçalı devlet düşleyenlerin, şehadet pınarından kana kana içmeye hazır bir şuur karşısında mahvı perişan olmaktan başka da şansları olmayacaktır" açıklamasında bulundu. Gazze'de yaşananların insanlık suçu olduğunun altını çizen Bahçeli, "Kadim devlet aklımız ve irademizle devrede olmazsak, siyasi ve diplomatik temaslarımızı askeri caydırıcılıkla desteklemezsek, günü geldiğinde Gazze'deki dramların bir benzerine, Allah muhafaza ama Anadolu'da da mahkum olmamız kaçınılmazdır. Bu düşüncemin muhatapları zeka özürlüsü iş birlikçiler değildir. Bu düşüncemin muhatapları iç ihanet ve işgal cephesinde birleşen ciğeri beş para etmez soysuzlar hiç değildir" diye konuştu. "Zulüm karşısında tarafsızlık namussuzluktur" diyen Bahçeli şöyle devam etti: "Biz çok şükür namussuz değiliz, tarafız, haklının, masumun, insan onurunun, tarih ve inanç bağlarımız olan kardeşlerimizin tarafıyız. 24 saat dolmuştur. Türkiye Cumhuriyeti insanlık nam ve hesabına, barış ve çözüm iklimini yeşertmek, garantörlük mekanizmasını kurmak adına her türlü müdahale ve mücadeleye hazır ve kararlı olmalıdır. Bizde geri adım yoktur. Birleşmiş Milletler etkisizdir. Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri, Refah Sınır Kapısı'nda boy göstermekten başka bir şey yapamamıştır. İslam İşbirliği Teşkilatı’ndan umut yoktur. 'Gazze için Kahire Barış Zirvesi'nden bir sonuç çıkmamıştır. İslam ülkeleri atıl ve aciz şekilde Gazze’nin bombalanmasını izlemektedir. O halde Gazze’yi koruma ve kollama misyonu Türk milletinin üzerindedir." Kaynak: İHA

Emekli maaşına Bahçeli yorumu Haber

Emekli maaşına Bahçeli yorumu

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, AK Parti ve MHP'nin Cumhur İttifakı'nda bir ve iç içe olduğunu belirterek, yerel seçimlerde de bu kararlı tutumu devam ettireceklerini söyledi. Milliyetçi Hareket Partisi Lideri Devlet Bahçeli, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) 28. Dönem 2. Yasama Yılı resepsiyonuna katıldı. Resepsiyonda gazetecilerin sorularını yanıtlayan Bahçeli, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın TBMM Genel Kuruluna hitabında, "Bir gece ansızın gelebiliriz" sözlerinin hatırlatılması üzerine, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, terörle mücadeledeki kararlı ve ısrarlı tutumunu bir kez daha ortaya koyduğunu kaydetti. Bahçeli, Erdoğan ile görüşmelerinde 29 Ekim'de emeklilere ikramiye verilmesi konusunun gündeme gelip gelmediğinin sorulması üzerine, "Sayın Cumhurbaşkanımız konu üzerinde çalışmalarını sürdürüyor. İlgili bakanlarla da görüşüyor. İleriki günlerde inşallah hayırlara vesile olan bir cevap bulunur" ifadelerini kullandı. Yerel seçimlerde AK Parti ve MHP'nin ortak adayı olup olmadığı, hangi illerde ortak adım atılacağına dair bir anlaşma sağlanıp sağlanmadığı sorusunu da yanıtlayan Bahçeli, "Cumhur İttifakı kapsamında AK Parti ve MHP bir ve iç içedir. İnşallah mahalli idareler seçimlerinde de bu kararlı tutumunu devam ettirecektir" diye konuştu. Bahçeli, "Bizim adayımız öne çıksın" dedikleri bir il bulunup bulunmadığı sorusuna, "Hayır, şimdilik yok. Çalışmalar devam ediyor" yanıtını verdi. Kaynak: İHA

Bahçeli: 'Şehitlerimiz mutlaka hesap soracaktır' Haber

Bahçeli: 'Şehitlerimiz mutlaka hesap soracaktır'

MHP lideri Bahçeli, Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfınca Ankara'nın Kızılcahamam ilçesinde gerçekleştirilen "Ülkücü Şehitleri Anma Günü" programına katıldı. Burada bir konuşma yapan Bahçeli, küçük insanların büyük davası olamayacağını, büyük davaların da küçük meselelere gömülmüş mensuplarından bahsedilemeyeceğini belirtti. “Sözde dün dava adamı olup da bugün eyyamcı ve entrikacı kesilenlerin ahlak ve aidiyet kanalları kuşkusuz tıkanmış, insaf, izan ve vicdan ölçüleri de bütünüyle tarumar olmuştur” diyen Bahçeli, şunları söyledi: BİZİM NEZDİMİZDE YOK HÜKMÜNDELER “Gölgeli geçmişlerini servet, şöhret ve mevki emellerine devşirmek için sıraya girenler ne şehitlerimizi bilenler ne de davamızın şerefinden nasiplenen muhterislerdir. Üç hilalin altında değer ve şahsiyet kazanıp hitamında palazlandıkları ilk anda yuvasını taşa tutanlar, ocağımızı söndürmek için potansiyel husumetlerini tıpkı bir volkan ağzı gibi dışarı vuranlar bizim nezdimizde ilelebet yok hükmündedir. Sırf azgın ihtiraslarını tatmin etmek maksadıyla nefislerine teslim olanların şehitlerimizi anlaması, milletimize sevdayla bağlı kalması, Türklüğün bekasını layıkıyla özümseyip gereğini yapması akla mugayir bir beklentidir.” GİZLİ SAKLI KALMADI Şehitlerin izinde, gazilerin yanında bulunduklarını söyleyen Bahçeli, Türk-İslam medeniyetinin ve Türkiye’nin yıkılmaz kalesi olduklarını vurgulayarak, “Ne ibret verici bir hakikattir ki, üç günlük dünyalarını beş kuruşa pazarlayanların itibarsızlıkları ömürleri boyunca kara bir leke gibi yakalarında asılı duracaktır. Bir yanda terörle ittifak kurup diğer yanda milliyetçilik pozu verenlere; bir yanda eskide kalmış hüviyetlerini istismar edip diğer yanda zilletle sarmaş dolaş olanlara Mahkeme-i Kübra’da şehitlerimiz mutlaka hesap soracaktır. Artık her şey netleşmiştir. Gizli saklı hiçbir şey kalmamıştır. Sararmış ve kurumuş, aynı zamanda dalından kopmuş menfaatperestler zalimlerin zillet siyasetinin dibindedir. Bu tablo gerçek olduğu kadar hazindir” diye konuştu.   MÜCADELELERİ NAMUSUMUZA EMANETTİR Bahçeli, Türklüğün boynu bükük duruşundan dev gibi doğrulacağı dönemlerin hayal ve hedefiyle yoğrulan kahramanlara asla mahcup olmamanın yegane hedefleri olduğunu dile getirerek şöyle devam etti: “Çakma milliyetçilerle, maskeli milliyetçilerle, Kandil Dağı’nı Tanrı Dağı’na reva gören mağara milliyetçileriyle, geçici milliyetçilerle, konjonktürel milliyetçilerle, vitrin süsü milliyetçilerle, vazo milliyetçileriyle, defolu milletseverlerle, milliyeti meçhul sipariş vatanperverlerle Türk milletinin işi olmaz, hiç kimse de maske takarak milletimizi aldatamaz. Milliyetçiliğin hor görüldüğü günlerden, şahlanacağı bugünlerin özlemini çeken şehitlerimizin anıları bizimledir, mücadeleleri namusumuza emanettir.” NE GÖRÜRSEK ONU ANLATIRIZ Şehitlerin tarih içinde tarih yazdıklarını belirten Bahçeli, şehitlerin mücadelesinin kendi mücadeleleri olduğunun altını çizerek, davalarının ‘vatan sağ olsun’ diyerek gözyaşını yüreğine akıtmışların davası olduğunu sözlerine ekledi. Bahçeli, MHP’nin hiç kimseye diyet borcu olmadığını aktararak, “Başkaları gibi zihinlerimiz ipotekli, heyecanlarımız rehinde, yüreklerimiz mühürlü değildir. Neye inanırsak onu söyleriz. Ne görürsek onu anlatırız. Göründüğümüz gibi oluruz, olduğumuz gibi de görünürüz. MHP gücünü mukaddesattan, inançlarından, ilkelerinden ve Türk milletinden almaktadır. Türkiye'nin ve Türk milletinin iyiliğine olmadığına inandığımız her hareket karşısında da aynen şehitlerimizin yaptığı gibi sonuna kadar durur ve mücadele ederiz. Yılmayacağız, yıkılmayacağız, başaracağız. Türk ve Türkiye Yüzyılı'na mutlaka ulaşacağız” diye konuştu. Bahçeli, ülkücü şehitler için Kur’an-ı Kerim tilaveti gerçekleştirilen programda şehitler anıtına karanfil bıraktı. Kaynak:İHA

Bahçeli, Hans Sam ve Hanry'e seslendi Haber

Bahçeli, Hans Sam ve Hanry'e seslendi

Deprem bölgesi Hatay’ın Antakya ilçesi Konya 2. Etap Konteyner Kentinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dan önce vatandaşlara seslenen MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Eğer ülke geçmişte olduğu gibi çok partili koalisyonlarla yönetilmiş olsaydı yani 76 yıl içerisinde 17 koalisyon kurulsa bir o kadar da hükümetler yıkılmış olsaydı böyle bir büyük felaketin altından kalkmak mümkün değildi. Onun için parlamenter sisteme tekrar dönüş, memleketi felakete sürükleyiştir. Bunu kabul edemeyiz, etmemeliyiz. Öyleyse bir çıkış yolu bulmak durumundayız. Bu çıkış yolu 24 Haziran 2018 tarihinde yapılan seçim sonrasında Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne geçiş Cumhurbaşkanı olarak Sayın Recep Tayyip Erdoğan Beyefendiyi 12. Cumhurbaşkanı yapmış ve onunla beraber oluşmuş olan yüksek bir yönetim anlayışı ve kadrosuyla elleri kolları sıvayarak bugün şu an için toplantı yapmaya gelecekte daha güzel hayata kavuşmayı arzulayan bir fırsatı yakalamış olduk" dedi. TÜRKİYE'YE İHANET OLUR "Bu sistemi değiştirmeye yönelmek Türkiye'ye ihanet olur" diyen Bahçeli, "O zaman bütün Hataylılar böyle bir sürece karşı bir de yaşanan felaketler oldu. Depremler oldu, seller oldu. Buna benzer yangınlar oldu. Bütün bunları aşarak böyle bir hizmeti sunmak isterken tekrar geriye dönüş yaygarasıyla, 'parlamenter sisteme dönmemiz lazımdır' diyerek milleti aldatarak, türlü türlü yalanla, dolanla, soğanla, patatesle kandırmaya yönelenlere eğer inanmış olsaydık bugün Türkiye'de bu büyük felaketin altından kalkmak inanın ki mümkün olmazdı. Ama Cenab-ı Allah lütfetti. 24 Haziran seçimlerinde bir dönüşüm sağlandı. Bu milli bir reform olarak siyasi hayatımızda yerini alan Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine geçiş oldu. Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine geçiş rejimi değiştirmek anlamı taşımaz. Bunu söyleyenler rejimi tekrar eski yere götürmeye, darbeler, fitneyle, fesatla ülkeyi yönetmeye çalışan parlamenter sistemin uşakları olmuşlardır. O sebepten dolayı Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi 5 yıla yakın bir süredir ülkemizi önce ekonomik, sosyal sıkıntılarını aşmak için yangınıyla, seliyle, depremiyle her türlü fedakarlığı yaparken Türkiye'yi de birçok yönüyle geleceğe hazırlayan ve bugün için tekrar yeni bir yüzyılı milletçe yaşatmaya imkan tanıyan bir kararlılıkla büyük bir fedakarlık içerisinde bir sistemi hayata geçirmişlerdir. Bu sistem başarılı olmuştur. Bu sistemi değiştirmeye yönelmek Türkiye'ye ihanet olur. Onun için sistemden vazgeçemeyiz. Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemini devamlı kılmak yapılan hizmetleri durdurmamak gerekmektedir. Öyleyse muhterem Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ı on üçüncü kez tekrar Cumhurbaşkanı yaparken Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemini ikinci dönemini de yaşamaya ülkeye hazır hale getirmek mecburiyetindeyiz” şeklinde konuştu. YALAN YANLIŞ HABER YAYDILAR Türkiye'de yönetimi değiştirmek için her türlü çabayı gösterdiler, yalan yanlış haberler yaymaya çalıştılar. Yazdılar, çizdiler. Türkiye'de malum kişiler de bundan yararlanarak bunların sözcülüğünü yaptılar. Bir tek şeyi başaramadılar, ABD’nin çocukları Hans, Sam, Henryler alayınıza birden sesleniyorum, kiminle iş birliği yaparsanız yapın Erdoğan’ı sizlere ezdirmeyiz. Erdoğan’ı tekrar cumhurbaşkanı yaparak milletimin bir cevabı olsun. ERDOĞAN'I SİZLERE EZDİRMEYİZ Bütün dünyaya sesleniyorum. Ne yazarsanız yazın, ne söylerseniz söyleyin, Türkiye'de kiminle ağız birliği yaparsanız yapınız, Anadolu'nun yiğidi sayın Recep Tayyip Erdoğan'ı biz sizlere ezdirmeyiz. Sandığa gider miyiz, mührü alıp Recep, Recep diyer miyiz? Adana'da konuşmalarda söylenir. Birincisi karada yüz, ikincisi havada yüz, üçüncüsü denizde yüz, o zaman şimdi 28 Mayıs'ta Hatay'da yüz! Var mıyız yüze? O zaman her Hataylı yüzüncü yüz yılı yüz oyla karşılayıp yüzü bulmak için çaba gösterecek midir?" İHA

Bahçeli'den Biden'a kınama Haber

Bahçeli'den Biden'a kınama

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "ABD Başkanı Biden 1915 olayları münasebetiyle bir kez daha milletimizi suçlamaya, tarihimizi kötülemeye kalkışmıştır. Biden’ın iftirasını reddediyor, tüm gücümle kınıyorum" dedi. Niğde'de katıldığı '14 Mayıs’ta Aziz Milletim Sıra Sende' temalı Açık Hava Toplantısına katılan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, burada vatandaşlara seslendi. 19 gün sonra yapılacak 14 Mayıs Cumhurbaşkanlığı ve 28’inci Dönem Milletvekilliği Genel Seçimleri'nin hayırlı ve kalıcı sonuçlar getirmesini dileyen Bahçeli, "Bunun yanında seçimlerin sağduyulu, sakin ve demokratik olgunlukla gerçekleşmesini diliyorum. Hatırlayınız, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin kabul edildiği 16 Nisan 2017 halkoylaması öncesinde iç ve dış ihanet cephesinin eş zamanlı provokasyonları hız ve yaygınlık kazanmıştı. Çünkü Türk milletinin tarihiyle, kimliğiyle, sosyolojisiyle ve kültürüyle müzahir bir yönetim reformunun gündeme alınması yerli ve yabancı odakları çılgına çevirmişti. Nitekim koro halinde saldırıya geçmişlerdi. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi Türkiye’nin doğruluş müjdesiydi. Bu nedenle ülkemizdeki siyasi muhalefet dış bağlantılı siparişle yeni hükümet sistemini karalamak için her çirkinlikten medet umdu. Devamlı çamur attılar. Ağızlarından bir kez de olsa hayır çıkmadı, milli ve isabetli bir değerlendirme duyulmadı. 'Tek adam rejimi' dediler, hükümet sistemiyle rejimi birbirine karıştırdılar. 'Şahsın rejimi' dediler, bir yalana bin yalan kattılar. 'Diktatörlük var' dediler, şayet böyle olsaydı nasıl bu kadar pervasız ve hayasız olabileceklerini, ulu orta nasıl bu kadar kolay hakaret edebileceklerini hiç hesaba katmadılar. Milletimizin iradesine kilit vurmayı denediler. 15 Temmuz FETÖ darbe girişiminin intikamını almak için kuyruğa girdiler. Türkiye’nin, Cumhuriyet tarihinin üçüncü evresine kazasız, kansız ve sorunsuz geçmesine tahammül edemediler. Milletimizin tercihini reddetmeyi göze aldılar. Sonra dönüp yüzsüzce demokrasiden bahsettiler. Melez ve meçhul bir özgürlük yaygarası kopardılar. Asıl demokrasi kaçkını, gerçek demokrasi muhalifi olduklarını bir türlü idrak edemediler" dedi. Muhalefete yüklenen Bahçeli, "Türkiye’nin öncelikli ve çözülmesi gereken sorunu siyasi muhalefet sorunudur. Bu muhalefet demokrasiye mesafelidir. Bu muhalefet milli ve yerli duruşa karşıdır. Bu muhalefet Türkiye’nin aleyhinedir. İktidara değil ülkemize muhalefet etmenin, her gelişmeyi karalamanın, her güzel hizmeti kötülemenin, üzerinde yaşadığı vatanı kundaklamaya teşebbüs etmenin adı demokrasi değil, bal gibi muhalefet despotluğudur. 'Zillet' demek alçalma demektir. 'Zillet' demek aşağılanmak ve küçülmek demektir. Türkiye zillete müstahak değildir. Türk milleti tarihin hiçbir döneminde zillete düşmemiştir. Niğde’yi zillete çekmeye hiç kimsenin gücü yetmeyecektir. Biz karşımızdaki muhalefet yapısına zillet demeyelim de ne diyelim? Bunları daha nasıl tarif edelim?" ifadelerini kullandı. "Yeşil Sol Parti Kılıçdaroğlu’yla aynı çizgidedir" "Hangi felakete maruz kalırsak kalalım, muasır medeniyet iddiasından geri dönmeyeceğiz" diyen Devlet Bahçeli konuşmasını şöyle sürdürdü: "Depremin izlerini silip, yeni yüzyılda, yeni hayatı, yeni Türkiye’de hep birlikte kuracağız. Bizim gidecek başka bir yurdumuz yoktur. Türk milleti son sözünü Malazgirt’te söylemiş, ayak bastığı toprakların ruhuna vatan sedasını can pahasına üflemiştir. O günden bugüne vatan tektir, adı Türk’tür. Binlerce yıldır millet tektir, adı Türk’tür. Bunun dışında her arayış, her yoklayış, her zorlayış maceradır, mefluçtur. Dün müstevliler, manda ve himaye mübaşirleri, işbirlikçi müflisler, ihanet mültezimleri vardı, bugün ise emperyalizmin piyonları, zillet içinde kıvranan acizler, küresel güçlerin kiralık katilleri olan terör örgütleri vardır. Dün işgalciler denize süpürülmüştü, bugün ise teröristler bulundukları, görüldükleri her yerde gömülmektedir. Türk’e kefen biçmeye cüret edenlerin sonu tarihin her döneminde hüsrandır, mağlubiyettir. Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nun PKK’yla aynı yolu yürümesine Niğde nasıl tahammül edecektir? Teröristlerin peş peşe destek açıklamalarını Kılıçdaroğlu’nun veya partisinden bir yöneticinin çıkıp da itiraz ettiğini duydunuz mu? CHP ve İYİ Parti Türk askerinin Irak ve Suriye’deki varlığına karşıdır. Mavi vatandaki egemenlik mücadelemize karşıdır. Rusya ile Ukrayna arasındaki çatışmaya baktıkları yer başkent Ankara değil Washington, Brüksel, Londra’dır. Zillet ittifakı Türkiye’yi ABD’nin sınır bekçisi, NATO’nun da ileri karakolu yapmayı amaçlamaktadır. CHP ile İYİ Parti yönetimleri ortağı oldukları diğer partilerle beraber emperyalizmin tutsağıdır. CHP’ye oy veren vatandaşlarım bu zillete hayır demelidir. İYİ Parti’ye ve diğerlerine oy veren vatandaşlarım sahte milletseverlik pozlarına aldanmamalıdır. Muhalefetin terör sevdası zillettir. Muhalefetin yabancı hayranlığı rezalettir. CHP ile İYİ Parti Diyanet İşleri Başkanlığını kaldıracaklarını vaat eden köksüz ve kimliksiz çıyanlarla el eledir, kol koladır, yanak yanağıdır. HDP’nin yedek lastiği Yeşil Sol Parti Kılıçdaroğlu’yla aynı çizgidedir. PKK/YPG ile aynı kundağa sarılan, Irak’ın Süleymaniye kentinde fitne ateşine odun atan Bafel Talabani Kılıçdaroğlu’ya umut bağlamıştır." "HDP'ye ne vaat ettin?" "Kılıçdaroğlu’na Niğde’den soruyorum, biraz haysiyeti, biraz izanı, biraz da ahlakı varsa cevap vermesini bekliyorum" ifadelerini kullanan Bahçeli, "HDP’ye ne vaat ettin, hangi güvenceleri paylaştın? PKK’ya üzeri emperyalist mihraklarca ciro edilmiş hangi açık çekleri verdin? FETÖ’nün gönlünü nasıl aldın? Pensilvanya’yı nasıl ikna ettin? 'İmralı canisini serbest bırakacağız' dedin mi, demedin mi? 'Özerk yönetimlere onay vereceğiz' dedin mi, demedin mi? 'Güney sınırlarımız boyunca planlanan terör devletine tamam' dedin mi, demedin mi? Terörist Murat Karayılan da şu sözleri ifade etmiş; 'MHP’ye ve AK Parti’ye verilen her oy PKK’ya sıkılan mermidir'. Doğrudur, Cumhur İttifakı’na verilen her oy haine, düşmana, teröristlere doğrultulmuş namlu, hedefine sıkılmış mermidir. Bunların alayı Kılıçdaroğlu’nun arkasındadır. Terörist Duran Kalkan, 'CHP’ye ve İYİ Parti’ye her desteği vereceğiz' diyor. Verseniz ne yazar, vermeseniz ne çıkar, hepinizin hesap vereceği günler yakındır. CHP ve İYİ Parti’nin ittifak ortağı Yeşil Sol Parti’nin Ağrı milletvekili adayı Sırrı Sakık aynen şunları ileri sürmüştür; 'Biz üç-beş bakanlık pazarlığı peşinde değiliz. Biz bu sistemi değiştireceğiz. Bizim küçük hesaplarımız yok, 100 yıllık Cumhuriyet’i değiştireceğiz'. Biz 100 yıllık Cumhuriyeti, Türk ve Türkiye Yüzyılına taşıyalım diyoruz, bunlar değiştireceğiz, kurcalayacağız ve kurutacağız diyor. Bu rezil cürete Kılıçdaroğlu’ndan en küçük sitem gelmedi. Hiçbir CHP’li veya İYİ Partili yöneticiden kınama mesajı gündeme yansımadı. Zira bunların hepsi aynı tornanın mamulüdür. Bunların hepsi zehirlidir, zillettir, ziyan içindedir. Türkiye’ye silah çekenler, pusu kuranlar, sınır güvenliğimizi ihlal edenler, mücavir bölgelerde nifak üretenler, insanımıza ve topraklarımıza musallat olanlar doğduklarına bin pişman edileceklerdir. Milli Mücadele zaferle taçlanarak vatan düşmandan temizlenmiş ve 29 Ekim 1923’te Cumhuriyet ilan edilmişti. Sözümüz söz olsun, ezan susmayacak, bayrak inmeyecek, vatan bölünmeyecektir. Türk milleti ve Türkiye Cumhuriyeti kıyamete kadar baki kalacaktır. Kim hangi oyunu oynarsa oynasın, kim hangi tuzağı kurarsa kursun, ayrılmayacağız, ayrışmayacağız, aramızda ayrık otu barındırmayacağız, bihakkın saflarımızı sıkı tutacağız, hep birlikte Kızılelma’ya doğru koşacağız. 14 Mayıs’ta cumhurun muhteşem zaferine hep birlikte omuz vereceğiz" dedi. "Biden'in iftirasını tüm gücümle kınıyorum" "ABD Başkanı Biden 1915 olayları münasebetiyle bir kez daha milletimizi suçlamaya, tarihimizi kötülemeye kalkışmıştır" ifadelerini kullanan Bahçeli, şunları kaydetti: "Kılıçdaroğlu’nun sırtını yaslayıp ağzının içine baktığı ABD Başkanı Biden 1915 olayları münasebetiyle bir kez daha milletimizi suçlamaya, tarihimizi kötülemeye kalkışmıştır. Biden’ın iftirasını reddediyor, tüm gücümle kınıyorum. ABD Başkanı lobilerin oyuncağı, diasporanın esiridir. Bizim sorunumuz ABD halkıyla değil, Beyaz Saray’a çöreklenmiş zulüm bekçileriyledir. Türk milletine sözde soykırım gölgesi düşürmek, mazisi toplu cinayetlerle, katliamlarla ve neden olduğu insani felaketlerle dolu bir ülkenin harcı değildir, haddi değildir, hakkı değildir. Biden’in tarihi gerçeklere aykırı beyanı Türk milleti nezdinde hükümsüzdür, yazılı açıklaması yalnızca kağıt parçasından ibarettir. Çünkü tarihimizin hiçbir döneminde mahcup olacağımız, hesabını vermekten kaçınacağımız, yüzümüzün kızaracağı, başımızı öne eğecek bir suça, bir trajediye, bir barbarlığa imza atmadık, böylesi bir yanlışın tarafı ve faili asla olmadık. Maalesef dünyada hukukun gücü değil, güçlünün hukuku hâkimdir. Küresel vicdan enkazdadır. Küresel adalet çiğnenmiştir. Bize soykırım çamuru atan Biden ve zihniyeti; Vietnam’da, Kamboçya’da, Laos’ta, Hiroşima’da, Nagazaki’de soykırım tüneline soktukları milyonlarca masumun öncelikle hesabını vermeli, sonra yüzü olursa konuşmalıdır. Irak’ta bir milyon Müslüman’a, Afganistan’da 1,5 milyon mazluma kast ettiklerini, ucu bucağı görülmeyen ölüm tarlaları açtıklarını, kadınlara tecavüz edip küçücük çocukları mezara soktuklarını kabul edecek ve bunun da bedelini ödeyecekleri günler bir gün gelecektir. Küresel emperyalizmin hesabı varsa Allah’ın da bir hesabı vardır ve bu hesap inşallah görülecektir. Tarih yaprakları 24 Nisan’ı işaret ettiğinde, ABD Başkanlarının 1915 olayları hakkında ne söyleyecekleri, nasıl yaklaşacakları, büyük felaket mi yoksa soykırım mı diyecekleri artık merak konusu olmaktan çıkmıştır. Yıllardır Türkiye üzerinde baskı ve dayatma aracına dönüştürülen 24 Nisan tarihi bizim için 23 Nisan’ın bir gün sonrasıdır ve sıradan bir gündür. Ne biliyorlarsa açıklasınlar. Ellerinden ne geliyorsa yapsınlar. Biz yolumuzdan dönmeyeceğiz. İstikametimizden şaşmayacağız. Tarihimizle ters düşmeyeceğiz. 27 Mayıs 1915 tarihinde karar altına alınıp 1 Haziran 1915’de uygulamaya koyulan Sevk ve İskân Kanunu’yla her zaman gurur duyacağız. Dönemin milli kahramanlarına, bu millete şehadetleriyle hizmet eden aziz şehitlerimize tarih huzurunda şükran ve minnet duygularımızı her fırsatta göstereceğiz. Niğde’den diyorum ki, 108 yıl önce alınan tehcir kararı doğru bir karardır, aynı şartlar bugün zuhur etse Milliyetçi Hareket Partisi dün ne yapıldıysa onu yapar, yaptığını da seve seve sahiplenirdi." KAYNAK:İHA

Devlet Bahçeli: 'Bugün karşımıza çıkanlar dün ezilenlerdir' Haber

Devlet Bahçeli: 'Bugün karşımıza çıkanlar dün ezilenlerdir'

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Çanakkale Deniz Zaferi'nin 108'inci yıl dönümü dolayısıyla bir mesaj yayımladı. Bahçeli mesajında şu ifadeleri kullandı: “Zaferimizin 108'inci yıl dönümünü ve şehitlerimizin aziz hatıralarını gölgelemek, adeta geçmişin rövanşını almak niyetiyle programlanan CHP-HDP kavuşması şimdilik sonraki bir tarihe tehir (erteleme) edilmiştir. Bu kez takip edilen kirli yöntem kaleyi içeriden yıkmak için işbirlikçi güruhu yüreklendirme, gayri milli zihniyetlerle amaç ve eylem ortaklığı kurmaktır. Bu kapsamda siyasi muhalefet Türkiye'nin karşısına geçmiş, milletimizi zillet anaforuna çekmek için dış bağlantılı yıkım hesabı yapmaya başlamıştır. Tarihi gerçekler açıktır ki Türk milletinin üzerinde oynanan hasmane (düşmanca) oyunların başlangıcı 20'inci yüzyılın başında Çanakkale'de ayaklar altında çiğnenen stratejik senaryolarda saklıdır. Günümüzde olup bitenler Lozan'da durdurulan emperyalist komplonun yeniden ve farklı formatlarla Türk milletine dayatılmasından, bir nevi üretilen zehri kızılcık şerbeti diye servis etmekten başka bir şey değildir. Zillet ittifakı bu dayatmanın koçbaşı, bu servisin hizmetkarıdır. Bugün karşımıza tekrar çıkanlar, dün Çanakkale'de ezilenlerdir. Bugün karşımıza yeniden çıkanlar, dün Milli Mücadele'de tepelenenlerdir. Bugün karşımıza bir kez daha çıkanlar, ana karnındaki bebekleri süngüyle deşen caniler, FETÖ'ye ve PKK'ya siyasi rant ve ikbal uğruna el uzatan çürümüşlerdir.” Doğal felaketlerin enkaz ve yıkımını kaldırmanın, yaraları sarmak için mücadele halinde olan Türkiye'nin iradesinin Çanakkale ruhuyla tecelli ettiğini ifade eden Bahçeli, “Bu ruhun harcı istiklal ve istikbal sevdasıyla karılmıştır. Bu ruhun hakkı cumhurun muazzez iradesi tarafından savunulacak ve dört başı mamur şekilde kavranacaktır. Bundan hiçbir vatan evladının şüphesi olmamalıdır. ‘Hep Birlikte ve Her Şeyden Önce Türkiye' ahlak ve azmi Çanakkale'nin feyziyle milli varlığı huzur, refah, güvenlik, birlik ve dirlik içinde yükselecek bir gelecek ufkuna cesaretle taşıyacaktır” dedi. Çanakkale Deniz Zaferi'nin 108'inci yıl dönümünde doğal felaketlerde hayatlarını kaybeden vatandaşlarımız başta olmak üzere, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü, silah arkadaşlarını, Çanakkale'nin neferlerini ve şehitleri hürmetle, rahmetle ve şükranla andığını belirten Bahçeli, “Ruhları şad, mekanları cennet olsun diyorum. Hiç unutulmasın ki, Çanakkale yalnızca bir şehrin adı değil, dünyanın en büyük şehitliğinin de ebediyen tütecek ocağı, dillerden hiç düşmeyecek şanlı unvanıdır. Bu şehitlikte tezahür eden milli irade ve tarihi emanetler tıpkı bir meşale gibi sonsuza kadar yolumuzu aydınlatacaktır” diye konuştu.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.