Kulak Burun Boğaz Uzmanı Prof. Dr. Murat Ünal, baş dönmesi yani vertigo ile ilgili bilgiler verdi. Psikoloji Uzmanı Emrah Polat ise stres ve psikolojik nedenlere de dikkat edilmesi gerektiğine değindi. Vertigonun çeşitli orta ve iç kulak hastalıklarına bağlı olabileceği gibi ritim bozuklukları, beyin damarları ile ilgili sorunlar, yüksek tansiyon, kan şekeri ve lipid bozuklukları, hormonal dengesizlikler, özellikle kafa travmaları sonrası, migren, çeşitli ilaçların yan etkisi, kansızlık gibi birçok hastalığa eşlik edebileceğini söyleyen Kulak Burun Boğaz Uzmanı Prof. Dr. Murat Ünal “Kulak hastalıkları içinde en sık vertigo nedeni pozisyonel vertigodur. Meniere hastalığı, vestibüler nörinit, perilnef fistülü, otoskleroz ve akustik nörinom diğer nedenler arasındadır” dedi.

STRES DE SORGULANMALI

Antidepresan bitkilerine dikkat Antidepresan bitkilerine dikkat

Vertigo tanısı ve tedavisinde çeşitli manevralar, ilaç ve cerrahi uygulamalar yanında stresin sorgulanması ve gerektiğinde bu konunun giderilmesini yönelik destek alınması gerektiğine değinen Prof. Dr. Murat Ünal sözlerine şöyle devam ediyor: “Depresyon, anksiyete, panik atak ve uyku bozuklukları gibi ruhsal hayatımızdaki sorunlar vertigonun ortaya çıkmasını tetikleyebilir. Anksiyete ya da panik atak sırasında aşırı nefes almaya (Hiperventilasyon) bağlı vertigo en bilinen stres kaynaklı vertigo nedenidir. Özellikle yoğun iş ortamı şartlarında çalışanlarda kronik yorgunlukla birlikte, kronik stres vertigonun kalıcı ve tekrarlayıcı bir hale dönüşmesine neden olabilir. Diğer sık görülen stress vertigo ilişkisi de genellikle şiddetli bir baş dönmesi atağı geçiren kişilerde oluşan her an tekrar baş dönmesi olacakmış korkusudur.”

PSİKOLOJİK NEDENLERE DİKKAT!

Stres ve strese bağlı hastalıkların günümüzde görülen en yaygın sağlık sorunlarını oluşturduğunu belirten Psikoloji Uzmanı Emrah Polat “Stresin vücuda etkileri o kadar geniş bir çerçeveyi kapsıyor ki; bu sinsi düşmanı tespit edebilmek bile hastalar açısından çok önemli bir adım. Stres nedeniyle sürekli olumsuz sinyallere maruz kalan insan bedeni, uzun vadede ciddi sağlık sorunlarına son derece açık bir hale gelebilir” ifadesini kullandı. İnsan yapısını oluşturan halkanın en zayıf olanı hangisi ise stresin ilk önce oradan kendini göstermeye başladığını söyleyen Klinik Psikolog Emrah Polat, “Örneğin mide hassasiyeti olan birinin aşırı stres durumuna bağlı olarak mide şikayetleri artabilir hatta daha da ileri olarak mide ülserine sebebiyet verebilecek önemli bir faktörlerden biridir. Baş dönmesi aslında birçok tıbbi hastalıkta görülen bir bulgudur. Devam eden baş dönmelerinin araştırılması faydalı olacaktır. Ancak bazı baş dönmelerinin psikolojik hastalık belirtisi ya da sonucu olabileceğini de unutmamak gerekir. Yapılan araştırmalarda organik bir neden bulunmaması “Psikojenik baş dönmesi” tanısını akla getirir. Bu hastalarda genellikle ek psikolojik belirtiler de olabilir. Örneğin moral bozukluğu, uykusuzluk, iştahsızlık, yorgunluk gibi belirtiler olabilir. Bu durumun başlangıcı stres faktörleri ile ilişki olabilir. Bu kişilerin kişilik yapılarına baktığımızda titiz, kaygı düzeyleri yüksek, sorunlarla başa çıkmada genelde yetersizlik hisseden veya sorunlardan kaçan kişiler oldukları görülmüştür. Bu noktalarda özellikle stresle başa çıkma mekanizmaları yetersiz olan bireylerde var olan stres artık kendini bedensel bir şekilde göstermeye daha elverişli hale gelir” diyor. (İHA)