Özlem ATAÇ

Bursa’da 19. ‘Değerler Buluşuyor, Tecrübe Konuşuyor’ seminerine Nilüfer Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (NİLSİAD) ve Nilüfer Organize Sanayi Bölgesi (NOSAB) tarafından ortaklaşa düzenlenen 'Değerler Buluşuyor, Tecrübe Konuşuyor' seminerinin konuğu Ermaksan Makine AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Erol Özkayan oldu. Konuşmasını yapmak üzere kürsüye çıkan NİLSİAD Yönetim Kurulu ve NOSAB Müteşebbis Heyeti Başkanı Yalçın Aras, “Bu toplantılar hakkında güzel dönüşler alıyoruz. Buraya çağırdığımız kişiler Bursa’nın tarihine geçmiş, sadece Bursa değil dünya çapında tanınmış değerlerdir. Bu toplantılara başladıktan sonra insanlardan çok fazla tebrik ve teşekkür almaya başladık. Bu toplantıdan sonra 4 değerimiz kaldı. Daha sonra 1 kadın, 1 erkek şeklinde yapacağız” dedi.

Şampiyon sporculardan Başkan Aktaş’a ziyaret Şampiyon sporculardan Başkan Aktaş’a ziyaret

 

HAYATIMIN DÖNÜM NOKTASI
Tecrübelerini anlatmak için sahneye çıkan Ermaksan Makine AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Erol Özkayan, küçük yaşta babasını kaybettikten sonra hayat mücadelesini şöyle anlattı: “Babamı kaybettikten sonra annem ben ve kardeşim kaldık. Dedem anneme ‘Kızım gel seni köye götüreyim’ dedi ama annem gitmek istemedi ve bizi burada yetiştirmek istediğini söyledi. İşte benim de hayatımın dönüm noktası burası; annem bizi köye götürmedi. Ben bu sayede Bursa’da okula başladım ve okudum. Daha sonra okurken işe girdim bir tamirhanede. Okul bittikten sonra da bir tornacı dükkânına çırak olarak girdim ve orada bu işi öğrenmeye başladım. Çok dikkatliydim, hep öğrenmek isterdim. Bir gün usta ile kalfanın arası açıldı. Kalfa işi yarım bırakıp gitti. Ben sabah erkenden gelip o yarım kalan işi yaptım. Usta geldiğinde yarım kalan işi kim yaptı diye sordu, ‘Ben’ deyince beni hemen tezgâhın önüne oturttu. O günden sonra ben kalfa oldum ve başka bir çırak başladı. Bu yıllar böyle geçti.”

ARTIK PARA KAZANMAYA BAŞLADIM
Askerden döndükten sonra bir boşluğa düştüğünü söyleyen Özkayan, “Birden Almanya’ya gitmeye karar verdim. O dönemlerde Almanya’ya gitmek için bir meslek bilmek yeterliydi. Beni kabul ettiler hatta biletimi bile aldılar. Eve geldiğimde anneme nasıl söyleyeceğim diye kara kara düşündüm. Annem duyduğunda günlerce ağladı, hastalandı. Baktım durum bu, anne gitmiyorum dedim ve gitmedim. Bir dönüm noktam da bu oldu. Almanya’ya gitmedim ve Bursa’da kendime 3 takım bir şey dizip, çanta oluşturdum. Dokuma tezgâhları çoktu. Çantayı elime aldım arızalı tezgâh varsa yaparım, değiştiririm dedim. Dokuma tezgâhı olan bir abi, gel bak burada benim bir tezgâhım var bunu yap dedi. Gittim yaptım ve çalıştırdım. Ne kadar borcum dedi. Ne kadar verirsen dedim. O zamanın parasıyla bana güzel bir para verdi. Ertesi gün beni bir arkadaşına söylemiş, bu sayede biraz tanındım ve para kazanmaya başladım” dedi.

ŞİMDİ DÜNYA ERMAKSAN’A GÜVENİYOR
Uzun süre elinde çanta tamircilik yaptığını söyleyen Özkayan, “Param birikince de bir dükkan açma kararı aldım. Santral garajın altında bir dükkan kiraladım ve ilk işim de ayakçık yapmak oldu. Bu benim ilk imalatımdı. Çok çalıştım. Daha sonra bir abimin yanına geçtim, orada da ikinci dükkanımı açtım ve dokuma tezgahları yaptım. Bir ara dokuma durdu. O zaman da hemen marangozluğa geçtim. Mobilya presleri yaptım. Daha sonra alternatör yaptım. Hayatım boyunca hiç bir şeyde ısrar etmedim. Koşullar neyse ona göre hareket ettim. İhracata takıldı gözüm. Sac işleme makinelerine takıldı gözüm. Onları yaptım. Ermaksan’ın bugünlere gelmesindeki önemli nokta bu oldu. Verdiğim sözleri hep tuttum. Hiçbir müşterim mağdur olmadı. Hala öyle. Ben haklı olsam bile müşterimin bir problemi varsa bunu hep çözdüm. Şimdi Ermaksan olarak birçok ülkeye satış yapıyoruz. Şu kadar para diyorum. Hiçbir senet banka onayı istemeden yatırıyorlar. Bu güven benim için çok önemli. Dünya bize güveniyor” diye konuştu.