Mehmet ÇETİNKAYA

Bulgaristan’daki gezimizin son gününde Türk soydaşlarımızın yoğun olduğu yerlerin başında gelen Ardino’ya da uğradık. Nilüfer Belediyesi'nin kardeş şehri Ardino eskiden köyün içinden geçmekte olan dereden dolayı Eğridere olarak bilinir. 1934 yılında Eğridere adı Ardino olarak değiştirilmiş.

Ardino Belediye Başkanı Resmi Murat’ın makamında ziyaret ettik. Ziyarette Belediye meclis başkanı ve Belediye başkan yardımcısı da eşlik etti.

13 bin civarında nüfusa sahip ilçenin 52 tane köyü var. 40 tane muhtarlık var. İlçede tarım ve hayvancılık yapılıyor. Tekstil fabrikası da bulunuyor.

ELLER ÇABUK TUTULMALI

Başkan Murat, ”Türkiye’yi bir an önce Avrupa Birliği’nde görmek istiyoruz. Türkiye’nin Avrupa’ya vereceği çok şey var. Türk milletinin çalışkanlığı Avrupa’ya örnek teşkil ediyor. Türkiye Avrupa Birliğine ne kadar erken girerse birliğe çok katkıları olur. Ekonomi açısından Türkiye’nin eksiği yok. Teknoloji açısından da Türkiye, Avrupa’dan geri değil. Türkiye Cumhuriyeti devleti AB’den bir parça olursa Türkiye’nin bütün insanları Avrupa’nın imkânlarından karşılıklı yararlanır” dedi.

TÜRK BELEDİYELERE AYRIMCILIK VAR

Ardino (Eğridere) Belediye Başkan Resmi Murat, ”Bulgaristan bir hukuk devleti. Ancak buna rağmen bazı zamanlarda aldığımız kaynaklarla ilgili ayrımcılıkla karşılaştığımız oluyor. Irkçı bir kesim var. Elimize bayrağı alıp bizim üzerimizde baskı var diye miting yapacak düzeyde değil.  Bu gibi sıkıntılar her ülkede mevcut. Yani, azınlık olunca bunları doğal karşılıyoruz” dedi.

ÜFÜREN KOVUK DOĞAL BUZDOLABI

Lübino (Ömerler) köyü topraklarında Davidovo çayı ve Arda nehirleri arasında eskiden doğal buzdolabı olarak kullanılan Hladilnika mağarası bulunmakta.

Başkan Resmi Murat, ilçenin gezilecek yerleri arasında ‘Üfüren kovuk’ dedikleri bir de mağara olduğunu dile getirirken, ‘Biz buraya doğal buzdolabı diyoruz. Hladilnika Mağarası’nda sürekli iki derece sıcaklığında üfüren bir kovuk var. Buradaki derece yaz kış değişmiyor. Sıcaklık hep 2 derecede sabit duruyor. Eksi 20 derece soğuk olsa dışarıda, buranın sıcaklığı yine 2 derece dedi.

Tarihi şeytan köprüsü

  1. yüzyıl başlarında yapılmış olan ve Arda'nın azgın sularına karşı bugüne kadar dayanabilen Şeytan Köprüsü şehre 15 km mesafede.

Taştan yapılmış olan köprünün uzunluğu 56 metre genişliği 3,5 metre yüksekliği ise orta noktasından 12 metre.

Şeytan köprüsü 1515 yıllarında 1. Selim zamanında yapılan köprü ziyaretçilerin ilgi odağı.

İlçenin sembolü haline gelmiş.

Biz de Bursa ekibi olarak köprüyü görünce etkilendik.

Köprünün ismi konusunda ise farklı rivayetler ve efsaneler var.

Bir rivayete göre üzerinden sadece şeytan geçebildiği için bu ismi almış.

Bir efsaneye göre fırtınalı bir nehir üzerine inşa edilmek istenen köprü hiçbir şekilde yapılamaz köy halkı bir köprü ister ama mümkün değildir. Bunun üzerine bir inşaat ustası rüyasında şeytanla köprüyü yapabilmek için bir anlaşma yapar. Şeytan yardım etmeyi kabul eder ama bazı şartları vardır. Köprü tamamlandığında nehirde köprünün yansıması onun siluetini gösterecektir. Eğer usta köprüyü 40 gün içinde şeytanın istediği şekilde tamamlamasa şeytanın onun ve karısının ruhunu alacaktı. Genç usta tüm hünerlerini sergileyerek köprüyü tamamladı ama köprü yapımından kısa bir süre sonra öldü.

Bir efsaneye göre Bulgaristan Türk himayesi altında iken bir Türk genci Bulgar bir kıza aşık olur ve onunla evlenmeye karar verir. Kız ise Müslüman Türk olmak istediğini söyler gence ama bunun mümkün olmadığının farkındadır ve şeytan köprüsüne doğru koşmaya başlar peşinden giden Türk genci ve yanında bir kaç askeriyle onun tam köprünün üzerinde atlamak üzerinde olduğunu fark ederler. Sonrasında köprünün yansımasında şeytan silueti olduğunu görürler.

Köprü ile ilgili birçok efsane olduğu söyleniyor.

Ecdat yadigârı 500 yıldır dimdik ayakta.

Çok güzel bir iklime sahip olan bölgenin bitki örtüsü de ayrı bir özelik ve güzellik katmaktadır.

Bölgede birçok ağaç türü bulunmaktadır. Gezilip görülmesi gereken yerlerden biridir.

SPONSORLARA TEŞEKKÜR

Seyahatimizde ulaşım sponsorluğu yapan Bursa Turizm Nuri Cibaoğlu ve Nedi Turizm'in sahibi Neriman Öztürk’e, yakıt içinde Vamates Yönetim Kurulu Başkanı ve Trio menajerlik yapımın sahibi Murat Aktunalı’ya da teşekkür ederiz. Ve kaptanımız Tamer Durmaz’a da ayrı bir teşekkür. Bize oralarda sabırla rehberlik yapan Reyhan Mustafa Ferad’ı da unutmadık.