SON DAKİKA
Hava Durumu

#bilgisayar

A Gazete - bilgisayar haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, bilgisayar haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Gözün düşmanı teknolojik aletler Haber

Gözün düşmanı teknolojik aletler

Teknolojinin gelişmesiyle insanların günlük hayatlarında bilgisayar, televizyon, tablet ve akıllı telefonların gözleri fazlasıyla zorladığını belirten Medicana Bursa Hastanesi Göz Hastalıkları Uzmanı Opr. Dr. Adnan İpçioğlu, “Teknolojik aletler ile yakın temasta olmak, bilgisayar kullanımının giderek artması, kapalı ortamlarda uzun süre çalışma, kontakta lens kullanımı gibi faktörlerin artmasıyla beraber göz kuruluğu genç yaşlarda bile görülebiliyor. Özellikle ofis çalışanlarında sık sık yanma batma, yabancı cisim hissi ve bulanıklık gibi şikayetlere rastlanıyor. Gününün büyük bir bölümünü bilgisayar başında geçirenler için göz kuruluğu daha da büyük bir risk oluşturuyor. Göz kuruluğu yaşam kalitesini belirgin biçimde etkileyen bir göz yüzeyi sorunudur. Normalde dakikadaki göz kırpma sayımız 10-15 arasında iken, bilgisayar kullanımı esnasında bu sayı yaklaşık yüzde 60 oranında azalıyor. Ofis çalışanlarında yüzde 10 ile 20 oranında göz kuruluğuna rastlanıyor” dedi. "Dakikada 12 defa göz kırpmanız gerekiyor" Gözlerin, göz yüzeyini korumak için kesintisiz bir gözyaşı tabakasına ihtiyaç duyduğunu ifade eden İpçioğlu, “Buna gözyaşı filmi denir. Gözyaşı salgısı, erkek ve kadınlarda ilerleyen yaşla birlikte azalır. Oysa insan ömrünün uzamasıyla birlikte artık ilerleyen yaşlarda da net görmeye ihtiyaç duyuyoruz. Eskiden görme ihtiyacı uzağı veya ince ayrıntıları fazla gerektirmezken, günümüz yaşantısında bilgisayarlar, LCD ekranlar, HD yayın, 3D yayın gibi giderek artan sayıda ortamda net görmeye ihtiyacımız var. Normalde insanlar günde ortalama 10 bin defa göz kırpıyor. Bu, uyanık olduğumuz saatleri göz önünde tutarak hesaplandığında yaklaşık olarak dakikada 12 defa göz kırptığımız anlamına geliyor. Göz kırparken hiçbirimiz farkına bile varmayız. Ama göz yüzeyimiz kuru olursa canımız yanar. Kuruluk hafifse uykumuzu iyi alamamışız gibi bir his, orta şiddetteyse batma, yanma gibi rahatsızlıklar ortaya çıkar. Gözyaşının hiç olmaması daha az görülür ancak görme kaybına kadar gidebilir” şeklinde konuştu. "Bol bol su için" Birçok kişinin kuru göz belirtilerini alerjilerle, iklim şartları ya da basitçe göz zorlanmasıyla açıkladığını ifade eden İpçioğlu, “Oysa kitap okuma, bilgisayar kullanma gibi faaliyetlerle kuru göz hastaları 3-5 kat fazla problem yaşıyor. Göz kuruluğu ofiste verimi ve başarıyı da etkileyebilen bir durumdur. Konforumuzu ve yaşam kalitemizi bozan, iş yerinde verimi düşüren ve bizi mutsuz eden bir rahatsızlık olarak karşımıza çıkıyor. Tüm bunların altında yatan sebeplerden en önde geleni, kuru göz sendromudur. Hayat tarzınızı değiştirerek kuru göz belirtilerini azaltmanız mümkündür. Göz kuruluğu olanların bol su içmeleri, gözlerini ovalamamaları, ağır makyaj yapmamaları, sigara ve dumandan uzak durmaları gerekir. Görüşünüzde bulanıklık, gözlerinizde yanma, batma, yorgunluk veya yabancı cisim hissi varsa mutlaka göz doktorunuza başvurmalısınız” diye konuştu. Kaynak: İHA

BUÜ'ye hayırsever destekli laboratuvar Haber

BUÜ'ye hayırsever destekli laboratuvar

İş insanı ve avukat Hakan Dinçtürk, merhum annesi Asuman Dinçtürk’ün adını yaşatmak amacıyla 2022 yılında BUÜ Sağlık Hizmetleri MYO’nun genel ihtiyaçlarında kullanılmak üzere Uludağ Üniversitesi Güçlendirme Vakfı’na 250 bin TL bağışta bulunmuştu. Bağış sayesinde son teknoloji bilgisayarlar ile donatılan laboratuvar, gerçekleştirilen tören ile yeniden hizmete açıldı. Merhum Asuman Dinçtürk’ün adının verildiği Bilgisayar Uygulama Laboratuvarı’nın açılış töreninde BUÜ Rektörü Prof. Dr. Ferudun Yılmaz, Sağlık Hizmetleri MYO Müdürü Prof. Dr. Sinan Çavun, Avukat Hakan Dinçtürk, akademik ve idari personel ile öğrenciler hazır bulundu. Törende konuşan Rektör Prof. Dr. Ferudun Yılmaz, hayırsever iş insanı Hakan Dinçtürk’e teşekkür etti. Üniversitenin belirli bir bütçe ile yapabileceklerinin sınırlı olduğuna işaret eden Prof. Dr. Ferudun Yılmaz; “Üniversite olarak eğitim-öğretim faaliyetlerini en iyi şekilde yerine getirmeye dikkat ediyoruz. Akademik ve bilimsel çalışmalarımızı da üst seviyeye çıkarmak istiyoruz. Ayrıca alt yapımızı, mimarimizi ve laboratuvar imkânlarımızı geliştirmek için elimizden gelen gayreti gösteriyoruz. Takdir edersiniz ki bunların bir maliyeti bulunuyor. Tüm bunları devletimizin bize sağladığı maddi destek ile çözebilmemiz çok zor. İşte bu noktada hayırsever insanlar devreye giriyor. Onları destekleri bize maddi ve manevi güç sağlıyor. Hakan Dinçtürk Bey de bu hayırsever iş insanlarından birisi. Kendisine gönülden teşekkür ediyoruz. Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulumuzdaki laboratuvar ve alt yapının yenilenmesi eğitim imkânlarımızı daha da geliştirecek ve öğrencilerimizin mesleğe hazırlanmasında ciddi katkılar sağlayacaktır. Tekrardan teşekkür ediyor, yenilenen laboratuvarımızın öğrencilerimize ve akademisyenlerimize hayırlı olmasını diliyorum” şeklinde konuştu. Avukat Hakan Dinçtürk iseÜniversite ve MYO yönetimine böylesine hayırlı bir işe vesile oldukları için teşekkür etti. Kız çocuklarının eğitimine ailecek büyük bir önem verdiklerini açıklayan Hakan Dinçtürk; “Annem, 3 kız çocuğuna sahipti. Kendisi ev hanımıydı ve herhangi bir eğitimi yoktu. Fakat bizlerin eğitimine çok büyük bir önem veriyordu. Dolayısıyla bu destek sayesinde annemin hatırasını en doğru yerde ve en doğru şekilde yaşatacağımıza inanıyoruz. MYO Müdürü Prof. Dr. Sinan Çavun hocamın vesilesi ile böylesine değerli bir işi başarmış olduk. Herkese teşekkür ediyor, hayırlı olmasını diliyorum” dedi. Sağlık Hizmetleri MYO Müdürü Prof. Dr. Sinan Çavun da çok güzel bir gelişme nedeniyle bir araya geldiklerine işaret ederek; “Sevgili dostum, iş insanı ve değerli insan Hakan beye teşekkür ediyoruz. Çünkü burası üniversitenin ve Bursa’mızın bir parçasıdır. İş insanlarının bizlere sahip çıkması, aynı zamanda öğrencilerimize sahip çıkması, Bursa’nın çocuklarına sahip çıkması demektir. Bu anlamda Hakan Dinçtürk gibi insanların sayısının artmasını diliyoruz” açıklamasında bulundu. Açılış töreninin ardından uygulama dersi bulunan öğrenciler, yenilenen bilgisayarlarda eğitimlerine devam etti. Öğrenciler, Avukat Hakan Dinçtürk’e katkılarından ötürü teşekkür etti. Kaynak: İHA

Dizüstü bilgisayarınızın pil ömrünü nasıl uzatabilirsiniz? Haber

Dizüstü bilgisayarınızın pil ömrünü nasıl uzatabilirsiniz?

Gökhan Şenyavaş  Günlük hayatımızda adeta elimiz kolumuz olan teknolojik aletlerden biri de her an yanımızda taşıyabileceğimiz ve hayatımıza büyük kolaylık katan dizüstü bilgisayarlardır. Dizüstü bilgisayarların en büyük problemlerinden biri ise çabuk tükenen bataryalarıdır. Peki dizüstü bilgisayarlarımızda daha uzun ömürlü bir bataryaya sahip olmak için neler yapmalıyız? Ekran parlaklığını kısmalısınız Ekran parlaklığının yüksek tutulması bilgisayarınızın pilinin hızla tükenmesini sağlar. Bilgisayarın kendi sunduğu otomatik ekran parlaklığını da tercih etmeniz pek doğru olmaz. Bunun yerine parlaklığı kendiniz kısarak daha uzun ömürlü bir bataryaya sahip olabilirsiniz. Sürekli şarjda tutmamalısınız Bilgisayarınızı devamlı şarjda tutmanız pil ömrünü azaltan en büyük etkenlerden biridir. Bilgisayarınızın pili bittiğinde şarja takıp dolduğunda ise çıkarmalısınız. Fakat devamlı bu şekilde kullanmakta pil ömrünüzü kısaltmaktadır. Bunu yapmak yerine prize erişiminiz olduğu zaman bataryayı çıkarıp, şarja takılı halde kullanarak pil ömrünüzün kısalmasının önüne geçebilirsiniz. Doğru güç modunda kullanmalısınız Windows bilgisayarlarda bulunan güç tasarrufu modlarından kendiniz için uygun olanı seçmelisiniz. Güç tasarrufu modunu seçerek bataryanızın ömrünü uzatabilirsiniz. Tabii bunu seçerseniz bilgisayarınızdan alacağınız performans da düşecektir. Dengeli modu seçerek bilgisayarınız tasarrufun yanında ihtiyaç olduğunda size ekstra performans sağlayacaktır Kullanmadığınız uygulamaları kapatmalısınız Arka planda çalışan uygulamalar bataryanızın hızla tükenmesine sebep olmaktadır. Bazı uygulamalar bilgisayarınızı açtığınız andan itibaren otomatik olarak çalışmaya başlar ve pilinizin tükenmesini sağlamaktadır. Bu uygulamaları 'Gizlilik Ayarlar > Arka plan seçin. Arka plan uygulamalarının altında, normal uygulamaların arka planda çalışmasına izin verin sekmesini kapalı konuma getirin’ bunu yaparak arka planda çalışan uygulamaları kapatırsınız ve pilinizin gereksiz yere tükenmesinin önüne geçersiniz. Bilgisayarınızın ısınmasını önlemelisiniz Dizüstü bilgisayarlarının en büyük problemlerinden biri de aşırı ısınmasıdır. Isınan bilgisayarlar pil ömrünün azalmasının da sebebi oluyor. Bu yüzden bilgisayarınızı ısınmasını engellemek için önlemler almalısınız.

Günümüzde dijital detoks mümkün mü? Haber

Günümüzde dijital detoks mümkün mü?

Ulaş Girgin Teknolojinin hızla gelişmesi ile vücudumuzun zinde kalması için almamız gereken besinler gibi günümüz dünyamıza adapte şekilde yaşamak kaygısı ile dijital dünyayı adeta cebimizde taşıyıp yanımızdan bir an olsun ayırmıyoruz. Sürekli iletişimin normal bir davranış olduğu günümüzde sosyal medya ile birçok arkadaşımızın ve takip ettiğimiz ünlülerin anlık olarak hayatlarının içindeyiz. Bunun yanı sıra çalıştığımız işlerde de video konferans görüşmeleri, mail kutumuz, mesajlaşma uygulamalarımız ile dinamizmin doruklarında kalabiliyoruz. Peki hayatımızı ciddi anlamda kolaylaştıran bu dijital dünyadan uzak kalarak yaşamak, yaşadığımız dönemde ne ölçüde mümkün? Tam anlamıyla uzaklaşmak başarısızlığa yol açabilir Uzmanlar 2023 dünyasında dijital detoksun pek de mümkün olmadığını söylüyor. Teknolojinin günlük hayatta kullandığımız kısmının neredeyse tümünü içeren akıllı telefonları kullanarak bir uygulama ile para çekip yatırabiliyor, restoran menülerini okuyor, ödeme işlemleri gerçekleştiriyor ve hatta dil eğitiminden egzersize kadar birçok eğitimi bu küçük ekranlardan edinebiliyoruz. Eğer çok zengin ve umarsız kişiler değilsek hayatımızın bütününe işlemiş olan telefonlarımızdan 1 hafta uzak kalmaya çalıştığımızda bizi bekleyecek olan başarısızlıkları öngörebilecek olmalıyız. Dijital farkındalık Ancak bağlantımızı tamamen koparmadan dijital saplantılarımızdan biraz olsun uzaklaşmak gerçekçi çözümler ile mümkün. Dijital dünyadan uzaklaşmak doğrultusunda yapılabilecek olanlardan biri dijital farkındalık. Bu çözüm yolu teknolojiyi kullanırken kullanım amacının ne olduğunu düşünmek ve bu kullanım herhangi bir gereklilik içermiyorsa kişinin kendisini o teknolojiden uzaklaştırmasından geçiyor. Örnek verip anlamı derinleştirmek gerekirse bu yöntem, kişiler telefonları ile sosyal medyaya girdiğinde ya da herhangi bir şey izlediklerinde kendilerine, “Bu yaptığıma eyleme gerçekten ne kadar ihtiyacım var?”, “Yaptığım şey herhangi bir amaca hizmet ediyor mu?” gibi sorular sorup, kendilerince makul cevaplar alabiliyorlar ise eylemlerine devam etmelerini, fakat gereksiz bir eylem ise kendilerini bir süre olsun teknolojiden uzaklaştırma imkanları olduğu anlar için serbest bırakmaları anlamına geliyor. Kısacası bu yöntem ile teknolojiye bağlı bir hayat geçirmek yerine, teknolojinin gerekli yerlerde hayatımıza yardımcı olup iyileştirmesi hedefleniyor. Çok zengin değilseniz tam anlamıyla bir dijital detoksun içine girmenin mümkün olmadığı aşikar. Fakat bu durum telefonlarımızın ekranlarını sonsuza kadar kaydıracağımız anlamına gelmemeli. Zaman zaman kendimize sorduğumuz doğru sorular ve farkındalık ile rahat bir nefes almak, doğanın veya çevremizdeki herhangi bir gerçekliğin tadını çıkarmak hala mümkün.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.