SON DAKİKA
Hava Durumu

#arı

A Gazete - arı haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, arı haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Arıyı kurtarmak için canından oluyordu Haber

Arıyı kurtarmak için canından oluyordu

İzmir’in Konak ilçesinde, Tarihi Kemeraltı Çarşısı içerisinde yıllardır içecek satan ve şerbet içerisine düşen arıyı kurtarmak isteyen esnaf, parmağını arı sokması sonrası ölümden döndü. Arının sokma anı ile esnafın komşu iş yerine giderek yardım istediği esnada yaşadığı baygınlık güvenlik kamerasına yansırken, ölümden döndüğünü belirten iş yeri sahibi Mehmet Güneş (40), “Daha öncede arı sokmuştu ama böyle bir şey başıma gelmemişti. Bu sefer bayağı bir sıkıntı oldu. Soktuktan 7 dakika sonra nefes almakta zorlandım. Yüzüm kızardı, ayaklarım titremeye başladı” dedi. “Soktuktan 7 dakika sonra nefes almakta zorlandım” İzmir’in Konak ilçesinde bulunan Tarihi Kemeraltı Çarşısı içerisinde yıllardır şerbetli içecek satan iş yeri sahibi Mehmet Güneş (40) geçtiğimiz cumartesi günü tepsideki şerbetin içerisine düşen arıyı kurtarmak istedi. Boğulmak üzere olan arıyı kurtarmak isterken yaşadığı olayı anlatan Güneş, “Şerbetin içerisine düşen arı boğuluyordu. Parmağımı uzattım ve arıyı kurtarayım derken, parmağımın üzerine çıkan arı tam elimden attığım esnada soktu. Daha öncede arı sokmuştu ama böyle bir şey başıma gelmemişti. Bu sefer bayağı bir sıkıntı oldu. Soktuktan 7 dakika sonra nefes almakta zorlandım. Yüzüm kızardı, ayaklarım titremeye başladı. Sonra hemen yan taraftaki kuyumcu komşuya attım kendimi. Onlar da hemen 112’yi aradılar ve 3,5 dakikada ambulans geldi. Milletimize, vatanımıza zeval gelmesin, sağlık çalışanlarından da Allah razı olsun. Hemen ilk müdahaleyi yaptılar ve 2-3 tane iğne vurdular. Biraz kendime geldim ve hemen beni hastaneye götürdüler” dedi. “Hastanede dilinin şiştiğini öğrendik” Komşu esnafın panik halinde dükkanın içerisine girdiğini aktaran kuyumcu esnafı 45 yaşındaki Cem Köker, “Komşumuzu arı sokmuş. İş yerimize geldi, ‘çok kötüyüm, her yerim kaşınıyor’ dedi. Bizde hemen ambulansı aradık. Ayakları şişmeye başladı, her tarafı kaşınıyordu ve nefes almamaya başladı. Dükkanın içerisine sedye sığmadığı içi ben kucağıma aldım, ambulansa bıraktığımda zaten bayılmıştı. Hastanede dilinin şiştiğini öğrendik. Allah’tan çok hızlı yetiştirdik kardeşimizi hastaneye” diye konuştu. Esnafın yaşadığı korku dolu anlar kamerada Öte yandan, esnaf Mehmet Güneş’in kurtarmak istediği ara tarafından sokulduğu, bir süre müşterileriyle ilgilendikten sonra panik haliyle komşu kuyumcu dükkanına gittiği, insanların kendisinin yardımına koştuğu ve yaşadığı baygınlık anları güvenlik kamerasına anbean yansıdı. “Kendisine önerilen iğneleri yaparak normalleşmeye dönmeye çalışmalı” Arı sokmalarına karşı reaksiyonları 3 ana gruba ayırabiliriz diyerekten uyarılarda bulunan Dermatoloji Uzmanı Prof. Dr. Şemsettin Karaca, “Herkesin bildiği gibi arı soktuktan sonra arının zehrine karşı vücudun verdiği basit bir tepki oluşur. Hafif kaşıntı, ağrı ve sonrasında ise ödem ortaya çıkar. Orta diyebileceğimiz durumlarda ise bu ödem ve reaksiyon 8-10 günü bulabilecek genişlikte ve özellikle 10 santimi bulabilecek şiddetli bir ödem gelişebilir. Bazı durumlarda ise anafilaksi, anjioödem dediğimiz kendi içerisinde farklı kategorileri olan şiddetli bir reaksiyona neden olabilir. 3’üncü gruptaki hastalar kısa sürede sağlık merkezlerine ulaştırılmalı ya da bunu tecrübe etmiş bir hastaysa kısa sürede daha önce kendisine önerilen ilaçları kullanmalı veya iğneleri yaparak normalleşmeye dönmeye çalışmalı. Aksi durumda alerjiye bağlı olarak hızlı bir şekilde vücutta kızarıklık, şişme, ödem, dilde şişme, bilinç bulanıklığı ve sonrasında da şok belirtileriyle birlikte hastalar hayatını kaybedebilir” ifadelerini kullandı. “Kişi ve yakınlarının nasıl davranması gerektiğini bilmesi gerekir” Her kişinin arı sokmasına alerjisi var mı düşüncesinden yola çıkarak bir test yaptırması gerekli değil diyen Karaca, “Eğer kişinin şiddetli bir alerjisi varsa buna karşı da en etkili tedavilerden birisi immünoterapidir. Bu geliştirmiş olan aşıların birkaç yıl boyunca uygulanması yüzde 75 civarında iyileşmeyi vaat edebilir. Bu tedavi dışında çok pratik bir tedavi yok. Onun için tedaviden ziyade kişinin kendisini koruması ve bu gibi durumlarda kişi ve yakınlarının nasıl davranması gerektiğini bilmesi gerekir” diye konuştu. Karaca son olarak ise arı sokmalarına karşı arıları davet edici koku ve giysi renklerinden uzak durulmasını veya arıları çeken ortamlardan kaçınılması gerektiğini bu durumun da tedavinin bir başka basamağı olarak söylenebileceğini sözlerine ekledi. Kaynak: İHA

O ürün coğrafi işaretle tescillendi Haber

O ürün coğrafi işaretle tescillendi

Dünya Doğayı Koruma Vakfı tarafından acil olarak korunması gereken 100 sıcak noktadan biri olarak gösterilen ve Türkiye'nin en büyük blok ormanlarını içinde barındıran Yenice'de 297 çiftçi tarafından 22 bin kovanda ıhlamur balı üretimi yapılıyor. Yenice Kaymakamlığı öncülüğünde, İl ve İlçe Tarım Müdürlüğü teknik personellerinin çalışmalarıyla, 5 yılın ardından ‘Yenice Ihlamur Balı’ coğrafi işaret almaya hak kazandı. Safran, maniye ve çavuş üzümünün ardından 1456 sayı ile tescillenen Ihlamur Balı yüksek kalitesi, aroma ve polen bakımından zengin özellikleriyle tüketiciler tarafından oldukça rağbet görüyor. İlçede 35 yılı aşkın bir süredir profesyonel olarak arıcılık yapan İsmet Karakırık, 5 yıllık uzun çalışmalar sonunda 'Yenice Ihlamur Balı'nın kabul edilerek coğrafi işaretle tescillendiğini belirtti. Ihlamur Balı’nın ilçe tarihindeki ilk tescilli bir ürün olduğunu ifade eden Karakırık, “Yenicemize yapılacak entegre bir bal dolum ve paketleme tesisiyle bu ürünümüzün yurt içi ve yurt dışı dahil olmak üzere daha iyi bir yerlere taşıyacağımızı umuyorum. Ihlamur balı için coğrafi işaret belgesi alma yolunda, başta Yenice Kaymakamlığına ve çalışanlarına, Karabük İl Tarım ve Orman Müdürü Çetin Ayvalık'a ve kurum çalışanlarına, İlçe Tarım ve Orman Müdürü Hakan Yılmaz ve kurum çalışanlarına, ayrıca dosya aşamasında bize yardımını esirgemeyen Bingöl Üniversitesi Arı ve Doğal Ürünler, Ar-Ge ve Ür-Ge merkezinde görev yapan Dr. Deniz Canlı hocamıza ve emeği geçen herkese çok teşekkür ediyorum” dedi. Ihlamur Balının aromasıyla, kokusuyla çok güzel bir bal olduğunu aktaran Karakırık, “Kahvaltılık baldır. Kestane balı gibi değildir. Kestane balı da çok güzel baldır ama ilaç niyetinde bir baldır. Ihlamur Balı kahvaltılık ve devamlı yenilebilecek baldır. Çoluk çocuğun gelişiminde, sağlığında, akciğer solunum yolunda ve çok büyük katkısı vardır. Karakırık, amaçlarının bölgede arıcılara ıhlamur balını toplatmak ve katma değere sunmak olduğunu kaydederek, ilçede kurulacak dolum ve paketleme tesisinin kurulması için çalışma yapılacağını da söyledi. Kaynak:İHA

Kafkas arı ırkı ve ürünleri tanıtıldı Haber

Kafkas arı ırkı ve ürünleri tanıtıldı

Artvin’in Borçka ilçesinde bulunan Türkiye’nin ilk ve tek biyosfer alanı olan Camili bölgesinde bu yıl 2.'si düzenlenen yayla şenlikleri yapıldı. Gürcistan sınırlarında Camili bölgesine bağlı 6 köyün ve Macahel Eğitim-Kültür ve Dayanışma Vakfı tarafından ortaklaşa düzenlenen yayla şenliklerinde birbirinden farklı etkinliklerle bölgenin kültürü yaşatılmaya çalışıldı. Türkiye’nin ilk ve tek Biyosfer Rezerv Alanı olan Camili Papart havzasında düzenlenen festivalde aynı zamanda saf Kafkas arısı ırkı ve havzada üretilen balların tanıtımı yapıldı. Kültürel etkinliklerin ve eğlencenin de yer aldığı festivalde vatandaşlar yöresel sanatçıların söyledikleri türkülerle horon oynayarak ve ip çekerek festivalin tadını çıkardı. Orhan, doğası ve çam ağaçlarının insana vardığı oksijenle, sıcaktan bunalan insanların nefes aldığı bir yer olduğunu belirterek “Macahel Vakfı'nın ve 6 muhtarın bir araya gelerek yapmış olduğu bu yayla festivalini ya da yayla şenliklerine katılmak benim için de güzel bir duygu. Serin havada güzel eğlenceler oluyor. İnsanlar birbiri ile kaynaşıyor ve dostluklar arkadaşlıklar daha da pekişiyor. O anlamda bizde önemsiyoruz” dedi. Macahel Eğitim-Kültür ve Dayanışma Vakfı Başkanı İbrahim Yıldız ise “Bizim her sene geleneksel olarak yapmaya başladığımız yayla festivalinin ikincisini burada yapıyoruz. Macahel’de kardeşliği akrabalığı şehir dışında gitmiş insanların buraya geldikleri zaman birbirleri ile kaynaşmalarını sağlamak için böyle bir projeyi her yıl farklı bir yaylamızda yapmak için devam ettireceğiz. İnşallah devamı çok daha coşkulu çok daha güzel bir şekilde olur” ifadelerini kullandı. Kaynak:İHA

Arının soktuğu bölgeyi kanatmayın Haber

Arının soktuğu bölgeyi kanatmayın

Yaz ayları ile birlikte arı sokma vakaları artmaya başladı. Alerjik reaksiyon gösteren kişilerde sağlık sorunlarına yol açan arı alerjisi ile ilgili açıklamalarda bulunan Medicana Sağlık Grubu doktorlarından Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Özgür İnce, doğru bilinen yanlışları ve uygulanması gereken konular hakkında açıklamalarda bulundu. Uzm. Dr. İnce, arının iğnesinin deriden ilk 20-30 saniye içinde çıkartılmasının ise önemli olduğunun altını çizdi. “20-30 saniye içinde arının iğnesinin çıkartılması gerekiyor” Arı sokmasının ardından iğnenin 20-30 saniye içerisinde çıkartılması gerektiğine değinen Medicana Intarnational Samsun Hastanesi doktorlarından Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Özgür İnce, “Bal arıları iğnesini batırdığında ilk olarak apitoksin denilen bir zehir salgılarlar. Bu ağrı ve acıya sebep olur. Hissedilen ağrı iğneden değil toksindendir ve toksin miktarına göre ağrı ve alerji şiddeti değişir. Daha da önemlisi arı sokması sonrasında iğne dokuda kalırsa, beraberinde salgı keseciğiyle birlikte kalır. Art gitmiş olsa dahi kesecik içinden diğer bir kimyasalın daha kişiye aktarılması devam eder ki; bu kimyasal diğer arıları o bölgeye hızlıca çağırmak için özel bir kokudur. Yani arı sokması sonrasında ilk olarak ciltte kalan iğne bastırılmadan, mümkünse cilde en yakın yerinden cımbız gibi bir cisimle dikkatlice çıkarılıp uzaklaştırılmalıdır. Mümkünse bu işlem ilk 20-30 saniye içinde yapılmalıdır” dedi. “Zehrin girdiği yeri kesip, kanatmak zehrin daha hızlı kana karışmasına neden olur” Yapılmaması gerekenler hakkında da bilgi veren Dr. İnce, “Bal arısı sokmasından sonra ilk yapılabilecek şey zehrin hızlı yayılmasını engellemek için soğuk uygulamadır. Bu buz veya soğuk bir cisimle yapılabilir. Zehrin girdiği alanın kesi ile kanatılıp akıtılması gibi yöntemler zehrin daha hızlı kana karışmasına neden olabileceğinden önerilmez. Sonrasında klinik durumun şiddetine göre en hızlı ulaştırılabilecek antialerjik medikal tedaviler uygundur. Bunlar antihistaminikler ve gerekirse kortizon grubu ilaçlardır. Şiddetli reaksiyonlarda adrenalin ihtiyacı doğabilir. Daha önce arı sokmasına bağlı anafilaktik reaksiyon öyküsü olanların yanlarında epinefrin oto enjektörleri bulundurmaları önerilir. Bu; kişinin kendi kendine veya yanındakinin uygulayabileceği dozda ayarlanmış hazır adrenalindir. Arı sokmalarında sirke, karbonat, amonyak, idrar, yoğurt, diş macunu gibi maddeleri uygulamanın bilimsel olarak bir faydası ispatlanmamıştır. Özetlemek gerekirse saniyeler içinde iğneyi sıkmadan çıkarmak, soğuk uygulama ve gerekirse ilaçlar kullanılmalıdır” diye konuştu. Kaynak: İHA

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.