Özlem ATAÇ

‘Bursa’nın hedefi turizm’ diyerek 2017 Kasım ayında göreve başlayan Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, Bursa’nın geleceğinde, kentin hak ettiği değere kavuşması için turizmin önemli olduğunu vurgulamış ve Büyükşehir Belediyesi olarak, son 4 yılda önemli çalışmalar gerçekleştirmiştir. 2018 yılında Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ile bir araya gelen Başkan Aktaş, “Bursa, bir sanayi ve ekonomi şehri olduğu kadar aynı zamanda bir turizm şehridir” demiş ve yıllardır çalışmalarını bu rota üzerinden gerçekleştirmiştir. Yıllardır Bursa’nın turizmden hak ettiği payı alması amacıyla kentin tarihi, turistik ve doğal güzelliklerini ön plana çıkaran çalışmalara ağırlık veren Büyükşehir Belediyesi, şimdi de yeni oluşturulan turizm rotalarıyla Bursa’yı adım adım keşfetme imkanı sunuyor. Bursa’nın turizm pastasından daha fazla pay alabilmesi amacıyla kentin sahip olduğu değerleri her platformda tanıtmaya çalışan Büyükşehir Belediyesi ‘Tarihten Doğaya’ projesiyle Bursa’nın gizli kalmış değerlerini gün yüzüne çıkarıyor. Turizm ve Tanıtma Şube Müdürlüğü tarafından yürütülen proje kapsamında hazırlanan yeni yürüyüş rotaları ile başta Bursalılar olmak üzere yerli ve yabancı turistler, kentin değerlerini adımlayarak keşfetme imkanı buluyor.

ZEYTİN BAHÇELERİNDEN ANTİK KENTE

Proje kapsamında hazırlanan rotalardan biri olan Eşkel - Tirilye arasındaki 13 kilometrelik parkur, ‘Bir nefeste zeytin bahçelerinden antik kente’ adlı yürüyüşle kat edildi. Antik dönemde Daskyleion, Osmanlı’da Eşkel-i Kebir ve günümüzde ise Esence olarak adlandırılan Eşkel’den başlayan yürüyüşte, Büyükşehir Belediyesi Turizm Rehberi Faruk Kurt, katılımcılara bölgenin tarihi ve turistik değeri hakkında bilgiler verdi. Zeytin bahçeleri, arazi yolları ve bazen de dik yamaçların aşılmasıyla ulaşılan ilk durak Ketenderesi oldu. Ketenderesi aracılığıyla tatlı suyun Marmara Denizi ile buluştuğu nokta antik çağda denizcilerin yoğun olarak kullandığı bir bölge. Bölgede yapılan yüzey araştırmalarında, dalgaların aşındırdığı sahil şeridindeki kesitte duvar kalıntıları gözlemlenirken, antik çağda liman içindeki tuzlu su seviyesini düşürerek, ahşap için son derece zararlı olan ahşap kurtçuklarının en aza indirilmesi amacıyla birçok limanın içinde tatlı su kaynağı bulunduğu biliniyor.

TİCARETİN KALBİ KAPANCA LİMANI

Çare Büyükşehir'de Çare Büyükşehir'de

Yürüyüş rotasının ikinci durağı ise milattan sonra 3’üncü yüzyıldan 1967 yılına kadar Cenevizliler, Romalılar, Doğu Romalılar ve Türkler tarafından da yoğun olarak kullanılan Kapanca Limanı oldu. Tirilye ile Ketenderesi arasında alan Kapanca Antik Limanı’nın kalıntıları deniz yüzeyinde halen varlığını koruyor. Üç tarafının tepelerle çevrili olması nedeniyle hakim rüzgarlara karşı korunaklı olan liman, Osmanlı kuşatması sırasında sur içinde sıkışan Bizanslılara İstanbul’dan asker ve gıda nakli yapılması için yoğun olarak kullanıldı. 1967 yılına kadar İstanbul’a sebze ve meyve nakli için yoğun olarak kullanılan liman, eşsiz manzarasıyla görülmeye değer ender noktalardan biri. Limanı tepeden gören ve Yel değirmeni tepe olarak bilinen alan ise Kurtuluş Savaşı yıllarında Kazım Karabekir’in denetleme için geldiği askeri birliğin konuşlandığı bölge olarak biliniyor.

AYAYANİ MANASTIRI

Konuklarını tam bir antik dönem yolculuğuna çıkaran güzergah üzerindeki önemli noktalardan biri de Ayayani Manastırı. Halk arasında Ayani Çiftlik olanak bilinen ve günümüzdeki bir özel mülk sınırları içinde kalan manastır 709 yılında inşa edildi. Rivayete göre İznik’te 787 yılında 2. İznik konsilinde aforoz edilen Aya Yani, Aya Sotiri ve Aya Todori adlı üç aziz kaçarak Tirilye’nin bulunduğu vadiye yerleşip, manastır kurarlar. Güzergah üzerinde yer alan ve azizlerden Aya Yani tarafından yaptırılan bu manastırda Bizans yerleşimi 9’uncu yüzyıl ortalarından itibaren son buldu. 1658 yılına ait belgelerde yapının onarılarak kullanılabilir hale getirildiği ve Patrithane kontrolüne verildiği belirtiliyor. 1922 yılına kadar kullanıldığı bilinen Ayayani’den günümüze yalnızca kilise kalıntıları ve duvarlar kalmıştır.

ROMA YOLUNDAN TİRİLYE’YE

‘Bir nefeste zeytin bahçelerinden antik kente’ adlı yürüyüş Roma Yolu olarak bilinen ve tarihte Kapanca Limanı’na mal götüren kervanların geçiş güzergahı olan yol üzerinde Tirilye’ye ulaşılması ile son buldu. Gezinin bitiş noktası olan ve Tirilye, günümüzde halen tarihi ve turistik ve doğal güzellikleriyle yerli ve yabancı turistlerin Bursa’daki en önemli uğrak noktalarından biri olma özelliğini koruyor. (İHA)

2022 Türk Dünyası Kültür Başkenti Bursa

Türk dünyasının 2020 Kültür Başkenti Özbekistan’ın Hive şehrinde düzenlenen TÜRKSOY Kültür Bakanları Daimi Konseyi 38’inci Dönem Toplantısında alınan kararla Bursa, 2022 Türk Dünyası Kültür Başkenti ilan edilmişti. Burada konuşan Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Bursa’nın gelecek yıl için Türk dünyası kültür başkenti olmasını önererek şu ifadelerde bulunulmuştu: “2022 yılı Türk Dünyası Kültür Başkenti olarak Osmanlı devletine başkentlik yapmış, tarihi ve mimari dokusu ile büyüleyen, yeşili ve doğal güzellikleriyle de ziyaret edenleri hayran bırakan Bursa’mızın adaylığını büyük bir memnuniyetle açıklamak istiyorum. Bursa şehrimizin Türk Dünyası Kültür Başkenti seçilmesi için sizlerin de desteklerini bekliyor, Hive, Eskişehir ve Kastamonu gibi Bursa’mızın aynı özveri ile çalışarak Türk dünyası kültür başkentleri arasında yerini alacağına inanıyorum.”

OCAK AYINA HAZIRLANIYORUZ

Bunların yanı sıra Türk Dünyası Kültür Başkenti seçildiği 15 Eylül 2021’de ilan edilen Bursa’da hazırlıklar tam gaz devam ediyor. Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, Ocak ayında Türk dünyası ülkeleri kültür bakanlarının katılımıyla düzenlenecek toplantı akabinde faaliyetlerin gerçekleştirileceğini duyurdu.