Özkan YILDIRIM/ÖZEL RÖPORTAJ

Öncelikle Mine Hanım bizleri, ekibimizi ilçe başkanlığınız da ağırlamış olmanızdan dolayı teşekkür etmek istiyorum. Sizi tanıyarak isterseniz röportajımıza başlayalım sonrasında elbette bizim hazırladığımız ve halkımızdan gelen sorulara geçeceğiz.

UZUN YILLAR STK’LAR İÇERİSİNDE GÖREV ALDIM

Bizlere böylesine güzel bir fırsat tanımış olmanızdan dolayı ben de sizlere teşekkür etmek istiyorum.1979 Artvin doğumluyum,9 yaşında Bursa'ya geldim. Daha sonrasında ilkokul, ortaokul ve lise eğitimini Bursa'da, üniversite eğitimini de Marmara Üniversitesi'nde tamamladım. İki çocuk annesiyim. Kızım 16,  oğlum 10 yaşında. 22 yıldır Bursa Barosunda kendi ofisimde serbest avukatlık yapıyorum. Çok uzun yıllardır STK’larda çalışıyorum. Çocuk istismarı alanında gönüllü avukatlık yapıyorum. ‘Saadet Öğretmen Çocuk İstismarı ile Mücadele Derneği’nde hukuk koordinatörüyüm.

Mine Hanım bir okuyucumuz siyasete ne zaman girdiğinizi soruyor?

SİYASETE DEVA’DA BAŞLADIM

Hayatımda siyasetle ilk olarak Deva Partisi’nde tanıştım, öncesinde hiç böyle bir şey yapmamıştım. Bizim yönetim kurulundaki 45 kişide daha önce siyaset yapmamış hepsi ilk olarak Deva ’da siyaset yapmaya başlamış insanlar, bu çok kıymetli bir şey. Deva'nın böyle bir özelliği var. Çünkü Deva hem Ali Bey'in genel başkanımızın bakış açısı, vizyonu farklı bir lider bizim alıştığımız liderlerden değil. Gelmiş geçmiş belki de en iyi eğitimi almış olan liderdir diyebilirim. Kendi konusundaki uzmanlığı ile ilgili kıymetli bir lider. Bir de bence bazen güçlükler, zorluklar, karanlıklar aydınlıkları doğurur. Kötülükler iyilikleri doğurur. Özellikle son 10 yılda yokuş aşağı iniş hepimizde kaygı uyandırdı, gençlerin sıkıntıları, huzursuzlukları biz bu durumu kendi gençliğimizle kıyasladığımızda bu şekilde değildi. Marmara Üniversitesi'ni bitirdim sonrasında bu ülkede yuva kurdum buraya ait hissettim kendimi. Hukuk Fakültesinden gelmiş olmam ve hep STK faaliyetleri içerisinde bulunmuş olmama rağmen daha öncesinde siyasete girme isteği hiç olmadı. Âmâ son olumsuzluklardan az önce bahsetmiş olduğum üzere kendimi bu anlamda bunu ülke geneline yaymak ve bir şeyler yapma nedeniyle 2021 Kasım ayında siyasete girdim sonrasında ilçe başkanı oldum, şubat ayında da kongremizi yaptık ve o zamandan itibaren de çalışmalarımızı yürütüyoruz.

Diğer bir okuyucumuz Birsen Hanım Nilüfer'deki faaliyetleriniz, üye çalışmalarınız nasıl gidiyor diye soruyor?

‘HER ŞEY İHTİYAÇTAN DOĞAR’

Nilüfer'de biz üye sayısı olarak çok iyiyiz, biliyorsunuz Deva Partisi üye sayısını Türkiye çapında en hızlı arttıran parti. Nilüfer'de de çok iyiyiz. Şimdi yaz sezonunda biraz rehavet var ama Nilüfer'de çalışmalarımız çok güzel gidiyor. Gittiğimiz her yerde güzel bir teveccüh ile karşılaşıyoruz. Nilüfer’de tabi insanların bakış açısı farklı, daha apolitik insanların oturduğu bir ilçe. Ama şunu görüyorum artık herkesin siyasete ihtiyacı var her şey ihtiyaçtan doğuyor. O nedenle böyle bir ilgi var, merak var, Ali Bey’i çok takdir ediyorlar. Kişiliği, vizyonu, duruşu ile bambaşka. Bizim çok alıştığımız bağırış çağırış olmadan konuyu net ifade etme biçimi de insanlara iyi geliyor, iyi hissettiriyor.  Aslında Deva’ya girmek Deva’nın eylem planlarını okumakla başladı. Onların eylem planları benim ilgimi çekti hiç bir siyasi partinin 150 maddelik eylem planı yazdığını görmedim, hayatım boyunca. Yerel yönetimler eylem planı 150 madde ve sürekli gelişiyor. Açıkçası Ali Bey'den önce bence Deva’nın  kendi çerçevesi güzeldi, bana iyi gelende oydu.

Bir okuyucumuz Mustafa Bey Nilüfer Belediyesinin çalışmalarını nasıl görüyor başkanımız diye soruyor?

TÜRKİYE’YE İLKLERİ YAŞATMIŞ BİR BELEDİYE

Tabii ki şimdi Nilüfer Belediyesi ile ilgili şöyle bir tartışma yok, büyük eleştire bileceğimiz kötü diyebileceğimiz bir şey yok. Elbette eksiklikler var çözülmesi gereken problemler var, öneri sunulması gereken, değiştirilmesi gereken ve gelişen Nilüfer'e farklı bakış açısı sunulması gereken şeyler var tabii ki. Belediyeciliğine bir şey diyemeyiz. Türkiye'de ilkleri yaşatmış bir belediye. Mustafa Bozbey başkanın başlattığı sonrasında Turgay Bey'in devam ettirdiği bakış açısı ve buranın yaratmış olduğu bir aura var. Ama elbette değiştirilmesi ve geliştirmesi gereken şeyler de var. Özellikle Nilüfer'in köyleri; biliyorsunuz Nilüfer haritasına baktığımız zaman küçük bir alan yerleşim bölgesi. Nüfus çok yoğun ama alan çok küçük diğer taraftaki her yer köyler mahalle oldu ama gittiğinizde görüyorsunuz hala köy. Köy gezilerine gidiyoruz Kuruçeşme'ye Çatalağıl, Korubaşı bütün köyleri gezdim hepsini biliyorum. Doğayı seviyorum köyleri çok seviyorum. Oradaki o doğal alanları korumalıyız yapılaşmaya ve başka şeylere izin vermemeliyiz. Korumaya devam etmeliyiz.

Okuyucumuz İmran Hanım kadınlara kontenjan anlamında pozitif ayrımcılık var mı diye soruyor başkanım?

KADINLAR ÇOĞUNLUKTA OLSUN İSTERİM

Elbette var bizde %35 kadın kotası var. Kadınlar için yönetimde merkezde vesaire de o yüzden bu çok kıymetli. Ben o kota ile ilgili her zaman şunu söylüyorum; bence erkek kotası olmalı kadınlar daha çok olmalı diye düşünüyorum. Ama tabii bu ülkede her şey adım adım ilerlemeli. Sonuçta elimizde sihirli değnek yok. Tabii ki kadın değerli, kadınlar öncelikli olmalı aklı başında olan her siyasetçi kadınların ne kadar değerli olduğunu zaten biliyor.

Peki, başkanım bir okuyucumuz altılı masanın umut vermesinden bahsediyor mutlu olduklarını söylüyor. Bu konuyla ilgili siz neler söylersiniz.

6 DEĞİL KEŞKE 12 OLSA

Bence çok güzel tanımlanmış 6 değil hatta keşke 12 olsa. Biz bu ülkede ayrı ayrı düşüncelerine sahip farklı dinlerde, farklı dillerde farklı hayat bakış açılarına sahip ama aynı masada yemek yiyebilen güzel bir milletiz. Bence altılı masada onun örneği. Çünkü çok farklı görüşte liderler var o masada. Yani o masada mesela Saadet Partisi var, İstanbul sözleşmesine karşı biliyorsunuz, bizlerse olsun istiyoruz. İstememize rağmen bırakın onlarda karşı olsun onların karşıyım demesi onu susturmamız, ya da o masaya oturmamasına mı neden? İşte bakın bizim bugün geldiğimiz nokta problemimiz ne biliyor musunuz? Biz o masa ya hiç oturamamışız. Bizim problemimiz, farklı düşüneni hep reddetmişiz, ötekileştirmişiz. Nasıl ki bundan önce başörtüsü ötekileştirildiğinde AK Parti geldi ve bunu serbestleştirdi. 20 yıldır da başka insanlar ötekileştirildi, aslında hiçbir şey değişmedi. Bence altılı masanın umudu bu. Her şeyin değişebileceği. O açıdan bence çok güzel, altına attıkları imzalarda güzel.

İNSAN DOĞADAN AYRI MIDIR?

Başkanım bir kitap çıkartmışsınız. Peki, ikinci, üçüncü kitaplar yolda mı acaba?

Yazarlık çok güzel bir şey ama fırsatım pek olmuyor. Bu arada yüksek lisans yapıyorum. Bir sürü şeyle uğraşıyorum ben yerinde duramayan biriyim. Ayrıca maraton koşucusuyum,  çok uzun yıllar koştum artık pek koşamıyorum ama yurtdışında Berlin, Amsterdam, Paris’te yıllarca maratonlarda koştum. İlk kitabım doğal beslenme üzerineydi. Hazırlıklarını yaptığım 2. kitabımın konusu doğa. Doğanın Hikâyesi, âmâ insanın doğa ile birlikte gelişimi, insan doğadan ayrı mıdır yoksa birlikte midir? Niye doğayı bu kadar ötekileştirir gibi sorulara cevap bulduğumuz bir kitap olacak. İlerleyen süreçte bu görevler bittikten sonra çok daha fazla kitap yazma hevesinde de olduğumu ayrıca belirtmek istiyorum.

Gençlere, bilhassa genç kadınlara siyasette girmelerini önerir misiniz?

Gençler gerçekten dünyaya farklı bakıyor, mutlaka gençlerde olmalı, kendi meslekleri ile ilgili fikir üretmeli. Bence siyaset insanın toplum için yapmış olduğu iyilik hareketi. Ben de böyle düşünüyorum genç olarak iyilik hareketinin içerisinde bulunmak çalışmak çok çok önemli. Baştan STK’larda çalışabilirler sonrasında yavaş yavaş siyasete girebilirler bence bu çok daha doğru olacaktır.

Bursa’da 2023’ün son, 2024’ün ilk bebekleri dünyaya geldi Bursa’da 2023’ün son, 2024’ün ilk bebekleri dünyaya geldi

Birçok kesim Kasım ayında erken seçim beklerken, yine toplumun geniş bir kesimi de 2023 Haziran'ın da normal zamanında seçim bekliyor. Bunlardan hangisine daha yakınsınız acaba başkanım?

Benim yakın olmamın çok önemi yok bence, ben 2023 Haziran'ında olsun istiyorum. O zaman olması durumunda çok daha net bir sonuç ortaya çıkacağını tahmin ediyorum. Benim hissiyatım bu şekilde. Önümüzdeki bu süreç bence insanlara başka şeyleri de gösterecek.

Mine Başkanım bizim sormak istediğim sorular sona erdi son olarak buradan siz Nilüfer'de yaşayan insanlarımıza Bursa'da yaşayan halkımıza ne gibi mesajlar vermek isterseniz neler söylemek istersiniz?

HER KESİME, HER GÖRÜŞE YER VAR

Ben şunu söylemek isterim; Artık ülkenin değişmesi bu zor günlerin bitmesi gerekiyor. Onun için de hep birlikte hareket etmeliyiz. Siyasette var olan insanlar siyaset dışındaki insanlar hep birlikte bunu başarabiliriz birlikte güçlüyüz. Deva Partisi bir kadro hareketi ve burada herkese yer var. Her kesime her görüşe yer var. Deva Partisi eylem planlarını mutlaka okusunlar. Deva Partisi’ni takip etsinler. Türkiye’ye farklı bakış açısı getiren, farklı şeyler yapacak olan ve takip ettiği konular, önerdiği konular çok önemli. Okusunlar, araştırsınlar ve artık sorgulasınlar diye düşünüyorum. Sorgulamakla her şey değişecek yüzden biz burada sahaya indiğimizde bunları anlatmaya çalışıyoruz farkındalık yaratmaya çalışıyoruz, farkında olan insan dünyayı değiştirilebilir. Başta Bursa Nilüfer’de ve ülkemizde yaşayan 85 milyon halkımıza Nilüfer ilçesinden sevgilerimi, selamlarımı göndermek istiyorum, esenlikler diliyorum.