Hasan Alp ÖZBEN

Nilüfer Belediyesi’nin gözbebeği Tahtalı mahallesinde düzenlenen 3. Tahtalı Şeftali Festivali coşkuyla gerçekleştirildi. Festivalin açılış konuşmasını yapan Nilüfer Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, Bursa’da yetişen eski yarma şeftalisinin yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu belirterek, “Şeftali konusunda Bursa’nın ne kadar kıymet verir olduğunu bilenlerdeniz. Uzun zaman önce o Bursa şeftalisini o yarma şeftaliyi kaybettik ama ben biliyorum ki Bursa denilince akla nasıl ki kestane şekeri geliyorsa yarma şeftalide geliyordu çünkü yarma şeftali bir tek Bursa’da vardı” diye konuştu.

EMEĞİN KARŞILIĞI YOK

Başkan Bozbey, çiftçilerin gerekli değeri görmediğini söyleyerek, “Üretim gerçekleştiren çiftçilerimizin vermiş oldukları emeğin karşılığını alamaması da sağlıklı doğal ürünlerin yok olmasına neden olmaktadır. Tarım gün geçtikçe değer kaybetmektedir. Bunun önüne geçmeliyiz” ifadelerine yer verdi. Bozbey, vatandaşların ekşi maya kullanmasının daha sağlıklı olacağını dile getirerek şöyle konuştu: “Biraz önce stantları gezerken kadınların oradaki el emeklerini, yapmış oldukları ekmeği ve ürünleri gördüğümde ‘Ekşi mayayla mı yaptınız?’ diye sordum. Evet, unda katkı maddesi var biliyoruz. Buğdayda olduğu için biliyoruz ama en azından maya da olmasın diye o annelerimizin, anneannelerimizin, ninelerimizin yapmış olduğu ekşi mayaya dönün.”

Has ekmekle avutulduk

Başkan Bozbey çocukluk yıllarında içi beyaz ve daha yumuşak olan ekmeğin ‘has ekmek’ olarak lanse edildiğini örnek vererek şöyle bir değerlendirmede bulundu: “Küçükken kulakları çınlasın anam, siyah ekmek yapardı, bilisiniz tepsinin içinde. Bir de bakkala gelen ekmek vardı oraya ekmekler Çalı’dan geliyordu. Biz onlara ‘has ekmek’ derdik içi beyaz olurdu. Bize bu ‘Has ekmeği’ yutturdular. ‘Has ekmek’ yumuşak olduğu için hep ondaydı gözümüz. Evde sağlıklı olan ekmeği bırakıp zorla anamıza, babamıza ‘has ekmek’ aldırırdık.”

ORGANİK GÜBRE GERÇEK TOHUM

Bozbey, yenilenebilir tohumlara yeniden dönüş sağlanması gerektiğine dikkat çekerek, “Gerçekten çocuklarımızı ve torunlarımızı korumak istiyorsak atalarımızın o tohumlarına dönme zorundayız. Bunu yaparsak ancak gelecek nesilleri korumuş ve kollamış olacağız. Biz ve bizim gibi belediyeler yoğun çalışmalarla yenilenebilir tohum üretimini sağlamaktadır. Biz Fadıllı’da yaklaşık 20 bin metrekare alana yenilenebilir tohumlardan buğday diktik ürününü aldık. Gübreyi de sadece hayvan gübresi olarak kullandık. Hiç dışarıdan bir gübre kullanmadık. Daha fazla ürün alma adına bize önerilen o gübreler maalesef bizim toprağımızı da mahvetti” şeklinde konuştu.