Kudüs'ü Birleşmiş Milletler kararına aykırı olarak İsrail'in başkenti olarak tanıyan ve ABD Büyük Elçiliğini Kudüs'e taşıyan Trump, Ocak ayı başında desteğini yarı yarıya düşürdüğü Birleşmiş Milletler Filistinli Mültecilere Yardım Ajansı UNRWA'ya yapılan ABD desteğini Ağustos sonu ile sonlandırdığını açıkladı. 8 Eylül tarihinde ise Doğu Kudüs'te bulunan ve Filistinlilere yardım eden hastanelere yönelik 25 milyon dolarlık yardımın başka alanlara aktarılması kararı alınmıştı. Karar ile ilgili olarak bir ABD Dışişleri yetkilisi Trump'ın istediği incelemeyi kastederek, “O inceleme sonucu ve Başkanın yönlendirmesi ile verilmesi planlanan yaklaşık 25 milyon doları Doğu Kudüs Hastane sisteminden başka yere kaydıracağız” dedi. 

25 milyon dolarlık yardım ABD'nin Filistin'e verdiği kalan son yardımlardan biriydi. Uygulama ABD'nin Filistin ve İsrail halklarını bir araya getirerek ilişkileri geliştirmeyi hedefleyen programlara ayırdığı fonları tamamen durdurma kararı aldığını ve ülkenin Filistinlilere yönelik son yardımları da bitireceğini gösteriyor. 

İsrail ile Filistin Kurtuluş Örgütü arasında 13 Eylül tarihinde 25 yıl önce imzalanan ve Filistin ile İsrail arasında ilk yüz yüze anlaşma olması açısından da önemli olan Oslo I anlaşmasının yıl dönümünde ise ABD, Filistin Kurtuluş Örgütü'nün Washington temsilciliğinin kapatılması kararını aldığını duyurdu. Kapatılma gerekçesi olarak da Filistinli yetkililerin İsrail ile ABD tarafından yürütülen barış görüşmelerine katılmaması gösterildi. Filistin Kurtuluş Örgütünün Washington temsilciliği hiçbir zaman resmi büyükelçilik veya konsolosluk statüsünde olmasa da Filistin'in Batı toplumları ve özellikle ABD ile en önemli iletişim noktalarından biri olarak kabul ediliyordu. 

Trump'ın damadı ve danışmanı olan Jared Kushner UNRWA'ya yapılan ABD desteğinin kesilmesinin ana sebebinin ABD'nin kendi çıkarlarını öncelik vermesi olarak göstererek “Kimse ABD'nin yardımları hakkında söz sahibi değil” ifadelerini kullandı. 

Oslo I anlaşması konuşmaları sırasında eski ABD Başkanı Bill Clinton'ın yanında görev almış Robert Malley ise gelişmelerin çok tehlikeli olduğu konusunda uyarıda bulunarak “Filistinlileri cezalandırmak istemeden onları bağlayan Oslo anlaşmasından uzaklaştırıyor. Bu bağlantıları kesmek geleceği belirsiz kılıyor” dedi.