Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay, Gazi Üniversitesi'nin 2019- 2020 Akademik Yılı Açılış Töreni'ne katıldı. Törende Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Yekta Saraç, Danıştay Başkanı Zerrin Güngör, AK Parti Ankara Milletvekili Emrullah İşler ve MHP Ankara Milletvekili Mevlüt Karakaya da hazır bulundu. Programda konuşan Oktay, yeni akademik yılın Gazi Üniversitesi öğrencileri ile akademik ve idari personeline hayırlı olmasını diledi. Üniversitelerde üretilen bilginin, raflarda kalmasının mümkün olmadığına dikkat çeken Oktay, "Bilgi, dış paydaşların da katkılarıyla üretilmeli ve hızla pratiğe dönüşmelidir. Geleceği yakalamak için bilim, toplumun önünde yürümek, topluma rehberlik etmek durumundadır. Bu çerçevede yükseköğretimde gelecek vizyonumuz; bütün üniversitelerimizin milletimizle daima iç içe, yenilikçilik ve sürdürülebilir ilerlemenin merkezi haline gelmesidir" diye konuştu.
'GÜVENLİ BÖLGELERDE İNSANCA YAŞAMANIN GEREĞİNİ YERİNE GETİRİYORUZ'
Sadece Türkiye'de değil insani kriz ve savaşın hayatı durma noktasına getirdiği Suriye'de de yükseköğretim çalışmalarının desteklendiğini kaydeden Oktay, "Bölgede verdiğimiz mücadele sonucu güvenli hale gelen Cerablus, El-Bab, Azez ve Afrin'de Gaziantep Üniversitesi'ne bağlı fakülte ve yüksekokullar açılmış durumda. Geçtiğimiz yıl Cerablus'ta eğitime başlayan Meslek Yüksekokulu'ndan sonra El Bab'da İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, Azez'de İslami İlimler Fakültesi, Afrin'de ise Eğitim Fakültesi, yarın itibarıyla Suriyeli kardeşlerimize eğitim vermeye başlıyor. Biz oluşturduğumuz güvenli bölgelerde insanca yaşamanın gereğini yerine getiriyoruz. Güvenlik, sağlık ve eğitim başta olmak üzere barınma, yol, su, elektrik dahil tüm yerel yönetim hizmetlerini hiçbir ayrım yapmadan Suriyeli kardeşlerimizin kullanımına sunuyoruz" dedi.
'ULUSLARARASI CAMİAYA MESAJIMIZ NET'
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay, Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı harekat alanlarına, 370 bin mültecinin gönüllü geri döndüğünü vurgulayarak, şöyle konuştu:
"Şimdi sıra, Fırat'ın doğusunda güvenli bölgeyi oluşturmaktadır. Türkiye hem güney sınırlarımızı tehdit eden terör örgütlerine haddini bildirecek hem de Türkiye'de bulunan Suriyeli mültecilerin ülkelerine dönmelerine fırsat sağlayacaktır. Uluslararası camiaya mesajımız nettir; Türkiye, tehditlerle hareket edecek bir ülke değildir. Söz konusu Türkiye'nin güvenliği olduğunda, Cumhurbaşkanı'mızın her zaman vurguladığı gibi 'Türkiye kendi yolunu kendi belirler; kendi göbeğini kendi keser'. Hiçbir şartla da kendi sınırlarının hemen yanı başında bir terör koridoru oluşturulmasına ve bir terör devleti oluşturulmasına da asla ve asla müsaade etmez, bedeli ne olursa olsun. Hem sınırlarımızda huzurun hakim olması hem de Suriyeli kardeşlerimizin geleceği için Suriye'nin toprak bütünlüğü ve siyasi birliğinden yana tutumumuzu sonuna kadar devam ettirmekte kararlıyız."
