dağ Haberleri - Son Dakika dağ Haber Güncel Gelişmeler

Uludağ Tarzan'ı iş istiyor

Çocuk Esirgeme Kurumu’ndan çıkıp şehir hayatına uyum sağlayamayan 38 yaşındaki İlhan Budak, dağ başında yaklaşık 10 yıldır tek başına hayat sürüyor. Uludağ'ın eteklerindeki Zeyniler Mahallesi'ne 1 kilometre mesafede ormanlık alanda kendi yaptığı kulübesinde şehirden uzak bir hayat süren Budak, kendi imkanları ile yaptığı ağırlıklarla antrenman yapıyor. Uludağ'a tırmanan dağcılarla zamanla dostluk kuran Budak, gerekmedikçe şehre inmediği için ziyaretçilerinden başka kimseyle görüşmüyor. Teknolojik imkanlardan uzak kalsa da açık öğretimden üniversite okuyarak eğitiminden de geri kalmıyor. Yaptığı antrenmanlarla birçok spor müsabakasına katılan Budak, aldığı başarılarını belgeleyen madalyaları gözünün önünden ayırmıyor. Herkesin masa başı bir iş istediğini, Budak, “Dağlık bölgede çalışabileceğim bir iş istiyorum. Orman hayatı bana iyi geliyor. Şehirde sultan olacağıma ormanda çöpçü olurum daha iyi. 10 yıldır dağda yaşıyorum. Antrenman yapıyorum. Günde 20 kilometre koşuyorum. Ayın 15 günü koşu, diğer günlerde ise ağırlık antrenmanı yapıyorum. Henüz hiç hasta olmadım. Buraya gelen dağcılar bana destek oluyor” şeklinde konuştu. Kaynak: İHA

Sıcak havalara rafting çare oldu

Erzincan gölleri, akarsuları, kaplıca suları, dağları, yaylaları ve vadileriyle oldukça zengin bir kaynağa sahip olarak bölgenin ekoturizm cenneti halinde. Doğa ve adrenalin tutkunları da serinlemek için rafting yapılabilen Karasu Nehri’nin yolunu tutuyor. Erzincan’ın Kemah ilçesi yolu üzerinde nehrin kıyısında yelekler ve kasklarını giyen doğa tutkunları, organizasyon rehberlerinden kısa süreli teknik bilgileri alarak 10 kişilik gruplar halinde botlara biniyor. Yaklaşık 10 kilometrelik parkurda rafting yapan doğaseverler, hem suda yüzüp serinliyor hem de unutulmaz bir gün geçiriyorlar. Fırat'ın kolu olan Karasu Nehri, özellikle doğa sporlarının cazibe merkezine dönüşüp, yerli ve yabancı turistlerin ilgi odağı oluyor. Kaynak:İHA

Dağ adeta taş şantiyeye döndü

Depremlerin hemen ardından 20 Şubat tarihinde zemin etüdü yapılan ve 26 Mart tarihinde iş makineleri çalışmaya başlayan İndere Bölgesinde kalıcı konutlar yükseliyor. Zemin etüt çalışmaları ve ilk iş makinelerinin temel kazı çalışması dron kamerasıyla görüntülenen İndere Bölgesi’ndeki çalışmalar yine dron kamerasıyla görüntülendi. Dağlık alanda kazılan onlarca temel, inşaat çalışmaları, yükselen konutların yaklaşık 5 ayda geldikleri son durum dronla görüntülendi. Şantiye alanındaki hummalı çalışma sürerken, 2 bin dekar alan üzerine 826 bloktan oluşan toplam 16 bin 433 konut, Örenli Mahallesi'nde ise 3 bin 34 konut yapılacak. Deprem sonrası İndere Bölgesinde 5 milyon kilometrekare alanda ön etüt çalışması yapılmış ve şu an konutların yapıldığı alan konut alanı olarak belirlenmişti. Kaynak:İHA

Dağcılardan büyük yardım

Kentte, Eskibağlar mahallesinde bulunan ve mahalleliyi tedirgin eden kayalar dağcılar ve karayolları ekipleri tarafından temizleniyor. Çevreyolu ayrımı olarak da kullanılan yol güzergahında bulunan dağ yamaçlarında bulunan devasa kayalar nedeniyle mahalle sakinleri korkuyla yolculuk yaparken, başlatılan çalışmayla birlikte tehlikenin en aza indirilmesi hedefleniyor. Çalışmadan memnun olduklarını dile getiren mahalle sakinleri ise çalışmanın bitmesiyle birlikte rahat bir nefes alacaklarını dile getirdi. Can güvenliği için devasa kayalar kaldırılmalı Eskibağlar mahallesinden kent merkezine ulaşımda tedirginlik yaşadıklarını dile getiren mahalle sakini Rıdvan Kullukçu, “Burası jeolojik açıdan kayaların olduğu bir bölge, dağ yamacına yakın olduğu için kullandığımız yolda kayalar var. Bu kayalar sağlam değil altları boş, her an kendiliğinden düşebilecek taşlar. Buradan yaya da gidilebiliyor, araçla da geçilebiliyor bu nedenle bu taşlar sıkıntı teşkil ediyordu. Bununla ilgili çalışma başlatıldı bundan sonra insanların oradan geçerken herhangi bir korkusu kalmayacak. Daha öncesinde çünkü biz bu yoldan aşağıya inerken kopan taşları görüyorduk zaten umarım tamamlandığında bir problem yaşamayacağız” dedi. “Buradan aşağıya inerken korkuyoruz” Tehlike arz eden yolu kullanmak için farklı alternatiflere yönelmek zorunda kaldıklarının altını çizen Bülent Kullukçu, “Taşlardan dolayı buradan ne aşağı inip ne yukarı çıkabiliyoruz, taksiyle farklı bir güzergâhtan gelip evimize gidiyoruz ulaşımda sıkıntılarımız oluyordu. Bu sıkıntının çözülmesini istiyoruz, korkuyoruz buradan aşağıya giderken oradan bir kaya gelse ki geçmişte bunun örnekleri oldu, yaşlıyız kaçamayız sağlığımızdan oluruz. Çalışmalardan memnunuz bitince rahat rahat kullanacağız aracımızla hayati tehlike olmadan gidip geleceğiz” diye konuştu. Öte yandan çalışmalar esnasında çekilen görüntülerde yamaçtan yuvarlanan kayaların devasa boyutları ise tehlikenin büyüklüğünü gözler önüne seriyor. Kaynak:İHA

İnegöllü dağcılar 'buz' eğitiminde

TDF 2023 kar ve buz tırmanış eğitimleri Hakkari Cilo dağlarında yapıldı. 7 günlük eğitimde Türkiye genelinden farklı şehirlerden 108 sporcu yer alırken, en fazla katılım 14 sporcu ile İnegöl Belediye Spor Kulübü tarafından sağlandı. Türkiye Dağcılık Federasyonu’nun (TDF) 2023 yıllık faaliyet programında yer alan Buz Tırmanış Eğitimi 19-25 Ağustos 2023 tarihleri arasında Hakkari’de gerçekleştirildi. Cilo Dağlarının buzullarında yapılan eğitime farklı şehirlerden 108 sporcu katıldı. İnegöl Belediye Spor Kulübü de eğitimlerde 14 sporcuyla yerini aldı. EN FAZLA KAITLIM İNEGÖL’DEN Kursun ilk 1,5 günü Hakkari merkezde teorik dersler şeklinde yapılan eğitimler sonrası sporcular kamp yerine intikal ederek pratik eğitimlere başladı. İnegöl Belediye Spor Kulübü, 2023 yılında verdiği federasyon onaylı temel ve ileri seviye 4 eğitim sonrasında, Türkiye Dağcılık Federasyonunun Hakkari Yüksekova’da düzenlediği kar ve buz eğitiminde 14 kişilik grupla yerini aldı. Bu sayıyla İnegöl Belediyespor eğitimlere en fazla sporcuyla katılan kulüp oldu. 7 günlük eğitimlerin ardından İnegöl Belediye Spor Kulübünün tüm sporcuları, Cilo dağlarının buzullarında yapılan eğitimleri başarıyla tamamladı. Kaynak: İnegöl Belediyesi Bülten

Aksiyon tutkunları canlarını hiçe saydı

Bayburt-Trabzon arasında bulunan 3 bin 500 rakımlı Derebaşı Virajları bu sefer bisiklet tutkunlarının uğrak noktası oldu. 1914 yılında Rus işgali sırasında inşa edilen, 13 keskin virajı bulunan ve dünyanın en tehlikeli yolu olarak bilinen yolda 30 bisiklet tutkunu pedal çevirdi. Bayburt'un tarihi ve kültürel varlıklarını sportif faaliyetlerle tanıtmak amacıyla organize edilen ve 5 gün süren 1. Dede Korkut Bisiklet Festivali dahilinde şehrin farklı turistik yerlerinde bisiklet sürerek güzel bir etkinliğe imza atan Vangölü Aktivistleri Derneği'nin bugünkü tercihi ise zorlu Derebaşı Virajları oldu. Soğuk hava ve yoğun sise rağmen Dumlu köyünden pedal çevirmeye başlayan bisiklet tutkunları imkanları zorlayarak, dik yamaçları aşarak yaklaşık 40 kilometre yol katettiler. Cesaretleriyle kendilerine hayran bırakan sporcuların geçtikleri güzergahlar drone kamerasıyla görüntülendi. Sislerin arasında bir görünen, bir kaybolan sporcuların havadan drone ile çekilen görüntüleri ise adeta mest etti. Bayburt'un tarihi ve kültürel varlıklarını sportif faaliyetlerle tanıtmak amacıyla Vangölü Aktivistleri Derneği olarak bisiklet festivali organize ettiklerini belirten Vangölü Aktivistleri Derneği üyesi Yasin Yıldırım, "Bayburt'un doğal güzelliklerini, coğrafyasını tanıtmak amacıyla Bayburt'ta bisiklet festivali düzenledik. Ülkenin dört bir yanından 150 profesyonel katılımcıyla 1. Dede Korkut Bisiklet Festivalini organize ettik. Festivalin son gününde, Derebaşı Virajlarındayız. Derebaşı Virajlarının tanıtımını yapıp, turizme kazandırmak amacıyla bisikletlerimize binerek, pedal çevirdik. Şu an sisin içindeyiz, buranın çok güzel bir doğası var. Bütün spor severleri, doğa severleri, aksiyon severleri buralara bekliyoruz" dedi. TURİZME BÜYÜK KATKI Derebaşı Virajlarının turizm açısından büyük bir önem arz ettiğini söyleyen İl Kültür ve Turizm Müdürü Bekir Kurtoğlu, "Dünyanın en tehlikeli yolu olarak bilinen, Bayburt-Trabzon arasında D-915 karayolu üzerinde bulunan Derebaşı Virajlarındayız. Doğa sporlarının yapıldığı Derebaşı Virajları, turizm açısından çok önemli bir yere sahip diyebiliriz. Bu bölgede bugün turizmin gelişmesine katkı sağlayan bir etkinliği yapmanın mutluluğu içerisindeyiz. Türkiye'nin birçok ilinden, farklı ülkelerden gelen bisikletçilerle D-15 karayolunda, Derebaşı Virajlarında adrenalin doruklarına ulaşıyoruz" diyerek konuştu. Vangölü Aktivistleri Derneği ve Vangölü Aktivistleri Spor Kulübü Genel Başkanı Erdoğan Özel ise, Derebaşı Virajlarının görülmeye değer olduğunu belirterek, " 1. Dede Korkut Bisiklet Festivali dahilinde şu an Soğanlı Geçidi Derebaşı Virajlarındayız. Burası dünyanın en tehlikeli yolu olarak biliniyor, yan tarafımızda da uçurumlar var. Bizler de Vangölü Aktivistleri olarak Bayburt'un tarihini, doğasını, kültürünü tanıtmak istedik. Çok güzel parkurlar var, bir parkur da burası. 30 kişilik profesyonel bisikletli grupla inişimizi gerçekleştiriyoruz. Hep yolun sağ tarafını kullanıyoruz, sol tarafımız tamamen uçurum. Burada da arkadaşlarımız ona özen göstererek tek sıra şeklinde ilerliyorlar. Bugün bizim için çok özel ve güzel bir gün. Bir yandan sis, bir yandan doğanın eşsiz güzellikleri derken bulutların içerisinden bisikletlerimizle gidiyoruz. Hatta burada güzel lezzetler mevcut. Güzel dağ meyveleri var, onlardan da tadarak yolumuza devam ediyoruz. Ülkemiz çok güzel, ülkemizin her yeri çok güzel burası da özel bir yer, herkesi buraya bekliyoruz" ifadelerini kullandı. Kaynak:İHA

Şemdinli'deki buzul gölleri görenleri hayran bırakıyor

Hakkari'nin Şemdinli ilçesindeki buzul gölleri, manzarası ile görenleri hayran bırakıyor. Yüksekova Ekolojik Platformu Dağcılık ve Spor Kulübü Derneği üyeleri, Hakkari'nin Şemdinli ilçesindeki buzul göllerine doğa yürüyüşü gerçekleştirdi. YEKDASDER Başkanı Suat Öztekin, "Bu hafta 25 kişilik ekibimizle birlikte yaptığımız etkinlik rotası Geverok Vadisi ve Kırmızıtaş Buzul Golü oldu. Buradaki yüksek irtifa 3 bin 400 metre. Bu irtifada hem tanıtım hem de doğa yürüyüşü gerçekleştirdik. Bu göl Hakkari bölgesinin en büyük gölü olma özelliğini taşıyor. Bu alanlara izinsiz ve rehbersiz girmek kesinlikle yasaktır. Bu bölge yürüyüş rotası ortalama 6 saat ve görülmeye değer bir yer olmakla birlikte aynı gün iki mevsimi görmek mümkün'' dedi. Derneğin Başkan Yardımcısı Hakan Zanyar Aykut da, "25 kişilik ekiple bölgeye geldik. 6 saat zorlu bir tırmanıştan sonra Kırmızı Taş Gölü'ne vardık. Ama burasının görülmeye ve keşfedilmeye değer bir yer olduğunu belirtmek istiyorum. Şu an arkadaşlar gölde yüzüyorlar, tadını çıkartıyorlar. Arkamda gördüğünüz buzul gölü bölgenin yüzölçümü olarak en büyük gölüdür. Bölgenin etrafında çok kırmızı taş olduğu için göl ismini bu doğal oluşumdan almıştır. Etrafında muazzam dağ silsilesi var. Bölgenin sol tarafında İkiyaka Sat Dağları ve gölleri bulunuyor. Sağ tarafta ise Çarcel Dağları ve gölleri var. Gölün dağ silsilesi sonrası Irak sınırı başlıyor. Geverok Vadisi'nde bin yıllık buzulların heybetli görüntüsünü görmek mümkündür. Bölge iki mevsiminin bir arada yaşandığı muazzam bir yerdir. Yıllar içinde ülkenin, dünyanın dört bir yanından insanların buraya akın edeceğini düşünüyorum. Bu süreçte dernek olarak bizler bu doğal ortamın bozulmaması için elimizden geleni yapıyoruz. Aynı zamanda gelip görmek isteyenlere de rehberlik ediyoruz'' ifadelerini kullandı. Kaynak:İHA

40 derece sıcakta kayak yaparak serinledi

Erzincan’da kayak hocası ve doğa tutkunu Canser Atila motosikletiyle çıktığı Ergan Dağı’nın zirvesinde tişörtünü ve şortunu giyerek kayak yaptı. Hava sıcaklığının 40 dereceleri bulunduğu Erzincan’da 12 ay boyunca erimeyen kar birikintisini kendine pist yapan Atila sıcak havaları kayak yaparak geçirdi. Kentte yaz-kış demeden ilklere imza atan Canser Atila bu kez de ağustos ayının sıcağında kayak takımlarını motosikletine yükleyerek 3 bin 250 rakıma çıktı. Gopro kamerasıyla da o anları anbean kaydeden Atila muhteşem manzara eşliğinde kayak yapmanın tadını çıkararak unutulmaz bir gün yaşadı. Daha önce buna benzer bir çok etkinlik yapan ve doğanın güzelliklerinin tadını çıkaran Canser Atila, erimeyen kar birikintisini fırsat bildiğini belirterek, “Şuan da Erzincan Ergan Dağı Kayak Merkezi’nin üzerindeyiz. Yaklaşık olarak rakımımız 3 bin 250 metre. Burada 12 ay boyunca erimeyen karımız var. Biz de bunu fırsat bilerek ağustos ayında kabrimizi, tişörtümüzü, kayaklarımız alıp kros motorlarımızla dağa çıktık. Güzel bir kayak yapalım dedik. Herkesi kışın Erzincan’a kayak yapmaya bekliyoruz” ifadelerini kullandı. Kaynak:İHA

Off-road tutkunları 2 teker üzerinde şaha kalktı

Türkiye’nin dört bir yanında tırmanmadıkları dağ, geçmedikleri parkur kalmayan Off-Road Türkiye Grubu, son yaptıkları İstanbul ve Bursa’daki faaliyetlerinde inatları ve tırmanışlarıyla pes etmemenin başarıyı getirdiğini kanıtladı. Uludağ’ın eteklerinde ve İstanbul’un Darlık Barajı civarında 12 kişilik arkadaş gurubu, 5 arazi aracıyla izleyenlerin nefesini kesti. İnsanın bile ayakta durmakta zorluk çektiği dere parkuruna tırmanan arazi araçları, izleyenlere büyük heyecan yaşattı. Bataklık olan parkurdan geçmeye çalışan araçta, başarının pes etmemekten geçtiğini bir kez daha araçla da olsa gösterdi. Defalarca çamura girip çıkan arazi aracı, son denemesinden önce ise ekipteki arkadaşına çarpmaktan son anda kurtuldu. Son denemesinde başaran Selim Ustaoğlu, “İşin sonunda mutlaka doğa kazanır diye düşünülür. Fakat pes etmeyi biz sporcularda hiçbir zaman düşünmeyiz. Gerekirse 10 sefer deneriz. Ama yine de geçeriz. Arabalarımızı da hem dayanıklı hem de kabiliyetli olmaları için hazırlıyoruz. Kısacası pes etmek yok” dedi. KAYNAK:İHA

#dağ