Tablolarında kendini anlattığını söyleyen Kılıç, sergilediği tablosu hakkında bilgiler verdi. Turgut Özakman Sergi Salonunda diğer kanser hastaları ile eserini sergileyen Kılıç, "Tabloda kemoterapi gören bir bayan var. Saçları dökülmüş. Daha sonra kelebekler çıkıyor. Sonrasında da ikinci bir hayat yaşıyor. Eserimi yaklaşık 2-3 ay gibi bir sürede tamamladım. Hocamın da yardımlarıyla kısa sürede tamamladım. Ayrı bir sergi daha açmayı düşünüyorum. Diğer kanser hastaları eve kapanıp kalmasınlar. Dışarıda bir hayat var. Bize sunulan ikinci bir hayat var. Onu çok iyi değerlendirsinler. Ben müzikle de uğraşıyorum. Korodayım, şarkı söylüyorum, ut çalmaya çalışıyorum. Ben sabah akşam sanatla dolu bir insanım. Benim televizyon açıp izlemeye bile zamanım olmuyor. Sanata bıraksınlar kendilerini, başka bir şey düşünmesinler diyorum. 20 civarında tablom var" dedi.

"İLK BAŞTA ŞAKA GİBİ GELDİ"
Kanserle tanışma hikayesini de anlatan Kılıç, "2008´den beri kanserle mücadele veriyorum. İlk kanser olduğumu öğrendiğimde şaka yapılıyor herhalde dedim. İnanamamıştım. Ama tabii daha sonra çok çok kolay bir şekilde o şoku atlatabiliyorsun. Dışarıdaki insanlardan daha da farklı olduğunuzu anlıyorsunuz. Özellikle kemoterapi sonrası herşeyin tadı bir farklı oluyor. Ekmek bu kadar güzel miydi? Portakal bu kadar güzel kokar mıydı? Hava bu kadar güzel miydi? yani hayatın değerini öğreniyorsun. Daha sonra 24 saat az gelmeye başlıyor. Hastalığa yakalanmadan önce hayatım evde dört duvar arasında geçiyordu. Hastalıktan sonra içimde ne kaldıysa yapmaya başladım. Keşke daha zaman olsa diyorum. Diğer insanlar da zamanın değerini bilmiyorlar" ifadelerine yer verdi.