SON DAKİKA
Hava Durumu

#bakteri

A Gazete - bakteri haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, bakteri haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

BUÜ'ye YÖK'ten destek Haber

BUÜ'ye YÖK'ten destek

2023 yılı Araştırma Üniversiteleri Destek Programı (ADEP) projesinin çağrı alanlarından biri olan “Hayvan Besleme” alanına yönelik olarak çalışmalar içeren proje ile hayvan besleme konusunda yararlar sağlayan probiyotik bakterilerin doğal kaplama materyali olan keçiboynuzu unu üzerine enkapsüle edilmesi ve hayvan beslemede yem katkı maddesi olarak kullanımı araştırılacak. Multidisipliner bir çalışma olarak yürütülecek olan proje ekibinde; Ziraat Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Lütfiye Yılmaz Ersan, Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ekin Sucu ve Fen Edebiyat Fakültesi Kimya Bölümü yüksek lisans öğrencisi Elif Tülek yer alıyor. Proje hakkında açıklamada bulunan Prof. Dr. Saliha Şahin; ‘‘Dünya nüfusunun artışı, hayvansal ürünlere olan talebi artırmış, ancak bu sektörü etkileyen sorunlar, düşük kaliteli yemler, iklim değişikliği, parazitler ve hastalıklar gibi faktörlerle karşı karşıya bırakmıştır. Dirençli patojen bakterilerin yayılmasının yanı sıra hayvansal ürünlerdeki antibiyotik kalıntıları endişeleri, hayvan sağlığını iyileştirmek ve verimi artırmak için probiyotikler gibi doğal alternatif yem katkı maddelerine olan ilgiyi artırmıştır. Tarım sektöründe özellikle ruminantların sindirim sistemi fermantasyonu, hayvan dışkı ve idrarı, solunum gibi faaliyetler sonucu atmosfere yayılan CO2, CH4 ve N2O gibi sera gazlarının büyük kaynağı olup bazı probiyotiklerin metan üretimini azaltma potansiyeline sahip olduğu ve bu sayede karbon ayak izini azaltmada umut verici sonuçların elde edilebileceği bilinmektedir’’ şeklinde konuştu. Bu projenin hayvansal üretimde sürdürülebilirlik açısından önemli bir adım olabileceğini ifade eden Prof. Dr. Şahin, probiyotik bakterilerin doğal kaplama materyali olan keçiboynuzu unu üzerine enkapsülasyonu sonucu elde edilen mikroenkapsüle bakterilerin, hayvan beslenmesinde yeni bir yem katkı maddesi kaynağı sağlayabileceği ve antibiyotik kullanımının azaltılmasına yardımcı olabileceğini vurguladı. Projenin, alternatif ve kaliteli yem katkı maddelerinin üretilmesi, üretilen yem katkı maddelerinin kalitesinin artırılması ve yeni yem katkı maddesi kaynaklarının araştırılması konusuna değer katacak nitelikte olduğunu söyleyen Şahin; “2 yıl boyunca sürdüreceğimiz projenin sonunda hayvan besleme alanında fonksiyonel yem katkı maddesi geliştirilerek yeni fonksiyonel ürünlerin endüstriyel alanda kullanılabilirliğinin tanımlanmasını hedefliyoruz” dedi. Kaynak: İHA

BUÜ'de bakteriyel kaynaklı ishal etkeni incelenecek Haber

BUÜ'de bakteriyel kaynaklı ishal etkeni incelenecek

BUÜ Bilimsel Araştırma Projeleri Koordinatörlüğü tarafından Araştırma Üniversiteleri Destek Projesi (ADEP) kapsamında desteklenen TOA-2022-1138 projesinde insan, broyler ve sığır kaynaklı termofilik Campylobacter (C. jejuni, C. coli, C. lari ve C. upsaliensis) izolatlarının virulans gen profillerinin belirlenmesi hedefleniyor. BUÜ Veteriner Fakültesi Besin Hijyeni ve Teknolojisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ayşegül Eyigör’ün yürütücüsü olduğu proje ekibinde; BUÜ Besin Hijyeni ve Teknolojisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Seran Temelli, doktora öğrencisi Ahmet Gökhan Coşkun, yüksek lisans öğrencisi Fatma Gürler ile Balıkesir Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyeleri Prof. Dr. Gülhan Vardar Ünlü, Doç. Dr. Tuğba Kula Atik ve Dr. Öğr. Ü. Yener Özel yer alıyor. ÖLÜMCÜL HASTALIKLARA SEBEP OLABİLİYOR Çalışma hakkında bilgi veren Prof. Dr. Ayşegül Eyigör, dünya genelinde insanlarda en önemli ve en sık görülen bakteriyel kaynaklı ishal etkeni olan campylobacterlerin sağlıklı kanatlı hayvanlar ile sığır başta olmak üzere koyun, keçi ve birçok vahşi türlerde bulunabildiğini aktardı. Prof. Dr. Ayşegül Eyigör, insanlara bu hayvanlar ya da onlardan elde edilen hayvansal gıdalar aracılığı ile bulaşabilen campylobacter enfeksiyonunun genellikle hafif ishal ile seyrederken, kimi bireylerde şiddetli ve inatçı mide-barsak enfeksiyonlarına hatta kana karışarak ölüme neden olabilecek hastalıklara sebep olabildiğini vurguladı. “Halk sağlığı açısından oldukça önemli bir zoonoz olan etken ile mücadele etmek ve koruma stratejileri geliştirmede, yukarıda bahsi geçen taşıyıcı hayvanlar ile insan kökenli campylobacterlerin örneklerde bulunma sıklıklarının belirlenmesi, taşıdıkları virulans (hastalık oluşturma derecesi) genlerinin değerlendirilmesi ve etkenlerin kaynak benzerliğinin saptanması önem arz etmektedir” açıklamasında bulunan Eyigör; “Bu kapsamda insan kökenli izolatların eldesinde Balıkesir Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobiyoloji Anabilim Dalı öğretim üyeleri yer almakta ve ishal şikayetiyle üniversite hastanesine başvuran hastalardan alınan kan ve dışkı örneklerinden izole edilen campylobacterler saklanmaktadır. Hayvan kökenli izolatların eldesinde ise ülkemizde özellikle Marmara bölgesinde sağlıklı olarak kesilen broyler ve sığır karkas ve dışkıları kullanılmaktadır” şeklinde konuştu. “VARLIĞININ İZLENMESİNE DAİR HENÜZ BİR YAPTIRIM YOK” Avrupa Birliği (AB) ülkelerinin aksine Türkiye’de Mikrobiyolojik Kriterler Yönetmeliği kapsamında hayvanlarda ve hayvansal gıdalarda Campylobacter varlığının izlenmesine yönelik bir yaptırımın henüz bulunmadığının altını çizen Prof. Dr. Ayşegül Eyigör, konuşmasını şöyle tamamladı: “Projeden elde edilen sonuçların, AB uyum süreci içerisinde ulusal mevzuata entegre edilmesi planlanan hayvansal gıdalarda Campylobacter izlemesi kriterleri ve çalışmaları açısından resmi otoriteye ve bilimsel kamuoyuna tarafsız veri sağlayacağını düşünüyoruz. Balıkesir Üniversitesi ve Bursa Uludağ Üniversitesi iş birliği ile süren bu proje, dünya genelinde özellikle COVID-19 pandemisinden sonra daha da önem kazanan ‘Tek Sağlık’ yaklaşımına önemli bir örnek teşkil etmektedir.” Kaynak: Bülten

Lejyoner hastalığı tehlike saçıyor Haber

Lejyoner hastalığı tehlike saçıyor

Polonya'nın güneydoğusundaki Rzeszow kentinde çeşitli şikayetlerle hastanelere başvuran 144 kişide lejyoner hastalığı tespit edildi. Legionella bakterisiyle enfekte olan bu kişiler hastanelerde tedavi altına alınırken, geçtiğimiz çarşamba gününden bu yana hayatını kaybedenlerin sayısı ise 11'e yükseldi. Rzeszow kent yönetimi tarafından oluşturulan kriz masası, bakterinin şehir suyu şebekesinden bulaştığını belirledi. Hastalığın görüldüğü kişilerin evlerindeki musluklar dahil olmak üzere şehir şebekesinde 105 farklı noktadan alınan numuneler incelenmek üzere laboratuvarlara gönderildi. Podkarpacie Halk Sağlığı İdaresi Başkanlığı'ndan Adam Sidor, bu sabah çıkan 8 numunenin 4'ünde legieonella bakterisi tespit edildiğini bildirdi. Sıcak ve soğuk su hatlarından alınan 4 numunenin 2'sinde yüksek düzeyde, 1'inde orta düzeyde, diğerinde ise başlangıç düzeyinde bakteri olduğunu ifade eden Sidor, bakterinin ilk olarak nerede ve nasıl ortaya çıktığına ilişkin henüz ellerinde bilgi bulunmadığını, bu konuda önümüzdeki günlerin belirleyici olacağını söyledi. Lejyoner hastalığı nedir? Lejyoner hastalığı legionella pneumophila bakterisinin neden olduğu ciddi bir akciğer hastalığı olarak biliniyor. Söz konusu bakteriye maruz kalan çoğu kişi hastalığa yakalanmazken, 50 yaş üstü kişiler, kronik akciğer rahatsızlığı, böbrek ya da karaciğer yetmezliği olanlar, kanser hastaları, bağışıklık sistemi zayıf kişiler, diyabet hastaları ve sigara içenlerin hastalığa yakalanma oranı daha yüksek. Klima, jakuzili havuz, havalandırma sistemleri gibi sistemlerden solunum yoluyla bulaşan hastalık antibiyotik ile tedavi edilebilirken, risk grubunda bulunan hastaların ise yüzde 10'u hayatını kaybediyor. Su şebekelerine sabotaj iddiası Rzeszow Belediyesi geçtiğimiz hafta sonu kentin tüm içme suyu şebekesini dezenfekte ederken, Malopolska, Lublin ve Wielkopolskie bölgelerindeki bazı kişilere de lejyoner hastalığı teşhisi konulduğu açıklandı. Bu kişiler çevre hastanelerde tedavi altına alınırken, Polonya İç Güvenlik Ajansı (ABW) bir sabotaj gerçekleştirilmiş olma ihtimaline karşı inceleme başlattı. ABW'den yapılan açıklamada, legionella bakterisinin ilk görüldüğü Rzeszow kentinin Polonya'nın Ukrayna sınırında bulunduğu, Ukrayna'ya silah sevkiyatı, insani yardım malzemesi gibi pek çok yardımın bu kent üzerinden gönderilmesi nedeniyle Rzeszow'un stratejik önemde olduğu belirtildi. Kaynak:İHA

Bu yemekleri tekrar ısıtmayın! Haber

Bu yemekleri tekrar ısıtmayın!

Akın Güler Yaptığınız bir yemeğin bitmemesi sonucunda yemeği dolaba koyup ertesi gün yemeyi düşünüyor olabilirsiniz. Fakat bazı yiyeceklerin ısıtılması bakteri üremesine neden olabiliyor. Yeniden ısıtıldığı zaman sağlığımızı tehdit altına alan bu gıdaları bilmekte fayda var. İşte ısıtıldıktan sonra sağlık sorunlarına yol açabilecek o yiyecekler... Tavuk Tavuğu ana yemek olarak veya diğer yemeklerin içinde sıklıkla tüketiyoruz. Protein açısından oldukça zengin olan tavuğu tekrardan ısıtmak oldukça yanlış bir tercihtir. Isıtıldığında zehir saçan tavuğu, tekrardan ısıtırsak sonucunda bakterilerin üremesine yol açarız. Bu yüzden tavuğu anında tüketmeli ve ısıtmaktan kaçınmalısınız. Pilav Yaptığınız pilav yemeğini yanlış koşullarda saklarsanız bakteri üremesine yol açarsınız. Yanlış koşullarda saklayıp tekrardan ısıtılırsa sindirimi zorlaştırır. İçinde bacillus cereus adlı bir bakteri bulunduran pilav yanlış uygulamalar sonucunda zehirlenmenize bile yol açabilir. Kıyma Kıyma yemeklerimize lezzet katan ve çoğu yemeğimizde kullandığımız bir gıdadır. Kıymalı yemeklerinizin ısıtma işlemini doğru yapmadığınız zamanlarda sağlığınızı tehlikeye atabilirsiniz. Kıyma içeren gıdalarınız bozulmaya çok müsait olduğu için doğru koşullarda saklamanız da oldukça önemlidir. Kıymalı yemeklerinizi yeteri kadar ısıtmadığınız sürece birçok bakteri üretebilir. Ispanak Sağlığımız için birçok faydası olan ıspanağı tekrardan ısıttığımızda adeta zehir saçıyor. Yaptığınız anda hemen tüketmeniz gereken ıspanak yemeğini, tekrardan ısıtmanız sonucunda içerisinde bulunan nitrat, sağlığınızı büyük tehlikeye atabilecek bir bileşene dönüşüyor. Isıtılan ıspanak yemeği gıda zehirlenmesine yol açabilir. Patates Patates yemeği yapıldıktan sonra hemen tüketilmeli veya kalan yemek buzdolabında soğutulmalıdır. Tekrardan ısıtıldığı takdirde oldukça tehlikeli durumlara yol açabilir. Oda sıcaklığında bekletilen patates bakteri üretir. Bu sebeple patates yemeğinizi hemen tüketmeniz gerekmektedir.

Ramazan ayının korkulu rüyası 'ağız kokusu' nasıl geçer? Haber

Ramazan ayının korkulu rüyası 'ağız kokusu' nasıl geçer?

Ramazan ayında kişilerin en rahatsız olduğu durumların başında ağız kokusunun (halitozis) artması gelmektedir. Yapılan araştırmalarda ağız kokusunu oluşturan en büyük etmen dil üzerinde biriken bakterilerdir. Oruç tutanlarda ağız kokusunun görülmesinin diğer sebepleri ağız kuruluğu, iyi temizlenmeyen diş yüzeyleri, uyumsuz restorasyonlar ve bunların aralarında biriken yemek artıklarının oluşturduğu plaktır. DİŞ İPİ KULLANIMI Sahur ve iftar sonrası titizlikle yapılan diş fırçalama ve diş ipi kullanımı, dil üzerinin dil kazıyıcılar ile temizlenmesi hem diş çürükleri ve diş eti iltihaplarını hem de ağız kokusunu önleyecektir. Yine ağız kokusunu engellemek için ağız gargaraları kullanılması önerilmektedir. Ramazan ayında gün içinde ise macun kullanılmadan kuru fırçalama yapılması oluşan dental plağı ortadan kaldırılmasına yardımcı olacaktır. NELERE DİKKAT ETMELİYİZ? Öncelikle oruç tutarken yeterli ve dengeli beslenmeye özen gösterilmeli, Hem ağız kuruluğunu hem de vücut dehidratasyonunu önlemek için iftar ve sahur arası bol bol su içilmeli, Hızlı yemek yememek ve lokmaları yavaş ve iyi çiğnemek sindirime yardımcı olduğu kadar ağız ve diş sağlığı açısında da oldukça önemli, Dişlerinize ve diş etlerinize zarar vermemesi için çok sıcak veya soğuk yemek-içecek tüketmemelisiniz, Ramazan ayında peynir ve süt ürünleri tüketmeye özen gösterebilirsiniz. Bu şekilde en doğal yoldan dişlerinizin çürümesinin önüne geçmiş olursunuz, Sarımsak ve soğan gibi gıdalardan uzak durulmalı, Süt ve balık sindirim sırasında kötü koku açığa çıkaran proteinler içerdiğinden tüketiminden hemen sonra dişler fırçalanmalı. DİŞ HEKİMİNE BAŞVURUN Bilinenin aksine oruçlu bireylerde su yutulmayacak şekilde birçok dental işlem (diş taşı temizliği, basit dolgular, ölçü alımı vs.) uygulanabilmektedir. Ancak yine de en güzeli ramazan öncesinde diş hekimi kontrolüne gitmek olacaktır. Acil bir durum varlığında ise sağlığınız her zaman önemlidir. Gerekli işlemler mutlaka yapılmalı ve hekimin yönlendirmelerine uyulmalıdır. KAYNAK: FASEFELİS HABER BÜLTENİ

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.