Uzmanlara göre aday adayların toplum içinde bilinirliği ne kadar önemliyse protokol kurallarına uygun davranış sergilemeleri de o kadar önemli. Sokakta bile dikkat edilmesi gereken kurallar olan protokol kurallarına uymayanlar ise ger dönülmez bir yola çoktan girmiş olabiliyor. Makamı terk etmeye kadar götüren bu kurallarla ilgili eğer eksikleriniz varsa yükselmenize de engel olabiliyor. Protokol kurallarını memurdan müsteşara, işadamlarından milletvekilleri adaylarına, parti teşkilatında çalışanlardan sivil toplum liderlerine kadar herkesin çok iyi bilmesi gerektiğini anlatan İzmir Katip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) Özel Kalem Müdürü ve Basın Danışmanı Remzi Sarıkaya, giyimden, tokalaşmaya, bir üst yöneticinin yanında söylenecek ikrama kadar protokolün püf noktalarını anlattı. Sarıkaya kamuda bir üst göreve atanacak memurların protokolü çok iyi bilen ve uygulayan memurlar arasından seçildiğini ve protokol bilgisinin insanların kendi birimlerini temsil ettikleri makamlarda yükselmelerine neden olan en önemli etken olduğunu söyledi.

Gerek kamusal gerek özel alanda protokol kurallarının geçerli olduğuna değinen Sarıkaya, bir milletvekilinin, bir yere atanan yöneticinin yapması gereken ziyaretler, hazırlıklar, makam odasının düzeni gibi bir çok konuda protokol kurallarına dikkat edilmesi gerektiğini vurguladı.

“İKRAM EDİLEN YİYECEKLERDE DE KURALLAR VARDIR”

İkram edilen yiyecek ve içeceklerde bile protokol kurallarının geçerli olduğuna değinen Sarıkaya, şunları söyledi: “İkram edilen içeceklerde dahi uyulması gereken bir protokol kuralı vardır. Makam sahibinin kahve ikram etmesi, konuğa daha çok önem verdiğini, onu daha çok dinleyebileceği anlamına gelir. Makam sahibi çayını ya da kahvesini bitirdiği andan itibaren size verilen sürenin dolduğu anlamına gelir ve makamdan ayrılmanız gerekir. Makamda ikram alırken makam sahibinin çayının ya da kahvesinin bitmesini beklemesi gerekir. Onun çayının bitmeden kalkması makam sahibine saygısızlık olur. Makam sahibinin çayı bittiği halde konuşmayı uzatmak, kendi ikramınızı geç bitirmek de aynı şekilde size verilen süreyi doldurduktan sonra ekstra süre almanız anlamına gelir. Bir il müdürü vali beyi ziyarete gittiğinde çaylar söylenir, il müdürü dördüncü dakikada çayını bitirir ve ‘Bizim bir toplantımız var, müsaadenizi isterim´ der ve Vali ‘Hayır benim çayım bitmedi´ der. Bu bir protokol bilgisidir, çok detay bir şeydir ancak çok önemlidir. Ziyarete gittiğinizde size ayrılan süre makam sahibinin ikramını bitirme süresidir. Kum saati gibi görebilirsiniz onu, ne kadar yavaş içiyorsa size o kadar değer ve vakit ayırdığını gösterir. Hızlı bir şekilde içmiş, önündeki evraklara baktığı anda size verilen süre dolmuştur. Hızlı şekilde müsaade isteyip, kalkmanız gerekmektedir.”

TOKALAŞMA MESAJLARI

Protokol kurallarının evrensel olduğunu ve dünyanın her yerinde geçerliliğini koruduğunu belirten Sarıkaya, “Tokalaşmada karşı tarafın eli çok sıkılmamalı ancak çok hafif de bırakılmamalıdır. Tokalaşma süresi 4-5 saniye olmalıdır. Tokalaşma sırasında karşılıklı olarak sağ elleriniz tokalaşma aşamasındayken, karşınızdaki diğer sol elini tokalaşmakta olan ellerinizin üzerine koyduğu anda siz farkında olmadan o size üstünlüğünü ilan eder. Eğer protokol bilgisi olan bir makam sahibi varsa böyle bir durumda ikinci bir hamleyle elini onun kolun üzerine koyarak üstünlüğü anında kendine geçirecektir” ifadelerini kullandı.

 

KONUKLAR NASIL KARŞILANMALI?

Protokol hatalarının bir kriz yaratarak, kurala uymayan yöneticinin makamına bile zarar verebileceğine değinen Sarıkaya, üst düzey yöneticilerin protokol hatalarına uyarı ya da makamı terk ederek cevap verebileceklerini dile getirdi. Makam sahibinin kendinden üst bir ziyaretçiyi makam kapısında karşılaması gerektiğini ifade eden Sarıkaya, “Eş düzey bir ziyaretçi makam ortasında, onur konukları ile devlet ve hükümet adamları ise araçtan indikleri yerde karşılanmalıdır. Bir rektör, vali ziyarete geliyorsa binanın girişinde karşılanmalıdır” şeklinde konuştu.

 

PROTOKOL RENGİ: LACİVERT

Resmi davetlerde kıyafetlerle ilgili çok hatalar yapıldığına da dikkat çeken Sarıkaya, erkekler için protokolün en önemli renginin lacivert olduğunu söyledi. Lacivert rengin özgürlüğü ve gücü temsil ettiğini belirten Sarıkaya şunları söyledi: “Erkekler açısından lacivert takım, beyaz ya da kemik rengi bir gömlek, borda ya da koyu az desenli ve ya hiç desensiz iyi bir kravatla tamamlanan bir kombinedir erkeğin resmi kıyafeti. Bayanlar tayyör, ceket-pantolon veya etek-pantolon, çantalarıyla ve sadece inci olarak, protokoldeki temsili takı da incidir. İnci ile tamamladıkları bir kıyafet protokole uygun bir kıyafettir. Bir elçilik temsilcisinin eşi üzerindeki kıyafetin üzerine bir hırka almış ve kendisine şu cevap verilmiştir. Hanımefendi siz bugün zahmet etmeyin, evinizde istirahat edin. Kabul edilmemiştir. Arkasından da eşine beyefendiye kıyafeti uygun olduğu halde sizde eşinize eşlik edin denmiştir.”

ERDOĞAN ÇOK İYİ BİR ÖRNEK

Son yıllarda Türkiye´deki liderlerin protokol kurallarında çok iyi olduğunu vurgulayan Sarıkaya, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan´ın bu konuda çok iyi bir örnek olduğunu söyleyerek, Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Barack Obama ile aralarında geçen bir protokol tokalaşmasını anlattı: “Sayın Cumhurbaşkanımızın protokol ilkesi ve kurallar açısından son derece iyi örnekler verdiğini gözlemledik. Hele Amerika Başkanı Obama ile olan temasında karşılıklı sohbeti sırasında aynı derecede oturma, ayak ayak üstüne atma pozisyonunda ve rahatlığında ve duruşunda mütekabiliyet esasına göre davranmıştır. ABD Başkanı Barack Obama´nın bir davette Cumhurbaşkanı Erdoğan ile tokalaşırken boşta kalan elini tokalaştığı elin üzerine koyarak, ´Ben üstüm´ mesajı vermek istemiştir. Cumhurbaşkanı Erdoğan ise buna karşılık bir sonraki hamleyi gerçekleştirip, Obama´nın koluna girerek medyaya poz vermiştir. Yine ayakta basına verdiği pozda da onun koluna girerek son derece samimi bir ifadeyle üstünlük göstergesini lehimize çeviren bir fotoğrafla hafızalarımıza kazınmıştır.”

“ASTLAR ÜSTLERE SELAM VERMEZ”

Başarılı bir yöneticinin özellikleri arasındaki yüzde 34´lük oranı protokol kurallarının oluşturduğuna değinen Sarıkaya, “Bir üst yöneticiyle görüşüldüğünde yöneticiniz size ´Nasılsınız´ diye sorarsa, ´Teşekkür ederim, sağ olun´ diye yanıt vermelisiniz. ´Siz nasılsınız´ şeklinde bir dioloğa girilmez. Astlar üstlere selam vermezler. Selam verilirse ancak karşılığını verirler. Üstler astlara nasılsınız diye sorduklarında ‘teşekkür ederim efendim iyiyim´ ama siz nasılsınız denmemesi gerekir. Siz nasılsınız demek protokole aykırı bir sualdir” diye konuştu.

“YANAKLAR TEMAS ETMEDEN ÖPÜLMELİ”

El öpme kavramının da protokole çok uygun olmadığına işaret eden Sarıkaya, bayanlar arasındaki karşılaşma ve uğurlamada yanaktan öperken temastan kaçınılması gerektiğini söyledi. En çok yapılan hatalardan birinin de sizden üst düzey iki yöneticinin yanında ayağa kalma durumunun olduğunu dile getiren Sarıkaya, “Bir makamı ziyarete gittiniz aynı kurumda bir şube müdürüsünüz. Genel müdürünüzü ziyarete gittiniz. Orada arada bir daire başkanı geldi. O kurumda sizden üstte ama ziyaret ettiğiniz makamda bir makam altı olan birisi geldi. Orada makam sahibi esas olduğu için sizin ayağa kalkmamanız gerekir” dedi.

Sokakta bile protokol kurallarına dikkat edildiğini anlatan Remzi Sarıkaya, eşlerin sokakta yürürken cadde tarafında değil daha çok binaların olduğu tarafta yürümesi gerektiğini ifade etti.

“MAKAM ARACINDA BİR NUMARA SAĞ ARKADIR”

Makam protokollerinin de olduğunu ifade eden Sarıkaya şunları kaydetti: “Resmi bir ziyarette üst ziyaretçiniz geldiği zaman muhakkak onu resmi makam aracınıza davet etmeniz gerekir. Sizden üstte ise onu alacağınız yer sağ arkadır, bir numara hep sağ arkadır. Üçüncü bir kişi varsa eğer öne oturtmanız , onu dördüncü protokol yeri olan sağ öne koymanız anlamına gelir. Onun da yeri her zaman sağ arkada ortadadır.”

Makamınıza gelen bir kişiye gereğinden fazla tevazu göstermenin de yanlış olduğunu belirten Sarıkaya, “Kişi olarak mütevazi bir kişi olabilirsiniz, yalın yaşayan biri olabilirsiniz ama temsil ettiğiniz makam ya da unvan ne ise o şekilde davranmanız gerekir. Makamınızın o şeklide olması gerekir” dedi.

“ECEVİT CLİNTON KARŞINDA ELLERİ BAĞLI DURMUŞTUR”

Protokol kurallarını gösteren hafızalara kazanan fotoğraf karelerini de analiz eden Sarıkaya şunları anlattı: “Bülent Ecevit Amerika Başkanı olan Bill Clinton ile görüşmesinde koltuğun kenarında rahat ve yarı oturur bir vaziyette iken karşısında Ecevit gayet mütevazi ve elleri bağlı bir şekilde durmuştur. Ama bu fotoğraf bize devletlerarası hiyerarşi de mütekabiliyet esasını dışında kaldığımızı, ast üst ilişkileri hesap veren-hesap alan imajını ortaya koyduğu için bizi son derece üzmüştür. Ama bu tabi ki merhum Ecevit´in kendi doğasında tevazuunda olan bir duruştur. Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan´ın özellikle ABD Başkanı Barack Obama ile görüşmelerinde ise tokalaşan elin üzerine konulan bir sol el Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından konmuş ve Obama da hemen sol eliyle Sayın Erdoğan´ın koluna bir hamle yaparak buna karşılık verdiği bir örnek olarak hafızamızdadır.

Son hamleyi Sayın Cumhurbaşkanımız yaptığı için bu fotoğrafta üstünlük imajı bizim lehimize olarak basına- fotoğraflara yansımıştır. Bu da bizi son derece mutlu eden bir beden dili bir protokol davranışıdır.”

İzmir Katip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) Özel Kalem Müdürü ve Basın Danışmanı Remzi Sarıkaya, Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ve Hacettepe Üniversitesi işbirliğinde yürütülen online kurs portalı www.ileriegitim.com sitesi için Protokol Eğitimi hazırladı. Sertifikalı program hakkında bilgi veren Sarıkaya, video modülleriyle desteklenen eğitimin kamuda görevli memur ve üst düzey yöneticilere önemli katkılar sağlayacağına inandığını sözlerine ekledi.