SON DAKİKA
Hava Durumu

#artış

A Gazete - artış haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, artış haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

BTB'li firmalardan büyük başarı Haber

BTB'li firmalardan büyük başarı

İstanbul Sanayi Odası (İSO), Türkiye’nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu’nun ardından, ağırlıklı olarak KOBİ niteliğindeki kuruluşları kapsayan “Türkiye’nin İkinci 500 Büyük Sanayi Kuruluşu-2022” araştırmasının sonuçlarını açıkladı. Üretimden net satışlar baz alınarak yapılan İSO İkinci 500 listesinin ilk sırasında 2 milyar 54 milyon TL ile Şirikçioğlu İplik ve Denim yer aldı. Geçen yıl 39 Bursa firmasının olduğu listede bu yıl 41 firma yer alma başarısı gösterdi. “Üye firmalarımızla gurur duyuyoruz” Araştırma sonuçlarını değerlendiren Bursa Ticaret Borsası (Bursa TB) Yönetim Kurulu Başkanı Özer Matlı, listede yer alan Bursalı firmalardan 9’unun bağlı bulundukları odanın yanı sıra kotasyondaki ürün alım satımı nedeniyle aynı zamanda Bursa Ticaret Borsası üyesi olduklarını açıkladı. İSO 500’deki 7 firma ile birlikte ilk 1000’deki Borsa üyesi firma sayısının 16 olduğunu belirten Başkan Matlı, firmaları başarılarından dolayı tebrik ederek, “Üyelerimizden Bolacalar Un Yem Yağ Gıda San. ve Tic. A.Ş., Akbaşlar Tekstil Enerji San. ve Tic. A.Ş., Özdilek Ev Tekstil San. ve Tic. A.Ş., Göliplik Şeremet Tekstil San. ve Tic. A.Ş., Coats (Türkiye) İplik Sanayii A.Ş., S.S. Marmara Zeytin Tarım Satış Kooperatifleri Birliği, Fistaş Fantazi İplik San. ve Tic. A.Ş., Emek Yağ Sanayii A.Ş. ve Acarsoy Tekstil Tic. ve San. A.Ş., İSO İkinci 500 listesinde yer alarak Borsamıza büyük bir gurur yaşatmıştır” dedi. Bursa firmaları, İkinci 500 listesinde büyümeye devam ediyor İSO İkinci 500 listesindeki Bursalı firmaların üretimden net satışlarını bir önceki yıla göre yüzde 109 artırarak 53 milyar 676 milyon liranın üzerine çıkardığını kaydeden Başkan Özer Matlı, Bursa Ticaret Borsası üyesi firmaların üretimden net satışlarının ise 12 milyar 946 milyon lirayı aştığını vurguladı. Bursa’nın geçen yıl olduğu gibi bu yıl da listede en fazla firma ile temsil edilen iller arasında olduğuna dikkat çeken Başkan Matlı, “Yüksek enflasyon, maliyet artışları, finansmana erişim sorunu gibi pek çok sıkıntının yanı sıra küresel ticaretin hız kestiği bir ortamda, kent ve ülke ekonomisine, ihracatına ve istihdama sağladıkları katkılardan dolayı başta üye firmalarımız olmak üzere listede yer alan tüm firmalarımızı yürekten kutluyor, başarılarının devamını diliyorum. Bursa Ticaret Borsası olarak üretim ve ihracat odaklı yenilikçi projeler ortaya koyarak firmalarımıza değer katmayı sürdüreceğiz” ifadelerini kullandı. Kaynak: İHA

Merkez faiz yükseltti Haber

Merkez faiz yükseltti

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), faiz kararını açıkladı. Para Politikası Kurulu (Kurul) politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranının yüzde 30’dan yüzde 35 düzeyine yükseltilmesine karar verdi. Kurul, dezenflasyonun en kısa sürede tesisi, enflasyon beklentilerinin çıpalanması ve fiyatlama davranışlarındaki bozulmanın kontrol altına alınması için parasal sıkılaştırma sürecinin devamına karar verildiği belirtti. Karar metninde enflasyonun yılın üçüncü çeyreğinde öngörülenin üzerinde gerçekleştiği belirtilerek, “Son dönemde etkili olan ücret ve kur kaynaklı maliyet yönlü baskılar ile vergi düzenlemelerinin enflasyona geçişi önemli ölçüde tamamlanmıştır. Yurt içi talepteki güçlü seyir, hizmet fiyatlarındaki katılık ve enflasyon beklentilerindeki bozulma ise enflasyonda yukarı yönlü baskı oluşturmaya devam etmektedir. Bu çerçevede, enflasyonun yıl sonunda Enflasyon Raporu’ndaki (Rapor) tahmin aralığının üst sınırına yakın seyredeceği öngörülürken, aylık enflasyonun ana eğiliminde düşüş gözleneceği de değerlendirilmiştir. Öte yandan, jeopolitik gelişmeler, enflasyon görünümünde petrol fiyatları kaynaklı risk oluşturmaktadır. Kurul, parasal sıkılaştırma adımlarının etkisiyle, dezenflasyonu 2024 yılında Rapor’daki patika ile uyumlu şekilde tesis etmekte kararlıdır. Doğrudan yabancı yatırımlar, dış finansman koşullarındaki dengeli seyir, rezervlerde süregelen artış, talepteki dengelenmenin cari işlemler hesabına desteği ve Türk lirası varlıklara yurt içi ve yurt dışı talebin artması fiyat istikrarına güçlü katkıda bulunacaktır” denildi. Politika faizinin, enflasyonun ana eğilimini geriletecek ve enflasyonu orta vadede yüzde 5 hedefine ulaştıracak parasal ve finansal koşulları sağlayacak şekilde belirleneceği ifade edilerek, “Enflasyon görünümünde belirgin iyileşme sağlanana kadar parasal sıkılaştırma gerektiği zamanda ve gerektiği ölçüde kademeli olarak güçlendirilecektir. Kurul, mevcut mikro- ve makroihtiyati çerçeveyi, piyasa mekanizmalarının işlevselliğini artıracak ve makro finansal istikrarı güçlendirecek şekilde sadeleştirmektedir. Sadeleşme süreci, etki analizleri dikkate alınarak kademeli olarak ilerlemektedir. Bu kapsamda, Türk lirası mevduat payının artırılmasına yönelik ilave adımlarla parasal aktarım mekanizması güçlendirilmeye devam edilecektir. Kurul, faiz artırımının yanı sıra, parasal sıkılaştırma sürecini destekleyecek seçici kredi ve miktarsal sıkılaştırma kararları almayı sürdürecektir. Enflasyon ve enflasyonun ana eğilimine ilişkin göstergeler yakından takip edilecek ve Kurul, fiyat istikrarı temel amacı doğrultusunda elindeki tüm araçları kararlılıkla kullanmaya devam edecektir. Kurul, kararlarını öngörülebilir, veri odaklı ve şeffaf bir çerçevede almaya devam edecektir” denildi. Kaynak: İHA

Altın fiyatlarına 'savaş' etkisi Haber

Altın fiyatlarına 'savaş' etkisi

Gram altın; ons altın ve dolardaki artışın etkisiyle yükselişe geçti. Orta Doğu’da yaşanan çatışma ortamı altına yükseliş olarak yansıdı. Spot piyasada gram altın bin 855 liradan satılıyor. İsrail’in Gazze’ye saldırıları ve savaşın yayılma riski ile birlikte güvenli liman olarak görülen altına talep arttı. Ons altın en son Rusya - Ukrayna savaşı döneminde 2 bin 50 dolar seviyelerini görmüştü. Yılın dip seviyeleri olan bin 800 dolara kadar gerileyen altın Orta Doğu’daki çatışma ortamının başlamasıyla tekrar bin 980 dolar seviyelerini test etti. Gram altın spot piyasada bin 855 liradan, çeyrek altın 3 bin 30 liradan, yarım altın 6 in 60 liradan, tam altın ise 12 bin 80 liradan alıcı buluyor. ‘‘Altın savaş riski ile fiyatlanıyor’’ Altın fiyatları ile ilgili görüşlerini belirten Finans Analisti İslam Memiş, ‘‘Altın fiyatları son iki haftadır savaş riski altın fiyatlanmaya devam ediyor. Gram altın da yeni rekorlar gördük. Gram altın, bin 867 lira seviyelerine kadar çıkarak yeni rekorları gördü. Şu anda gram altın bin 857 lira seviyesinde seyrediyor. Bu hafta için biraz gerileme yaşanabilir. Özellikle Merkez Bankası’nın faiz kararı ve Euro bölgesinin faiz kararları var. Her iki Merkez Bankası da faizleri artıracak. Hızlı yükselişlerin ardından kar satışlarını bekliyorum. 1840 dolar seviyesine kadar ons altında bir gerileme yaşanabilir. Yıl sonuna kadar ons altında 2 bin doların üzerine atakların gelmesini bekliyorum’’ dedi. 2024 yılı için gram altında hedeflerin yüksek olduğunu ifade eden Memiş, ‘‘Gram altında bu yıl beklentimiz bin 880 lira seviyesiydi. Bin 867 liraya ulaşmasıyla bu beklentiye yaklaştık. Ancak yıl sonuna kadar tekrar bin 880 direncinin takip etmeye devam edeceğiz. Bu hafta altın yatırımcısına son bir alım fırsatı sunabilir. Gram altın TL fiyatında bin 780 lira seviyesine kadar son bir geri çekilme mümkün olabilir. 2024 yılında 2 bin 500 lira seviyesi gündemde kalmaya devam ediyor. Altın borcu olan veya düğün yapacaklar bu seviyeleri fırsat olarak görebilir’’ diye konuştu. ‘‘Risk arttıkça altına talep artar’’ Orta Doğu’da tansiyonun yüksek olduğunu hatırlatan Memiş, ‘‘Yatırımcı elinde bulunan altınları satmak için aceleci davranmamalı. Önümüzdeki aylarda gram altında yeni rekorlar görebiliriz. Yılbaşında gram altın fiyatı 2 bin lira seviyelerine ulaşabilir. Savaş risklerinin oluşması sonrasında da yatırımcı duygusunu kontrol edebilmeli. Varlıklarını panikle satmaması gerekiyor. Belirsizlik devam ediyor. Küresel piyasalar belirsizliği sevmez. Dolayısıyla risk artmaya devam ettiği sürece altın güvenli liman gömleğini tekrar giyer. Rusya-Ukrayna savaşı başladığında ons altın 2 bin 57 dolar seviyesine kadar çıkmıştı. İsrail - Hamas arasındaki çatışmalar başlamadan ons bin 808 dolar seviyesindeydi. Burada da yükselişler görüldü. Ancak tekrar altının ons fiyatının 2 bin dolar üzerinde fiyatlamalar mümkün’’ şeklinde konuştu. Kaynak: İHA

Gazze'de morglar doldu Haber

Gazze'de morglar doldu

İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarını arttırmasıyla hayatını kaybeden Filistinlilerin cansız bedenleri morglarda yer kalmamasıyla dondurma kamyonlarında muhafaza ediliyor. İsrail’in Gazze saldırılarını yoğunlaşarak devam ediyor. Hamas’a yönelik saldırılarını Sürdüren İsrail, sivillerin yerleşim alanlarını da vuruyor. Kadın, çocuk, yaşlı çok sayıda Filistinli hayatını kaybederken Gazze’de bulunan hastanelerin morglarında yer kalmadı. hayatını kaybeden Filistinlilerin cansız bedenleri morglarda yer kalmamasıyla dondurma kamyonlarında muhafaza ediliyor. Gazze Şeridi’ndeki Deir al-Balah kentinde bulunan El Aksa Şehitler Hastanesi, morglarda yer kalmaması için çareyi dondurma kamyonlarında buldu. Hastane yetkililer, hayatını kaybeden ancak kimlik tespiti yapılamayan cesetler dondurma kamyonlarında muhafaza ediyor. Cenazelerin kefenlenmesinden sorumlu Abu Ghaith, "Hastanenin morgları cesetlerle dolu ve kimliği tespit edilemeyen çok sayıda can kaybı var. Sayıların gitmesi hastane yönetimini cenazeleri defnetmeye zorluyor. Hastane yönetimi, bir dondurma fabrikasından cesetleri depolamak için dondurma kamyonları göndermesini istedi. Çocukların dondurma yemesi için kullanılan kamyonlar, cesetlerle doldu” ifadelerini kullandı. Ghaith, can kaybının her geçen gün artması nedeniyle hastanelerin kapasitesinin de yetersiz olması nedeniyle cansız bedenlerin saklanması için buzluk temin edilmesini talep etti. Kaynak: İHA

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan ücretli öğretmenlere müjde! Haber

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan ücretli öğretmenlere müjde!

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Resmi eğitim kurumlarında ek ders ücreti karşılığında görev yapanlar ve usta öğreticilerimizle ilgili bir adım atıyoruz. Bu kardeşlerimizin saatlik ek ders ücretlerinde yaklaşık yüzde 25 oranında ilave bir artışa gidiyoruz. Böylece aylık ücretlerinde 2023 yılında yüzde 91 oranında artış yapmış olacağız" dedi. Atatürk Kültür Merkezi’nde düzenlenen 2023-2024 Eğitim Öğretim Yılı Açılış Törenine bir konuşma yaptı. 3 aylık yaz tatilinin ardından Pazartesi günü öğretmen ve öğrencilerin buluştuğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Aydınlık yarınlarımızın teminatı olan gençlerimizi yetiştirmek için hiçbir fedakarlıktan kaçınmayan kıymetli öğretmenlerimizin hakkını ödeyemeyiz. Mesleğini tutku ile icra eden idealist bir öğretmenin milletimize yaptığı hizmetleri anlatmaya kelimeler kifayet etmez. Rabbim tüm öğretmenlerimizden razı olsun diyorum. Üzerimde hakkı ve emeği olan saygıdeğer öğretmenlerimi burada bir kez daha saygıyla anıyor vefat edenlere Allah'tan rahmet niyaz ediyorum. Aydınlık yarınlarımızın teminatı olan gençlerimizi yetiştirmek için hiçbir fedakarlıktan kaçınmayan kıymetli öğretmenlerimizin hakkını ödeyemeyiz. Yine bu vesilesiyle Necmettin Yılmaz ve Aybuke Yalçın gibi görevi başında şehit edilenleri rahmetle yad ediyorum. Türkiye’nin müreffeh yarınlarını için mücadele ederken bizden kopartılan öğretmenleri hiçbir zaman unutmadık unutmayacağız. İnsanımızın gönlünü fetheden şehit Aybüke Yalçın'ın ismini ülkemizin en büyük petrol rezervine sahip Cudi Gabar'daki petrol sahasına verdik. Günlük 100 bin varil üretim yapacak petrol sahamız Türkiye'ye değer kattıkça şehidimizin adı da nesilden nesle aktarılmaya devam edecektir. Bu sene Cumhuriyetimizin 100. kuruluş yıl dönümünü kutluyoruz. 29 Ekim tarihinde millet olarak bu önemli yıl dönümüne ulaşmanın gururunu hep birlikte yaşayacağız. Bu topraklardaki bin yıllık şanlı mazimizden aldığımız cesaret ve ilhamla devletimizin ikinci asrına çok büyük bir heyecanla gireceğiz. Geçen sene Cumhuriyetimizin 100. yılına bir selam mahiyetinde Türkiye Yüzyılı vizyonumuzu kamuoyumuz ile paylaşmıştık" dedi. Farklı görüşlerden insanların Türkiye Yüzyılı vizyonunu sahiplenmesinin devleti yönetenler olarak kendilerine cesaret verdiğini güven aşıladığını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, bunun siyasi bir söylemden öte ayakları yere basan, tutarlı, kapsamlı hedefler bütünü olduğunun görülmüş olduğunu ifade etti. "Ek ders ücretlerinde yaklaşık yüzde 25 oranında ilave bir artışa gidiyoruz" Mayıs ayındaki seçimlerde milletin Türkiye Yüzyılı'na olan güçlü desteğinin teyit edildiği kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "İstiklalden istikbale kurduğumuz bu köprüyü inşallah güçlendireceğiz. Tıpkı bir asır önce olduğu gibi 85 milyon el ele, gönül gönüle vererek Türkiye Yüzyılı'nı hep birlikte inşa edeceğiz. Tarih boyunca nice engeli aşan, nice saldırıyı püskürten, nice oyunu bozan, nice imkansızı başaran mücadeleci bir milletin evlatları olarak bu hedefimize de ulaşacağımıza yürekten inanıyorum. Böylesine kendimizden emin ve iddialı konuşmamızın arka planında 21 yıllık emek, özveri ve çalışma vardır. Biz ne yaptığımızı 21 yılda neyi başardığımızı çok iyi biliyoruz. Biz kendimizi de milletimizi de Türkiye'nin potansiyelini de biliyoruz. Çünkü biz 2002'den beri boş durmadık. Türkiye Yüzyılı'na giden yolun önündeki taşları temizledik, alt yapısını kurduk. Eğitimden teknolojiye, ulaştırmadan savunmaya, demokrasiden hak ve özgürlüklere kadar her alanda çok ciddi hazırlık yaptık. Bu süreçte eğitime daima özel önem ve öncelik verdik. Bakınız 2002 yılında göreve geldiğimizde derslik sayımız 343 bindi. Bugün bu sayı iki kata yakın artışla 620 bine çıktı. 21 sene önce yaklaşık 500 bin öğretmenimiz varken şimdi 1 milyon 200 bin öğretmenimiz var. Hali hazırda görev yapan öğretmenlerin yüzde 80'ini biz atadık. Rekor sayıdaki atamalar yanında öğretmenlik meslek kanununu hayata geçirerek öğretmenlerimize ilave mali ve ekonomik haklar tanıdık. Şimdi bakanlığımıza bağlı olarak resmi eğitim kurumlarında ek ders ücreti karşılığında görev yapanlar ve usta öğreticilerimizle ilgili bir adım atıyoruz. Bu kardeşlerimizin saatlik ek ders ücretlerinde yaklaşık yüzde 25 oranında ilave bir artışa gidiyoruz. Böylece aylık ücretlerinde 2023 yılında yüzde 91 oranında artış yapmış olacağız. Milli Eğitim Burslusu lisans üstü öğrencilerimizin burslarını da okudukları okulların şartlarına göre değişen oranlarda yükseltiyoruz. Burslarda döviz bazında ortalama yüzde 26-27 civarında bir zam yapmış oluyoruz. Her iki müjdemizin de hayırlı olmasını diliyorum" ifadelerini kullandı. Eğitimin kurumlarındaki alt yapı problemlerini önemli ölçüde çözdüklerini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Okullarımızdaki 560 bin etkileşimli tahta sayısını 2023 yılı sonuna kadar 620 bine ulaştıracağız. Okullarımızın fiziki alt yapısı yanında darbeci zihniyetin eğitim sisteminde açtığı tahribatı da giderdik. Meslek liselerine üvey evlat muamelesi yapan katsayı adaletsizliğine son verdik. Ortaokul ve liselerde başörtüsü yasağını kaldırarak kız evlatlarımızın eğitimdeki önünü açtık. Ders kitaplarını ücretsiz dağıtarak hem velilerimizi büyük bir yükten hem de öğrencilerimizi kırtasiye kırtasiye dolaştırmaktan kurtardık. Hayatın dinamizmi içinde yeni ihtiyaçların ortaya çıkması gayet doğaldır. Sadece teknolojik imkanlar değişmedi. Aynı zamanda insanlar değişti. Talepler değişti. Karşı karşıya kalınan sorunlar değişti. Tüm bunlarla birlikte elbette beklenti ve istekler de değişti. Hayata dair her alanda köklü değişimler yaşanırken eğitim yöntemlerinin, araçlarının ve müfredatın aynı kalması düşünülemez. Biz böyle gelmiş böyle gitsin zihniyetinin bedelini ağır ödemiş bir ülkeyiz. Pırıl pırıl çocuklarımızı yasakçı, tek tipçi, eğitim sisteminin paslanmış dişlileri arasında kaybettik. Sınav odaklı, sınavlardaki başarıya odaklı bakış açısı ne yazık ki eğitim sistemimizin yarayan kanalarından biri oldu. Düşünmeye, sorgulamaya, öğrencilerimizi sanat, spor, bilim gibi farklı alanlardaki kabiliyetlerini keşfetmeye önem verilmedi. Milletimizi asırlardır ayakta tutan manevi değerler örselendi, yok sayıldı. Devlet vatandaşlarımızın talepleri karşısında kör sağır kesildi. Tüm bu acı tecrübelerimizin ışığında artık şunu çok net görebiliyoruz, eskiye öykünerek zamanın gerisinde kalarak hiçbir yere varamayız.85 milyon olarak hepimizin 1. önceliği evlatlarımızın geleceğidir. Eğitim meselesinde siyasi görüşü ne olursa olsun tüm paydaşların yapıcı görüşlerine açığız. Yapılan her çalışmaya kapı duvar olmak yerine eğitimde kaliteyi artıracak projeler sunulsun. Ama doğrudan istikbalimizi ilgilendiren eğitim konusu ideolojik kakafoniye mahkum edilmesin. Aynı durum darbe anayasası yerine ülkemizi sivil, kuşatıcı ve özgürlükçü bir anayasa ile buluşturma hedefimiz için de geçerlidir. Türk demokrasisi sivil anayasa yapacak olgunluğa ulaşmış, 15 Temmuz ihanetinden alnının akıyla çıkarak rüştünü ispat etmiştir. Cumhuriyetin 2. Asrındaki yolculuğunu sivil bir anayasa ile yapmamız amaçlarımıza daha kolay ulaşmamızı sağlayacaktır. Elbette yeni anayasamızı bizim her zaman ve her yerde ifade ettiğimiz gibi 4 ana sütun üzerine inşa etmeyi hedefliyoruz. Bunların da tek vatan, tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet ilkeleri olduğunu ısrarla söylüyoruz. Devletimizin bekası milletimizin birliği, vatanımızın bütünlüğü ayyıldızlı bayrağımızın temsil ettiği bağımsızlık bizim kırmızı çizgimizdir” dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan CHP'li Milletvekili Tanrıkulu'ya tepki CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu’ya TSK’ya yönelik sözlerine üzerine tepki gösteren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İşte bir tane sözde bir milletvekili çıkmış benim Mehmetçiğime saldırıyor. Ama mensubu olduğu ana muhalefet partisi kalkıp da bu milletvekili müsveddesine en ufak bir söz söylemiyor. Veya bir müeyyide uygulamıyor. Şu anda bu topluluk, bu sözde milletvekillerine gerekli dersi gerektiği zaman en ideal şekilde verecek kalitededir. Biz Mehmetçiğimize hiçbir gücün dokunmasına müsaade etmeyiz" ifadelerini kullandı. "Küresel güç odaklarının özendirdiği sapkın akımlarla mücadeleden asla taviz vermeyeceğiz" Türkiye Yüzyılı'nın her konu olduğu gibi eğitimde de yeni bir dönemin kapılarını aralayacağına inandığını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, son 21 yılın tecrübesi, halkın talepleri ve günün ihtiyaçları doğrultusunda bazı projelerin hazırlıklarını tamamladıklarını söyledi. Öğretmenlerin lisans programlarında öğretmen istihdamı ve mesleki geliştirme süreçlerini yeniden ele aldıklarını ifade eden Erdoğan konuşmasını şöyle sürdürdü: "Burada amacımız öğretmenlerimizin hem mesleklerini daha huzurlu icra etmelerini hem de evlatlarımızın daha başarılı yetiştirilmelerini sağlamaktır. Akıllı telefonlarla birlikte sosyal medya araçlarının gençlerimizin arasında kullanımının yaygınlaşması yeni problemleri beraberinde getirmektedir. Ekran bağımlılığı, odaklanma sorunu, kişisel bilgilerin bilinçsizce paylaşılması, ciddiyet ve disiplin eksikliği bunlardan sadece bir kısmıdır. Bu sıkıntıların önüne geçecek adımları atıyoruz, atacağız. Dijital mecraların dili kısırlaştıran etkisi karşısında Türkçemizin iyi konuşulması, güzel yazılması ve okunmasını teşvik ediyoruz. Öğrencilerin kelime hazinelerini kavram bilgilerini ve düşünme becerilerini geliştirmeleri için her türlü çabayı göstereceğiz. Küresel güç odaklarının özendirdiği sapkın akımlarla mücadeleden asla taviz vermeyeceğiz. Aile müessesini koruyacak, çocuklarımızı ailevi değerlerimizin aydınlık rehberliğinde yetiştireceğiz. Sigara, alkol, uyuşturucu gibi zararlı alışkanlıklarla mücadele etmek nasıl görevimiz ise küresel çetelerin dayattığı sapkınlıklarla mücadele etmek de asli vazifemizdir. Yeninin peşinden koşarken geçmiş kazanımlarımıza halel getiremeyiz. Eğitime dair konularda geçmişin başarılarının devam ettirilmesi çok önemli. Yıkarak değil üzerine koyarak gideceğiz. İyi projeleri sahiplenerek varsa eksiklerini tamamlayacağız. Şimdiye kadar hükümet olarak bu anlayış ile hareket ettik. Mesleki eğitimde yakın dönemde devreye aldığımız projelerle ülkemizin iş gücü ihtiyacının karşılanması noktasında çok iyi bir konuma geldik. Okul, sanayi ve aile işbirliğini çok güçlü bir şekilde tesis ederek bu alanda kanayan yaramıza çare ürettik. Şehirlerimizin nüfusunun ve çalışan sayımızın artması neticesinde ortaya çıkan okul öncesi eğitim kurumu ihtiyacını süratle gideriyoruz. Çıraklık eğitimi yeniden rayına oturttuğumuz ve takdirle karşılanan bir başka başarı hikayemizdir. İnşallah bu projeleri güçlendirerek yola devam edeceğiz" "Deprem bölgesindeki çocuklarımızın eğitimde sıkıntı olmaması için elimizden geleni yapmayı sürdüreceğiz" 6 Şubat depremlerinin eğitim ve öğretimde açtığı yaraları sarmanın en öncelikli gündem maddeleri olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Asrın felaketinde 936 okul, 11738 dersliğimiz kullanılamaz hale geldi. Planladığımız okul ve derslik sayılarına ilaveten acil ihtiyaç duyulan yeni 2 bin 571 dersliğimizi açtık. Toplam 15 bin 720 dersliğimizi ise gelecek sene hazır hale getireceğiz. Bugüne kadar bölgedeki 48 bin dersliğimizin bakım onarım çalışmasını yaptık. 11bin konteynırımızın hazırlanarak öğretmenlerimizin hizmetine sunuldu. Deprem bölgesindeki çocuklarımızın eğitimde sıkıntı olmaması için elimizden geleni yapmayı sürdüreceğiz. Öğrencilerimizden yarınlara heyecanla ve umutla bakmalarını ama şu 4 kelimeyi de unutmamalarını oku, düşün, uygula, neticelendir. Kendilerini geleceğe çok iyi hazırlamalarını bunun için çok iyi okumalarını, öğrenmelerini, araştırmalarını istiyorum" diye konuştu. Kaynak: İHA

Bakan Tunç kira tartışmalarına son noktayı koydu Haber

Bakan Tunç kira tartışmalarına son noktayı koydu

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, kira uyuşmazlıklarında arabuluculuk yoluyla çözüme kavuşmasının önemini vurgularken, fahiş kira artışı ile ilgili son noktayı koydu. 1 Eylül'de kira davalarında zorunlu arabuluculuk döneminin başlayacağını belirten Tunç, konut kira sözleşmelerinde 1 Temmuz 2024 tarihine kadar yıllık kira artışının yüzde 25’i geçemeyeceğini açıkladı. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde gerçekleşen Kabine Toplantısının ardından gazetecilerin gündeme dair sorularını cevapladı. Zam artış oranı Temmuz 2024’e kadar Kira artış oranının yüzde 25 olarak sınırlandırıldığını ifade eden Bakan Tunç, "Geçen yıl Borçlar Kanununa eklenen geçici maddeyle konut kira sözleşmelerinde yıllık kira artışı azami yüzde 25 olarak sınırlandırılmıştı. Türkiye Büyük Millet Meclisinde gerçekleşen yasal düzenlemeyle bu süre 1 Temmuz’dan itibaren 1 yıl daha uzatıldı. Konut kira sözleşmelerinde 1 Temmuz 2024 tarihine kadar yıllık kira artışı yüzde 25’i geçemeyecek" açıklamasını yaptı. "Arabuluculuk zorunlu olacak" 1 Eylül'de kira davalarında zorunlu arabuluculuk döneminin başladığını belirten Tunç, "Kiracı veya kiralayan kira bedeli veya tahliye ile ilgili dava açmadan önce arabulucuya başvurması zorunlu olacak. İş hukukundan doğan davalar, ticari davalar, tüketici davalarında uygulanan zorunlu arabuluculuk kapsamına 1 Eylül itibarıyla kira davalarının yanı sıra kat mülkiyetinden doğan davalar, komşuluk hukukundan doğan davalar, ortaklığın giderilmesine ilişkin davalar da alınıyor. Kira uyuşmazlıklarının mahkemeye intikal etmeden arabuluculuk yoluyla çözüme kavuşması, tarafların daha az masrafla ve daha hızlı ve barışçıl bir yöntemle uzlaşmalarını sağlayacak, bu durumda mahkemelerin iş yükü de azalmış olacak" dedi.  Kaynak:İHA

'Kira tespit davasında net olunmalı' Haber

'Kira tespit davasında net olunmalı'

Mülk sahibiyle kiracı anlaşamayınca mahkemelik oldular. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin kapısını çalan mülk sahibi, kira bedelinin yeniden tespitini istedi. Tarafları dinleyen mahkeme, davanın kısmen kabulüne hükmetti. Davalı kiracı kararı temyiz etti. Yargıtay kararı bozdu. Yeniden dava dosyası Sulh Hukuk Mahkemesi'nin önüne geldi. Mahkeme, ilk kararında direndi. Davalı kiracı bu kez kararı temyiz edince devreye Yargıtay Hukuk Genel Kurulu girdi. Kira bedelinin tespiti davalarında hükmün bir kira yılına ait kira parasının ne olacağının belirlenmesine ilişkin olduğuna dikkat çekilen kararda, bu belirlemenin açık, net ve tam olması gerektiği hatırlatıldı. Kira bedelinin tespiti davalarının en çarpıcı özelliğinin kamu düzeni ile ilgili olduğu, bununla ilgili yöntemleri tarafların belirleyemeyeceğinin yargısal uygulamada kabul edildiği dile getirildi. Emsal nitelikteki kararda şu ifadelere yer verildi: "Hâkim, bu davalarda kanun, içtihadı birleştirme kararları ve Yargıtay içtihatları ile belli edilen yöntemlere uygun olarak kira bedelinin tespiti yoluna gitmek zorundadır. Somut olaya gelince, davacı ile davalı arasında 5 yıllık sözleşme imzalanmıştır. Kira sözleşmesinin 3. maddesine göre kira bedelinin ilk yıl için 4 bin 500 TL olarak belirlendiği, sonraki yıllarda kira bedelinin (ÜFE+TEFE)/2 oranında artırıldığı, sözleşmenin 3. maddesinin son fıkrasında tarafların ilk üç yılın sonunda kira bedelinde yapılacak olan artışa ilişkin mutabakata varamazlar ise kira bedeli artışının bilirkişi marifeti ile tespit ettirileceğinin düzenlendiği anlaşılmaktadır. Ancak davalının kira bedeli konusunda ortak mutabakata varılmaksızın 3. yıl için 5 bin 693 TL ödeme yaptığını ileri sürerek taşınmazın kira bedelinin aylık 8 bin TL olarak tespitine karar verilmesini talep etmiştir. Islah dilekçesi ile de davayı brüt 8 bin TL kira bedeli üzerinden açtıklarını belirterek, kira bedelinin brüt 9 bin 200 TL olarak tespitine karar verilmesini istemiştir. Daha önce de belirtildiği gibi kira bedelinin tespiti davaları kendine özgü bir dava olup, inşai davalar sonunda verilen kararlara yakın bir niteliktedir. Bu davalarda sadece ilgili kira döneminde geçerli olacak kira bedelinin tespiti istenir ve kira bedelinin tespiti davasının sınırlı bir konusu vardır. Dava sonucunda hâkim, ileriye yönelik olarak bir yıllık süre zarfında uygulanacak olan kira bedelini belirler ve kira sözleşmesinde yer alan kira bedeli, hâkim kararı ile değiştirilmiş olur. Davanın bu niteliği gereğince kira bedelinin tespitine ilişkin talep bölünemez ve kira bedeli davacı tarafından bir seferde açık ve net olarak istenilmesi gerekir. Diğer bir anlatımla kira bedelinin tespiti davalarında fazlaya ilişkin haklar saklı tutulamaz ve saklı tutulan bu hakla ilgili olarak ıslah talebinde bulunulamaz. Öte yandan kira bedelinin tespitine ilişkin talep dava dilekçesinde belirtilen döneme ilişkin olduğundan, ıslahla bedelin artırılması durumunda ise daha sonraki bir dönemi kapsayacak şekilde talepte bulunulmuş olur ve bu da kira bedelinin tespiti davalarının niteliğine aykırıdır. Hâl böyle olunca Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Direnme kararının bozulmasına oy birliği ile hükmedilmiştir." KAYNAK:İHA

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.